Irak’taki bağımsız milletvekillerinden Meclis’te muhalefet bloğu kurma adımı

Bağımsız milletvekilleri, İmtidad ve Yeni Nesil hareketlerinden oluşacak muhalefet bloğu, devlet kurumlarında yaygınlaşan yolsuzlukla mücadele edecek.

Irak seçimlerinde şaibe olduğunu iddia eden Şii siyasi ve silahlı gruplar, Bağdat’ta BM Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert’e yönelik tehdit içerikli posterler astı (Reuters)
Irak seçimlerinde şaibe olduğunu iddia eden Şii siyasi ve silahlı gruplar, Bağdat’ta BM Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert’e yönelik tehdit içerikli posterler astı (Reuters)
TT

Irak’taki bağımsız milletvekillerinden Meclis’te muhalefet bloğu kurma adımı

Irak seçimlerinde şaibe olduğunu iddia eden Şii siyasi ve silahlı gruplar, Bağdat’ta BM Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert’e yönelik tehdit içerikli posterler astı (Reuters)
Irak seçimlerinde şaibe olduğunu iddia eden Şii siyasi ve silahlı gruplar, Bağdat’ta BM Irak Özel Temsilcisi Jeanine Hennis Plasschaert’e yönelik tehdit içerikli posterler astı (Reuters)

Irak’ta 10 Ekim’de düzenlenen seçimlerde başarı elde ederek Meclis’e girmeye hak kazanan bağımsız milletvekillerinin yanı sıra Ekim Hareketi’nin akabinde kurulan ve seçimde 9 sandalye kazanan İmtidad Hareketi ile Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) partilerinden olan ve seçimde 9 sandalye alan Yeni Nesil Hareketi, yeni yasama döneminde Meclis’te muhalefet bloğunu kurmak için kolları sıvadı. Irak devlet kurumlarının çoğunda yaygınlaşan yolsuzlukla mücadele amacıyla hükümet çalışmalarını sıkı bir şekilde denetlemek, muhalefet bloğunun öncelikli görevlerinden biri olacak. Bu blok, eğer bu konuda başarılı olursa, 2005’ten bu yana Irak Meclisi’nin tanık olacağı ilk muhalif cephenin çekirdeğini oluşturacak.
Necef vilayetinde seçimi kazanan 5 bağımsız milletvekili, Meclis’te muhalefet bloğunu oluşturma meselesini görüşmek için diğer bağımsız milletvekilleri ve seçimi kazanan bazı muhaliflerle Pazar günün bir toplantı düzenledi. Toplantıya katılan Necef bağımsız Milletvekili Hadi es-Selam, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, “Hedefimiz, yolsuzluğun tüm tezahürlerine karşı bir muhalefet bloğu kurmak” dedi.
Selam, kurulması planlanan blokta kaç vekilin bulunacağı sorusuna şu yanıtı verdi:
“Başlangıç olarak bir veya iki vekille de olsa yolsuzlukla mücadele etmeye çalışacağız. Devlet kurumlarında yaşanan yolsuzluğun her türüne karşı gerekli tecrübemiz var. Meclis’e girmeye hak kazanmadan önce onun (yolsuzluk) üzerinde çalıştık. Evet, bloktaki üye sayısı önemli. Bu sayının 20 milletvekili sınırını aşacağını düşünüyorum.”
Seçimi kazanan bazı bağımsız adayların başbakanlık koltuğunu alabileceklerine dair açıklamaları değerlendiren Selam, “Biz bu sözlerle ilgilenmiyoruz. Hedefimiz bir muhalefet bloğu oluşturmak, bir makam veya başkanlık elde etmek değil” diye konuştu.
IKBY partilerinden olan Yeni Nesil Hareketi’nin seçimi kazanan adayı Serva Abdulvahid, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada, Meclis çatısı altında diğer vekillerle birlikte muhalefet bloğu kurmak istediklerini doğruladı. Muhalefet bloğunun kurulması hedefiyle Necef’te yapılan toplantıya katılan vekillerden biri de Abdulvahid’di. Yeni Nesil Hareketi, Ekim Hareketi’nden sonra kurulan İmtidad Hareketi gibi muhalefet safında yer alan bir siyasi grup olarak biliniyor. Abdulvahid, “İmtidad Hareketi ve aynı şekilde özellikle Necef’teki bağımsız milletvekilleri ile muhalefet bloğunu oluşturma konusunda prensipte anlaştık. Bloktaki üye sayısını şimdiden kestirmek zor. Ancak blok etkili ve güçlü olacak. Bazı bağımsızlar halen bekliyor. Bazıları da muhtemelen etkili partilerden gelen cazip tekliflere yöneldi. Ancak biz muhalefet ilkesi üzerinde mutabıkız. Başbakanlık koltuğunu alma meselesi hakkında konuşmak istemiyorum. Etkili geleneksel partilerin Irak’ın geri kalan vilayetlerine hakim olması sebebiyle IKBY’den tek bir bağımsız bile kazanmadı” ifadelerini kullandı.
Vasıt vilayetinde seçimi kazanan bağımsız milletvekili ve Avukat Seccad Salim, muhalefet bloğuna ilişkin Şarku’l Avsat’a şu değerlendirmelerde bulundu:
“Bağımsız milletvekilleri Meclis içinde bir blok kurmak için ciddi atılımlar gerçekleştiriyorlar. Yeni bir siyasi çalışma formülü üzerinde anlaşmak amacıyla tüm bağımsız vekilleri çekmek için var gücümüzle çabalıyoruz. Tüm bağımsız vekiller arasında ortak bir nokta var o da kendilerine oy veren seçmen kitlesinin iktidardaki geleneksel partilerine oy vermeyen seçmen kitlesinden oluşmasıdır. Bu kitlenin tamamı eski hükümetlerin performansından memnun değil. Bu ortak nokta bağımsız vekillerin farklı bir çalışma ve davranış modeli ortaya koymayı istemelerini sağlıyor.”
Necef’te seçimi kazanan Haydar Tarık eş-Şamhi, bazı bağımsız vekillerin başbakanlık koltuğunu almakla ilgili dile getirdiği çekincelere katılmadığını ve bağımsız vekillerin bu koltuğu almasını ihtimal dışı görmediğini söyledi. Şarku’l Avsat’a konuşan Şamhi, “Başbakanlık koltuğu da dahil olmak üzere her mesele tartışılabilir. Biz esasında, ister başbakanlık koltuğu ister başka meselelerde olsun, yeni bir siyasi vizyon dayatmaya çalışacak etkili ve güçlü bir blok oluşturmak istiyoruz” dedi.
Şamhi, kurulması planlanan bu bloğun karşılaşabileceği en önemli sorunun ne olduğu sorusuna, “En önemli sorun, bağımsız vekillerin diğer partilerin baskılarına maruz kalması veya cazip tekliflerine kapılmasıdır. Bununla birlikte şu ana kadar herhangi bir bağımsız vekilin geleneksel parti veya oluşumlara katıldığını duymadık. Bence biz en az 25 vekilde oluşan ve elbette etkili olacak bir blok kurabiliriz” diye yanıt verdi.



Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
TT

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir ekip, Yemen'in doğusunda istikrarı sağlamak amacıyla Aden'de

Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)
Yemen'in geçici başkenti Aden, (Reuters)

Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden oluşan bir askeri ekip, Yemen'in geçici başkenti Aden'e, Güney Geçiş Konseyi'ne bağlı güçlerin Hadramut ve Al-Mahra vilayetlerinden çekilmesi ve meşru yönetimi destekleyen Suudi liderliğindeki koalisyonun doğrudan gözetimi altında önceki konumlarına geri dönmeleri için yürütme mekanizmalarını kurmayı amaçlayan acil bir görevle geldi.

Ekip ayrıca, statüko öncesine dönüşü sağlamak amacıyla koordineli prosedürlere göre, bölgelerin "Vatan Kalkanı" güçlerine devredilmesi için düzenlemeler üzerinde de çalışıyor. Bu adım, Suudi Arabistan'ın Doğu Yemen'deki gerilimi sona erdirmek için yoğun çabalarının ve koalisyon liderliğinin Hadramut'taki Güney Geçiş Konseyi'nin tek taraflı eylemlerini reddetmesinin bir devamı niteliğinde. Koalisyon liderliği bu eylemleri, zorla yeni bir gerçeklik dayatma veya vilayeti barış ve istikrarı tehdit eden iç çatışmalara sürükleme girişimi olarak değerlendirmektedir.

Şarku’l Avsat'a konuşan özel kaynaklara göre askeri birliğin gelişi, Riyad'ın Yemen'deki meşru kurumlar içinde güvensizlik ortamı yaratacak veya bölünmeyi derinleştirecek adımları reddetme tutumunu güçlendiriyor.


Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
TT

Lübnan, İsrail'den gelecek büyük çaplı bir saldırı endişesi ile yaşıyor

 İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)
İşgal altındaki Golan Tepeleri'nde, Suriye'nin güneyini gören bir gözetleme noktasında duran İsrail askeri, 25 Mart (AFP)

İsrail’in geniş çaplı bir saldırı hazırlığında olduğu yönündeki iddiaların gölgesinde yaşayan Lübnan’da, Mısır gerilimi düşürmek ve ülkenin İsrail kaynaklı herhangi bir askeri tırmanıştan korunmasını sağlamak amacıyla diplomatik girişimlerini yoğunlaştırdı. Bu çerçevede Mısır Başbakanı Mustafa Medbuli’nin gelecek hafta Beyrut’u ziyaret etmesi öngörülüyor.

Mısır’ın Beyrut Büyükelçisi Ala Musa, Cumhurbaşkanı Joseph Avn ile görüşmesinin ardından yaptığı açıklamada, “Üzerinde çalıştığımız konu, gerilimin azaltılması ve Lübnan’ın saldırıların şiddetinde herhangi bir artıştan korunmasıdır. Asıl hedef budur. Sürecin, birçok engelin aşılmasında kullanılabilecek bir ivme yaratmak için adım adım ilerlemesi gerekiyor” dedi.

Öte yandan İsrail, diplomatik çabalara sahadaki gerilim ve geniş çaplı savaş tehditleriyle karşılık verdi. İsrail medyası, Lübnan hükümeti ve ordusunun yıl sonuna kadar belirlenen süre içinde Hizbullah’ın silahsızlandırılmasında başarısız olması halinde, İsrail ordusunun Lübnan genelinde Hizbullah hedeflerine yönelik kapsamlı bir saldırı planladığını yazdı.

Aynı zamanda İsrail, Lübnan’ın güneyindeki askeri gerilimi artırdı. İsrail güçleri, sivil müzakerelerin iki hafta önce başlamasından bu yana ilk kez, sınırdan yaklaşık 40 kilometre uzaklıktaki Zahrani bölgesinin de aralarında bulunduğu Litani Nehri’nin kuzeyindeki bölgeleri hedef aldı.


BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
TT

BM raporu: Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri 2017'den bu yana en yüksek seviyesine ulaştı

İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich, Batı Şeria'daki Ma'ale Adumim yerleşiminin genişletilmesine ilişkin bir haritayı gösteriyor (AFP)

AFP'nin dün gördüğü BM Genel Sekreteri'nin raporuna göre, İsrail'in işgal altında bulunan Batı Şeria'daki yerleşim genişlemesi, BM'nin 2017'de izlemeye başlamasından bu yana 2025'te rekor seviyeye ulaştı.

BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi üyelerine gönderdiği belgede, "İşgal altındaki Batı Şeria'da, Doğu Kudüs de dahil olmak üzere, İsrail yerleşimlerinin devam eden genişlemesini kınıyorum. Bu durum gerilimleri körüklemeye, Filistinlilerin topraklarına erişimini engellemeye ve bağımsız, demokratik, bütünleşik ve tam egemen bir Filistin devletinin kurulma olasılığını tehdit etmeye devam ediyor" ifadelerini kullandı.

İsrail'in 1967'de işgal edip ilhak ettiği Doğu Kudüs'te yaklaşık üç milyon Filistinli yaşıyor; bunların yanı sıra Birleşmiş Milletler'in uluslararası hukuka göre yasadışı saydığı yerleşim yerlerinde de yaklaşık 500 bin İsrailli bulunuyor.

Batı Şeria'daki yerleşim faaliyetleri hem sağcı hem de solcu çeşitli İsrail hükümetleri döneminde devam etmiştir.

Bu yerleşim faaliyetleri, özellikle 7 Ekim 2013'te Hamas'ın güney İsrail'de gerçekleştirdiği benzeri görülmemiş saldırının ardından Gazze'de savaşın başlamasından bu yana, mevcut hükümetin döneminde önemli ölçüde yoğunlaştı.