Çin'de köpek boyutundaki deniz akrebinin kalıntıları bulundu

"Terropterus xiushanensis" adlı deniz akrebinin yeniden inşası (Nankin Jeoloji ve Paleontoloji Enstitüsü)
"Terropterus xiushanensis" adlı deniz akrebinin yeniden inşası (Nankin Jeoloji ve Paleontoloji Enstitüsü)
TT

Çin'de köpek boyutundaki deniz akrebinin kalıntıları bulundu

"Terropterus xiushanensis" adlı deniz akrebinin yeniden inşası (Nankin Jeoloji ve Paleontoloji Enstitüsü)
"Terropterus xiushanensis" adlı deniz akrebinin yeniden inşası (Nankin Jeoloji ve Paleontoloji Enstitüsü)

Bir araştırmada, kabaca köpek boyutlarındaki büyük deniz akreplerinin, 400 milyon yıl önce Çin'in güneyindeki deniz tabanında dolaşan, süper avcılardan biri olabileceği keşfedildi.
Science Bulletin'in 30 Kasım tarihli sayısında yayımlanacak araştırmaya göre, arkeologlar yaklaşık 1 metre uzunluğundaki deniz akrebinin kalıntılarını keşfetti.
Kalıntılar akrebin, modern örümceğimsilerin ve at nalı yengeçlerinin akrabası olan bir eurypterid veya eski bir eklem bacaklı olduğunu gösterdi.
Fosil, Mixopteridlerin bir üyesi olan Terropterus xiushanensis'e ait. Bunlar, avın yakalanması için kullanılan diş benzeri yapılarla kaplı "prozomal uzuvlara" veya özel kollara sahip bir tür eurypterid'di.
Her ikisi de Çin Bilimler Akademisi'ndeki Nankin Jeoloji ve Paleontoloji Enstitüsü'nde görev alan, doktora araştırmacısı Wang Han ve Profesör Wang Bo, "Bu uzuvlar muhtemelen av yakalamak için kullanılıyordu. Örümceğimsiler arasında kamçılı örümceklerin (Amblypygi) dikenli pedipalplerinin (eklemlerinin ikinci çifti -ed.n.) oluşturduğu 'yakalama sepetiyle' benzerlikler kurulabilir" diye yazdı.
Söz konusu yaratık, 443 milyon ila 419 milyon yıl önce, Silüriyen çağında yaşadı.
1-s2.0-S2095927321005004-ga1_lrg.jpg
"Terropterus xiushanensis" deniz akrebinin örnekleri ve yeniden inşa çizimi (Nanjing Jeoloji ve Paleontoloji Enstitüsü)​​
Dr. Wang, "Mixopteridlere dair bilgimiz, iki cinsten sadece 4 türle sınırlı. Bunların hepsi 80 yıl önce bulunan, Silüriyen çağının Lavrasya'sından (süperkıta Pangea'nın parçalanmasından sonra oluşan kıtalardan biri ed.n.) kalma birkaç fosil örneğine dayanıyor" dedi.
The Independent'ın haberine göre, Nankin Jeoloji ve Paleontoloji Enstitüsü'nden yapılan basın açıklamasında, uzantılar ve vücut parçası fosillerinin, Mixopteridlerin "morfolojik çeşitliliğini" genişletmek için yeni kanıtlar sunduğu belirtildi.
Açıklamada, "keskin bir silaha" sahip büyük bir eklem bacaklı olan Terropterus'un, Güney Çin'in sığ deniz ortamındaki süper avcılardan biri olabileceği ifade edildi.
Açıklamada devamla, Erken Silüriyen ortamında şimdiye kadar büyük yırtıcı hayvanların bulunamadığı aktarıldı.
T. xiushanensis ayrıca, büyük kara kütlesi Pangaea'nın ikiye bölünmesiyle oluşan Gondvana süper kıtasında bulunan ilk mixopterid oldu.
Araştırmaya göre, daha önce bu grubun Gondvanalı hiçbir örneği keşfedilmemişti.
Araştırmada, "İlk Gondvallı mixopterid'imiz, Çin'deki diğer eurypteridler ve bazı tanımlanmamış örneklerle beraber, toplanan verilerin yetersiz olması nedeniyle bu grupta önyargı oluştuğunu gösteriyor" ifadelerine yer verildi.
Yazarlar, "Gelecekteki araştırmalar, özellikle Asya'da, mixopterid'lere ve belki de diğer eurypterid gruplarına dair daha kozmopolit bir dağılım ortaya koyabilir" diye ekledi.
Daha önce, başını koruyan dış iskeletten bir "kaska", biçimli dar bir gövdeye ve avını yakalamak için geniş kavrama uzuvlarına sahip olabilecek yaklaşık 2 metrelik bir deniz akrebi bulunmuştu.
Bilim insanları bahse konu hayvana, Truva Savaşı'nda hizmet etmiş 50 kürekçinin çektiği antik bir Yunan gemisi olan "pentekontera"dan esinlenerek Pentecopterus decorahensis adını vermişti.



Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
TT

Dinozorlar Çağı'ndaki kuşların Arktika'da yuva yaptığı ortaya çıktı

Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)
Araştırmacılar 73 milyon yıl önceki Prince Creek ekosisteminin, yaz mevsiminde yaklaşık 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığına maruz kaldığını düşünüyor (Gabriel Ugueto)

Bilim insanları, kuşların kutup bölgelerine en azından 73 milyon yıldır yuva yaptığını keşfetti. 

Günümüzde Arktika'da yuva yapan 200'den fazla kuş türü var. Bilim insanları bu hayvanların ekosistemin önemli üyeleri olduğunu, polenleşme ve tohum dağılımı gibi temel görevlere katkı sağladığını söylüyor.

Daha önce yapılan araştırmalarda bu davranışın yeni olmadığı görülmüştü. Princeton Üniversitesi'nden Lauren Wilson "Kutup bölgelerinde yuva yapmaya dair en eski kanıt, Antarktika'nın Eosen dönemine ait yaklaşık 46,5 milyon yıl önce yaşamış bir penguen kolonisiydi" diyor.

Wilson liderliğindeki ekibin yeni araştırmasıysa bu tarihi yaklaşık 25 milyon yıl daha geriye çekti. 

Bilim insanları Alaska'nın kuzeyindeki Prince Creek formasyonunda yaptıkları kazılarda aralarında embriyo ve yavru kalıntıları da olan 50'den fazla kuş fosili ortaya çıkardı. Çoğunun boyu 2 milimetreden daha kısa olan bu fosiller, kuşların kutup bölgelerinde yuva yaptığına dair en eski kanıtı sunuyor. 

Bulguları hakemli dergi Science'ta yayımlanan çalışmanın ortak yazarı Patrick Druckenmiller, "Bu yeni fosiller, kuşların evrimi hakkındaki bilgilerimizde önemli bir boşluğu dolduruyor" diyerek ekliyor:

Bu çalışmadan önce, birkaç ayak izi dışında Alaska'da kuş fosilleri bulunmamıştı.

Araştırmacılar yaklaşık 73 milyon yıl önce Arktika'da yuva yapan bu kuşların en azından üç ayrı gruptan geldiğini saptadı. Fosillerin bir kısmı martıya benzeyen Ichthyornithes ve dalgıç kuşuna benzeyen Hesperornithes gruplarına aitti. Artık soyu tükenen bu gruplar dişli kuşları içeriyordu.

Ancak kalıntıların çoğu ördeklere benzeyen dişsiz kuşlara aitti. Araştırmacılar dişsizliğin, bugün yaşayan bütün kuşları içeren grubun belirleyici özelliği olduğunu ifade ediyor. Bu nedenle bulgular, milyonlarca yıl önce Arktika'da yuva yapan kuşların, modern kuşların yakın akrabaları olduğuna işaret ediyor.

Ekip, bölgenin o dönemde bugüne kıyasla daha sıcak olduğunu ve muhtemelen 6 ay boyunca kesintisiz gün ışığı aldığını söylüyor. Ancak bu durum kuşların dondurucu soğuklara maruz kalmadıkları anlamına gelmiyor.

Druckenmiller "Kışlar bugünkü kadar sert olmasa da yıl boyunca burada yaşayan hayvanlar dondurucu soğuklara, ara sıra yağan kara ve yaklaşık 4 ay süren kış karanlığına katlanmak zorundaydı" diye açıklıyor.

Ancak bölgede o zaman yuva yapan kuşların tek sorunu sıcaklıklar değildi. Araştırmacılar bazılarının uzunluğu 5 metreye ve ağırlığı 2 tona çıkan yaklaşık 12-13 dinozor türüyle beraber yaşadıklarını söylüyor. 

Druckenmiller, Troodon gibi etçil dinozorların, "bu sevimli küçük kuşları akşam yemeğinde seve seve yiyeceğini" söylüyor. 

Edinburgh Üniversitesi'nden paleontolog Steve Brusatte, yer almadığı çalışmanın bulgularını şöyle değerlendiriyor:

Bu fosiller, kuşların onlarca milyon yıl önce bu yüksek enlemlerdeki toplulukların ayrılmaz bir parçası olduğunu ve bu toplulukların modern zamanlardaki ekolojik bir yenilik değil, Dünya tarihinin uzun vadeli bir normu olduğunu gösteriyor.

Independent Türkçe, Guardian, Live Science, Science