Cezayir, Fas’ı 3 vatandaşını gelişmiş silahlarla öldürmekle suçluyor

Rabat sessiz...  Moritanya ordusu kendi toprakları içinde bir saldırı olduğu bilgisini yalanladı

Cezayir, Fas’ı 3 vatandaşını gelişmiş silahlarla öldürmekle suçluyor
TT

Cezayir, Fas’ı 3 vatandaşını gelişmiş silahlarla öldürmekle suçluyor

Cezayir, Fas’ı 3 vatandaşını gelişmiş silahlarla öldürmekle suçluyor

Cezayir makamları dün (Çarşamba) yaptıkları açıklamada, Moritanya’nın başkenti Nuakşot ile Cezayir’in güneyindeki Ouargla şehrini birbirine bağlayan yolda seyir halindeki iki kamyonun bombalanması ile 3 vatandaşın öldürüldüğünü duyurdu.
Cezayir resmi haber ajansının belirttiğine göre, cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan açıklamada, söz konusu gelişmiş silahlarla gerçekleştirilen suikasttaki birçok unsurun olayda Sahra’daki Fas güçlerinin parmağı olduğunu gösterdiğini belirtti. Olayın, Pazartesi günü Cezayir halkının Kurtuluş Devrimi’nin 67. yılını kutladığı, neşe ve sükunet havasının hakim olduğu bir zamanda meydana geldiği ve Cezayir uyruklu 3 kişinin, içinde bulundukları kamyonların vahşice bombalanması sonucunda korkakça bir suikasta kurban gittikleri bildirildi. Açıklamada ayrıca kurbanların söz konusu bölgede, bölge halkları arasındaki normal ticari alışverişler sebebiyle bulunduğu belirtildi. Cezayir makamlarının bu saldırıyı soruşturmak ve detaylarını ortaya çıkarmak üzere gerekli adımları attığı belirtildi.
Açıklamada, kurbanların 1 Kasım’da, yeni Cezayir ebedi tarihinin değer ve ilkelerinin bir feneri olan Ulusal Kurtuluş Devrimi şehitlerine katıldıkları belirtilirken, suikastlarınım cezasız kalmayacağı vurgulandı.
Söz konusu gelişmeler, iki Mağrip ülkesi arasındaki ciddi gerilim kapsamında geldi. Cezayir, Rabat’ı Kabiliye bölgesindeki bölücü bir hareketi destekleyerek, Cezayir’in toprak bütünlüğünü hedef almakla suçlamış ve 24 Ağustosta Rabat ile ilişkilerini kesmişti.
Rabat ise konuyla ilgili sessizliğini korudu, Fas makamları Cezayir Cumhurbaşkanlığı’nın suçlamalarına ilişkin herhangi bir açıklamada bulunmadı.
Moritanya ordusu, Cezayir vatandaşlarına ait kamyonlara yapılan saldırıyla ilişkin,  Moritanyalı aktivistler tarafından yapılan iddialara yanıt olarak, topraklarında herhangi bir saldırının gerçekleştirildiğini yalanladı.
Üst düzey Faslı bir yetkili, Al-Arabiya Net’e yaptığı açıklamada, Fas tarafından Cezayirli vatandaşlara ait kamyona yönelik herhangi bir saldırının gerçekleştirildiği iddialarını yalanlayarak bunun Moritanya yetkilileri tarafından da daha önce reddedilen uydurma bir konu olduğunu söyledi. Yetkili “Cezayir’in, Fas Kraliyet Silahlı Kuvvetleri tarafından güç dengesini değiştiren, insansız hava aracı kullanımı konusunda bir kriz çıkarmak istediğini söyledi. Yetkili, Cezayirli vatandaşlara ait kamyonların, izole edilmiş bölgede bir mayın tarlasını geçtiğini ve sürücülerinin Polisario Cephesi için askeri teçhizat taşıdığını açıkladı. Faslı bir kaynak ise dün “Cezayir savaş istiyorsa da Fas istemiyor. Mağrip asla bir şiddet ve bölgesel istikrarsızlık durumuna sürüklenmeyecek.” ifadelerini kullandı.
Kaynak Fransız haber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamalarda, Fas’a yönelik bu suçlamaları kınayarak “Cezayir, bölgeyi provokasyon ve tehditlerle dolu bir savaşa sokmak istiyorsa, Fas bunun peşinden gitmeyecektir” dedi.
Moritanya ordusu yaptığı açıklamada “Çeşitli medya platformlarında, ülkenin kuzeyinde Cezayir kamyonlarının saldırıya uğradığı haberleri yayınlandı. Kamuoyunu aydınlatmak ve dolaşan bilgileri düzeltmek için Genelkurmay Başkanlığı Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü, ülke sınırları içinde herhangi bir saldırı olduğunu reddediyor.” ifadelerine yer verildi. Moritanya ordusu ayrıca doğru bilgi verme ve şüpheli haber kaynakları konusunda dikkatli olma çağrısında bulundu.
Moritanyalı aktivistler sosyal medyada yaptıkları paylaşımlarda, Fas’ın ayrılıkçı Polisario Cephesi’nin saldırılarını engellemek üzere 1990’larda inşa ettiği güvenlik duvarının doğusunda, Ain Ben Tili ve Bir Lehlu arasındaki bölgede Cezayir kamyonlarının insansız hava aracı ile bombalandığını belirtmişti.
Cezayir’in bu suçlaması, son aylarda Fas’a yönelttiği bir dizi suçlamanın ardından geldi. Söz konusu suçlamalar sonucunda iki ülke arasındaki ilişkiler, Fas ile diplomatik ilişkinin kesildiğinin duyurulması ve Fas sivil uçakların Cezayir topraklarından geçişinin engellenmesi noktasına geldi. Cezayir bunun ardından, Fas topraklarından Avrupa yönünde giden boru hattındaki doğalgaz sevkiyatının durdurulduğunu açıkladı.
Avrupa Parlamentosu (AP) Mağrip Ülkeleri Heyeti Başkanı Andrea Cozzolino dün yaptığı açıklamada, Cezayir’in 31 Ekim’de sona eren Fas gazını Avrupa’ya tedarik etme anlaşmasını yenilememe yönündeki kararından büyük endişe duyduğunu ifade ederek, bunun sadece Fas’ı değil Avrupa Birliği’ni de etkilediğini belirtti. Cozzolino “Böyle bir kararın nedenleri ne olursa olsun, özellikle içinde bulunduğumuz enerji fiyatlarının arttığı ve Avrupalıların bedel ödemek zorunda olacağı şu dönemde, gazın baskı aracı olarak kullanılması uygun bir çözüm teşkil etmez.” ifadelerini kullandı. Cozzolino, Cezayir hükümetine kararını yeniden gözden geçirme çağrısında bulundu.



HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
TT

HRW: İsrail’in İran’daki Evin Hapishanesi’ne saldırısı savaş suçudur

İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)
İsrail'in saldırısı sonucunda Evin Hapishanesi'nin bir kısmı çökmüştü (AP)

ABD merkezli İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), İsrail'in İran'daki Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırıyı savaş suçu saydı.

HRW'nin uydu görüntüleri, video kayıtları ve tanık ifadelerine dayanarak yaptığı araştırmaya göre İsrail ordusunun 23 Haziran'da düzenlediği saldırıda cezaevindeki ziyaret salonları, koğuşlar, mutfaklar, sağlık kliniği ve idari ofisler hasar aldı.

İncelemede, yaklaşık 80 mahkumun hayatını kaybettiği hapishanede "askeri hedef tespit edilemediği" belirtildi.

Raporda, saldırının cezaevine ziyaret saatinde gerçekleştirildiğine dikkat çekildi. HRW'nin Ortadoğu direktör yardımcısı Michael Page şu değerlendirmeleri yaptı:

İsrail'in 23 Haziran'da Evin Hapishanesi'ne düzenlediği saldırılarda, savaş hukuk ihlal edildi ve açık bir savaş suçu işlendi. Belirgin bir askeri hedef olmaksızın yapılan saldırılarda çok sayıda sivili öldü ve yaralandı. İsrail'in saldırısı, çoğu haksız yere tutuklanan muhalif ve aktivistlerden oluşan Evin Hapishanesi'ndeki mahkumların zaten risk altındaki yaşamlarını daha da tehlikeye attı.

Evin'e düzenlenen saldırı, İsrail ve İran arasında 12 gün süren çatışmalar sırasında gerçekleşmişti. ABD merkezli İran'daki İnsan Hakları Aktivistleri'ne (HRAI) göre İsrail'in İran'a saldırılarında 1190 kişi ölürken, 4 bin 475 kişi de yaralandı.

HRAI ayrıca İran güvenlik güçlerinin 12 günlük savaş boyunca 1596 kişiyi tutukladığı bilgisini de paylaştı.

HRW, saldırının ardından kadın mahkumların Karçak Hapishanesi'ne, erkeklerinse Büyük Tahran Merkezi Cezaevi'ne transfer edildiğini aktardı. Hak örgütü, sözkonusu hapishanelerde mahkumların çok kötü koşullarda tutulduğunu, transfer sürecinde şiddet gördüklerini savundu. Bazı mahkumların daha sonra Evin'e tekrar geri gönderildiği fakat bazılarından haber alınamadığı ifade edildi.

İsrail'in 13 Haziran'daki saldırısıyla başlayan çatışmalarda İran vakit kaybetmeden misilleme yapmıştı. ABD de devreye girerek İran'daki İsfahan, Fordo ve Natanz tesislerine 22 Haziran'da hava saldırısı düzenlemiş, operasyonda 14 "sığınak delici" GBU-57 bombası kullanılmıştı.

İran, ABD'nin saldırısına cevap olarak 23 Haziran'da Amerikan ordusunun Katar'daki El-Udeyd Hava Üssü'ne saldırmıştı. Operasyonda Tahran'ın önceden Washington'a haber verdiği ve hiçbir can kaybı yaşanmadığı aktarılmıştı.

Washington operasyonun ardından 24 Haziran'da taraflar arasında ateşkes sağlandığını duyurmuştu.

"Gazze'de yardım silah olarak kullanılmamalı"

Diğer yandan İsrail ordusu, Gazze'ye yönelik saldırı ve ablukayı sürdürüyor. Aralarında Oxfam ve Sınır Tanımayan Doktorlar'ın (MSF) da bulunduğu 100'den fazla yardım örgütü, Tel Aviv yönetimine gönderdikleri ortak mektupta bölgede yaşanan kıtlığın sonlandırılmasını istedi.

Yardım grupları, Gazze'de faaliyet göstermelerinin İsrail hükümeti tarafından engellendiğini belirtiyor. Amerika Yakındoğu Mülteci Yardımı'nın (Anera) CEO'su Sean Carroll, "Gazze'ye gönderilmeye hazır 7 milyon dolar değerinde hayat kurtarıcı yardım malzemesi var. Sadece birkaç kilometre ötedeki Aşdod'da bloke edilmiş durumda" dedi.

Tel Aviv yönetimi, yardım kuruluşlarının faaliyetlerini kısıtlayan düzenlemeleri martta yürürlüğe koymuştu.

Independent Türkçe, BBC, Guardian