Bu hafta 6'sı yerli 10 film vizyona giriyor: 'Saklı Yüzler: Bosna' izleyici ile buluşacak

Haktan Özkan, Gökhan Tunalıgil'in yönettiği; Ayhan Krüezi, Deniz Çevik, İrem Keskin, Tolgahan Hançer ve Gökhan Tunalıgil'in başrolünde oynadığı "Saklı Yüzler: Bosna" izleyici ile buluşacak.

AA
AA
TT

Bu hafta 6'sı yerli 10 film vizyona giriyor: 'Saklı Yüzler: Bosna' izleyici ile buluşacak

AA
AA

Türkiye'deki sinema salonlarında bu hafta 6'sı yerli 10 film vizyona girecek.
Haktan Özkan, Gökhan Tunalıgil'in yönettiği; Ayhan Krüezi, Deniz Çevik, İrem Keskin, Tolgahan Hançer ve Gökhan Tunalıgil'in başrolünde oynadığı "Saklı Yüzler: Bosna" izleyici ile buluşacak.
Dram ve aksiyon ağırlıklı film, Bosna Savaşı sürecinde Srebrenitsa gibi katliamlarda yer almış savaş suçlularının peşine düşen Mirsad ve Haris'in hikayesini anlatıyor.

"Zoraki Misafir"
Mustafa Üstündağ, Uğur Yücel, Murat Akkoyunlu, Sera Tokdemir ve Bengi İdil Uras'ın rol aldığı "Zoraki Misafir" yerli komedi meraklılarının ilgisini çekmeye aday.
Bülent İşbilen'in yönetmenliğini üstlendiği film; programları eskisi kadar ilgi görmeyen bir medya patronunun son bir program deneyimiyle birlikte gelişenleri konu ediniyor.

"Grev"
Metin Yeğin'in yönettiği; Itziar Ituno Martinez, Tansel Öngel, Pelin Batu, Orhan Alkaya ve Nihan Aşıcı'nın başrollerinde oynadığı "Grev"; 1910 yılında Bursa'da ipek işçiliği yapan Müslüman ve gayrimüslim kadınların kötü çalışma koşullarına karşı birlikte gösterdikleri direnişi beyaz perdeye yansıtacak.

"Aşk Engel Tanımaz"
Alice Filippi'nin yönetmen koltuğunda oturduğu romantik komedi filmi "Aşk Engel Tanımaz"ın başrollerinde Ludovica Francesconi, Giuseppe Maggio, Eleonora Gaggero, Gaja Masciale ve Jozef Gjura oynuyor.
İtalyan yapımı film, nadir görülen ve ciddi bir hastalıkla boğuşan fakat tüm bunlara karşın yaşam enerjisiyle dolu bir kadının aşkı arayışını anlatıyor.

"Yeni Düzen"
Michel Franco'nun yönettiği ve Naian Gonzalez Norvind, Diego Boneta, Fernando Cuautle ile Samantha Yazareth Anaya'nın oynadığı "Yeni Düzen" Başka Sinema dağıtımıyla vizyona çıkarılacak.
Meksika ve Fransa ortak yapımı dramda, yapılmakta olan çok lüks bir üst sınıf düğünü yerini aniden şiddetli olaylara ve hiç beklenmedik bir sınıflar arası çatışmaya bırakıyor.
Anne, baba, damat, gelin ve bu zengin aileye hizmet etmekte olan uşakların gözünden anlatılan hikaye, bir politik sisteminin çöküşünün dramatik sonuç ve etkilerini anlatıyor.

"Boynuzlar"
Scott Cooper'in yönettiği; Jeremy T. Thomas, Keri Russell, Jesse Plemons ve Graham Greene gibi isimerin oynadığı "Boynuzlar" korku ve gerilim meraklılarını sinema salonlarına çekmeyi amaçlıyor.
Nick Antosca'nın "The Quiet Boy" isimli kısa öyküsünden uyarlanan film, Oregon'un sakin bir kasabasında, tüm kasaba ahalisi için tehlike arz edebilecek bir sırra vakıf olan genç Lucas ile kendisini öğrencisinin taşıdığı gizemin girdabında bulan öğretmen Julia'nın hikayesini odağına alıyor.

"Benim Ölümüm"
Darren Lynn Bousman'ın yönetmenliğini yaptığı ABD yapımı "Benim Ölümüm", haftanın bir diğer korku filmi olacak.
Maggie Q, Luke Hemsworth, Alex Essoe, Kat Ingkarat ve Kelly Jones gibi isimlerin kamera karşısına geçtiği film; birlikte tatillerini sürdüren bir çiftin, içlerinden birinin diğerini öldürdüğünü gösteren videonun gizemini çözmeye çalışmasını konu alıyor.

"Enna: Kara Büyü"
Burak Çelik'in yönetmenliğini üstlendiği yerli korku filmi "Enna: Kara Büyü"; birbirini hiç tanımayan iki arkadaş grubunun esrarengiz olayların yaşandığı bir köyde meydana gelen olaylar etrafında dönüyor.

"Cinni Nazar"
Tayfun Can Demirtaş'ın yönettiği; Savaş Özkul, Sara Özyıldız, Seçil Altıntaş, Hakan Fidan ve Gülay Özyıldız gibi isimlerin başrollerinde oynadığı "Cinni Nazar"; anne ve babasının ölümünün arkasındaki sır perdesini aralamaya çalışan bir gencin hikayesini anlatıyor.

"İstanbul Muhafızları: 100 Yılın Muhafızları"
Çağrı Cem Bayraklı'nın filmi "İstanbul Muhafızları: 100 Yılın Muhafızları" animasyon meraklıların ilgisini çekmeye aday.
Muhammed Ammar Gündüz, Selin Kıdıl, Sevinç Sırma, Sebahat Demirhas ve Bartu Kerem Yüksel'in seslendirmelerini yaptığı film, 1920 yılına ışınlanarak kötü planlarını uygulamaya çalışan Gürgen ile Azmi'ye engel olmak için yola çıkan İstanbul Muhafızları'nın hikayesini beyaz perdeye yansıtacak.



Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Uzmanlardan aşırı işlenmiş bebek mamaları uyarısı

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Uzmanlar, "çocukları ömür boyu obeziteye hazırlayan" aşırı işlenmiş bebek mamalarının "süpermarket raflarını ele geçirdiği" uyarısında bulundu.

Leeds Üniversitesi'ndeki araştırmacıların yürüttüğü çalışma, reyonları dolduran bebek maması ürünlerinin üçte birinin, uzun vadeli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilen aşırı işlenmiş gıda (UPF) olarak sınıflandırıldığını ortaya koydu.

Araştırmacılar ayrıca, endüstriyel olarak üretilen gıda ürünlerinde doğal içerikleri öne çıkaran "yanıltıcı" etiketler konusunda ebeveynleri uyardı.

Ekip, önde gelen markalara ait 600 bebek maması ürününü analiz etti ve bebek atıştırmalıklarının şaşırtıcı bir şekilde yüzde 87'sinin, bebek kahvaltılık gevreklerinin ise yüzde 79'unun UPF olarak sınıflandırıldığını tespit etti. Bu, sözkonusu gıdaların genellikle ev yemeklerinde bulunmayan malzemelerle endüstriyel teknikler kullanılarak üretildiği anlamına geliyor.

Ayrıca, bebekler için pazarlanan popüler atıştırmalıklarda "endişe verici eğilimler" buldular. Bunlar arasında "erimiş" şişirilmiş atıştırmalıklar ve meyve bazlı çiğnemelik ve barlar da var.

Çalışmanın yazarları, Birleşik Krallık hükümetine UPF'ler konusunda daha sıkı düzenlemeler getirmesi çağrısında bulunarak, sunulan gıdaların "küçük çocukların büyürken yemesi gerekenlere çok az benzediğini" söylüyor.

Çalışmanın baş araştırmacısı ve Leeds Üniversitesi'nde çocuk beslenmesi uzmanı olan Dr. Diane Threapleton şunları söyledi:

Bebek reyonunda aşırı işlenmiş atıştırmalıklar, tatlılar, kahvaltılık gevrekler ve hatta öğünlerin baskın olduğunu görüyoruz. Bunlar genellikle sağlıklı, organik veya 'ilave şeker içermez' iddialarıyla pazarlanıyor ancak küçük çocukların büyürken yemesi gereken gıdalara çok az benzeyen içeriklere sahipler ve yoğun işleme tabi tutuluyorlar. Bu ürünler, bebekleri en başından itibaren aşırı işlenmiş, aşırı tatlı yiyeceklere istek duymaya itiyor. Bu, hükümetin daha sağlıklı bir nesil yetiştirme konusunda ciddi olduğunu göstermesi için gerçek bir fırsat. Bebek maması reyonunun mevcut durumu kabul edilemez ve artık gözardı edilmemeli.

Çalışmaları, hükümetin "yanıltıcı" etiketlere sahip şekerli atıştırmalıkların satışını engellemek için "acilen" harekete geçmesi gerektiğini belirten Obezite Sağlık İttifakı (OHA) tarafından destekleniyor.

OHA Direktörü Katharine Jenner şunları söyledi:

Hükümetin 10 Yıllık Sağlık Planı, obeziteyi sona erdirmek için büyük bir hedeften bahsediyor ancak erken çocukluk dönemindeki açığı kapatmadığımız sürece asla bu hedefi yakalayamayız. Sağlıklı bir yaşam doğumdan itibaren başlar, bebeklerimize ve küçük çocuklarımıza gelişimlerini ve uzun vadeli sağlıklarını olumsuz etkileyen aşırı işlenmiş gıdalar veriyoruz. Bebek maması reyonu, çocukları ömür boyu kötü beslenme alışkanlıklarına, obeziteye ve diş çürümesine sürükleyen şekerli, aşırı işlenmiş atıştırmalıklarla dolu. Birleşik Krallık bir ağız sağlığı krizinin pençesindeyken, hükümetin bebek maması şirketlerinin yanıltıcı etiketlere sahip yüksek şekerli gıdaları satmasını acilen sınırlaması gerekiyor. Bu ürünler, çocuklarının sağlığını her şeyin üstünde tutmak isteyen ebeveynlerin ve bakıcıların iyi niyetlerini gölgeliyor.

Independent Türkçe