Suudi Arabistan’ın Yeşil Ortadoğu Girişimi Zirvesi’ne dünyanın dört bir yanından destek

ABD'nin İklim Özel Elçisi Kerry: Yeşil Ortadoğu Girişimi, dünyadaki kritik durumu yansıtması nedeniyle farklı.

Yeşil Ortadoğu Girişimi Zirvesi'ne katılım geniş oldu. (Şarku’l Avsat)
Yeşil Ortadoğu Girişimi Zirvesi'ne katılım geniş oldu. (Şarku’l Avsat)
TT

Suudi Arabistan’ın Yeşil Ortadoğu Girişimi Zirvesi’ne dünyanın dört bir yanından destek

Yeşil Ortadoğu Girişimi Zirvesi'ne katılım geniş oldu. (Şarku’l Avsat)
Yeşil Ortadoğu Girişimi Zirvesi'ne katılım geniş oldu. (Şarku’l Avsat)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman başkanlığında dün düzenlenen Yeşil Ortadoğu Girişimi Zirvesi’ne katılan Ortadoğu, Arap ve dünyanın dört bir yanından ülkelerin hükümetleri, Suudi Arabistan’ın Yeşil Ortadoğu Girişimi’ne verdikleri desteği vurguladılar. Katılımcılar girişimin, küresel iklim değişikliğinin yansımalarını hafifletmede önemli bir rol oynayacağının, gezegeni koruma konusundaki boşlukları kapatmaya çalışacağının ve çevre ve doğada sürdürülebilirliği sağlamak için yürütülen küresel çabalara katkı sağlayacağının altını çizdiler.
ABD'nin İklim Özel Elçisi John Kerry, Yeşil Ortadoğu Girişimi'nin dünyadaki kritik durumu yansıtması nedeniyle farklı olduğunu vurguladı. Kerry, Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman bin Abdulaziz'in Yeşil Ortadoğu Girişimi Zirvesi'ni düzenleme ve katılımcıları bu girişime katılmalarını sağlamadaki lider rolüne de övgüde bulundu.
Suudi Arabistan'ın Paris İklim Anlaşması uyarınca sıfır karbon emisyonuna ulaşmak için güncellenen ulusal katkılar için teşekkür eden ABD’nin İklim Özel Temsilcisi, dünyanın en büyük petrol üreticisi ülkelerinden Suudi Arabistan’ın inisiyatif aldığını ancak tüm ülkelerin de bunu yapması gerektiğini söyledi.
Yükselen sıcaklıklara karşı daha büyük adımlar atılması gerektiğinin altını çizen Kerry sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu durum, ne siyasetle ne stratejik güç dengesiyle ne de ideolojiyle ilgili. Bu, 2050 yılında sıfır emisyona ulaşmak ve küresel sıcaklığı daha düşük tutmak istiyorsak, önümüzdeki 10 yıl içinde çalışmalarımızı hızlandırmamızı ve emisyonları yüzde 44 oranında azaltmamızı söyleyen bilimle ilgili bir durum. Süreçte, yeni teknolojilerin geliştirilmesine milyarlarca trilyon yatırılmalı. Bu savaşı biz kazanacağız.”

Kuveyt
Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Mişal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah, Yeşil Ortadoğu Girişimi Zirvesi’nin, dünyanın sürdürülebilirlik planlarına olan ihtiyacının yanı sıra iklim, çevre ve ekonomiye özen gösterilmesinin vurgulandığı istisnai bir dönemde gerçekleştiğini söyledi. Kuveyt Veliaht Prensi, herkesin orman yangınları, sel baskınları, tarımsal ürünlerin yok olması, kuraklık, su kıtlığı, açlık, hastalık ve salgın hastalıkların yayılması gibi birçok afete maruz kalmaya neden olan iklim değişikliğinin devam ettiğinin bilincinde olduğunu vurguladı.  
Kuveyt’in Suudi Arabistan’ın çabalarını tamamen desteklediğini vurgulayan Kuveyt Veliaht Prensi, “Kardeşim, Prens Muhammed bin Salman bin Abdulaziz'in himayesinde çevresel ve hayati olan bu dosyanın en iyi şekilde yönetileceğine güvenim tamdır” ifadelerini kullandı.
Suudi Arabistan’ın söz konusu girişimi başlatmaya yönelik çağrısının, kapsamlı insani, ekonomik, iklimsel ve çevresel güvenlik kavramını oluşturmak için bölgedeki ve dünyadaki önemli ve sorumlu rolünden kaynaklandığına dikkati çeken Şeyh Mişal sözleirnin devamında şunları söyledi:
“Kuveyt, insani ve çevresel sürdürülebilirliği sağlamak isteyen ülkeler arasında ön saflarda yer aldı. Küresel iklim değişikliğiyle mücadele için bölgesel ve uluslararası çabaları koordine edecek tüm çabaları destekledi. Kuveyt’in, Suudi Arabistan tarafından başlatılan girişime desteği tamdır. Kuveyt, bu zirvenin amaç ve hedeflerini uygulamaya çalışanlarla ve Ortadoğu bölgesi ve çevresinin yararına hareket edenlerle omuz omuzadır.”

Yunanistan
Zirveye katılan Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis, Yeşil Ortadoğu Girişimi Zirvesi'nin önemli bir dönemde ve Glasgow'da yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği 26’ncı Taraflar Konferansı (COP26) öncesinde gerçekleşmesinin önemine işaret etti. Ülkesinin, Avrupa Birliği’nin (AB) bir üyesi olarak AB’nin diğer üyeleriyle birlikte Avrupa’yı 2050 yılına kadar net sıfır karbon emisyonu hedefine ulaşmış bir kıta haline getirme sözü verdiğine işaret eden Miçotakis, 2030 yılına kadar karbon emisyonunun yüzde 55 oranında azaltmayı hedeflediklerini vurguladı.
Önemli hedeflere ulaşmak için 2028 yılına kadar kömürden elektrik üretiminin durdurulması gibi bir takım önemli girişimlerde bulunulduğuna dikkat çeken Miçotakis, Yunanistan'ın Akdeniz havzasında rüzgardan elektrik üretimi sağlayan ilk ülkelerden biri olmasını sabırsızlıkla beklediklerini söyledi.
Yunanistan'ın önümüzdeki haftalarda iki gigawatttan fazla rüzgar enerjisi üretme kapasitesine sahip olacağını belirten Yunan Başbakan, bir takım düzenleyici önlemler ve yasalar aracılığıyla yeşil enerjiye geçişe katkıda bulunmak için 30 milyar eurodan fazla bütçe ayırdıkları bilgisini paylaştı.

Fas
Fas Başbakanı Aziz Ahnuş, ülkesinin, Suudi Arabistan'ın çevreyi koruma çabaları çerçevesindeki Yeşil Suudi Arabistan Girişimi ve Yeşil Ortadoğu Girişimi’ni takdir ettiğini ve G20 dönem başkanlığı sırasında yaptıklarına duyduğu minnettarlığı dile getirdi.
Ahnuş, Fas'ın, yönetimi güçlendirerek ve iklim değişikliğiyle ilgili projeler için bütçe ayırarak uluslararası çabalarla uyumlu yeşil bir ekonomiye geçişi amaçlayan sürdürülebilir kalkınmaya yönelik bütüncül bir yaklaşımı gönüllü olarak benimsediğine işaret etti.
Şimdiye kadar 300 bin hurma ağacı diktiklerini ve yılda 500 bin hurma ağacı daha dikmeye devam edeceklerini söyleyen Fas Başbakanı, ancak finansman kaynaklarının, iklim değişikliğiyle mücadelede kritik bir faktör olmaya devam ettiğini, bu yüzden yatırımları ekonomik ve sosyal hedefleri dengeleyen faaliyetlere yönlendirmek ve çevre dostu yeni yatırım araçları oluşturulması gerektiğini belirtti.

Pakistan
Pakistan Başbakanı İmran Han da ülkesinin ağaç dikme konusundaki deneyimini diğer ülkelerle paylaşacağını taahhüt ettiği açıklamasında şunları söyledi:
 “Pakistan'da yarım milyardan fazla ağaç diktik. 10 milyar ağaç daha dikmeyi hedefliyoruz. Ülkelerin yüzde 10'u dünyanın karbon emisyonlarının yüzde 80'inden sorumlu. Ne yazık ki Pakistan da bu ülkelerden biri. İklim değişikliğine karşı en savunmasız ülkelerden biriyiz. Ekonomiyi 2,3 milyar dolar etkileyen 152 aşırı hava olayı yaşadık. Devlet olarak bekamız için elimizden geldiğince gerekli tedbirleri almalıyız. Bu yüzden 2030 yılına kadar enerjinin yüzde 60'ını temiz enerjiden, yüzde 30'unu elektrikten olacak şekilde değiştirmeye karar verdik. Pakistan'da yeni kömür projesi olmayacak. İnsanlık, son 20 yılın en büyük krizlerinden biriyle karşı karşıya. Herkes bunu görmezden geliyordu. Durumun buraya varacağını düşünmedik. Kimse nelere yol açabileceğini düşünmedi. Son iki yılda çıkan yangınlar, daha önce hiç olmadığı kadar geniş alanları etkiledi.”

Tunus
Tunus Başbakanı Necla Buden Ramazan da ortaya koyulan çevresel sorunların ekonomik ve sosyal boyutlardaki etkilerini ve yansımalarını aştığını, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının başta gelişmekte olan ve az gelişmiş ülkeler olmak üzere birçok ülkede şiddetini artırdığını vurguladı.
Tunus Başbakanı, yeşil enerjiye hızlı bir geçiş sağlamak ve yeşil bir ekonomi inşa etmek için son 8 yılda bu toparlanmanın hızını artırmak amacıyla Paris İklim Anlaşması doğrultusunda enerji sürdürülebilirliğine yanıt vermenin, enerji sürdürülebilirliğini daha iyi hale getirmenin ve sıcaklıklardaki artışı sınırlandırmanın üzerinde çalışmanın herkesin sorumluluğu olduğunu söyledi.
Başbakan Buden, temiz ve yenilenebilir enerjilere yönelerek yeşil bir ekonomiye doğru ilerlemek, bu alanda uzmanlaşmış öncü girişimlerin ve projelerin başlatılması için bilimsel araştırmaları ve yenilikleri teşvik etmek, güneş, hidrokarbon ve rüzgar enerjisi gibi enerji üretim kaynaklarını çeşitlendirmek ve sürdürülebilir enerji çözümleri geliştirmek amacıyla çabaları birleştirilmesi ve ortak çaba sarf edilmesi çağrısında bulundu. Buden, ülkesinin enerji çeşitlendirmesi için uygun bir iklime sahip olduğunun da altını çizdi.
Yeşil enerjiye geçiş için dijital teknolojinin önemine de değinen Tunus Başbakanı sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bugün, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın 13’üncüsüne ulaşmak bölgemiz için acil bir zorunluluk haline gelmiştir. En az gelişmiş ülkelerin özel ihtiyaçlarını dikkate alarak gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında bilgi ve deneyim paylaşımı yapılması, bölgesel ve küresel tüm düzeylerde yeşil ekonomi politikalarına yardımcı olmak için iş birliğinin geliştirilmesi gerekiyor.”

Ürdün
Zirveye katılanlardan Ürdün Veliaht Prensi Hüseyin bin Abdullah da Yeşil Ortadoğu Girişimi Zirvesi’nin önemini vurguladı. Ürdün Veliaht Prensi, gezegene karşı  bir tehdit haline gelen, dünya ülkeleri ve bölgeleri arasındaki sınırları tanımayan iklim değişikliğinin zorluklarıyla mücadele için zirvenin belirlenen hedeflere ulaşmasını ve herkes arasında iş birliğini sağlayacak çözümler bulunmasını umduğunu belirtti.
Ürdün’ün tarım, enerji, su ve atık yönetimi de dahil olmak üzere birçok sektörün katılacağı yeşil büyüme ile ilgili ulusal bir planı olduğunu söyleyen Veliaht Prens Hüseyin bin Abdullah şu ifadeleri kullandı:
“Bugün tüm katılımcıların, su kaynaklarını koruyan modern tarım yöntemlerini ve elektrikli araçları benimseyerek, atıkları bir enerji kaynağına dönüştürerek, iklim değişikliğiyle mücadele için sürdürülebilir finansman sağlayacak politikalar geliştirerek iklim değişikliğinin etkileriyle mücadele etmelerini ve yenilenebilir enerjiye geçiş için hükümetler düzeyinde politikalar uygulanması konusunda bir anlaşmaya varmalarını umuyorum.”

Irak
Irak Başbakanı Yardımcısı ve Maliye Bakanı Dr. Ali Allavi de Yeşil Ortadoğu Girişimi’nin ekonomilerinden ödün vermeden enerji sürdürülebilirliğini sağlamak için bölgenin geleceğini kademeli olarak yeşil ve sıfır emisyonlu hale getireceğini söyledi.
Suudi Arabistan’ın girişimini, insanlığın içinden geçtiği oldukça önemli bir süreçte başlattığına dikkat çeken Dr. Allavi, “İnsanlığın sürdürülebilirliğini tehdit eden en büyük zorluk olan iklim değişikliği mücadele etmeye çalışıyoruz. Buna birlikte karşı koymaktan başka seçeneğimiz yok” ifadelerini kullandı. Irak'ın gelecek nesillere daha iyi bir çevre bırakmak için katılımcılarla birlikte çalışmaya kararlı olduğunun altını çizen Dr. Allavi, zirvenin çevresel, ekonomik ve kalkınma düzeyleri üzerindeki olumlu etkilerine övgüde bulundu.

Katar
Katar Enerji Bakanı Saad el-Kaabi de Suudi Arabistan'ın başlattığı Yeşil Ortadoğu Girişimi’nin dünya genelindeki ortak çevre eylemi alanında büyük bir sıçrama olacağını söyledi. Bakan Kaabi açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“İklim değişikliğinin etkileri bugün dünyamızda canlıların hayatlarındaki çeşitli alanlara gölge düşürüyor. Bunun mücadele etmenin en önemli yolu toplu iş birliğidir. Bu girişim, Ortadoğu'da bir dizi çevresel hedefe ulaşmak, çevreyi korumak ve çölleşmeyle mücadele etmek için önemli bir fırsattır.”
Kaabi, Katar'ın 2022 Dünya Kupası'ndan önce bir milyon ve 2030 yılına kadar da 10 milyon ağaç dikmeyi hedeflediğini de sözlerine ekledi.

Cibuti
Cibuti Dışişleri Bakanı Mahmud Ali Yusuf da ülkesinin Yeşil Ortadoğu Girişimi’nin belirlenen hedeflerine ulaşmak için Suudi Arabistan ile çalışmaya hazır olduğunu vurguladı. Riyad'ı ‘girişimlerin başkenti’ olarak niteleyen Bakan Yusuf, Riyad’ın dünyanın en sürdürülebilir şehirlerinden biri olma yolunda ilerlediğine dikkat çekti.
Zorlukların ele alınmasının bölgesel ve uluslararası düzeyde uyumlu çabalar gerektirdiğini belirten Yusuf, “Girişim, iklim değişikliği karşısında büyük bir etki yaratacak ve bölgede çevrenin korunması için önemli bir bölgesel platform oluşturacaktır” dedi.

Mısır
Mısır Çevre Bakanı Dr. Yasmin Fuad da Yeşil Ortadoğu Girişimi’nin dünyanın insan ve gezegen arasındaki ilişkiden rahatsız olduğu önemli bir dönemde gerçekleştiğini belirterek yeşil büyümeye ulaşmanın, toplumun tüm kesimleriyle ortaklıklar kurarak ve politikalar uygulayarak elde edilebileceğine dikkat çekti.
Ülkesinin 2050 yılına kadarki ulusal iklim değişikliği stratejisinin tamamlandığı bilgisi veren Mısırlı Bakan, hükümetin 691 yeşil projeyi hayata geçirdiğini ve bu projelerin maliyetinin devlet yatırımlarının hacminin yüzde 15'ini oluşturduğunu söyledi. Bakan Dr. Fuad, “Hedefimizi 2024 yılına kadar hükümet projelerinin yüzde 30'unun yeşil, 2030 yılına kadar ise yüzde 100 olarak yükselttik” ifadelerini kullandı.

Cezayir
Cezayir Başbakanı Eymen bin Abdurrahman da dünyanın içinde bulunduğu Kovid-19 salgınının etkilerinden kaynaklanan mevcut koşulların, hükümetlerin ve halkların karşı karşıya oldukları zorlukları ikiye katladığını vurguladı. Başbakan Abdurrahman, gezegeni tehdit eden bu zorluklara ve tehlikelere karşı pratik çözümler bulmak için herkesin el ele vermesini gerektiğini ifade etti.
Cezayir Başbakanı, çevre sorunlarını, eşit şartlarda olmayan bir ekonomik yarışın sonucu olarak doğal kaynakların uygun olmayan ve mantıksız bir şekilde kullanılmasına bağladı. Ülkesinin çevreyi korumanın ve bunun için sürdürülebilirliği sağlamanın önemine tamamen inandığını ve iklim değişikliği, çölleşme, kuraklık ve orman yangınlarıyla mücadele sorununu araştıran ve çözüm arayan Yeşil Ortadoğu Girişimi’ni ve benzeri her türlü girişimi desteklemeye hazır olduğunu kaydetti.



Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu: Yemen’deki gerilim BAE’nin verdiği sözlerle örtüşmüyor

Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)
Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)
TT

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu: Yemen’deki gerilim BAE’nin verdiği sözlerle örtüşmüyor

Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)
Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)

Suudi Arabistan Bakanlar Kurulu, salı günü yaptığı açıklamada, Yemen’de yaşanan tırmanışın Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Suudi Arabistan’a verdiği taahhütlerle bağdaşmadığını bildirdi. Kurul, Krallığın ulusal güvenliğine yönelik herhangi bir ihlal ya da tehdide karşı gerekli tüm adım ve tedbirleri almaktan çekinmeyeceğini yineledi.

Açıklamada, Suudi Arabistan’ın Yemen’in güvenliği, istikrarı ve egemenliğine olan bağlılığının sürdüğü, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı Reşad el-Alimi ve hükümetine tam destek verildiği vurgulandı. Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan’ın öncülük ettiği gerilimi düşürme çabalarının, Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun kuruluş esaslarıyla örtüşmeyen ve Yemen’in güvenlik ile istikrarına hizmet etmeyen gerekçesiz bir tırmanışla karşılık bulmasından üzüntü duyulduğunu ifade etti. Açıklamada, söz konusu tırmanışın BAE’den alınan tüm taahhütlerle de uyumlu olmadığı kaydedildi.

uj6k
Kral Selman bin Abdülaziz, Riyad’da Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ederken (SPA)

Kurul, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasındaki kardeşlik bağları, iyi komşuluk ilkeleri ve Yemen’in çıkarları doğrultusunda sağduyunun hâkim olmasını temenni etti. Bu çerçevede, Yemen Cumhuriyeti’nin talebi doğrultusunda BAE güçlerinin 24 saat içinde Yemen’den çekilmesi, Güney Geçiş Konseyi ile Yemen içindeki herhangi bir tarafa yönelik her türlü askeri ve mali desteğin durdurulması çağrısında bulunuldu. Açıklamada ayrıca, Suudi Arabistan’ın güçlendirilmesini önemsediği ikili ilişkilerin korunması ve bölgenin refahı, istikrarı ve kalkınmasına katkı sağlayacak ortak çalışmalara devam edilmesi için BAE’nin gerekli adımları atmasının beklendiği belirtildi.

Bu değerlendirmeler, Kral Selman bin Abdülaziz başkanlığında Riyad’da yapılan Bakanlar Kurulu toplantısında, bölgesel gelişmelerin ele alınması sırasında yapıldı. Kurul, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı’nın talebi üzerine Hadramut ve Mahra vilayetlerinde sivillerin korunması ve gerilimin düşürülmesi amacıyla faaliyet yürüten Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun rolünü takdir etti; bunun güvenlik ve istikrarın sağlanmasına ve çatışmanın yayılmasının önlenmesine katkı sunduğunu vurguladı.

u6ı
Kral Selman bin Abdülaziz başkanlığında yapılan Bakanlar Kurulu toplantısından bir kare (SPA)

Bakanlar Kurulu ayrıca, Suudi Arabistan’ın Somali Federal Cumhuriyeti’nin egemenliği, toprak bütünlüğü ve birliğine verdiği desteği yineledi. İsrail makamları ile “Somaliland” olarak adlandırılan bölge arasında karşılıklı tanıma yönündeki girişimlerin, uluslararası hukuka aykırı ve tek taraflı ayrılıkçı adımları pekiştirdiği gerekçesiyle reddedildiği ifade edildi.

Toplantının açılışında Kral Selman, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’den aldığı ve iki ülke arasındaki ikili ilişkilere dair mesajın içeriği hakkında Bakanlar Kurulu’nu bilgilendirdi. Kurul ayrıca, son günlerde Suudi Arabistan’ın kardeş ve dost ülkelerle ilişkilerini güçlendirmeye yönelik çalışmaları ile ikili ve çok taraflı koordinasyon çabalarını gözden geçirdi.

Bakanlar Kurulu, Suudi Arabistan-Umman Koordinasyon Konseyi’nin üçüncü toplantısının sonuçlarını memnuniyetle karşıladı; ekonomi, ticaret, sanayi, enerji ve yatırım başta olmak üzere birçok alanda kaydedilen ilerlemeye dikkat çekti.

Kurul, Suudi Arabistan’ın insani ve kalkınma alanındaki öncü rolünü sürdürdüğünü belirterek, sağlık, eğitim, barınma ve gıda alanlarında dünyanın farklı bölgelerindeki ihtiyaç sahiplerine ve afetzedelere yönelik yardımların devam ettiğini vurguladı.

Yerel gündemde ise, “Vizyon 2030” hedefleri doğrultusunda ülke genelinde kalkınmanın güçlendirilmesi, kamu hizmetlerinin kalitesinin artırılması ve yaşam standartlarının iyileştirilmesine yönelik çalışmalar ele alındı. Riyad’daki çevre ve ana arter yolların geliştirilmesine yönelik üçüncü etap projelerin hayata geçirilmesinin, başkentin ulaşım altyapısını güçlendirmeyi ve Ortadoğu’da sürdürülebilir ulaşım ile lojistik hizmetlerde önemli bir merkez haline getirmeyi amaçladığı belirtildi.

Bakanlar Kurulu, gündemindeki çeşitli konuları görüşerek; Suudi Arabistan ile Pakistan arasında enerji alanında iş birliği, Ortadoğu Yeşil Girişimi Sekretaryası ile merkez anlaşması, Macaristan, Filistin, Irak ve Tacikistan ile çeşitli alanlarda iş birliği mutabakatlarına onay verdi. Ayrıca, uluslararası sivil havacılığa ilişkin Pekin Sözleşmesi’ne katılım, Sırbistan ile hava ulaştırma anlaşması ve uzayın barışçıl kullanımı konusunda Birleşmiş Milletler ile iş birliği gibi kararlar alındı.

Toplantının sonunda, bazı kurumsal düzenlemeler, özel ekonomik bölgelere ilişkin yönetmelikler, kesin hesapların onaylanması ve çeşitli üst düzey kamu görevlerine terfiler de karara bağlandı.


Suudi Arabistan: Yemen’in doğusunda güvenliği ve istikrarı sağlamakta kararlıyız

Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)
Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)
TT

Suudi Arabistan: Yemen’in doğusunda güvenliği ve istikrarı sağlamakta kararlıyız

Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)
Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu, Mukalla’da Güney Geçiş Konseyi’ne ait bir askeri sevkiyatı hedef aldı (AFP)

Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) desteğiyle Güney Geçiş Konseyi’nin Yemen’in doğusunda tek taraflı askeri tırmanışa gitmesi, Suudi Arabistan liderliğindeki Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nu, haftalar süren krizi yatıştırma girişimlerinin ardından siyasi ve güvenlik istikrarını sağlamak için daha sert bir çizgiye yöneltti. Bu kapsamda koalisyon, salı günü Mukalla Limanı’nda yasa dışı bir askeri sevkiyatı hedef alan önleyici bir hava saldırısı düzenledi. Aynı zamanda Abu Dabi güçlerinin 24 saat içinde Yemen’den çekilmesi ve Yemen’in meşru liderliğinin talebi doğrultusunda herhangi bir tarafa silah desteğinin durdurulması çağrısında bulunuldu.

Suudi Arabistan, Yemen’in güvenliği, istikrarı ve egemenliğine bağlılığını, Başkanlık Konseyi Başkanı ve hükümete tam desteğini yineledi. Dışişleri Bakanlığı tarafından yayımlanan açıklamada, BAE’nin Güney Geçiş Konseyi güçlerine baskı uygulayarak Hadramut ve Mahra vilayetlerinde Suudi Arabistan’ın güney sınırları boyunca askeri operasyonlara sevk etmesinden duyulan üzüntü dile getirildi. Açıklamada bu adımların, Suudi Arabistan’ın ulusal güvenliği ile Yemen ve bölgenin güvenlik ve istikrarı için tehdit oluşturduğu vurgulandı.

Bakanlık açıklamasında, “Birleşik Arap Emirlikleri’nin attığı bu adımlar son derece tehlikelidir; Yemen’de Meşruiyeti Destekleme Koalisyonu’nun kuruluş ilkeleriyle bağdaşmamaktadır ve Yemen’in güvenliği ile istikrarını sağlama çabalarına hizmet etmemektedir” ifadeleri kullanıldı.

sdv
Güney Geçiş Konseyi, Hadramut ve Mahra’ya silah gücüyle kontrol altına almaya çalışıyor (Reuters)

Riyad, ulusal güvenliğine yönelik herhangi bir ihlal ya da tehdidin “kırmızı çizgi” olduğunu belirterek, bu tür durumlarla karşılaşıldığında gerekli tüm adım ve tedbirleri almaktan çekinmeyeceğini kaydetti.

Suudi Arabistan ayrıca, Yemen’deki “güney meselesinin” tarihsel ve toplumsal boyutları olan meşru bir konu olduğunu vurguladı; çözüm yolunun ise Güney Geçiş Konseyi de dahil tüm Yemenli tarafların katılacağı kapsamlı siyasi çözüm çerçevesinde diyalog masası olduğunu belirtti.

Dışişleri Bakanlığı, BAE’nin Yemen hükümetinin talebine yanıt vererek askeri güçlerini 24 saat içinde ülkeden çekmesinin ve Yemen içinde herhangi bir tarafa yönelik tüm askeri ve mali desteği durdurmasının önemini vurguladı.

Açıklamada, Körfez İşbirliği Konseyi ülkeleri arasındaki kardeşlik, iyi komşuluk ve yakın ilişkilerin, Yemen’in çıkarlarının ve bölgenin istikrarının gözetilmesi temennisi dile getirilerek, BAE’nin ikili ilişkilerin korunması ve bölgenin refahı ile istikrarını güçlendirecek adımlar atmasının beklendiği ifade edildi.

Sınırlı önleyici saldırı

Sivillerin korunmasına yönelik önleyici tedbirler kapsamında, Koalisyon Kuvvetleri Sözcüsü Tuğgeneral Turki el-Maliki, koalisyon hava unsurlarının salı sabahı Hadramut’taki Mukalla Limanı’nda indirilen silahlar ve muharebe araçlarını hedef alan “sınırlı” bir askeri operasyon gerçekleştirdiğini açıkladı.

fgt
Güney Geçiş Konseyi'ni desteklemek amacıyla Mukalla limanına gelen askeri sevkiyatın havadan görünümü (AP)

El-Maliki, 27–28 Aralık 2025 tarihlerinde Fujairah (Fuceyre) Limanı’ndan gelen iki geminin, Koalisyon Müşterek Kuvvetler Komutanlığı’ndan resmi izin almadan Mukalla Limanı’na giriş yaptığını belirtti. Gemilerin mürettebatının takip sistemlerini devre dışı bıraktığını ve Hadramut ile Mahra’da Güney Geçiş Konseyi güçlerine destek amacıyla büyük miktarda silah ve muharebe aracı indirdiğini söyledi.

Bu durumun, gerilimi tırmandırmayı amaçladığını, sükûneti sağlama ve barışçıl çözüme ulaşma çabalarına açık bir ihlal teşkil ettiğini ve 2015 tarihli BM Güvenlik Konseyi’nin 2216 sayılı kararına aykırı olduğunu kaydetti.

El-Maliki, Yemen Başkanlık Konseyi Başkanı’nın talebi doğrultusunda sivillerin korunması ve güvenliği tehdit eden bu sevkiyatlara karşı, uluslararası insancıl hukuk kurallarına uygun ve yan hasara yol açmayacak şekilde hedefli bir operasyon icra edildiğini ifade etti.

Gerilimi düşürme vurgusu

Koalisyon Sözcüsü, Hadramut ve Mahra vilayetlerinde gerilimi düşürme ve sükûneti sağlama çabalarının sürdüğünü, Yemen hükümeti ve koalisyonla koordinasyon olmaksızın herhangi bir ülkenin herhangi bir Yemenli tarafa askeri destek sağlamasının engelleneceğini vurguladı. Amaçlarının, çatışmanın genişlemesini önlemek ve güvenlik ile istikrarı tesis etmek olduğunu belirtti.

vg
Güney Geçiş Konseyi, Hadramut ve El-Mahra'da tek taraflı bir askeri tırmanış gerçekleştirdi (AFP)

Koalisyon, saldırı öncesinde Mukalla Limanı’ndaki tüm sivillere ikinci bir duyuruya kadar derhal tahliye çağrısı yapmış; bunun sivillerin can ve mal güvenliğini korumaya yönelik bir önlem olduğunu açıklamıştı. Liman çevresinde askeri operasyon hazırlıkları kapsamında yapılan çağrıya uyulması ve güvenlik talimatlarına riayet edilmesi istenmişti.


Suudi Arabistan: Birleşik Arap Emirlikleri'nin Güney Geçiş Konseyi üzerindeki baskısından üzüntü duyuyoruz... Krallığın güvenliği kırmızı çizgimizdir

Yemen’de meşru hükümete destek veren koalisyonun, bugün şafak vakti Mukalla Limanı’nda dış askeri desteğe yönelik düzenlediği saldırı sonucu yanmış askeri araçlar (AFP)
Yemen’de meşru hükümete destek veren koalisyonun, bugün şafak vakti Mukalla Limanı’nda dış askeri desteğe yönelik düzenlediği saldırı sonucu yanmış askeri araçlar (AFP)
TT

Suudi Arabistan: Birleşik Arap Emirlikleri'nin Güney Geçiş Konseyi üzerindeki baskısından üzüntü duyuyoruz... Krallığın güvenliği kırmızı çizgimizdir

Yemen’de meşru hükümete destek veren koalisyonun, bugün şafak vakti Mukalla Limanı’nda dış askeri desteğe yönelik düzenlediği saldırı sonucu yanmış askeri araçlar (AFP)
Yemen’de meşru hükümete destek veren koalisyonun, bugün şafak vakti Mukalla Limanı’nda dış askeri desteğe yönelik düzenlediği saldırı sonucu yanmış askeri araçlar (AFP)

Suudi Arabistan bugün, Birleşik Arap Emirlikleri'nin Güney Geçiş Konseyi güçlerine, Hadramut ve el-Mehra vilayetlerindeki güney sınırlarında askeri operasyonlar yürütmeleri için uyguladığı baskıdan duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bu baskı, Krallığın ulusal güvenliğine, Yemen Cumhuriyeti'nin ve bölgenin güvenlik ve istikrarına tehdit oluşturmaktadır.

Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı açıklamasında, "Kardeş ülke Birleşik Arap Emirlikleri'nin attığı adımlar son derece tehlikelidir ve Yemen'de meşru hükümeti desteklemek için kurulan koalisyonun temelleriyle bağdaşmamaktadır; ayrıca Yemen'de güvenlik ve istikrarı sağlamaya yönelik çabalarına da hizmet etmemektedir" ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanlığı, "Krallığın, kardeş ülke Birleşik Arap Emirlikleri ile iş birliği içinde, Hadramut ve el-Mehra vilayetlerinde Güney Geçiş Konseyi tarafından atılan gerilim adımlarını sona erdirmek ve ele almak için gösterdiği samimi çabalara ilişkin Dışişleri Bakanlığı tarafından 5/7/1447 Hicri (25/12/2025 Miladi) tarihinde yapılan açıklamaya ilave olarak; Yemen Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi'nin açıklamasına ve Yemen'de Meşruiyeti Destekleme Arap Koalisyonu liderliğinin, Koalisyon Ortak Kuvvetler Komutanlığı'ndan resmi izin alınmaksızın  Fuceyre limanından Mukalla limanına silah ve ağır araç yüklü gemilerin hareketine ilişkin açıklamasına atıfta bulunarak" şeklinde bir bildiri yayınladı.

Açıklama şöyle devam etti: "Bu bağlamda Krallık, ulusal güvenliğine yönelik her türlü ihlal veya tehdidin kırmızı çizgi olduğunu ve Krallığın bununla mücadele etmek ve etkisiz hale getirmek için gerekli tüm adımları ve önlemleri almaktan çekinmeyeceğini teyit eder."

Krallık ayrıca Yemen'in güvenliği, istikrarı ve egemenliğine olan bağlılığını ve Cumhurbaşkanlığı Liderlik Konseyi Başkanı Sayın Cumhurbaşkanı ve hükümetine tam desteğini teyit eder. Bu bağlamda, Güney meselesinin tarihi ve sosyal boyutları olan haklı bir dava olduğunu ve bunun ele alınmasının tek yolunun, Güney Geçiş Konseyi de dahil olmak üzere tüm Yemenli grupların katılacağı, Yemen'de kapsamlı bir siyasi çözüm çerçevesinde diyalog yoluyla olduğunu yinelemektedir.

Suudi Arabistan, BAE'nin, Yemen Cumhuriyeti'nin 24 saat içinde Yemen Cumhuriyeti'nden askeri güçlerini çekmesi ve Yemen'deki herhangi bir tarafa askeri veya mali destek sağlamayı durdurması yönündeki talebine yanıt vermesinin önemini vurguladı. Bu bağlamda, sağduyunun galip geleceğini ve kardeşlik ve iyi komşuluk ilkelerinin hakim olacağını umduğunu ifade etti. İyi komşuluk ve Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerini birbirine bağlayan yakın ilişkiler ile kardeş Yemen'in çıkarları. Ayrıca, kardeş Birleşik Arap Emirlikleri'nin, Krallığın güçlendirmeye özen gösterdiği iki kardeş ülke arasındaki ikili ilişkileri korumak ve bölgedeki ülkelerin refahını, kalkınmasını ve istikrarını artıracak her konuda birlikte çalışmak için gerekli adımları atacağını umduğunu da ifade etti.