Din görevlilerinden oluşan bir kafile ‘ılımlılığı’ yaymak için Mısır’dan Sudan’a gidiyor

Din görevlilerinden oluşan bir kafile ‘ılımlılığı’ yaymak için Mısır’dan Sudan’a gidiyor
TT

Din görevlilerinden oluşan bir kafile ‘ılımlılığı’ yaymak için Mısır’dan Sudan’a gidiyor

Din görevlilerinden oluşan bir kafile ‘ılımlılığı’ yaymak için Mısır’dan Sudan’a gidiyor

Mısır, her iki ülkeden imam ve vaizlerin katılımıyla ılımlılığı yaymak için Sudan’a dini kafile ziyaretleri başlattı. Mısır Vakıflar Bakanlığı, Mısırlı  ve Sudanlı imam ve vaizlerden oluşan büyük bir kafilenin,  Sudan’ın bazı bölgelerinde birlikte yaşamanın temelleri ve dini hoşgörünün yayılmasına katkı sağlamak için birkaç gün içerisinde Sudan’a doğru hareket edeceğini aktardı.  Açıklamada, geçtiğimiz Şubat ayında Hartum’a, Mısır ve Sudan’dan bir imam kafilesi ziyaret düzenlendi. Bazı Sudanlı imamlar Kahire’de, ‘dini söylemi yenilemek ve aşırılıkçı fikirlerle yüzleşmek’ başlıklı eğitim programlarına ve atölye çalışmalarına katıldı.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, kafilenin ılımlı düşünce ve ortak fikirlerin yaygınlaştırılması amacıyla Sudan Diyanet İşleri ve Vakıflar Bakanlığı ile yakın işbirliği çerçevesinde geldiği belirtildi. Mısır Vakıflar Bakanı Muhammed Muhtar Cuma, Sudan Diyanet İşleri ve Vakıflar Bakanlığı ile yapılan işbirliğinin benzersiz ve seçkin bir işbirliği modeli olduğunu ifade ederek, verimli işbirliği içinde hızla ilerlediğini söyledi. İmam ve vaizler ile kafilelere yönelik ortak eğitim kurslarıyla verimli bir işbirliği örneği verdiklerini aktardı. İkinci kafilenin Kasım ayı başında Sudan’da olmasının planladığını kaydeden Cuma,  dini hoşgörü kültürünü yaymak ve radikalizmle yüzleşmek için entelektüel yaklaşımlar tam uyumlu bir şekilde çalışmaya işaret etti. Sudan Vakıflar ve Din İşleri Bakanı Nasruddin Mufreh, bakanlığın aydın ılımlı düşünceyi yaymak, şiddeti ve radikalizm, reddetmek için canla başla çalıştığını belirterek, bunun için eğitim, öğretim ve ortak kafilelerle Mısır ile büyük işbirliği yaptığını bildirdi. Mufreh ayrıca, terörün ve radikalizm ortadan kaldırılmasının en önemli faktörleri arasında farkındalık, kültür, rasyonel dini söylem ve sosyal özenin yer aldığına dikkati çekti.



Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
TT

Irak'ta seçimlerin boykotu iktidar koalisyonunu karıştırdı

Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)
Bağdat'ta düzenlenen Koordinasyon Çerçevesi toplantısından (X)

Eski Başbakan Haydar el-İbadi Irak'ta ‘seçim sisteminin reforme edilmesi’ çağrısında bulunurken, Koordinasyon Çerçevesi’nin Mukteda es-Sadr'ın Kasım 2025'te yapılması planlanan seçimleri boykot etme kararına karşı tavır alması bekleniyor.

El-İbadi liderliğindeki Zafer Koalisyonu, seçim sisteminin ‘yolsuzluk’ suçu işleyen kişilerin seçime katılmasını engellemesi gerektiğini bildirdi. Koalisyon tarafından bugün yapılan basın açıklamasında, “Ülkenin karşı karşıya olduğu zorluklar, özellikle de bu tarihi anda, sistemin siyasi tabanını genişletmeyi, herkesi dahil etmeyi ve seçim sürecini yolsuzluğa bulaşmış kişilerden ve manipülatörlerden korumayı gerektiriyor” denildi.

Koalisyon, ‘herhangi bir devletin çöküşünün üstesinden gelmenin, halkın çıkarlarını ve devletin varlığını koruyarak iç siyasi ve sosyal birlikle başarılabileceğini’ vurguladı. Açıklamada, “Ulusal bir reform vizyonu temelinde aday olmamak, çıkarlar nedeniyle başkalarının seçimlere katılmasına izin vermemekten temelde farklıdır” ifadesi yer aldı.

Koordinasyon Çerçevesi’nin ana bileşenlerinden biri olan el-İbadi'nin koalisyonu, Sadr'ın benzer bir açıklama yapmasından bir gün sonra seçimleri boykot ettiğini duyurdu.

 Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)Eski Irak Başbakanı Haydar el-İbadi (X)

Koordinasyon Çerçevesi'nin pozisyonu

Koordinasyon Çerçevesi, Sadr ve el-İbadi'nin kararları ve bunların bir sonraki parlamentoda Şii temsiliyeti üzerindeki etkileri konusunda hemen bir görüş bildirmedi. Bilgi sahibi kaynaklar, “Sadr ve el-İbadi'nin kararlarını ele alma konusunda Şii meclisi içinde anlaşmazlıklar var” dedi.

Şarku’l Avsat'a konuşan kaynaklar şu ifadeleri kullandı: “Bedir Örgütü lideri Hadi el-Amiri ve Hikmet Hareketi lideri Ammar el-Hekim'in başını çektiği bazı Şii liderlerin durumu kontrol altına alma çabaları var. Yaşananlara uyum sağlamak için uzlaşmacı bir çözüm arayışının yanı sıra Sadr'a seçimlere katılması ve boykotu tersine çevirmesi için davette bulunma ve Bağımsız Yüksek Seçim Komisyonu'nu birkaç günlüğüne adaylık kapısını yeniden açmaya davet etme olasılığı da var… Koordinasyon Çerçevesi içinde farklı görüşler var, ancak Kanun Devleti Koalisyonu lideri Nuri el-Maliki'nin tutumunun Sadr'ı boykotu kırmaya ve seçimlere katılacağını açıklamaya davet etme eğiliminde olduğu dikkat çekiyor.”

Sadr, Kasım ayında yapılması planlanan parlamento seçimlerini boykot etme kararından dönmek için zorlu koşullar öne sürdü.

Sadr X platformundaki hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, “Yolsuzluk var olduğu sürece hiçbir seçime katılmayacağım. Doğruluk ancak kontrolsüz silahların teslim edilmesi, milislerin dağıtılması ve ordunun güçlendirilmesiyle tesis edilecektir” ifadelerini kullandı.

Yerel platformlarda, Sadr Hareketi liderleri ile aralarında Başbakan Muhammed Şiya es-Sudani'nin de bulunduğu Şii liderler arasında seçimlere katılma amacıyla temaslar kurulduğuna dair sızıntılar dolaşıyor.

Şarku’l Avsat'a konuşan siyasi bir kaynak, ‘Sadr Hareketi ile geri dönme olasılıkları konusunda şu ana kadar görüşmelerin durmadığını’ söyledi.

Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr (Sadr Hareketi medyası)

Seçimlerin meşruiyeti

Son dönemde izlenen çeşitli göstergelere göre seçimlerin meşruiyetine ilişkin endişeler bulunuyor. Boykotun kırılgan bir bölgesel ve uluslararası ortamda diğer kesimler tarafından da tekrarlanması, özellikle silah taşıyan ya da geçmişte silah taşımış olanlar başta olmak üzere pek çok Şii gücün, İran'ın hedef alınmasının ardından ABD ve İsrail tarafından hedef alınabilecekleri korkusunu taşımaya devam ettikleri bir dönemde, siyasi sistemin meşruiyetini etkileyebilir.

Aynı bağlamda araştırmacı Seyf es-Saadi Şarku’l Avsat'a verdiği demeçte şu ifadeleri kullandı: “Irak'taki siyasi sınıf, boykot eden çoğunluğun seçimlere katılma güvenini yeniden tesis edecek olgun bir seçim sistemi sunamadı. Bunun nedeni, seçim yasasının her seçim döneminde, oy veren halkın gerekçeleri dikkate alınmaksızın, büyük geleneksel partilerin ölçülerine uyacak şekilde değiştirilmesidir… Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr ve iki eski başbakan Haydar el-İbadi ve Mustafa el-Kazımi'nin boykotu, seçimlere giden sürecin ciddiyetinin bir göstergesidir.”

Ancak es-Saadi, ‘seçim bölgesi sistemi, Sainte Lague sistemi ve benimsenen yüzde ile her seçimde sorunlara neden olan sonuç hızlandırma cihazlarına ilişkin doğru istatistiklere dayanan olgun bir yasanın çıkarılması yoluyla Irak'taki seçim sisteminde reform yapılabileceğini’ düşünüyor.