Yemen’de darbeciler camileri propagandalarına alet ediyorlar

Husiler, cephede öldürülen bir Husi milisin Sana'da düzenlenen cenaze töreninde (EPA)
Husiler, cephede öldürülen bir Husi milisin Sana'da düzenlenen cenaze töreninde (EPA)
TT

Yemen’de darbeciler camileri propagandalarına alet ediyorlar

Husiler, cephede öldürülen bir Husi milisin Sana'da düzenlenen cenaze töreninde (EPA)
Husiler, cephede öldürülen bir Husi milisin Sana'da düzenlenen cenaze töreninde (EPA)

Husilerin zorla silah altına alma hususundaki stratejileri nedeniyle Husi milislere bağlı hatipler (vaizler) ve hocalar Sana’daki cami minberlerinden cami cemaatine hızlı bir şekilde cepheye gitmeleri çağrısında bulundular. Sana’daki yerel kaynaklar, bunun grup tarafından birkaç ay içinde yapılan dördüncü çağrı olduğunu ifade ettiler.
Sana’daki kaynakların Şarku'l Avsat'a aktardıklarına göre Sana'da geçtiğimiz Cuma okunan iki hutbede darbecilerin, ısrarlı bir şekilde cepheye katılmak için bölge sakinlerine ve ibadet edenlere hemen seferber olma çağrısı yaptıklarını, Marib cephelerine gönderilebilmeleri için kültürel ve askeri hazırlık kurslarına tabi tutulmak üzere silahlı Husiler tarafından her caminin kapısında bulunan kayıtlara isimlerini ve verilerini kaydettirme çağrısında bulundular.
Grubun üst üste maruz kaldığı insan kayıpları ve halihazırda bu açığı kapatmaya yönelik çabalarına bağlı olarak milis güçlerinin hocaları namaz kılanları silah altına girmeye çağırıyorlar. Hatipler insanların cepheye katılmalarını sağlamak isimlerinin kaydettirmeleri için onlara duygu dolu coşturucu hitaplarda bulundular.
Kaynaklara göre grup, cami cemaatini kandırmak ve isimlerini kayıt defterine eklemeye ikna etmek amacıyla ellerinde kayıt defterleri bulunan üyeleri başkentteki onlarca caminin kapısına dağıttılar.
Şarku’l Avsat’a açıklama yapan kaynak, Husiler tarafından atılan adımların yeni tamimlere binaen yapıldığı, Sana’daki önemli Husi liderler tarafından bu kararların çıkartıldığını ve bu nedenle de cami hatiplerinin de özellikle Marib cephelerine hızlı bir şekilde asker toplanması amacıyla hızlı bir davette bulunduklarını bildirdi.
Milislerin Sana ve diğer yerlerdeki cami cemaatini hedef almaları, yapılan tüm çağralara halkın isteksizliği nedeniyle cemaatin daha önce organize ettiği kapsamlı silah altına alma girişimlerinin başarısız olduğunu gösteriyor.
Bu arada Sana’daki cami cemaatinin Şarku’l Avsat’a söylediklerine göre, camiye gelen insnşarın büyük bir kısmının çağrıları geri çevirmeleri, kayıt defterlerine isimlerini yazdırmaktan kaçınmaları ve cepheye katılmak istememeleri nedeniyle milisler ümitsizliğe kapıldılar.
Çağrıyı kabul etmeyenlerden bir kısmı, hatiplerin ve cami hocalarının minberlerden yapmış oldukları savaş ve şiddeti teşvik çağrılarına açık bir şekilde karşı çıktılar.
Sanaa'daki gözlemciler, Husi grubun savaşmaları için ibadet etmekte olan Yemenlilere baskı yapmak zorunda kalmalarını Husilerin özellikle Marib cephesinde yaşadıkları ciddi kıtlık ve büyük insan kayıplarına bağladılar.
Grubun muhtelif cephelerde sert ve ezici darbelere maruz kalmaları nedeniyle sıkıştıkları, kayıplarının önemli bir kısmını gençlerin ve çocukların oluşturması nedeniyle de Sana’daki cami minberlerine, eğitim kurumlarına ve mahalle sorumlularına başvurmak zorunda kaldıklarını ifade ettiler.
İran’ın Yemen’deki vekili konumundaki milislerin mescitleri savaşçı toplama ve seferberlik mekanları haline dönüştürme girişmeleri daha önceki aylarda da Sana’nın farklı bölgelerindeki cami cemaatini hedef alan kampanyalar şeklinde gerçekleşmişti.
Sana’daki görgü tanıklarının Şarku’l Avsat’a bildirdiklerine göre camiye namaza gelen insanların çoğunluğunun Husilerin çağrıların cevap vermedikleri, hatta büyük bir çoğunluğunun namaz sonrasında cami kapılarında kayıt için bekleyenlerin yüzlerine dahi bakmadıkları aktarıldı.



İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
TT

İsrail, Rubio'nun Batı Şeria'daki şiddete yönelik eleştirilerinden endişe duyuyor

Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).
Filistinliler, işgal altındaki Batı Şeria'da Salfit yakınlarındaki Deyr İstiya köyündeki El-Hacı Hamida Camii'ne yerleşimcilerin dün verdiği zararı inceliyor (AFP).

İsrail'in açıklamaları ve eylemleri, Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun Batı Şeria'daki yerleşimcilerin Filistinlilere yönelik ölümcül saldırılarını eleştirmesinin ardından, mevcut ABD yönetimi içinde nadir görülen bir tutuma ilişkin endişeleri ortaya koydu.

Rubio, bu saldırıların Başkan Donald Trump'ın Gazze savaşını sona erdirme planını baltalayabileceği korkusunu ifade ederken yumuşak bir dil kullansa da İsrail hükümet çevreleri bunları "endişe kaynağı olarak değerlendirdi ve yerleşimlere karşı sert bir tutuma dönüşmelerini önlemek için çaba gösterilmesi gerektiğini" belirtti.

Şarku’l Avsat’ın İsrail'in 12. Kanalından aktardığına göre siyasi bir kaynak dün yaptığı açıklamada, "İsrail, Gazze'deki küçük ayrıntılara odaklanma yaklaşımından vazgeçmeli" ifadesini kullandı.

Yerleşimci saldırıları dün de devam etti. Yerleşimciler, işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde bulunan Salfit'in batısında, Deyr İstiya ve Kafr Haris kasabaları arasında bulunan Hacı Hamida Camii'ne saldırdı. Caminin bazı kısımlarını ateşe verdiler ve duvarlarına ırkçı sloganlar yazdılar.

İsrail ordusu dün yaptığı açıklamada, caminin bulunduğu yeri araştırmak üzere asker gönderdiğini ancak herhangi bir şüpheliyi tespit edemediğini, "olayı İsrail polisi ve güvenlik güçlerine ilettiklerini" ifade etti.


Sudani'nin muhalifleri başbakanlığı ele geçirmeye çalışıyor

Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)
Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)
TT

Sudani'nin muhalifleri başbakanlığı ele geçirmeye çalışıyor

Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)
Sudani'nin yaklaşık 46 sandalye kazanması, "en büyük blok" koalisyonunu kurması için yeterli olmayabilir... (AFP)

Irak'taki Şii "Koordinasyon Çerçevesi" ittifakının liderleri, seçimlerde önemli sayıda sandalye kazanan Muhammed Şiya es-Sudani'den başbakanlığı almak için "en büyük bloğu" oluşturmak üzere hızla istişarelere başladı. Sudani'nin partisi, ikinci bir dönem için yeterli olmasa da önemli sayıda sandalye kazandı.

Sudani yaklaşık 45 sandalye elde etti, ancak rakipleri- Nuri el-Maliki liderliğindeki Hukuk Devleti koalisyonu, Kays el-Hazali liderliğindeki Asaib Ehlil-Hak, Hadi el-Amiri liderliğindeki Bedir Örgütü ve Ammar el-Hakim liderliğindeki Devlet Güçleri bloğu- toplamda 90'dan fazla sandalye kazandı.

Sudani muhalifleri, Yüksek Yargı Konseyi'nin parlamento ve hükümeti anayasal sınırlar içinde kurmak için partilerin diyaloğu hızlandırması yönündeki çağrısının ardından, yeni hükümetin kurulmasını görüşmek üzere dün ikili istişarelere başladı.

Bu arada, Muhammed el-Halbusi liderliğindeki " Takaddüm” ittifakı, en yakın rakiplerine kıyasla önemli bir farkla önde gelen Sünni parti olarak ortaya çıktı ve bu da ona gelecekteki koalisyon müzakerelerinde önemli bir nüfuz sağladı.

ABD'nin Irak Özel Temsilcisi Mark Savaya ise seçimlerin "başarısını" överek, ülkesinin "silahlı grupları engelleme konusunda güçlü bir kararlılığa sahip olduğunu" vurguladı.


SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi

SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi
TT

SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi

SDG ve Özerk Yönetim, Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa olan bağlılıklarını yineledi

Suriye Demokratik Güçleri (SDG) Medya Merkezi tarafından dün yapılan açıklamada, SDG liderleri ile Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi arasında yapılan toplantıda, SDG'nin Suriye'de istikrarı sağlamak için diyaloğa bağlılığını yinelediği bildirildi. Medya Merkezi, toplantının Suriye hükümeti ile müzakereler ve 10 Mart'ta imzalanan anlaşmanın uygulanma yollarına odaklandığını açıkladı. Katılımcılar, SDG'nin ulusal diyaloğa olan bağlılığını ‘Suriye topraklarında barış ve istikrarı sağlamanın en doğru yolu’ olarak nitelendirdiler.

Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, üst düzey ABD’li ve Suriyeli yetkililerin huzurunda ABD Başkanı Donald Trump'ın karşısında otururken görülüyor. (AP)Suriye resmi haber ajansı SANA tarafından yayınlanan bir fotoğrafta, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera, üst düzey ABD’li ve Suriyeli yetkililerin huzurunda ABD Başkanı Donald Trump'ın karşısında otururken görülüyor. (AP)

Katılımcılar ayrıca, yaptırımların askıya alınması ve diplomatik koordinasyon kanallarının açılmasının, tüm Suriyelilerin katılımıyla kapsamlı bir siyasi çözümü desteklemeye yönelik olumlu bir değişim olduğunu düşünerek, ABD Başkanı Donald Trump ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera arasında Washington'da yapılan toplantının sonuçlarını memnuniyetle karşıladılar. SDG Medya Merkezi tarafından yapılan açıklamada, Suriye'nin DEAŞ’la Mücadele Uluslararası Koalisyonu’na (DMUK) dahil edilmesi övüldü ve SDG'nin ‘bu koalisyonun temel taşı olduğu ve olmaya devam edeceği’ vurgulandı. Suriye Dışişleri Bakanlığı daha önce, Şera ve Trump'ın görüşmelerde ‘kurumların birleştirilmesi ve ulusal güvenliğin güçlendirilmesi sürecinin bir parçası olarak SDG'nin Suriye ordusuna entegrasyonu da dahil olmak üzere 10 Mart anlaşmasına devam edilmesi’ konusunda anlaştıklarını açıklamıştı. Açıklamada, ABD Başkanı’nın Şera ile görüşmesi sırasında Suriye'nin önceki aşamayı başarıyla yönetme çabalarını ve ülkede istikrarı yeniden sağlama konusundaki başarılarını övdüğü ve ABD'nin yeniden inşa ve kalkınma sürecinin başarısı için Suriye liderliğinin ihtiyaç duyduğu gerekli desteği sağlamaya hazır olduğunu teyit ettiği kaydedildi.

Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, 10 Mart'ta SDG'yi Suriye ordusu ve güvenlik kurumlarına entegre etmek için bir anlaşma imzaladı. (EPA)Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) lideri Mazlum Abdi, 10 Mart'ta SDG'yi Suriye ordusu ve güvenlik kurumlarına entegre etmek için bir anlaşma imzaladı. (EPA)

Geçtiğimiz mart ayında Suriye Cumhurbaşkanlığı, SDG'nin Suriye'nin kuzeydoğusundaki tüm sivil ve askeri kurumları, sınır geçişlerini, havaalanlarını, petrol ve gaz sahalarını devlet kurumlarına entegre etmek için bir anlaşma imzaladığını duyurdu.

Suriye TV dün, Washington'un önümüzdeki günlerde Şam'da Suriye hükümeti ile SDG arasında, ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack ve ABD Merkez Kuvvetler Komutanlığı (CENTCOM) Komutanı Brad Cooper'ın katılımıyla bir toplantı düzenlemeye hazırlandığını bildirdi.

Deyrizor'un doğusundaki kırsal bölgelerde devriye gezen ABD güçleri (Arşiv)Deyrizor'un doğusundaki kırsal bölgelerde devriye gezen ABD güçleri (Arşiv)

Kanal, ismi açıklanmayan bir kaynaktan, toplantıda ‘petrol, devlet kurumları, sınır geçişlerinin durumu ve Kamışlı Havalimanı'nın yanı sıra, SDG'nin orduya entegre edilme mekanizması gibi hassas konuların ele alınacağını’ aktardı. SDG lideri Mazlum Abdi salı günü yaptığı açıklamada, Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed eş-Şera'nın Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile yaptığı görüşmenin sonuçlarını Barrack ile yaptığı telefon görüşmesinde ele aldığını söyledi. X platformunda yaptığı açıklamada, görüşmede ‘SDG'nin Suriye devletine entegrasyonunu hızlandırma taahhüdünün’ de ele alındığını ifade etti.