Samanyolu Galaksisi dışında potansiyel bir gezegen keşfedilmiş olabilir

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Samanyolu Galaksisi dışında potansiyel bir gezegen keşfedilmiş olabilir

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Gökbilimciler, Samanyolu Galaksisi dışında potansiyel bir gezegen keşfetmiş olabileceklerini bildirdi.
ABC’nin haberine göre, ABD Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA), Chandra X-ray teleskobu ile Girdap Gökadası olarak bilinen galakside olası bir gezegenin izini sürmüş olabileceklerini belirtti.
Gökbilimciler, yaklaşık 28 milyon ışık yılı uzaklıkta yer aldığı düşünülen ve “M51-ULS-1b” adını verdiklerini gezegenin Satürn büyüklüğünde olduğuna inanıyorlar.
Olası gezegenin bir nötron yıldızının veya kara deliğin etrafında döndüğü ve ona olan uzaklığının, Satürn ile Güneş arasındaki mesafenin yaklaşık 2 katı olduğu sanılıyor.
Gökbilimciler, olası gezegenin yörüngesini 70 yılda tamamladığına ve dünyadan bu gezegenin gözlemlenebilme olasılığının oldukça düşük olduğuna dikkati çekti.
Southern Queensland Üniversitesinden astrofizikçi Prof. Jonti Horner, “Onu görmemiz için doğru zamanda, doğru pozisyonda sıralanması gerekir. 70 yıl boyunca rastgele milyonlarca kez gözlem yapsanız, bu seferlerin yalnızca 4’ünde olası gezegenin geçişini yakalayabilirsiniz” ifadelerini kullandı.
Bunun yanı sıra bilim insanları olası gezegenin varlığının kesin olarak kanıtlanmasının zaman alacağını, daha çok gözlem ve veriye ihtiyaç duyduklarını da kaydetti.
Gezegenler, yıldızların önünden geçerken onların yaydıkları X ışınlarının çoğunu ya da tamamını engelliyorlar. Yıldızların yaydığı ışınlarda meydana gelen azalma teleskoplarla gözlemlenerek, yeni gezegenlerin varlığına ilişkin işaretler sunuyor.
ABD’nin Massachusetts eyaletindeki Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezinden Dr. Di Stefano, X ışınlarında meydana gelen azalma ve eğrilerin izlenmesinin, öte gezegenlerin keşfinde kullanılan “benzersiz bir yöntem” olduğunu belirtti.
Çalışma “Nature Astronomy” dergisinde yayımlandı.



Bebeğin cinsiyetini belirleyen faktörler tespit edildi

Cuma günü yayınlanan bir araştırma, ailelerin kız ya da erkek çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğunu buldu (Unsplash)
Cuma günü yayınlanan bir araştırma, ailelerin kız ya da erkek çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğunu buldu (Unsplash)
TT

Bebeğin cinsiyetini belirleyen faktörler tespit edildi

Cuma günü yayınlanan bir araştırma, ailelerin kız ya da erkek çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğunu buldu (Unsplash)
Cuma günü yayınlanan bir araştırma, ailelerin kız ya da erkek çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğunu buldu (Unsplash)

Rachel Dobkin 

Cinsiyet açıklama partileri, yeni çocuklarının kız mı erkek mi olacağını merakla bekleyen aileler arasında giderek daha popüler hale geliyor. Ancak popüler inanışlara karşı çıkan yeni bir araştırmaya göre, bebeklerin cinsiyeti yazı tura sonucu gibi şansla belirlenmiyor.

Hakemli dergi Science Advances'ta cuma günü yayımlanan bir çalışma, ailelerin erkek ya da kız çocuk sahibi olma konusunda "tekil bir olasılığa" sahip olduğınu ve bazı faktörlerin bu ihtimali etkilediğini tespit etti.

1956-2015'te iki ya da daha fazla sefer birer bebek doğuran en az 58 bin kadını analiz eden araştırmacılar, aynı cinsiyetten en az üç çocuk yapan annelerin, sonraki bebeklerinin yine aynı cinsiyetten olma ihtimalinin daha yüksek olduğunu saptadı.

Kız ya da erkek çocuk sahibi olma ihtimali bu kişilerde yüzde 50-50 değil: Üç kız çocuk sahibi ailelerin başka bir kız çocuğu olma ihtimali yüzde 58, üç erkek çocuğu olan ailelerin bir erkek çocuk daha dünyaya getirme ihtimaliyse yüzde 61.

Peki neden böyle oluyor?

Araştırmacılar, annenin doğum yaptığı yaşa ve genetiğe işaret ediyor.

Çocuk doğurmaya 28 yaşından sonra başlayan kadınların aynı cinsiyetten çocuk sahibi olma ihtimali biraz daha yüksek çıktı. Çalışmada sadece erkek ya da sadece kız çocuk doğurmakla ilişkili iki gen de tespit edildi.

Harvard T.H. Chan Halk Sağlığı Okulu'nda beslenme ve epidemiyoloji alanında öğretim üyesi olan Jorge Chavarro, kıdemli yazarı olduğu çalışma hakında Washington Post'a "Bu genlerin neden doğumda cinsiyetle ilişkili olduğunu bilmiyoruz ancak öyleler ve bu da yeni sorular doğuruyor" dedi.

Çalışmanın, babalarla ilgili veri bulunmaması gibi bazı sınırlılıkları var.

Ayrıca çalışmada yer almayan bir uzman, araştırmanın genetik analizi hakkında uyarılarda bulunuyor.

Pennsylvania Üniversitesi Perelman Tıp Fakültesi'nde genetik alanında öğretim üyesi olan Iain Mathieson, Washington Post'a yaptığı açıklamada analizin nispeten küçük bir örnekleme dayandığını ve diğer faktörlerden etkilenebileceğini söyledi.

Çalışmadaki araştırmacılar sözkonusu faktörlerin, bazı ailelerin aynı cinsiyetten çocuk sahibi olma olasılığının neden daha yüksek olduğunu ne ölçüde açıkladığını incelemek üzere daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulduğu sonucuna vardı.

Yazarlar şu ifadeleri kullanıyor: 

O zamana kadar, aynı cinsiyetten iki ya da üç çocuğu olan ve farklı cinsiyetlerden çocuk sahibi olmak isteyen aileler, bir sonraki çocuklarını yaparken muhtemelen iki yüzü aynı bir madeni parayla yazı tura attıklarının farkında olmalı.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news