Cezayir - Nijer görüşmelerinin gündeminde sınırda yaşanan tehditler var

Politikacılar, sol parti liderinin tutukluluk süresinin uzatılmasını protesto ettiler.

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun. (AFP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun. (AFP)
TT

Cezayir - Nijer görüşmelerinin gündeminde sınırda yaşanan tehditler var

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun. (AFP)
Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun. (AFP)

Cezayirli ve Nijeryalı güvenlik uzmanları, sınırlardaki tehditleri ve radikalizm yanlısı grupların iki ülkenin güvenliğine yönelik oluşturduğu tehlikeyi görüştüler.
Cezayir İçişleri Bakanı Kemal Belcud, 25 Ekim’de başkentte düzenlediği ‘Cezayir-Nijer Sınır Komitesi’ toplantısının başında yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Bölgemizin terör eylemlerinin artmasıyla tanık olduğu durum, sınır ötesi suç olgusunun şiddetlenmesinin ve karmaşıklığının en iyi kanıtıdır. Terörizmin birçok şekli ve boyutu vardır. Hedefimizde ‘kaçakçılık grupları, yasa dışı silah kaçakçılığı, narkotik ve psikotrop maddeler ile bunların tehlikelerini savuşturmak için daha fazla iş birliği ve koordinasyon gerektiren yasa dışı göç’ yer alıyor.”
Cezayir Haber Ajansı’na göre Belcud, yasa dışı göçün ‘insan ticareti yapan ve bölgedeki etkilerini genişletmek için terörist gruplarla iş birliğine giden suç ağlarının eylemleri ile bir tür ulusötesi organize suç’ haline geldiğini vurguladı. “Cezayir- Nijer sınırını güvence altına almak, ikili iş birliğinin odaklanması gereken ortak bir sorumluluktur” ifadesini kullandı.
Bakan, kamu düzenine ve güvenliğine yönelik terör tehlikesinin ‘iki komşu ülke olarak, bu durumla mücadele etmek için hazırlanan entegre bir strateji dahilinde, ikili iş birliğinin güçlendirilmesini ve insan kaçakçılığı ağlarıyla mücadele çabalarının koordine edilmesini’ gerektirdiğini vurguladı. Kemal Belcud, Cezayir’in ’46 Afrika ülkesini ve bazı Afrika dışı ülkeleri temsil eden, birden fazla milletten çok sayıda yasa dışı göçmen için bir hedef haline geldiğine dikkat çektiği açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Uluslararası normların ve sözleşmelerin gereklerine uygun olarak, söz konusu göçmenlerin kesintisiz devam eden akışlarını yönetmek, kendileriyle insanca ilgilenmek, sağlıklarına dikkat etmek ve onurlarını koruyarak ülkelerine geri dönmelerini sağlamak için tüm imkanlar kullanıldı.”
Cezayir, son iki yılda çoğu Nijer’den gelen binlerce düzensiz göçmeni sınır dışı etti. Süreç, Sahra’nın güneyindeki hükümetle  yapılan anlaşma doğrultusunda gerçekleştirildi. Ancak insan hakları örgütleri, ‘toplu sürgünlerin gerçekleştiği insanlık dışı koşulları ve başkent ve büyük şehirlerde ikamet yerlerine yapılan baskınları’ kınadı. Ayrıca birçok göçmen tarafından Cezayir makamlarına sunulan sığınma başvurularının reddedilmesine de tepki gösterildi.
‘Sınır Komitesi’ toplantısına her iki ülkenin de savunma ve istihbarat kadrolaru katıldı.
Cezayir İçişleri Bakanı Kemal Belcud ‘ortak sınırların güvenliğini sağlamak ve iki ülkenin ekonomilerini geliştirmek için güvenlik koordinasyonu alanlarında sınır geçişlerinin önemli rolüne’ dikkat çekti. Belcud açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Cezayir, tüm koşullar yerine getirildiğinde iki ülke arasındaki ticaret hareketliliğini yeniden başlatmaya hazırlık kapsamında, sınır geçişlerinin yönetiminde kullanılan modern standartlara uygun şekilde yeniden yapılanmaya tanık olacak. In Guezzam sınır geçişi de dahil sınır karakolları geliştirmek için saha önlemleri alındı. Geçişi açmaya hazırız. Bu çabalar doğrultusunda Nijer tarafına yardım edeceğiz.”
Belcud, her iki ülkeden de tüccarları alışverişlerini yoğunlaştırmaya, ‘işsizliği sonlandırmaya, sınır bölgelerinin nüfusunu istikrara kavuşturmaya ve özellikle gençleri, tehlikeli göçmenler tarafından sömürülen gizli göçün tehlikelerinden korumaya’ katkıda bulunan gerçek yatırım projeleri oluşturmaya çağırdı. Belcud ayrıca Demokratik ve Toplumsal Hareketin lideri Fethi Garas’ın tutukluluk süresinin uzatılmasını kınadı.
Söz konusu suçlamalar yönelik tepki sadece Beklcud’dan gelmedi. İşçi Partisi ve Kültür ve Demokrasi Birliği liderleri, 25 Ekim’de sosyal medya hesapları aracılığıyla başkentteki Bab el-Vad Mahkemesi’ndeki soruşturma hakiminin sol eğilimli ‘Demokratik Hareket’ liderinin tutukluluk süresini uzatma kararını kınadı.
Karar, parti lideri Fethi Garas’ın ihtiyati hapis cezasını çektikten sonra 4 ay daha tutuklu kalmasını öngörüyor.
47 yaşındaki Garas, ulusal çıkarlara zarar veren bildiriler yayınlamak, ulusal birliğe zarar vermek, nefreti kışkırtmak, düzene ve cumhurbaşkanına hakaret etmekle suçlanıyor.



Suriye Kürt Konseyi: Şam hükümetiyle ciddi diyalog gerekli

Suriye Demokratik Güçleri mensupları (Arşiv- Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri mensupları (Arşiv- Reuters)
TT

Suriye Kürt Konseyi: Şam hükümetiyle ciddi diyalog gerekli

Suriye Demokratik Güçleri mensupları (Arşiv- Reuters)
Suriye Demokratik Güçleri mensupları (Arşiv- Reuters)

Suriye Kürt Ulusal Konseyi dün yaptığı açıklamada, Kürt sorununa adil ve kapsamlı bir çözüm sağlamak ve Suriye devletinin gelecekteki şeklini belirlemek için hükümetle ciddi diyaloğun gerekliliğini vurguladı.

Konsey açıklamasında, "Suriye halkının tüm unsurları arasında sürekli iş birliği ve ortak eylemin gerekliliğini, Suriye'nin tüm unsurlarını kapsayan demokratik, çoğulcu bir devlete yönelik herkesin özlemlerinin yerine getirilmesinin sağlanmasının önemini" yineledi.

Açıklamada, geleceğin şekillendirilmesinde Suriye toplumunun tüm bileşenlerinin aktif ve kapsayıcı katılımını gerektiren yeni Suriye devletinin inşa aşamasına odaklanılması çağrısında bulunuldu. Ayrıca, Kürt halkının "maruz kaldıkları ulusal hakların reddedilmesine ve dışlanmasına rağmen" Suriye'deki siyasi yaşamın geliştirilmesindeki rolü vurgulandı.


ABD Senatörü Sanders: İsrail çocukları aç bırakıyor ve Gazze Şehrini yok ediyor

ABD Senatörü Bernie Sanders (AFP)
ABD Senatörü Bernie Sanders (AFP)
TT

ABD Senatörü Sanders: İsrail çocukları aç bırakıyor ve Gazze Şehrini yok ediyor

ABD Senatörü Bernie Sanders (AFP)
ABD Senatörü Bernie Sanders (AFP)

Önde gelen ABD'li Demokrat Senatör Bernie Sanders bugün yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşını eleştirerek, İsrail'in çocukları sistematik olarak aç bıraktığını ve Gazze Şehrini bombalar ve buldozerlerle yok ettiğini söyledi.

Sanders, ABD Başkanı Donald Trump ve Kongre'yi İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Amerika'daki İsrail yanlısı lobi gruplarından biri olan Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi'ne (AIPAC) karşı durmaya çağırdı.

 Gazze Şehri'ndeki bir binayı bugün hedef alan İsrail bombardımanının ardından yangın ve duman (AP)Gazze Şehri'ndeki bir binayı bugün hedef alan İsrail bombardımanının ardından yangın ve duman (AP)

Sanders, İsrail'in Gazze'deki zulmünün bedelini büyük ölçüde Amerikan vergi mükelleflerinin ödediğini vurgulayarak, İsrail'e askeri yardımın kesilmesini ve Gazze Şeridi'ndeki “etnik temizlik”in sona erdirilmesini talep etti.


Nur Adamları, kıyı bölgesinde çatışmaları yeniden alevlendiren Suriyeli grup

Nur Adamları grubu, Genel Güvenlik araçlarına ve hükümet güçlerine pusu kurmaya odaklanıyor (Independent Arabia)
Nur Adamları grubu, Genel Güvenlik araçlarına ve hükümet güçlerine pusu kurmaya odaklanıyor (Independent Arabia)
TT

Nur Adamları, kıyı bölgesinde çatışmaları yeniden alevlendiren Suriyeli grup

Nur Adamları grubu, Genel Güvenlik araçlarına ve hükümet güçlerine pusu kurmaya odaklanıyor (Independent Arabia)
Nur Adamları grubu, Genel Güvenlik araçlarına ve hükümet güçlerine pusu kurmaya odaklanıyor (Independent Arabia)

Mustafa Rüstem

Bu yıl mart ayında Suriye’de kıyı bölgesinde yaşanan olaylar, arkalarında kanlı çatışmalar bıraktı. Kendisine eşlik eden ve yeni otoritenin “bireysel” olarak nitelendirdiği ihlaller de ardında sivillerin ruhlarında derin yaralar açtı. Söz konusu olaylar, Genel Güvenlik güçlerine yönelik tekrarlanan suikast ve saldırıların ardından, güvenlik güçlerinin yanıt olarak eski rejimin kalıntılarıyla bağlantılı grupların peşine düşmesinden sonra çatışmaların alevlenmesiyle başlamıştı. Bugün ise çatışmayı yeniden alevlendiren yeni bir silahlı grup ortaya çıktı.

Cevad Tugayları

Suriye'nin batısında bulunan ve Lazkiye ile Tartus vilayetlerini kapsayan kıyı bölgesindeki karmaşık durumu daha da karmaşıklaştıran bir gelişme yaşandı ve kendisine Ricalu'n Nur (Nur Adamları) adını veren, Cevad Tugayları lakaplı yeni bir silahlı grup ortaya çıktı. Grup, hükümet güçlerini hedef alan faaliyetlerini duyurdu ve ilk operasyonunu bir video ile belgeledi.

Nur Adamları grubu, 2 Ağustos'ta kendi açıklamalarını ve konuşmalarını içeren resmi bir sayfa oluşturdu. Bunlardan ikisi ayrı açıklamalardı. İlk açıklama, 14 Ağustos'ta bir Genel Güvenlik aracının hedef alınmasının ardından video olarak yayınlandı. İkinci video açıklaması ise 1 Eylül'de yayınlandı ve bir hükümet tesisine yönelik saldırıyı belgeliyordu. Güvenlik ve askeri işler uzmanı Albay Muhsin Hamdan, “bu askeri örgütün medyada bir yankı oluşturmanın ötesine geçmediğini ve sahada bir etkiden, haritaları yeniden çizme gücünden yoksun olduğunu” kesin bir biçimde belirtti. Nur Adamları grubu ve eylemleri, kendi kuluçka merkezine yönelik ve Genel Güvenlik veya yeni otorite ile iş birliği yapılmaması yönünde uyarıda bulunan bir bildirgeden başka bir şey değil” diye ekledi.

Yeni grubun duyurusu, kıyıda bir bölgesel yönetim kurma çağrısıyla eş zamanlı olarak geldi (Independent Arabia)Yeni grubun duyurusu, kıyıda bir bölgesel yönetim kurma çağrısıyla eş zamanlı olarak geldi (Independent Arabia)

Kimliği bilinmiyor

Silahlı grubun kıyı bölgesinde yaşayan Suriyelilere hükümet ile iş birliği yapmamaları konusunda uyarılarda bulunma konusundaki istekliliği ve gayreti belirgin. Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı analize göre gözlemciler bunu, “Sahil Kalkanı” olarak bilinen grupların körüklediği mart ayındaki kanlı olaylardan bu yana var olan anlaşmazlığı derinleştirme girişimi olarak değerlendiriyor. Bahsi geçen kanlı olaylar, Sahil Kalkanı gruplarının, isyan eden ve silahlanıp yeni otoriteye direnmeyi tercih eden rejim kalıntılarını takip ederken, Cebele'de bir güvenlik güçleri konvoyunu hedef alarak 16 askeri öldürmelerinin ardından yaşanmıştı. Lazkiye'den yerel bir kaynak, Nur Adamları grubunun, Mikdad Fatiha liderliğindeki Sahil Kalkanı grubunun aksine hala bilinmediğine inanıyor. “Kimliği bilinmeyen herhangi bir gruba şüpheyle yaklaşılması gerektiğini, amaçları muhtemelen halk ile hükümet arasındaki uçurumu derinleştirmek, hatta son kıyı çatışmalarından beri var olan uçurumun kapanmamasını sağlamak olduğunu” belirtiyor.

Nur Adamları ve Lazkiye ilindeki diğer aktif grupların rolünü araştıran bir saha kaynağı, bazı silahlı grupların hükümet güçlerine yaklaşmamaları veya onlarla iş birliği yapmamaları için sivilleri korkuttuğunu ortaya koydu. Bu arada, bir videoda, silahlı bir gruba katılmadığı için kıyı bölgesinin kırsalında bir adamın aşağılandığı görülüyordu. Yeni otoriteye karşı çıkan askeri grubun doğuşu, Suriye genelinde sahada görülen karmaşık bir gerçekliğin ortasında geldi. Suriye Demokratik Güçleri (SDG), merkezi olmayan yönetim seçeneğine bağlı kalmaya devam ederken, kendisine bir de güney Suriye'de Süveyda'daki Dürzi toplumu eklendi. İsrail'in hava saldırıları ve çatışma hatlarına yönelik baskınları da devam ediyor.

Meyhub ve kafa kesme

Bu arada, silahlı grup gerilla savaşı prensibiyle faaliyet gösteriyor ve sınırlı sayıda kişiyle pusular kuruyor. Askeri gözlemciler, üyelerinin “eski askeri ve güvenlik kurumlarının mensupları olabileceğine ve onların saflarında görev yapmış olabileceğine” inanıyor. Zira ordu personeli ve gönüllüler çeşitli uzmanlık alanlarında eğitim aldı ve birçoğu geçen yıl aralık ayında rejimin devrilmesinin akabinde işten çıkarıldıktan sonra artık görevde değil. Nur Adamları grubu, ağustos ortasında Lazkiye kırsalında Genel Güvenlik Kuvvetleri'ne ait bir aracın hedef alındığı eylemin videosunu Facebook'ta paylaşmıştı. Operasyona beş kişi katılmış, gözetleme, izleme, patlatma ve belgeleme faaliyetlerinde bulunmuşlardı. Bu yeni kurulan milis grupların net bir talep açıklamaması, eylemlerinin kıyı şeridinde meydana gelen ihlallere “misilleme” olarak nitelendirilmesine neden oldu. Şeyh Salih el-Mansur'un yeni otorite tarafından yargılanmadan gözaltına alınmasına misilleme olarak yapılan eylemlerden bahseden açıklamalar yapıldı. Nur Adamları yayınladığı açıklamada, tutuklamayı keyfi olarak nitelendirdi ve Şeyh Mansur'un sağlığının kötüleşmesi nedeniyle yetkilileri sağlığından sorumlu tutarak, derhal serbest bırakılmasını talep etti. Grup ayrıca videoya eşlik eden kayda göre, “Beşşar Meyhub ve arkadaşları” için düzenlenen eylem hakkında da bir duyuruda bulundu. Beşşar Meyhub adlı gencin, yabancı bir savaşçı tarafından öldürüldüğü, kafasının kesilip bir arabanın kaputuna yerleştirildiği ve mahallede dolaştırıldığı aktarılmıştı. İçişleri Bakanlığı yaptığı açıklamada bunu yalanlayarak bir “iddia” olarak nitelendirmişti. Bakanlık açıklamasına, üyeleri arasında genç Meyhub'un da bulunduğu bir terör hücresinin görüntülerini de ilave etti. Böylece Meyhub'un hayatta olduğu ve İç Güvenlik Bakanlığı'nın onu bir hapishaneye naklettiği ortaya çıktı.

Nur Adamları’nın eylemleri, Suriye Sahili Ulusal Buluşması’nın kıyıda bir yönetim kurma projesini duyurmasıyla aynı zamana denk geldi ve bu durum, Beşşar Esed sonrası dönemde bölünme veya ademi merkeziyetçiliğe yönelik milliyetçi söylemin artışına işaret ediyor.

*Bu analiz Şarku’l Avsat tarafından Independent Arabia’dan çevrildi.