Galatasaray, Lokomotiv Moskova maçında seyirci kısıtlaması uygulamayacak

Galatasaray, Lokomotiv Moskova maçında seyirci kısıtlaması uygulamayacak
TT

Galatasaray, Lokomotiv Moskova maçında seyirci kısıtlaması uygulamayacak

Galatasaray, Lokomotiv Moskova maçında seyirci kısıtlaması uygulamayacak

Galatasaray, UEFA Avrupa Ligi E Grubu'nda Rusya'nın Lokomotiv Moskova ekibi ile oynayacağı maçın hazırlıklarını tamamladı. Galatasaray Kulübü, maçta herhangi bir seyirci kısıtlaması uygulanmayacağını duyurdu. 
Florya Metin Oktay Tesisleri'nde teknik direktör Fatih Terim yönetiminde 15 dakikası basına açık olarak gerçekleşen antrenmanda, futbolcular ısınma hareketlerinin ardından 3 grup halinde top kapma çalışması yaptı.
Antrenmanın basına kapalı bölümünde ise taktik çalışmasının yapıldığı aktarıldı.
Tedavilerine devam edilen Sacha Boey ve Arda Turan idmanda yer almadı.
Seyirci kısıtlaması uygulanmayacak
Sarı-kırmızılı kulüpten yapılan açıklamada, karşılaşmaya yüzde 100 kapasite ile seyirci alımına yönelik yapılan başvurunun Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) tarafından reddedildiği bildirildi.
TFF'nin 9 Kasım Salı gününden itibaren Türkiye'de oynanacak tüm maçlarda yüzde 50 olan seyirci kapasitesini yüzde 100'e çıkardığı hatırlatılarak, "Kulübümüzce alınan karar gereği, saat 20.45'te Lokomotiv Moskova ile UEFA Avrupa Ligi E Grubu'nda oynayacağımız müsabakada herhangi bir seyirci kapasite kısıtlamasına gidilmeyecektir." denildi.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını nedeniyle uzun süredir dolu tribünler önünde maça çıkmadıklarının aktarıldığı açıklama, "Uzun bir aradan sonra, büyük Galatasaray taraftarının güçlü desteğini hissedeceğimiz bu müsabakada buluşmayı heyecanla bekliyoruz." ifadeleriyle sona erdi.
Galatasaray Teknik Direktörü Terim: Kimse maçın kolay geçeceğini beklemesin
Florya Metin Oktay Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında açıklamada bulunan tecrübeli teknik adam, Lokomotiv Moskova'nın teknik direktör Markus Gisdol geldikten sonra çıkışa geçtiğini belirtti.
Rus ekibinin Gisdol yönetiminde oynadığı 4 maçta sadece Galatasaray'a yenildiğini hatırlatan Terim, "Kimse maçın kolay geçeceğini beklemesin. Bir puanları var ama matematiksel olarak hala iddiaları var. Deplasmanda oynadığımız maç planladığımız şekilde bitti. Gruptan birinci çıkmamız için Lokomotiv Moskova maçı stratejik bir önem taşıyor. Bizden sonra Marsilya-Lazio maçı var. Eğer kazanırsak 10 puan yapıyoruz. Oradan çıkacak sonucun da önemi var. Grup liderinin doğrudan son 16 turuna gittiği bir ortamda, grup ikincisinin Şampiyonlar Ligi'nden gelen rakiplerle oynayacağını düşünecek olursak grup birinciliğinin önemi çok açık. Lokomotiv Moskova bireysel olarak önemli oyunculara sahip. Baskıyı seven, topun kendisinde kalmasını isteyen bir takım. Ama zayıf ve güçlü yanlarını da iyi tespit ettiğimizi düşünüyorum. İlk maça göre daha zor geçeceğini tahmin ediyorum. Biz de çalışmalarımızı yaptık ve ona göre de oynayacağız." diye konuştu.
Fatih Terim, Avrupa'da tekrar kupa kazanmak gibi bir hedeflerinin olup olmadığına yönelik soruyu, "Hayaller olmadan hiçbir şey olmaz. 'Bu gruptan çıkarsak bizim de söyleyeceğiz çok şey olur.' demiştim. Şu ana kadar iyi gidiyoruz. Bu gruptan çıkarsak birçok şeyi hayal edebiliriz. Niye olmasın. Hakikaten çok zorlu bir grupta yarışıyoruz. Neredeyse Şampiyonlar Ligi grubu çektik diyorum ısrarla. Buradan çıktığımız zaman zaten son 16 turuna çıkıyoruz. Turu geçersek, bundan sonra çıkacak rakibimiz aşağı yukarı burada karşılaştığımız rakipler ayarında olacak. O yüzden ikili maçlarda her şey olabilir." şeklinde yanıtladı.
Fatih Terim, Lokomotiv Moskova ile yapacakları maçın tam seyirci kapasitesiyle oynanması için Türkiye Futbol Federasyonuna (TFF) yaptıkları başvurunun kabul edilmediğini anlatarak, "Galatasaray Kulübü olarak pandemi süreci başladığından itibaren tüm mevzuatlara uyduk, uymaya da devam ediyoruz. Rakiplerimizin üçer dörder bin taraftar aldığı durumlarda daha biz Ali Sami Yen'de TFF ne demişse onlara uyduk. Bugün Türkiye Futbol Federasyonumuz tarafından alınan bu karara da uyarız. Yüzde 100 kapasiteye 9 Kasım'da geçiliyor ama 4 Kasım'da geçilemiyor. Federasyonumuzun bu 5 gün için bildiği bir şey var ki biz de saygıyla karşılıyoruz. 5 gün için merak etmiyor değiliz ama yine uyacağız. Ancak ben 20-25 bin kişinin 50 bin kişilik bir efekt yaratacağını düşünüyorum. Ali Sami Yen'de biz bunlara alışkınız." değerlendirmesinde bulundu.
Tecrübeli teknik adam, Avrupa Ligi'nde oynadıkları futbol, genç oyuncuları, takımın durumu ve grup lideri olmalarının Avrupa'da takip edildiğini vurgulayarak, "Galatasaray son yıllarda ilk defa bir maça favori olarak çıkıyor. Bu bile bizim nereye gideceğimizi gösterecek bir şey. Onun için durumayız. Başkanımızla da konuştuk, ocak ayında bazı plan ve projelerimiz var. Bazı şeylere hazırız. Herkes de değişime hazır olmalıdır. Sadece alma ile değil verme ve alma arasında geçecek olan hadisede hazır olmalıdır. Mevcut takımımızdan memnunuz ama her zaman daha iyisi vardır. Ocak ayında o felsefeyle hareket edeceğiz." ifadelerini kullandı.
Fatih Terim, Türkiye Futbol Direktörü görevinde bulunurken uygulamaya koydukları yabancı futbolcu kontenjanında son dönemde yapılan değişikliğin sorulması üzerine, şunları kaydetti:
"Bu konuyu kulüplere anlatırken 3-4 tane durum üzerinde durmuştum. Çok büyük paralarla Türkiye'de yedek kalan Türk oyuncuların dışarıya gitmek istememesi. Büyük para alıyor, niye gitsin. 'Dışarda oynama zorunluğu olacaktır.' dedik. Geldi geçti, kural değişiyor ama bu kuralın ana hedefinin 14 Türk olduğunu bir türlü anlatamadım ben çok kişiye. Yabancı zaten serbestti. Arkadaşlar, bu bir bakış açısı, bir anlayış. Yasaklarla hiçbir yere varamayız. Bugün Rusya tekrardan yabancıyı serbest bırakma aşamasında. Oyuncuyu Türk ya da yabancı diye ayırt edemezsiniz. Ben geçen sene aşağı yukarı 10-15 Türk oynattım. Oynatan birçok takım var. Dolayısıyla parayı kulüplerin verdiği bir yerde kararı da onların vermesi gerekir. Bunun için UEFA ve TFF'nin kriterleri var zaten. Yoksa ceza görüyorsunuz. Yani asgari bir müşterekte birleşmekte yarar var. 'Bu kadar fazla yabancı olduğu zaman Türk oyuncusu yetişmiyor.' anlayışına hiçbir gün inanmadım. Türk Milli Takımı Teknik Direktörü olarak o gün o kararı uygulayan ve bundan zarar görecek olan da bendim. Biz 2016 Avrupa Şampiyonası'na gittik."
Yabancı futbolcu kontenjanıyla ilgili bazı ülkelerden örnek veren Terim, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ben Türk oyuncuların kaybolmasına göz yumabilir miyim? Bunu yabancı yerli diye ayırmamak lazım. Bugün Anadolu takımları bu kuraldan dolayı hepimize kafa tutmuyorlar mı, daha zevkli geçmiyor mu? Gidiyorlar en ekonomik oyuncuyu buluyor ve gelip bizi de başkalarını da her yerde yeniyorlar. Neredeyse maçtan önce favoriyi kaldırdılar. Türk oyuncuya zarar gelsin ister miyiz ? 'Yabancı futbolcu olduğu için Türk Milli Takımı'na oyuncu bulamıyoruz.' şeklindeki bir düşünce nasıl olabilir. Bu çok inandırıcı değil. Bugün dünyanın en önemli takımlarında oynuyorlar. 21 kişi çağıracaksan bunun 15'i dışarıdan geliyor. 30 kişi çağıracaksan 20'si oradan geliyor. Futbol dinamik bir oyun her gün değişime ayak uydurmalısınız. Kulüplerin ikna olması lazım, rekabet olması lazım. Her oyuncu bizim için aynı dilde, aynı mesafededir. Yoksa benim için sorun değil. Ben 4+2'de de oynadım, 6+2'de de oynadım, 3+1'de de oynadım. UEFA Kupası şampiyonu olurken karşımızdakiler 18, 20, 21 yabancıyla oynarken biz 4+2 ile oynadık. İnandırıcı, mantıklı, makul olmak lazım. Ortak bir kansensüs sağlayarak karar almak lazım. Bu asla Türk futbolcularına zarar veren bir hadise değildir."
Fatih Terim, sakatlığı bulunan futbolcuları Sacha Boey'in durumuyla ilgili olarak "Kas sakatlığından dolayı Marsilya maçına kadar oynamadı. Marsilya maçında forma giydi, 65 dakika çok iyi oynadı. O dakika işaret etti, ağrısı olduğunu. Riske girmeden oyundan aldık. Çünkü milli maçlar arasında kendine getiririz diye düşündük. Beşiktaş maçında da olabilir diye ben söylemiştim. Tedavisi tamamlanmıştı. Testlerde hızlara çıktığı zaman biraz ağrı hissetti. Kendisinden bir süre daha faydalanamayacağız. Maalesef futbol içinde bu tip sakatlıklar ve şanssızlıklar var. Sacha genç bir oyuncu ve kendisinden beklentilerimiz büyük. Sezonun en erken açan takım biziz. Buna rağmen en az kas sakatlığı yaşayan takım da biziz. İnşallah böyle devam eder. Sacha 'Paris'te tedavi olabilir miyim?' dedi. Ben de makul karşıladım." diye konuştu.
Tedavisine devam edilen Arda Turan'ın da ciddi bir sakatlık geçirdiğini anlatan Terim, "Arda çok ağır bir sakatlık geçirdi. Arda koşmaya başladığı an ağrısı var. Alçısı çıktı. Her gün tedavide, her gün çalışmada. 'Böyle bir durumda çok küçük bir eşik var. Ağırlarla o eşiği atladığımızda bir hafta gibi kısa bir sürede takıma bile verebiliriz.' dediler. Biz de onu bekliyoruz. Çok üzülüyor. Onun olması gereken bazı maçlar vardı. Sahanın içinde halledebileceği maçlar vardı. Oynamasa da görevini fazlasıyla yapıyor. Biz de özledik. İnşallah bir an evvel gelecek." değerlendirmesinde bulundu.
Fatih Terim, Beşiktaş ile oynadıkları maçtan sonra kulüp yöneticilerinden Remzi Sanver ve ardından başkan yardımcısı Rezan Epözdemir'in yaptığı açıklamaların sorulması üzerine, "Ben Gaziantep maçından sonra konu ile ilgili yorumumu yaptım. Üzerine söyleyebileceğim yeni bir şey yok. Ancak rakiplerinin kaybettiği haftada kazanan bir Galatasaray var. Avrupa grubunda gol yemeden lider olan Galatasaray var. Oynadığı futbolla, genç kadrosuyla Avrupa'da kendinden söz ettiren bir Galatasaray var. Son zamanlarda ilk defa Avrupa maçına favori olarak çıkan Galatasaray var. Ben bunun konuşulması gerektiğini düşünüyorum. Müsaade ederseniz sadece sahaya motive olmak istiyorum." ifadelerini kullandı.
Marcao: Aslında yarın yapmamız gereken, bundan önceki 3 maçta yaptığımız şeyler olmalı
Florya Metin Oktay Tesisleri'nde düzenlenen basın toplantısında açıklamada bulunan Galatasaray'ın Brezilyalı futbolcusu Marcao Teixeira,Avrupa Ligi'nde bu sezon iyi bir performans sergilediklerini dile getirerek, "Aslında yapmamız gereken, bundan önceki 3 maçta yaptığımız şeyler olmalı. Hem defansif hem de ofansif anlamda. Avrupa Ligi'nde telafisi olmayan maçlara çıkıyorsunuz. Süper Lig'de telafi edebiliyorsunuz ama Avrupa'da telafisi pek mümkün olmuyor. Bu bilinçle çıkacağız. Hocamız her zamanki gibi bizi en iyi şekilde hazırladı. Defansif anlamda kompakt oynayan bir Galatasaray olacak. İleride de çok yetenekli, gole giden arkadaşlarımız var. Takım olarak savunmada iyi oynayıp, rakibimize şans vermediğimiz zaman hücumda mutlaka golü bulacağımızı düşünüyorum." diye konuştu.
Avrupa Ligi'nde her maça ayrı motive olarak ilerlemeleri gerektiğini aktaran Marcao, şunları kaydetti:
"Çok uzun vadeli konuşmak anlamsız. Maç maç bakmamız lazım. Avrupa Ligi'nde bu zamana kadar çok iyi performans göstermiş bir Galatasaray var. Ben ve arkadaşlarım bugüne kadar çıkıp elimizden geleni yaptık ve çok güzel sonuçlar aldık. Burada çok önemli bir parantezi Fatih hocamıza açmamız gerekiyor. Liderimiz, hocamız bütün maçlara bizi çok iyi hazırlıyor. Maçlarda olabilecek her şeyi bize anlattı. Bizi çok iyi çalıştırdığı için onun da meyvelerini sahada yedik. Genç bir takımız, öğrenmeye açık bir takımız. Tecrübeleneceğiz. Fatih hocamızın önderliğinde bu tip başarıları elde ediyoruz. Umarım her maça final gözüyle bakarak, devam ederiz."
Marcao, Spor Toto Süper Lig'de cezalı olduğu dönemde Avrupa Ligi maçlarında oynadığını hatırlatarak, "Bu dönemde Avrupa maçları bana yardımcı oldu. Hem fizik hem de psikolojik olarak zor bir dönem geçirdim. Bu dönemde başta Fatih hocamız olmak üzere bütün hocalarımız yanımdaydı. Takım arkadaşlarım da aynı şekilde. Beni en iyi şekilde hazırladılar. Bu da Avrupa maçlarındaki performansıma yansıdı." şeklinde görüş belirtti.
Bir gazetecinin, "Portekiz Milli Takımı'nı tercih edeceğine yönelik iddialar hakkında neler söylemek istersin?" şeklindeki sorusu üzerine Marcao, "Brezilya pasaportum var. Portekiz'de 1,5 sene oynadım. Portekiz vatandaşlığını almanız için 5 seneyi tamamlamanız lazım. Gerçeği yansıtmayan haberler." değerlendirmesinde bulundu. Bu sırada araya giren Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, "Biz Brezilya'da oynayabileceğini düşünüyoruz." ifadesini kullandı.
Brezilyalı futbolcu, takım arkadaşı Kerem Aktürkoğlu ile yaşadığı olaya ilişkin soruya da "Bazen kötü olaylar iyi şeyler getirebiliyor. Ben bu olayı böyle değerlendirdim. Belli bir dönem takımdan uzak kalmam, takımı dışardan izlemem bana bir yönden avantaj sağladı. Kendi analizimi yapma adına bana yardımcı oldu. Bazen kötü şeylerden önemli dersler çıkartılabiliyor. Belki de bu dönem benim için hayırlı oldu." cevabını verdi.

Lokomotiv Moskova Teknik Direktörü Gisdol: Yarınki maçta alacağımız puanlar bizim için çok önemli
UEFA Avrupa Ligi E Grubu'nda Galatasaray'la karşılaşacak Rusya ekibi Lokomotiv Moskova'da teknik direktör Markus Gisdol grupta şanslarının devam etmesi için yarınki maçtan puan almak istediklerini söyledi.
Karşılaşmanın oynanacağı Nef Stadı'nda düzenlenen basın toplantısında konuşan Gisdol, "Bu statta oynamaktan çok mutlu olacağız. Buradaki atmosfer çok farklı olacak ve o heyecanı yaşamak istiyoruz. Kendi şansımızı maksimum şekilde değerlendirmek için elimizden geleni yapacağız. Buradan puan kazanmayı ümit ediyoruz. Bu ligde devam etmek için yarınki maçta alacağımız puanlar bizim için çok önemli. Gruptaki geleceğimiz için maç maç düşünmek istiyoruz." ifadelerini kullandı.
Son ana kadar iyi bir netice almaya çalışacaklarını söyleyen Alman teknik adam, "Sahaya çıkacak her futbolcu son dakikaya kadar elinden geleni yapacak. Rus takımlarının böyle bir özelliği var. Sona geldiklerinde becerilerini gösterirler. Buradan iyi bir neticeyle dönmek istiyoruz." şeklinde konuştu.
İlk maçta alınan mağlubiyete değinen Gisdol, "Galatasaray'ın yaptığı gibi oyuncuları vaktinde değiştiremedik. Bu konuda Galatasaray daha başarılıydı." dedi.

Jedvaj: 3 puan alarak dönmeyi planlıyoruz
Basın toplantısına katılan Lokomotiv Moskovalı futbolcu Tin Jedvaj ise, "Moskova'daki oyundan memnun kalmadık, bunu telafi etmek için İstanbul'dayız. Buradan zafer kazanarak, 3 puan alarak dönmeyi planlıyoruz. Gruptan çıkmak istiyoruz ve kalan maçlarımızı kazanabileceğimize inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Lokomotiv Moskova son çalışmasını yaptı
Rus ekibi oynanacak mücadelenin son çalışmasını Nef Stadı'nda gerçekleştirdi.
15 dakikası basına açık olan bölümde Lokomotiv Moskovalı futbolcular koşu ve pas çalışması gerçekleştirdi.



Formula 1 İspanya GP: Şampiyonluk yarışı kızışıyor

2023'ten beri McLaren'da yarışan Oscar Piastri, takımda 7. senesini geçiren Lando Norris'le şampiyonluk mücadelesi veriyor (AP)
2023'ten beri McLaren'da yarışan Oscar Piastri, takımda 7. senesini geçiren Lando Norris'le şampiyonluk mücadelesi veriyor (AP)
TT

Formula 1 İspanya GP: Şampiyonluk yarışı kızışıyor

2023'ten beri McLaren'da yarışan Oscar Piastri, takımda 7. senesini geçiren Lando Norris'le şampiyonluk mücadelesi veriyor (AP)
2023'ten beri McLaren'da yarışan Oscar Piastri, takımda 7. senesini geçiren Lando Norris'le şampiyonluk mücadelesi veriyor (AP)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta gündemimizde Formula 1 İspanya Grand Prix'si var. Bir yandan üç hafta sonu üst üste Avrupa pistlerinde yarış izlemenin tadını çıkaracağız, bir yandan da geçen haftaki Monako yarışının sıkıcılığını unutturacak bir mücadele umacağız. 

Barselona'daki Circuit de Catalunya'daki yarış, 4,657 kilometrelik pistte 66 tur üzerinden düzenleniyor. Geçen yıl burada pole pozisyonunu McLaren'in Britanyalı pilotu Lando Norris alsa da yarışı kazanan Red Bull'un yıldızı Max Verstappen olmuştu. 

55.'si düzenlenen İspanya GP, aynı zamanda üç hafta sonu üst üste gelen Avrupa yarışlarının da sonuncusu. 

İspanya GP'sini en çok kazanan isimler 6'şar galibiyetle Lewis Hamilton ve efsanevi Alman pilot Michael Schumacher. Verstappen burada 4 kez zafere ulaşırken, İspanyol pilot Fernando Alonso ise iki kez podyumun tepesine çıkan isim oldu. 

Hem hızlı hem de yavaş dönülen virajların bulunduğu ve iki uzun düzlüğe sahip Catalunya pistinde geçiş yapmak çok da kolay değil. İlk iki sıradan başlamayıp damalı bayrağı ilk gören isim olma başarısını gösteren sadece üç pilot var. Schumacher (1996'da üçüncü sıradan), Alonso (2013'te 5. sıradan) ve Verstappen (2016'da 4. sıradan). 

Bu yıl pistte iki İspanyol pilot olacak, Aston Martin pilotu Fernando Alonso ve Williams'tan Carlos Sainz. 

İspanya GP'si hafta sonu gelirken pilotlar şampiyonasında mücadele kıran kırana devam ediyor. McLaren'ın iki pilotu arasında sadece üç puan fark bulunurken, üçüncü Verstappen, Norris'in 22 puan gerisinde. 

Takımlar sıralamasındaysa geçen yılın şampiyonu McLaren, bu yıl diğer takımlarla farkı epey açmış durumda. Sezon ilerledikçe büyük değişimler olmazsa sene sonunda üst üste ikinci kez şampiyonluğa ulaşacak gibi görünüyor. 

George Russell'ın Monako'yu 11. sırada bitirmesiyle bu yıl her yarıştan puan çıkartan 3 pilot kaldı: Piastri, Norris ve Verstappen. 

Piastri, 34 yarıştır puan alıyor ve bu, F1 tarihindeki en uzun üçüncü seri. Birinci sırada 48'le Lewis Hamilton bulunurken Max Verstappen, 43'le onu takip ediyor. 

Aston Martin'in iki dünya şampiyonluğu bulunan 43 yaşındaki pilotu Alonso henüz hiçbir yarışta puan alamadı. Pistteki en yaşlı pilot, son 10 yıldır en kötü sezon başlangıcını yaptı. 

Bu yıl McLaren, diğer araçlara bariz bir üstünlük sağlamış durumda. Son 4 yılın şampiyonu Verstappen, perşembe günü verdiği röportajda bu durumu şöyle anlattı: 

Açık konuşmak gerekirse şu anda ortada herhangi bir rekabet olduğunu düşünmüyorum. Sadece biraz eğlenmeye çalışıyorum, elimden gelenin en iyisini yapmaya çabalıyorum. Gelecekte bu sezonu sık sık hatırlayacağımı düşünmüyorum, en azından ilk üçte birlik kısmını hiç hatırlamayacağım. Şu anda bir pistte ne kadar hızlı olacağımızı çok fazla düşünmüyorum. Her zaman elimden geleni yapıyorum. Eğer herkesin önünde olacağımızı bilseydim heyecanlanabilirdim, fakat geriye kalan kısım beni çok heyecanlandırmıyor. Bu yıl hem olumlu hem olumsuz anlarımız oldu. Bazı yarışlarda hızımızı kaybettik ve bu hiç hoşuma gitmedi. Yine de hâlâ rekabetçi olmaya çalışıyorum, kazanmaya odaklıyım. Fakat bu, 2025 sezonunu sevdiğim anlamına gelmiyor. Bir gün bu sezonu unutacağımı düşünmek hoşuma gidiyor. Şu anda beni bu mutlu ediyor.

Takım arkadaşıyla kıran kırana şampiyonluk mücadelesi veren Oscar Piastri ise McLaren içindeki dinamiklerden bahsetti: 

Sezona başlarken kişisel hedeflerimizin takımın hedefleriyle birebir örtüşmesinin imkansız olduğunu biliyorduk. Ama bu konuda hep çok açık olduk. Geçen yılki sezon sonundan sonra 2025'e güçlü bir araçla girersek böyle bir senaryonun yaşanabileceğini biliyorduk. Bence bunu konuşarak çok iyi yönettik. Ne ben ne de Lando, takımı zor durumda bırakacak ya da sportmenlik dışı bir şey yapacak karakterdeyiz. Elbette her hafta sonu birbirimizi geçmek istiyoruz ama asla geri dönülemez hasarlar vermeyeceğiz. Çünkü bunu sadece tek bir şampiyonluk şansı olarak görmek istemiyoruz. McLaren'la bu yılın ötesinde de uzun vadeli bir geleceğimiz var. Her yıl şampiyonluk için mücadele etmek istiyoruz. Bu yüzden, bir şampiyonluk kazanmak için her şeyi yerle bir etmek pek akıllıca olmaz.

BeIN Sports'tan izlenebilecek Formula 1 İspanya Grand Prix'sinde program şöyle: 

İkinci antrenman seansı: 30 Mayıs 18.00

Üçüncü antrenman seansı: 31 Mayıs 13.30

Sıralama turları: 31 Mayıs 17.00

Yarış: 1 Haziran 16.00

Yararlanılan kaynaklar: Reuters, Motorsport