Türkiye'deki fındık üreticileri Nutella'nın sahibi Ferrero'ya öfkeli: Bizden daha çok kazanıyorlar. Bu sömürüdürhttps://turkish.aawsat.com/home/article/3271561/t%C3%BCrkiyedeki-f%C4%B1nd%C4%B1k-%C3%BCreticileri-nutellan%C4%B1n-sahibi-ferreroya-%C3%B6fkeli-bizden-daha
Türkiye'deki fındık üreticileri Nutella'nın sahibi Ferrero'ya öfkeli: Bizden daha çok kazanıyorlar. Bu sömürüdür
"Topladığımız fındıklar yurtdışına gidip Nutella şeklinde dönüyor. Bizden daha çok kazanıyorlar. Bu sömürüdür"
(AFP)
İstanbul/Şarku’l Avsat
TT
TT
Türkiye'deki fındık üreticileri Nutella'nın sahibi Ferrero'ya öfkeli: Bizden daha çok kazanıyorlar. Bu sömürüdür
(AFP)
Türkiye'deki fındık işçileri ve üreticileri, Kinder'le Nutella gibi markalarıyla bilinen çikolata firması Ferrero'dan şikayetçi.
Fransız haber ajansı AFP, dünya fındık ihracatının yüzde 82'sini karşılayan Türkiye'deki durumu mercek altına aldı.
Haberde işçilerin, Türkiye'deki en büyük fındık alıcısı olan İtalya merkezli Ferrero'nun şartlarından, sömürüden ve düşük maaştan şikayet ettiği yazıldı.
AFP'ye konuşan 25 yaşındaki mevsimlik işçi Mehmet Şirin, günde 12 saat çalıştıklarını ve koşulların çok zor olduğunu söyledi:
"Topladığımız fındıklar yurtdışına gidip Nutella şeklinde dönüyor. Bizden daha çok kazanıyorlar. Bu sömürüdür."
Haberde, işçilere günde yaklaşık 130 lira ödendiği kaydedildi.
Üreticiler de memnun değil
43 yaşındaki Aydın Şimşek adlı fındık üreticisi, "Tekel olmuşlar istediklerini yapıyorlar" diye konuştu:
"Şartlarımızı görüyorsunuz. Çok çalışıyoruz."
Bir kilo fındığın fiyatının 22,5 liraya düştüğünü söyleyen Şimşek, "Bu yıl fındıklarımı Ferrero'ya satmayacağım" dedi.
Ferrero adına konuşan ve adı açıklanmayan bir sözcü, şirketin Türkiye'de fındık çiftliklerine doğrudan sahip olmadığını veya yönetmediğini öne sürdü. Sözcü, fındıkların doğrudan çiftçilerden satın alınmadığını da söyledi.
Yetkili, fındığın düzenlemelere uygun şekilde ve piyasa dinamiklerine göre tedarik edildiğini iddia etti.
Ancak Türkiye Ziraat Odaları Birliği İstanbul İl Koordinasyon Kurulu Başkanı Ömer Demir bu açıklamaya tepki gösterdi. "Allah aşkına, fındığın kilosunu 22-23 liraya satın alıp 23 dolara (yaklaşık 220 TL) satıyorlar" diyen Demir, sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye dünyaya yaklaşık 300 bin ton fındık ihraç ediyor. Bu işten sadece yabancı şirketlerin kâr etmesi ne garip.
Rekabet Kurumu'nu göreve çağıran Demir, "Aksi halde her yerde her şeyi kontrol edecekler. Kendi ürünümüzü onlardan başka kimseye satamayacağımız bir noktaya geleceğiz" diye konuştu.
Sakarya'daki Akyazı Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Şener Bayraktar da üreticilerin, Ferrero aleyhine konuşmaktan korktuğunu ifade etti:
"Seslerini çıkarırlarsa fındıkları satamamaktan korkuyorlar."
Eric Trump, Şarku’l Avsat'a konuştu: Körfez ülkeleri büyümeye inanıyor ve iddialı projeleri benimsiyor
Eric Trump
Trump Organization’ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Eric Trump, Körfez ülkelerini ‘büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyete’ sahip olarak tanımladı. Trump, bölgenin hızlı hükümet desteği, güvenilir ortakları ve büyük fikirleri barındıran dinamik ekonomisi sayesinde geleneksel normların ötesine geçen istisnai projeler oluşturmak için ideal bir ortam olduğunu vurguladı.
Trump'ın yorumları, Suudi Arabistanlı Dar Al Arkan'ın bir iştiraki olan DarGlobal ile ortaklaşa geliştirilen, Şeyh Zayed Yolu üzerinde 80 katlı, 350 metre yüksekliğinde ve dünyanın en yüksek yüzme havuzuna sahip bir konut kulesi olan Dubai'deki Trump International Hotel & Tower projesinin duyurulmasının ardından Şarku’l Avsat'a verdiği özel röportaj sırasında geldi.
Eric Trump, projenin Riyad, Cidde ve Umman'da duyurulan projelerin ardından Trump Organization’ın bölgedeki bir dizi yatırımının sonuncusu olduğunu vurgulayarak, Dubai seçiminin sadece ticari bir karar olmadığını, buranın öncü kültürüne ve farklı fikirleri kucaklamasına olan inançtan kaynaklandığını belirtti.
Kulenin felsefesi
Bu yeni kulenin şehirdeki diğer projelerden farklı olduğunu vurgulayan Trump, “Biz diğer markalar gibi niceliksel genişleme peşinde değiliz. Bizim felsefemiz, her şehirde o yerin karakterini ifade eden ve siluete katkıda bulunan ikonik bir proje inşa etmektir. Birbirinin kopyası değil, farklı deneyimler istiyoruz. Dubai'deki yeni bina şehrin her köşesinden görülebilecek, lüksü, yeniliği ve olağanüstü konumu bir araya getiren bir simge olacak” ifadelerini kullandı.
Dubai'de yapılması planlanan Trump International Hotel & Tower (Şarku’l Avsat)
Trump sözlerini şöyle sürdürdü: “Çoğu marka, şehirleri otellerinin o kadar çok versiyonuyla dolduruyor ki aradaki fark artık tanınmaz hale geliyor. Biz bu modeli reddediyoruz. İnsanların kulemizi uzaktan görmelerini ve Trump'ın imzası olduğunu hemen anlamalarını istiyoruz.”
Uygulama hızı
Trump, Körfez'deki hükümet prosedürlerinin hızını överek, Dubai'deki kule için ruhsatların sadece altı haftada alındığını ve bunun ‘dünyada eşi benzeri görülmemiş’ bir hız olduğunu söyledi. Trump, “Benzer bir projeyi Avrupa'da yapmayı deneyin, altı ay sonra bile bir yanıt alamazsınız. Orada her şeye hayır diyen bir kültür var. Burada ise yenilikçi büyük projeler görmek için gerçek bir istek var” dedi.
Körfez'deki niteliksel değişim
Bölgedeki büyük değişimleri yorumlayan Trump şunları söyledi: “Körfez bugün emlak, turizm ve eğlence gelişiminde bir paradigma değişimine öncülük ediyor. Suudi Arabistan'ın Diriye'de yaptıkları ya da Dubai'nin yirmi yılda başardıkları dünyada rakipsiz. Dubai'yi 2005 yılından bu yana ziyaret ediyorum ve yaşanan dönüşümü kendi gözlerimle gördüm. Şehir artık sadece bir iş merkezi değil, yaşam, eğlence, turizm, eğitim ve inovasyon için küresel bir destinasyon haline geldi.”
Trump, “Körfez'de geleceğe yönelik bir tutku var. İnsanlar geriye değil ileriye bakıyor. En iyisini istiyorlar ve bunu başarabileceklerine inanıyorlar. Trump Organization gibi istisnai fırsatlar arayan markaların ihtiyacı olan şey de tam olarak bu” şeklinde konuştu.
Trump, bölgedeki iş ortamıyla ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı: “Körfez, özellikle de Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) muhteşem. Avrupa'da bürokrasi nedeniyle proje yapmak zorken, Körfez'de büyümeye inanan ve iddialı projeleri benimseyen açık bir zihniyet var. Bu proje için izinleri altı haftadan kısa bir sürede aldık ki bu dünyada nadir görülen bir durum.”
Suudi Arabistan ilham verici bir model
Eric Trump Suudi Arabistan'daki gelişmeleri överek, ülkenin küresel bir destinasyon olma yolunda ilerlediğini söyledi. Trump sözlerine şöyle devam etti: “Suudi Arabistan inanılmaz işler yapıyor. Diriye, Qiddiya ve NEOM gibi projeler vizyoner liderliğin ekonomiyi ve küresel konumu nasıl yeniden tanımlayabileceğini gösteriyor. Batı'da artık Körfez'deki güvenlik ya da yaşam kalitesi konusunda herhangi bir şüphe yok. Buradaki insanlar güvenli şehirlerde yaşıyor ve rakipsiz bir misafirperverlik ve lüks düzeyinin tadını çıkarıyor. Küresel bilinç değişti. Körfez kendini güçlü bir şekilde kanıtladı ve dünya bunu hayranlıkla izliyor.”
Çift haneli büyüme
Trump sözlerini şu ifadelerle noktaladı: “Dubai lüks markalara layık bir şehir. Ekonomisi çift haneli oranlarda büyüyor, sakinleri ve ziyaretçileri lüks ve ayrıcalığa değer veriyor. Dolayısıyla, bunu Trump Organization felsefesiyle birleştirdiğimizde mükemmel bir kombinasyon yaratıyoruz. Biz sadece bina satmıyoruz, ikonlar inşa ediyoruz.”
Eric Trump, ABD Başkanı Donald Trump'ın üçüncü oğludur ve Trump'ın dünya çapındaki gayrimenkul ve otel projelerini yöneten aile şirketi Trump Organization'ın İcra Kurulu Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır.
Babasının iki dönem başkanlık yapmasının ardından aile şirketini kardeşi Donald Jr. ile birlikte yönetmektedir.