Üvey kardeşlerini öldüren yavru kuşların yumurtadayken egzersiz yaptığı ortaya çıktı

Büyük bal kılavuzu diye bilinen kuş türünden, çok savunmasız görünen bu yavru aslında doğadaki büyük bir rekabetin parçası (Stephanie McClelland)
Büyük bal kılavuzu diye bilinen kuş türünden, çok savunmasız görünen bu yavru aslında doğadaki büyük bir rekabetin parçası (Stephanie McClelland)
TT

Üvey kardeşlerini öldüren yavru kuşların yumurtadayken egzersiz yaptığı ortaya çıktı

Büyük bal kılavuzu diye bilinen kuş türünden, çok savunmasız görünen bu yavru aslında doğadaki büyük bir rekabetin parçası (Stephanie McClelland)
Büyük bal kılavuzu diye bilinen kuş türünden, çok savunmasız görünen bu yavru aslında doğadaki büyük bir rekabetin parçası (Stephanie McClelland)

Yeni bilimsel araştırma, yumurtadan çıktığında çok cılız ve narin görünen kuşların aslında "kavgaya hazır olduğunu" ortaya koydu.
Bulgulara göre bu küçük savaşçılar, yuvadaki diğer yavruları sakatlamak veya öldürmek için gereken gücü toplama amacıyla yumurtanın içinde egzersiz yapıyor.
Araştırmada incelenen kuşlar, kuluçka asalağı veya kuluçka paraziti diye bilinen, bazı guguk kuşlarını, bal kılavuzlarını ve inek kuşlarını da içeren bir gruba aitti.
Bu grupta ebeveynler, kendi yavrularını yetiştirmek için enerji ve zaman harcamak yerine, yumurtalarını gizlice başka kuşların yuvalarına bırakıyor.
Kuluçka sürelerinin diğer türlere göre epey kısa olması, bu yavrulara avantaj sağlıyor. Bu sayede yumurtadan erken çıkan kuşlar, rakiplerini daha yumurtadan çıkmadan alt edebiliyor. Aynı zamanda ebeveyn kuşun yabancı yumurtayı tespit etmesi için çok da vakti kalmıyor.
Hakemli bilimsel dergi Proceedings of the Royal Society B: Biological Sciences’ta yayımlanan yeni araştırma ise embriyonik hareketlerin, bir nevi yumurta içi egzersizi olarak görülebileceğini ortaya koydu. Çünkü bu hareketlerin, söz konusu yavrulara üvey kardeşlerine karşı rekabet avantajı sağladığı ortaya çıktı.
Londra Üniversitesi Royal Holloway'de görev alan, araştırmanın başyazarı Stephanie McClelland, yumurtadaki hiperaktivitenin civcivin daha etli ve kaslı olmasını sağladığını söylüyor.
Bilim insanına göre, araştırmalar bu hareketliliğin yavruların felçli veya kemik ya da eklem hasarlarıyla doğma ihtimalini azalttığını da gösteriyor.
McClelland ayrıca tavuklar gibi çiftlik kuşlarında yapılan önceki çalışmaların da embriyonik hareketlerin civcivlerin gelişiminde anahtar olduğunu gösterdiğini aktarıyor.
Bu egzersizler kuşları, yumurta kabuklarının ötesindeki dünyaya hazırlarken, hırslı kuluçka parazitlerinin yaşamlarının ilk anları son derece yorucu geçiyor.
Bayağı guguk adlı bir kuluçka parazitini örnek veren McClelland, "Doğduktan sadece bir veya iki gün sonra, neredeyse kendi ağırlığıyla aynı olan bir yumurtayı sırtlarına alır ve yuvadan dışarı atarlar" diye konuştu:
"Bir bowling topunu kaldırmaya çalışan insan bebeği düşünün."
McClelland ve ekibi, yumurtadan yeni çıkmış civcivlerin nasıl bu kadar güçlü olduğunu merak etti ve yumurta egzersizinin bununla ilişkisini kanıtlamaya girişti.
Ekip, karşılaştırma için 14 kuş türünden 437 yumurtayı analiz etti. Bu kuşlar arasında kuluçka parazitleriyle yavrularını kendileri büyüten türler yer alıyordu.
İncelemede kızılötesi ışık demeti yayarak embriyonik hareketlerin gözlemlenmesine olanak tanıyan bir cihaz kullanıldı.
İncelemeler, parazit türlerin kısa kuluçka dönemlerinde, parazit olmayan diğer türlerden daha fazla embriyonik hareket sergilediğini ortaya koydu. Parazitlerin hareketi kuluçka dönemleri boyunca diğer kuşlara kıyasla daha hızlı artıyordu.
Bu hareketler özellikle geç embriyonik evrede, yani kuşun yumurtadan çıkmasından hemen önce belirginleşiyordu.
Öte yandan bu farklılıklar iki farklı parazit tür arasında da göze çarpıyordu. Örneğin küçük bal kılavuzları, yumurta içinde büyük bal kılavuzlarından daha hareketliydi.
Araştırmacılar bu farkın aslında kuşların ebeveynlerinin davranışlarından kaynaklanabileceğini ifade etti. Çünkü büyük bal kılavuzlarının anneleri, onları yabancı bir yuvaya bırakırken oradaki yumurtaların çoğunu deliyor ve yavrusunun rekabet etme zorunluluğunu hafifletiyordu. Küçük bal kılavuzlarının anneleriyse bu işi olduğu gibi yavrusuna bırakıyordu.
Bu şaşırtıcı bulguları ekibiyle birlikte gün yüzüne çıkaran McClelland, şimdi embriyonik hareketleri diğer kuş türlerinde de ayrıntılı incelemeyi hedefliyor.
Bilim insanı ileri araştırmalarla bu hareketleri aslında doğadaki hangi koşulların tetiklediğini ortaya çıkarabileceğini umuyor.
Independent Türkçe, The Atlantic, Livescience



Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
TT

Meta, yapay zekâ ihtiyaçları için nükleer enerjiye yöneliyor

Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)
Meta'nın Kaliforniya'daki şirket merkezinin yakınındaki logosu (DPA)

Meta, Constellation Energy'den nükleer enerji satın almak için 20 yıllık bir anlaşma imzalayarak, teknoloji devlerinin veri merkezlerinin artan enerji ihtiyaçlarını karşılamak için sektörle iş birliği yapma eğilimini sürdürdü.

Meta, Haziran 2027'den itibaren Constellation'ın Illinois'deki Clinton Temiz Enerji Merkezi'nden yaklaşık 1,1 gigavat güç satın alacak. Bu, tesisin tek nükleer reaktörünün toplam çıktısını temsil ediyor.

İki şirket, uzun vadeli anlaşmanın santralin devam eden işletimini ve yeniden lisanslanmasını destekleyeceğini doğruladı.

Şarku’l Avsat’ın CNBC'den aktardığına göre Meta'nın taahhüdü olmadan santral, 2017'den bu yana kullandığı emisyonsuz kredinin süresi dolduğunda kapanma riskiyle karşı karşıyaydı.

Constellation Başkanı ve CEO'su Joe Dominguez, “Meta ile ortaklık yapmaktan gurur duyuyoruz... Meta, mevcut santrallerin yeniden lisanslanmasını ve genişletilmesini desteklemenin yeni enerji kaynakları bulmak kadar etkili olduğunu fark etti” ifadelerini kullandı.

Clinton Centre'ın üretimini de 30 megawatt artıracak olan anlaşmanın şartları açıklanmadı. Santral doğrudan Meta'nın veri merkezlerini beslemeyecek; teknoloji devinin yüzde 100 temiz enerji üretme hedefine katkıda bulunurken bölgesel şebekeye güç sağlamaya devam edecek.

Bu duyuru, büyük teknoloji şirketleri ile nükleer endüstri arasında yapılan bir dizi anlaşmanın sonuncusu. Eylül ayında Constellation, Three Mile Island'ı yeniden çalıştıracağını ve 20 yıllık bir anlaşma kapsamında Microsoft'a enerji satacağını duyurmuştu.

Google geçtiğimiz yıl küçük modüler nükleer reaktörler (SMRs) geliştiren Kairos Power ile yaptığı iş birliğinin ardından üç yeni nükleer tesisin geliştirilmesini finanse etme sözü verdi. Amazon ise ekim ayında bu reaktörlerin geliştirilmesi için 500 milyon dolardan fazla yatırım yaptı ve Mart 2024'te Susquehanna Nükleer Santrali’nde faaliyet gösterecek bir veri merkezi kompleksi satın aldı. Amazon, Google ve Meta gibi teknoloji devleri mart ayında Dünya Nükleer Birliği öncülüğünde 2050 yılına kadar nükleer enerjinin küresel olarak üç katına çıkarılması çağrısında bulunan bir taahhüdü imzaladılar.

Ancak Constellation ile yapılan anlaşma, Meta'nın nükleer enerji sektörüne ilk resmi girişi anlamına geliyor. Şirket aralık ayında, ABD'de bir ila dört gigawatt arasında yeni nükleer kapasite ekleme arzusunu belirterek, ortak olacak nükleer enerji geliştiricileri bulmak için bir teklif talebinde bulundu. Gelişmiş nükleer enerjiye odaklanan bu teklif halen değerlendirme aşamasında ve şirketin Clinton tesisine verdiği destekten farklı.

Meta Küresel Enerji Başkanı Urvi Parekh şunları söyledi: “Yapay zekâ hedeflerimizi ilerletmeye devam etmek için temiz ve güvenilir enerjiyi güvence altına almak şart. Clinton tesisinin önümüzdeki yıllarda da faaliyet göstermesine katkıda bulunmaktan ve bu tesisin ABD'nin enerji liderliğini ilerletmenin önemli bir parçası olduğunu göstermekten gurur duyuyoruz.”

Başkan Donald Trump kısa bir süre önce, 2050 yılına kadar ABD'nin nükleer kapasitesini dört katına çıkarma hedefiyle nükleer enerjinin yaygınlaştırılmasını hızlandırmayı amaçlayan dört kararname imzaladı. Bu kararnameler, diğer hususların yanı sıra, Nükleer Düzenleme Komisyonu'nun elden geçirilmesini ve yerli bir nükleer yakıt tedarik zinciri kurulmasını öngörüyor.

Beyaz Saray ayrıca, küçük modüler reaktörler de dahil olmak üzere reaktörlerin düzenleyici onayının hızlandırılması çağrısında bulundu. Geçmişte nükleer projeler yüksek ön maliyetlerden ve uzun inşaat programlarından mustaripti. Sektör, küçük nükleer reaktörlerin nükleer enerjiyi genişletmek için daha uygun maliyetli bir yol olacağını umuyor. Şu anda ABD'de faaliyette olan küçük nükleer reaktör bulunmuyor.

Diğer yandan Constellation dün yaptığı açıklamada, Clinton sahasında küçük bir nükleer reaktör inşa etme olasılığı için Nükleer Düzenleme Komisyonu'ndan yeni bir lisans almayı değerlendirdiğini duyurdu.