Libya İstikrarı Destekleme Girişimi Konferansı uluslararası camiadan yoğun katılımla bugün başlıyor

Başkanlık Konseyi, TM ile DYK arasındaki anlaşmazlıklar çözülmediği takdirde müdahale edebileceğinin sinyalini verdi

Libya'nın başkenti Trablus (arşiv - AFP)
Libya'nın başkenti Trablus (arşiv - AFP)
TT

Libya İstikrarı Destekleme Girişimi Konferansı uluslararası camiadan yoğun katılımla bugün başlıyor

Libya'nın başkenti Trablus (arşiv - AFP)
Libya'nın başkenti Trablus (arşiv - AFP)

Libya'nın başkenti Trablus, bugün geniş kapsamlı bir uluslararası katılımla ‘Libya İstikrarı Destekleme Girişimi’ konulu bakanlar düzeyindeki uluslararası konferansa ev sahipliği yapacak. Öte yandan Muhammed el-Menfi başkanlığındaki Başkanlık Konseyi, Temsilciler Meclisi (TM) ile Devlet Yüksek Konseyi (DYK) arasında önümüzdeki cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimleriyle ilgili yasalara ilişkin yaşanan anlaşmazlığın çözülmesi için müdahalede bulunabileceğinin sinyalini bir kez daha verdi.
Libya Ulaştırma Bakanlığı, bugün başlayacak olan Libya İstikrarı Destekleme Girişimi Konferansı için alınan güvenlik önlemleri kapsamında, konferans süresince Trablus Limanı’nı kapatma kararı aldı. İçişleri Bakanlığı da konferansa katılmak üzere gelenlerin geçişi nedeniyle eş-Şat Yolu'nu kapatma kararı aldı.
Albay Muammer Kaddafi rejiminin 2011 yılında devrilmesinden bu yana ilk kez yaklaşık 30 ülkeden katılımcılar, konferans için başkente akın etmeye başladılar. Başbakan Abdulhamid Dibeybe, konferans hazırlık komitesi ile yaptığı görüşme sırasında, Libya için iyi bir imaj sunmak üzere konferansın üst düzeyde tutulması gerektiğini vurguladı. Dibeybe, konferansı, uluslararası forumların çeşitli nedenlerle bir süre Libya’dan uzak kalmasının ardından mevcut durumun net bir tablosunun sunulması için bir fırsat olarak değerlendirdi.
İçişleri Bakanlığı'na bağlı Diplomatik Misyonları Koruma Genel İdaresi, konferansa katılacak olan heyetlerin gelişiyle birlikte, İçişleri Bakanlığı ve Diplomatik Güvenlik Dairesi tarafından konferansın güvenliğinin sağlanması için entegre bir güvenlik planı geliştirildiğini duyurdu.
Bu arada İçişleri Bakanı Halid Et-Ticani Mazin, Salı günü akşam saatlerinde, Birleşmiş Milletler (BM) Siyasi İşlerden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Rose Marie DiCarlo ve BM Libya Özel Temsilcisi Jan Kubis ile önümüzdeki Aralık ayında yapılması planlanan cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerini güvence altına almak için yapılan hazırlıkları görüştü. DiCarlo ayrıca Dışişleri Bakanı Necla el-Menguş ile Libya İstikrarı Destekleme Girişimi konusunda görüşmelerde bulundu.
Öte yandan Başkanlık Konseyi Başkanı Menfi’nin yardımcısı Abdullah el-Lafi, yargının Libya'nın güvenliğini ve istikrarını sağlamaya katkıda bulunan Başkanlık Konseyi'nin yasal kolu olduğunu belirterek, dün Yüksek Yargı Konseyi (YYK) Başkanı Muhammed el-Hafi ile seçimlerin zamanında yapılmasına ilişkin yasal dayanakları görüştüğünü açıkladı.
YYK Başkanı Hafi ise YYK’nın seçimlerin zamanında yapılmasını ve Başkanlık Konseyi tarafından atılan tüm adımları desteklediğini vurguladı.
Diğer taraftan Libya Ulusal Birlik Hükümeti (UBH) Petrol ve Gaz Bakanı Muhammed Ahmed Avn, çatışan taraflar arasındaki son gerilimin ardından Libya Ulusal Petrol Kurumu (NOC) Başkanı Mustafa Sanallah’ın görevinden kalıcı olarak uzaklaştırıldığı iddialarını yalanladı.
Bakan Avn, ofisi aracılığıyla yaptığı açıklamada dün basında yer alan Sanallah’ın görevindne alındığına dair haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtti. Açıklamada, Sanallah’ın, görevinden alınmasını öngören yasa ve mevzuatları ihlal etmediği, Sanallah’ı görevden almanın bakanlığı yetkileri arasında yer almadığı ve bakanlığın bu konudaki yetkilerin sadece NOC’un başındaki kişinin değiştirilmesini önermekle sınırlı olduğu ifade edildi.
Sahada ise Libya Ulusal Ordusu (LUO), Askeri Enformasyon Birimi aracılığıyla, 106. Tugayı için taarruz piyade tugayı seviyesindeki üçüncü eğitim olan tatbikatı olan ‘Raad 2021’ askeri tatbikatının video görüntülerini yayınladı. Tatbikata ait görüntüler, LUO’nun Rus yapımı MiG-29 savaş uçaklarına sahip olduğunu gösterdi.
Askeri Enformasyon Birimi, bu tatbikatların, ordu güçlerinin muharebedeki etkinliğini artırma, muharebe hazırlığını kalıcı olarak sürdürme, modern muharebe araçlarını yönetebilme ve devletin güvenliğine yönelik herhangi bir tehdide karşı savaşa hazır olma seviyesini en üst düzeye yükseltme yeteneklerini geliştirme çerçevesinde yapıldığı belirtildi.
LUO'ya bağlı Ahlaki Rehberlik İdaresi’nden yapılan açıklamada, LUO komutasından sorumlu Başkomutan Korgeneral Abdurrazık en-Nazuri’nin gerçek mühimmat kullanılarak gerçekleştirilen ‘büyük bir askeri eğitim tatbikatı’ olarak nitelendirdiği tatbikata katıldığını belirtti. Açıklamada tatbikatın piyade, tankçı, topçu, yıldırım kuvvetleri, havacılık ve diğer destek birimleri dahil olmak üzere 106. Tugayın çeşitli birliklerinden yaklaşık 4 bin unsurun katıldığı bu düzeydeki ilk tatbikat olduğu belirtildi.
Üç aşamada gerçekleşen tatbikat sırasında, bir saldırıyı ve çok sayıda terörist grubun sızması önleme sürecinin simüle edildiğini ekleyen Ahlaki Rehberlik İdaresi, tatbikatın ülkenin güvenliğini korumak amacıyla ordu güçlerinin performansını geliştirmeye yönelik yapıldığını kaydetti.



İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
TT

İsrail, Güney Lübnan’ı hedef aldı

Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)
Lübnan ve İsrail sınırındaki Ras el-Nakura bölgesinde bulunan bir Birleşmiş Milletler Lübnan Geçici Gücü merkezi (AFP)

Lübnan’ın resmî haber ajansı Ulusal Haber Ajansı (NNA), bugün (Cuma) Güney Lübnan’daki Vezzani ve Mecidiye çevresinin İsrail topçuları tarafından hedef alındığını bildirdi.

Ajansa göre, İsrail’e ait bir insansız hava aracı Ras el-Nakura bölgesinde bir balıkçı teknesinin yakınına ses bombası bıraktı; olayda yaralanan olmadı. Aynı bölgede İsrail’e ait bir savaş botu da ülkenin kara sularına doğru makineli tüfekle ateş açtı.


İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
TT

İslami Cihad, son İsrailli esirin cesedinin teslim edilmediği iddiasını yalanladı

Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)
Bir İslami Cihad savaşçısı, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Nuseyrat'ta kaçırılanların cesetlerini arayan Mısırlı işçilerin ağır makinelerle kazı yapmasını izliyor (Arşiv - AP)

Filistinli kaynaklar, İsrail’in iki gündür öne sürdüğü, İslami Cihad Hareketi’nin Hamas ile iş birliği yapmayı reddettiği ve ateşkesin ikinci aşamasına geçilmeden önce elindeki son İsrailli esirin cesedini teslim etmediği yönündeki iddiaları yalanladı.

İsrail’in Maariv gazetesinin güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberine göre, Hamas ile İslami Cihad arasında, Ran Gafeli isimli son esirin cesedinin teslim edilmemesi konusunda gerilim yaşandığı iddia edildi. İsrail, Gafeli’nin kaçırılmasında İslami Cihad mensuplarının doğrudan rol aldığını düşünüyor.

İslami Cihad’ın askeri kanadı Saraya el-Kudüs, günler önce yaptığı açıklamada tüm esirleri teslim ettiklerini ve ateşkes anlaşmasına tamamen uyduklarını belirtti. Hareketten Şarku’l Avsat’a konuşan kaynaklar, Gafeli’nin cesedinin kendi ellerinde bulunmadığını, cesedin Hamas’ın kontrolünde olduğunu ifade etti. Kaynaklar, Hamas ile koordinasyonun “mükemmel seviyede” olduğunu ve İsrail basınında yer alan gerilim iddialarının gerçeği yansıtmadığını vurguladı.

dsvf
İslami Cihad savaşçıları ve Mısırlı işçiler, Gazze Şeridi'ndeki Nuseyrat'ın kuzeyinde İsrailli rehinelerin cesetlerini arıyor (Arşiv - AP)

Hamas kaynakları da Şarku’l Avsat’a, cesedin Gazze kentinin doğusundaki Şucaiyye ve Zeytun mahallelerinde 3 veya 4 farklı noktada bulunmuş olabileceği yönünde şüpheler olduğunu aktardı. Ancak bu noktalarda yürütülen aramalarda cesede ulaşılamadığı, esir alma ve gömülme süreçlerine dahil olan saha sorumluları ve militanların tamamının çeşitli saldırılarda öldüğü için kesin yer tespiti yapmanın zorlaştığı bildirildi. Kaynaklar ayrıca yoğun bombardıman ve bölgenin tamamen yıkılması nedeniyle tespit çalışmalarının daha da güçleştiğini belirtti.

Yediot Aharonot gazetesine göre İsrail, arabulucular aracılığıyla Hamas’a, cesedin yerinin belirlenmesine yardımcı olabilecek kişilere ilişkin bilgiler ve bölgenin olası konumunu gösteren uydu görüntüleri iletti. Hamas kaynakları, bu dosya ve diğer konularla ilgili arabulucularla temasın sürdüğünü söyledi.

Yeni videonun ortaya çıkardığı soru işaretleri

Bu gelişmeler, İsrailli esir ailelerinin yayımladığı görüntülerle eş zamanlı yaşandı. Videolarda, Ağustos 2024’te Refah’taki bir tünelde cesetleri bulunan altı esirin, tünelde birlikte yaşarken Hanuka’yı kutladıkları, 2024 yeni yılına girdikleri, konuşup saç tıraşı oldukları ve tünel içinde farklı noktalara hareket ettikleri görülüyor.

dfgh
Hamas militanları, 20 Şubat 2025'te Han Yunus'ta İsrailli rehinelerin cesetlerinin Kızılhaç'a teslimi sırasında tabutlardan birini taşıyor (DPA)

Görüntüler, İsrail ordusunun söz konusu altı kişinin tünele ulaşımdan iki gün önce Hamas tarafından öldürüldüğü yönündeki açıklamalarına dair soru işaretleri doğurdu. Hamas bu iddiayı reddederek, esirlerin bölgeyi hedef alan İsrail bombardımanında öldüğünü söyledi.

Maariv'den gazeteci Miki Levine, esirlerin “Nisan ayında anlaşma sağlanmış olsaydı hayatta olabileceklerini” belirten bir değerlendirme yayımladı. Levine, Başbakan Netanyahu ile bakanlar Smotrich ve Ben-Gvir’in “tam zafer” stratejisinde ısrar etmelerinin, Refah’a girilmesinin esirleri tehlikeye atacağı yönündeki uyarıları göz ardı ettiklerini yazdı.

İsrail devlet televizyonu da, esirlerin öldürülmesinden birkaç gün önce müzakerelerin tıkanma noktasına gelmesinin, Tel Aviv’in Filadelfi Koridoru’nun kontrolünü şart koşmasından kaynaklandığını; o aşamada anlaşma imzalansaydı altı esirden beşinin serbest bırakılacağını aktardı.

Hamas kaynakları ise Şarku’l Avsat’a, esirlerin topçu ve hava bombardımanında öldüğünü, saldırı sırasında bazı esir gardiyanlarının da yaşamını yitirdiğini teyit etti. Kaynaklar, savaş boyunca İsrail güçleri esirlere yaklaşırsa “tehlike durumunda esirin öldürülmesi” yönünde talimat bulunduğunu da belirtti.7Tünelin Refah’ın batısındaki Tel Sultan’da bulunduğu, İsrail ordusunun sonraki incelemelerinde esirlerin “bölgedeki yoğun askeri baskı nedeniyle hayatını kaybettiğini” kabul ettiği bildirildi.

Ekim 2024’te İsrail, Hamas’ın eski siyasi büro şefi Yahya es-Sinvar’ı, Tel Sultan’daki bir evde, yanında silahlı bir grupla bulunduğu sırada öldürmüştü. Kasım ayında Hamas kaynakları, Muhammed es-Sinvar’ın oğlu İbrahim’in de Refah’taki bir tünelde hava saldırısında öldüğünü açıklamıştı. DNA bulgularının, aynı tünelde Hamas mensuplarının bulunduğuna işaret ettiği belirtildi. Esirlerin, İbrahim es-Sinvar’ın öldüğü saldırıda hayatını kaybetmiş olabileceği değerlendiriliyor.

Hamas kaynakları, İsrailli esirlere ilişkin talimatların çok sıkı olduğunu ve hayatta kalmaları için tüm imkânların seferber edildiğini vurguladı.


Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
TT

Gazze Şeridi'nde fırtına nedeniyle 11 kişi hayatını kaybetti, birçok ev yıkıldı

Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)
Filistinli çocuklar, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden geçiyor (EPA)

Gazze Şeridi'ni 24 saatten kısa bir süre içinde vuran fırtına ve derin alçak basınç sistemi, birçok evin çökmesi ve bölge genelinde çadırların sular altında kalması sonucu 11 Filistinlinin ölümüne birçok kişinin de yaralanmasına yol açtı.

Filistin Haber Ajansı'na (WAFA) göre yerel kaynaklar, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Beyt Lahiya'nın Bir el-Naja bölgesinde, yerinden edilmiş kişilerin barındığı bir evin çökmesi sonucu 5 Filistinlinin öldüğünü ve birçok kişinin de yaralandığını bildirdi.

 Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)Gazze Şeridi'nin güneyinde Han Yunus'taki bir kampta yağmurlu bir günde yerinden edilmiş Filistinli kadın (Reuters)

Şarku'l Avsat'ın ulaştığı kaynaklar, bugün şafak vakti Gazze şehrinin batısındaki el-Rimal mahallesinde yerinden edilmiş kişilerin çadırlarının üzerine büyük bir duvarın çökmesi sonucu 2 vatandaşın öldüğünü, Gazze şehrinde aşırı soğuktan bir çocuğun, el-Şati kampında ise bir bebeğin hayatını kaybettiğini belirtti. Dün de el-Şati kampında bir duvarın çökmesi sonucu bir kişi hayatını kaybetti.

Dün el-Amadi bölgesindeki Ebu Cebel kampında bir çadırın çökmesi sonucu iki çocuk yaralandı; Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki mülteci çadırında ise bir bebek aşırı soğuktan hayatını kaybetti.

Sivil savunma ekipleri, son birkaç saat içinde en az 10 evin çöktüğünü, son olarak da el-Kerame ve Şeyh Rıdvan mahallelerinde 2 evin yıkıldığını bildirdi.

Bu olumsuz hava koşulları ayrıca Han Yunus'un el-Mevasi bölgesindeki kampların tamamının sular altında kalmasına, Deyr el-Belah'taki el-Bassa ve el-Baraka'nın geniş alanlarının, Nuseyrat'taki Merkez Pazarı'nın ve Gazze Şehri'ndeki Yermuk ve liman bölgelerinin hasar görmesine yol açtı.

 Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)Gazze Şeridi'nin güneyindeki Han Yunus'ta barınakları basan yağmur sularının içinden hayvanlarla çekilen arabalar geçiyor (EPA)

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Çalışma Ajansı (UNRWA), dün yaptığı açıklamada, şiddetli yağmur ve ıslak çadırların, aşırı kalabalık Gazze Şeridi'ndeki kötüleşen sağlık ve yaşam koşullarını daha da kötüleştirdiğini belirterek, soğuk hava, yetersiz sanitasyon ve hijyen eksikliğinin salgın hastalık riskini artırdığını vurguladı. UNRWA, insani yardıma erişimin acilen kolaylaştırılması çağrısında bulundu.