ABD Mahkemesi, bir Afgan'ın 14 yıl Guantanamo'da haksız tutulduğuna hükmetti

ABD'nin Washington eyaleti bölge mahkemesi, terör şüphelilerinin tutulduğu Guantanamo hapishanesinde tutuklu bulunan Esedullah Harun Gul isimli Afgan'ın 14 yıldır haksız yere hapis yattığına ve derhal serbest bırakılmasına hükmetti.

AA
AA
TT

ABD Mahkemesi, bir Afgan'ın 14 yıl Guantanamo'da haksız tutulduğuna hükmetti

AA
AA

Washington eyaleti federal yargıçlarından Amit Mehta, 2007'de Afgan güçlerince tutuklanıp Amerikan ordusuna teslim edilen Esedullah Harun Gul hakkında bir nihai karar ve iki gizli gerekçe sundu.
Gul'un avukatları, yaptıkları yazılı açıklamada, Yargıç Mehta'nın Gul hakkında "14 yıldır yasa dışı tutulduğuna" ve "derhal serbest bırakılmasına" ilişkin nihai karar verdiğini duyurdu.
Avukatlardan Tara Plochocki, açıklamasında "Bu, hukukun üstünlüğü için önemli bir zafer ve ABD hükümetine ulusal güvenlik adına yapabileceklerinin sınırlarının olduğu konusunda çok ihtiyaç duyulan bir hatırlatmadır." ifadelerine yer verdi.
Afgan güçleri tarafından 2007'de yakalanan Gul, ABD'ye teslim edilmiş, oradan da aynı yıl Küba'nın Guantanamo Körfezi'nde bulunan ABD hapishanesine nakledilmişti.
Guantanamo'daki 39 tutukludan biri olan Gul, 2001'de ABD'nin Afganistan'ı işgalinden sonra Guantanamo'ya gönderilen 219 Afgan'dan geriye kalan iki Afgan'dan biriydi.
Gul ayrıca, 16 Ekim'de ABD inceleme heyeti tarafından Guantanamo'dan gönderilecek 13 kişiden biri olarak belirlenmişti.



Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
TT

Küba'dan ABD'ye yaptırım tepkisi: "Soykırım savunucusu"

Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)
Ülkeyi sarsan eylemler için "son 60 yılın en büyük yönetim karşıtı protestoları" denmişti (Reuters)

Temmuz 2021'de Havana yönetimine karşı düzenlenen büyük protesto eylemlerinin yankıları sürüyor.

ABD, Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'in de aralarında bulunduğu Kübalı yetkilileri insan haklarını ihlal ettikleri gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. 

Karayipler'deki ada ülkesinin üst düzey yöneticilerine vize kısıtlamaları uygulanacağı da duyuruldu.

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, X hesabından yaptığı açıklamada "Temmuz 2021'deki protestolara katılanların haksız bir şekilde gözaltına alınıp işkenceye tabi tutulmasından sorumlu olan ya da bu olaylarda suç ortaklığı yapan" yargı ve cezaevi çalışanlarının da vize kısıtlamalarıyla karşı karşıya kalacağını söyledi. 

54 yaşındaki siyasetçi şu ifadeleri kullandı:

ABD, Küba halkının insan hakları ve temel özgürlüklerini desteklemeyi ve gayri meşru, dikta rejimlerinin yarıküremizde hoş karşılanmadığını net bir şekilde ortaya koymayı sürdürecek.

Devlet Başkanı Miguel Diaz-Canel'le birlikte Küba Savunma Bakanı Álvaro López Miera ve İçişleri Bakanı Lázaro Álvarez Casas'ın da yaptırım listesine alınmasına Havana'dan tepki geldi. 

Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez de X'te açıklama yaparak ABD'nin Küba halkının ya da liderlerinin iradesini ipotek altına alamayacağını vurguladı. 

Küba Dışişleri Bakanlığı'nın ABD'den sorumlu yetkililerinden Johana Tablada ise Rubio'yu "soykırım ve toplu sınırdışı savunucusu" diye niteledi. 

Elektrik kesintileri yüzünden Havana'nın defalarca karanlığa gömülmesinin ardından 11-12 Temmuz 2021'de patlak veren protestolar, tüm dünyanın dikkatini çekmişti. 

Bir kişinin öldüğü eylemlerin bazılarında protestocular devlet binalarına ve kamu malına zarar vermiş, güvenlik görevlilerine ve mağazalara taş atarak saldırmıştı.

Batı medyası, eylemlerin herhangi bir muhalif örgüt tarafından organize edilmediğini bildirirken Küba yönetimi, onlarca yıldır süren ABD yaptırımları ve propagandasını sorumlu tutmuştu.

Yönetim destekçileri, yetkililerle birlikte tepki göstererek muhalif eylemleri bastırmaya çalışmıştı. 

Ekonomik kriz, gıda ve ilaç kıtlığına karşı başlayan gösterilerin ardından ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü'nün aktardığına göre en az 1400 kişi gözaltına alınırken, yaklaşık 700 kişi hapse atılmıştı. 

2022'de Kübalı savcılar, 790 civarında kişinin bu eylemlerle ilgili olarak soruşturulduğunu açıklamıştı.

Davaları takip eden 11J adlı hak örgütü, 554 kişinin protesto gösterileriyle ilgili olarak aldıkları cezayı çektiği bilgisini 2024 sonunda vermişti. Bunlardan bazıları Papa Francis'in talebiyle şartlı tahliyeden faydalandı. Halihazırda hapiste kalan eylemci sayısının 360'la 420 arasında olduğu tahmin ediliyor.  

Independent Türkçe, France 24, AFP, AP