AB ülkelerinde yılın ilk yarısına ilişkin elektrik ve gaz fiyatları açıklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

AB ülkelerinde yılın ilk yarısına ilişkin elektrik ve gaz fiyatları açıklandı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde enerji krizi öncesi dönemi kapsayan yılın ilk yarısında konutlarda 100 kilovatsaat elektrik için ödenen tutar ortalama 21,92 avro oldu. Bu rakam geçen yılın aynı döneminde 21,34 avro seviyesinde gerçekleşmişti.
Avrupa İstatistik Ofisi (Eurostat), AB üyesi ülkelerde yılın ilk yarısında konutlarda tüketilen elektrik ve doğal gaz fiyatlarına ilişkin verileri yayımladı.
Buna göre , AB ülkelerinde geçen yılın ilk yarısında 100 kilovatsaat elektrik için 21,34 avro ödenirken, bu rakam 2021'in ilk yarısında 21,92 avroya çıktı.
AB üyesi ülkeler arasında en ucuz elektrik Macaristan'da satıldı. Macaristan'da 100 kilovatsaat elektriğe 10,03 avro ödenirken, bu ülkeyi 10,24 avroyla Bulgaristan, 12,79 avroyla Malta ve 12,81 avroyla Hollanda izledi.
AB üyesi ülkeler arasında elektrik için en fazla ödeme yapılan ülke Almanya oldu. Almanya'da hanehalkları 100 kilovatsaat elektriğe 31,93 avro ödedi. Almanya'yı 29 avroyla Danimarka, 27,02 avroyla Belçika, 25,55 avroyla İrlanda, 23,23 avroyla İspanya ve 22,59 avroyla İtalya takip etti.
Yılın ilk yarısında AB ülkelerinde konutlarda kullanılan her 100 kilovatsaat doğal gaza ödenen ortalama fiyat ise 6,39 avro olarak hesaplandı. Söz konusu fiyat geçen yılın aynı döneminde 6,45 avro olarak belirlenmişti.
AB ülkeleri arasında bu dönemde konutlarda tüketilen doğal gaza en fazla ödeme 100 kilovatsaat başına 9,61 avroyla Hollanda'da yapılırken, bu ülkeyi 8,95 avroyla Danimarka, 7,62 avroyla Portekiz, 7,03 avroyla İtalya, 6,91 avroyla İspanya, 6,78 avroyla Fransa ve 6,47 avroyla Almanya izledi.
Bu dönemde AB üyesi ülkeler arasında fiyat olarak en uygun doğal gaz tüketimi Litvanya'da gerçekleşti. Litvanya'da 100 kilovatsaat doğal gaz için hanehalkları ortalama 2,79 avro ödedi. Bu ülkeyi 2,97 avroyla Letonya, 3,07 avroyla Macaristan, 3,17 avroyla Romanya ve 3,68 avroyla Bulgaristan takip etti.
Söz konusu veriler, AB ülkelerinde enerji fiyatlarının hızla artış yaşandığı dönemin öncesini kapsıyor. Avrupa ülkelerinde gaz ve elektrik fiyatları son aylarda hızla artış gösterdi.



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe