İmran Han’ın Peştunları Taliban ile aynı kefeye koyduğu açıklaması tepki çekti

Aktivistler ve politikacılar, Han’ın Peştunları Taliban ile aynı kefeye koymasını kınadı

Pakistan Başbakanı İmran Han (Reuters)
Pakistan Başbakanı İmran Han (Reuters)
TT

İmran Han’ın Peştunları Taliban ile aynı kefeye koyduğu açıklaması tepki çekti

Pakistan Başbakanı İmran Han (Reuters)
Pakistan Başbakanı İmran Han (Reuters)

Pakistan Başbakanı İmran Han’ın Peştunları Taliban ile aynı kefeye koyduğu açıklaması, kendisini bir çıkmaza soktu. Öyle ki Peştun aktivistler ve siyasi yorumcular, Han’ın Londra merkezli bir haber kanalına verdikleri bir röportajda yaptığı açıklamaları sert bir dille kınadı. İmran Han, “Bu taraftaki (Pakistan’daki) Peştunlar, dini inançları nedeniyle değil, Peştun ırkları ve oldukça güçlü milliyetçilikleri nedeniyle Peştunlara (Afganistan’daki Taliban) sempati duyuyor” dedi.
İmran Han’ın açıklaması sonrasında sosyal medya organları üzerinden söz konusu açıklamayı kınamak ve özür talep etmek için büyük bir kampanya başlatıldı. Liberal bir Peştun politikacı ve Afganistan sınırındaki kabile bölgelerinden Milletvekili Muhsin Davar, “İmran Han, dünyadaki Peştunların duygularını incitti. Çünkü biz, Taliban’ı desteklemiyoruz” açıklamasında bulundu. Başbakan İmran Han’ın kendisi de Lahor’daki bir Peştun ailesine geliyor.
Taliban üyelerinin çoğunluğu, hem Afganistan hem de Pakistan Peştun’u. Ancak Pakistan toplumunda çok sayıda Pencaplı da Taliban saflarına katıldı. Şu an Taliban’ın Pencap Talibanı adında bir bölümü de bulunuyor.
Şarku’l Avsat'ın edindiği bilgilere göre, Afganistan’da Tacikler, Özbekler ve Türkmenler de dahil olmak üzere çok sayıda Farsça konuşan etnik azınlık, Taliban saflarına katıldı. Bu durum, Kabil’in düşmesinden sonra Afganistan’ın kuzey şehirlerinin Taliban tarafından ele geçirilmesini kolaylaştırdı. Bununla birlikte Pakistan ve Afganistan’daki Taliban liderlerinin çoğunluğu Peştun. Her iki toplumda da Taliban, büyük ölçüde bir Peştun örgütü olarak kabul ediliyor.
Pakistanlılar, genellikle Taliban’ı bir Peştun örgütü olarak görüyor ve Taliban’la dalga geçen pek çok Peştun şakası bulunuyor. Pakistan toplumunda çok sayıda liberal Peştun mevcut. Örneğin, Avami Ulusal Partisi laik bir Peştun siyasi partisi.
Parti, İmran Han’ın siyasi olarak yükselişine kadar Peştun bölgelerinde büyük bir popülerlik kazandı. Şu anda da Pakistan’ın Peştun kontrolündeki bölgelerinde en popüler siyasi parti olarak kabul ediliyor.
Şu anda Pakistan’daki en büyük dini parti olan İslam Alimleri Cemiyeti, öncelikle Peştun mezhebine mensup.
Başbakan İmran Han’ın Taliban’ı etnik Peştunlarla aynı kefeye koyduğu ciddi olmayan yorumlar yapması Pakistanlılar şaşırttı. Zira partisi, aynı zamanda şu anda ülkenin Peştun kontrolündeki bölgelerinde en popüler siyasi parti. Genel olarak İmran Han’ın başbakan olmasının nedenlerinden birinin de ülkenin Peştun kontrolündeki bölgelerinde var olan popülaritesi olduğuna inanılıyor.
Daha yakın zamanlarda Pakistan’ın Peştun kontrolündeki bölgelerinde ‘Peştun Koruma Hareketi’ adı verilen bir başka laik siyasi güç ortaya çıktı. Hareket, Pakistan Peştunları için anayasal insan hakları talep ediyor. Bu harekete atfedilen bir bildiride, “Biz etnik ve dilsel bağları aşan bir örgütüz” ifadesine yer veriliyor. İmran Han liderliğinde iktidardaki ‘Pakistan Adalet Hareketi’, rakiplerini Başbakanın açıklamasını çarpıtmakla suçladı. Han, 25 Eylül’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’na yaptığı konuşmada da Peştunlar hakkında benzer açıklamalar yapmıştı. Öyle ki Han, “Bağımsızlığımızdan bu yana Pakistan ordusunun bulunmadığı Pakistan’ın yarı özerk kabile kuşağında, Afgan Taliban’ına güçlü sempati vardı. Bu, dini ideolojileri nedeniyle değil, çok güçlü olan Peştun milliyetçiliği dolayısıyla” ifadelerini kullanmıştı.



Birleşik Krallık Başbakanı Starmer’a kabinesinden Filistin baskısı

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)
TT

Birleşik Krallık Başbakanı Starmer’a kabinesinden Filistin baskısı

İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)
İsrail'in Gazze Şeridi'ne 7 Ekim 2023'ten bu yana düzenlediği saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere en az 59 bin Filistinli öldürüldü (Reuters)

Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Filistin'in bağımsızlığını tanıması için baskı altında.

Guardian'ın haberinde, Starmer'ın derhal Filistin devletini tanıması için hükümetteki bakanlardan baskı gördüğü belirtiliyor.

Son aylarda düzenlenen çeşitli kabine toplantılarında, Filistin'in tanınmasında Britanya'nın öncü bir rol oynaması için gelen taleplerin arttığına dikkat çekiliyor.

Adalet Bakanı Shabana Mahmood ve Kuzey İrlanda'dan Sorumlu Devlet Bakanı Hilary Benn'in, Starmer'a bu toplantılarda çağrı yaptığı ifade ediliyor.

Gazze'de onlarca kişinin açlıktan ölmesi nedeniyle özellikle iktidardaki İşçi Partisi kabinesinde giderek artan bir "dehşet duygusunun" hakim olduğu belirtiliyor.

İsrail'in ablukası ve saldırılarıyla açlığa sürüklediği Gazze Şeridi'nde son 24 saatte 4'ü çocuk en az 15 kişinin daha açlıktan hayatını kaybettiği bildirildi. Gazze'deki Sağlık Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, İsrail saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023'ten bu yana açlıktan ölenlerin sayısının 80'i çocuk olmak üzere 100'ü geçtiği vurgulanmıştı.

Aralarında Sınır Tanımayan Doktorlar (MSF), Save the Children ve Oxfam'ın da bulunduğu 111 yardım kuruluşundan bugün yapılan açıklamada, Gazze'de "kitlesel kıtlığın" yayıldığı uyarısında bulunuldu ve İsrail'in ablukası kınandı:

Bu sadece fiziksel değil, aynı zamanda psikolojik bir eziyet. İnsani yardım sistemi sahte vaatlerle yürütülemez.

İşçi Partisi'nden 60 parlamenterin Dışişleri Bakanı David Lammy'e 10 Temmuz'da gönderdiği mektupta, İsrail'in Gazze'deki askeri harekatı "etnik temizlik" diye nitelenmişti.

Lammy, dünkü açıklamasında Gazze'de insanlığa karşı suç işlendiğine dair endişeleri olduğunu söyleyerek, ateşkes sağlanmazsa İsrail'e karşı daha farklı adımlar atılabileceği uyarısında bulundu.

Bakan, "İsrail'in kendi halkının güvenliğini sağlayabileceği, Filistinlilerin de onurluca yaşayabileceği iki devletli çözümü" desteklediklerini belirtti.

Avam Kamarası'nda dün düzenlenen oturumda iki devletli çözüm çağrısında bulunanlardan biri de Sağlık ve Sosyal Hizmetler Bakanı Wes Streeting oldu:

Uluslararası toplumun, Dışişleri bakanımızın da amaçladığı gibi, bu savaşın sona ermesini ve hâlâ tanınacak bir Filistin devleti varken bunu gerçekleştirmemizi sağlamak üzere bir araya gelmesini içtenlikle umuyorum.

Britanya yönetimine bir çağrı da Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'dan gelmişti. Macron, iki hafta önce Westminster Sarayı'nda yaptığı konuşmada, "Filistin devletini tanımak ve bu siyasi ivmeyi başlatmak için birlikte çalışmak tek yoldur" demişti.

Independent Türkçe, Guardian, AFP