İngiltere'de benzin fiyatı litre başına 1,42 sterlinle rekor seviyeye yükseldi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

İngiltere'de benzin fiyatı litre başına 1,42 sterlinle rekor seviyeye yükseldi

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

İngiltere'de ortalama benzin fiyatının 1,42 sterlinle tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştığı bildirildi.
İngiliz araç sigorta şirketi RAC tarafından yapılan açıklamada, ülkede ortalama benzin pompa fiyatının 24 Ekim itibarıyla litre başına 1,42 sterlinle rekor seviyeye yükseldiği belirtildi.
Açıklamada, bir aile aracının 55 litrelik deposunu doldurmak için yapılan harcamanın son 12 ayda 15,6 sterlin artışla 63 sterinden 78,6 sterline yükseldiği ifade edildi.
Ülkede benzin fiyatları en son 2012 yılının nisan ayında bu seviyelere yaklaşmıştı.
Açıklamada, "Bu, (akaryakıt fiyatlarındaki yükseliş) hane halkının bütçesini sarsacak ve hiç şüphesiz daha geniş anlamda ekonomi üzerinde domino etkisi yaratacak" ifadesi kullanıldı.
Ülkede son dönemde akaryakıt pompa fiyatlarındaki artışa gerekçe olarak petrol fiyatlarındaki küresel artış, arz-talep dengesizlikleri, rafinerilerdeki yetersiz üretim ve kur hareketleri gösterildi.
Açıklamada görüşlerine yer verilen RAC Sözcüsü Sue Williams, "Bu, sürücüler için gerçekten kara bir gün. Bu, 2012 yılının nisan ayında görülen yüksek fiyatlardan sonra bir daha görmeyi beklemediğimiz bir an" değerlendirmesinde bulundu.
Williams, "Önemli olan soru ise şu; Bu yükseliş nerede duracak? Petrol fiyatları en son hangi noktaya ulaşacak? Eğer petrol fiyatları varil başına 100 dolar seviyesine ulaşırsa, İngiltere'de benzin fiyatlarının çok rahat bir şekilde litre başına 1,5 sterlin seviyesine ulaştığını görebiliriz" ifadelerini kullandı.

 



İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

İş stresi alkol tüketimini artırıyor: Çalışanların yüzde 64'ü etkileniyor

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Yeni bir araştırmaya göre çalışanların neredeyse üçte ikisi iş kaynaklı stres veya baskılar nedeniyle daha fazla alkol tüketiyor.

Alcohol Change UK'in 2 bin çalışanla yaptığı ankete göre, Birleşik Krallık'ta çalışanların yüzde 64'ü işle ilgili nedenlerden dolayı alkol kullandığını bildirdi. Son 12 ayda artan tüketimin arkasında iş stresi, baskı ve kaygı var.

Her 10 kişiden 4'ü işle ilgili kaygılar nedeniyle alkol tüketimini artırdığını söylerken, katılımcıların yüzde 38'i iş stresiyle başa çıkmak için daha fazla içtiğini belirtti.

Üçte birinden fazlası işyerindeki baskı veya son teslim tarihleri nedeniyle daha fazla içki içerken, yüzde 29'u iş güvensizliği nedeniyle alkol tüketiminin arttığını söyledi.

Alcohol Change UK araştırma grubunun danışmanlık ve eğitim müdürü Jane Gardiner şunları söyledi:

Yaptığımız işler son derece çeşitli olsa da bu araştırma geçen yıl birçoğumuzun işle ilgili stres, kaygı, baskı ve iş güvensizliğini yönetmek amacıyla daha fazla alkol aldığını gösteriyor. Ancak alkol, yetersiz uykudan akşamdan kalmalığa, yüksek tansiyondan depresyona kadar birçok sağlık sorununa yol açarak genel sağlığımıza ve refahımıza ciddi zararlar verebilir. Bazıları için kısa süreli bir rahatlama sağlasa da zaman içinde stres, kaygı ve baskı duygularını daha da kötüleştirmesi ve istesek bile kurtulması zor bir kendi kendini tedavi etme döngüsüne yol açması daha olası.

Alkol Farkındalık Haftası'nın başlangıcı münasebetiyle yayımlanan araştırma, çalışanların işyerinde alkol konusunda önleyici eylem ve eğitim taleplerini ortaya koydu.

Bu yılın teması "Alkol ve iş", çalışma ortamlarının ve baskıların içki içme şeklimizi nasıl etkileyebileceğine ve nasıl daha sağlıklı, daha kapsayıcı işyeri kültürleri oluşturabileceğimize odaklanıyor.

Ankete katılan her 10 çalışandan 8'inden fazlası, işverenlerin işyerinde alkol konusunu ele almada bazı sorumlulukları olduğuna inanıyor. Ancak üçte birinden fazlası işyerinde alkol yerine ruh sağlığı hakkında konuşurken kendini daha rahat hissettiğini söyledi.

Gardiner sözlerini şöyle sürdürdü:

Son yıllarda işyerlerinde ruh sağlığı alanında görülen ilerlemenin bir yansıması olarak, konuşmaları teşvik etmek, şefkat ve desteği artırıp damgalanmayı azaltmak için, çalışanlardan alkol farkındalığı ve eğitimi konusunda bu kadar güçlü bir iştah görmek çok cesaret verici. Olumlu olan şu ki, çalışanlar alkolle ilgili sorunlarda reaktif müdahale yerine önleyici ve proaktif yaklaşımın daha etkili olduğunu kabul ediyor gibi görünüyor. İşte bu tür bir destek, alkolü tabu olmaktan çıkarmaya başlayacak, içki içme alışkanlıklarımızın genel sağlığımız ve refahımız üzerindeki etkisine dair farkındalık yaratacak ve önlenebilir alkol zararlarını daha meydana gelmeden önleyecek.

Independent Türkçe