Uzaydaki ultra hızlı ve ultra sıcak patlamaya Deve adı verildi

Bilim insanlarına göre patlama, bir kara delik veya nötron yıldızı gibi ekstrem özelliklere sahip bir gök cisminin oluştuğuna işaret ediyor

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde hazırlanan bu görselde etrafındaki diskten malzeme emen bir kara delik resmediliyor. Uzmanlara göre yeni tespit edilen patlamanın sonucunda da böyle bir kara delik doğmuş olabilir (NASA)
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde hazırlanan bu görselde etrafındaki diskten malzeme emen bir kara delik resmediliyor. Uzmanlara göre yeni tespit edilen patlamanın sonucunda da böyle bir kara delik doğmuş olabilir (NASA)
TT

Uzaydaki ultra hızlı ve ultra sıcak patlamaya Deve adı verildi

Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde hazırlanan bu görselde etrafındaki diskten malzeme emen bir kara delik resmediliyor. Uzmanlara göre yeni tespit edilen patlamanın sonucunda da böyle bir kara delik doğmuş olabilir (NASA)
Kaliforniya Teknoloji Enstitüsü'nde hazırlanan bu görselde etrafındaki diskten malzeme emen bir kara delik resmediliyor. Uzmanlara göre yeni tespit edilen patlamanın sonucunda da böyle bir kara delik doğmuş olabilir (NASA)

Kaliforniya Üniversitesi, Berkeley'den Anna Y. Q. Ho'nun liderliğindeki gökbilimciler, Dünya'dan birkaç milyar ışık yılı uzaklıktaki bir galaksiyi parçalayan muazzam bir patlama tespit etti. Son derece hızlı meydana gelen patlama "Deve (Camel)" diye adlandırıldı.
Ultra hızlı ve ultra sıcak diye nitelenen patlama ilk kez Kasım 2020’de tespit edildi. Birdenbire ortaya çıkan kozmik olay, birkaç gün içinde en yüksek parlaklığa ulaştı ve bir ay içinde hızla ortadan kayboldu.
Bilim insanlarına göre patlama, bir kara delik veya nötron yıldızı gibi ekstrem bir gök cisminin oluştuğuna işaret ediyor.
Bu tür patlamalara Hızlı Mavi Optik Geçişler (HMOG) adı veriliyor. Bunlar yıllar süren tipik süpernovalardan farklı olarak yalnızca birkaç hafta içinde ortaya çıkıyor ve kayboluyor. Ancak ışıklar kapandıktan sonra radyasyon emisyonu devam ediyor.
Henüz hakem onayından geçmeyen araştırmada tespit edilen HMOG tipi patlamanın görünür ışığı söndükten sonra da X-ışını emisyonlarının aylarca sürdüğü tespit edildi.
Söz konusu patlamanın bilimsel ismi aslında "ZTF20acigmel" oldu. Ancak bilim insanları buradaki cigmel kelimesini, İngilizcede deve anlamına gelen camel kelimesine benzettiği için ona bir de hayvan adı vermek istedi.
Bilimsel adlarındaki kelime oyunlarından dolayı gökbilim camiasında bu türden birçok patlama hayvan isimleriyle anılıyor.
Örneğin, 2018'de Dünya'dan kabaca 200 milyon ışık yılı uzaklıkta tespit edilen benzer bir patlamaya da "İnek" ismi verilmişti.
Yine 2020’de tespit edilen bir diğer HMOG ise "Koala" adını almıştı.
 
Independent Türkçe, Space, Arxiv



Yıldızın yuttuğu gezegene yapılan otopsiden şoke edici bir sonuç çıktı

Bir gezegenin yavaş yavaş ev sahibi yıldızın içine doğru spiral çizdiğini gösteren sanatçı tasviri. Bilim insanları Jüpiter büyüklüğündeki bu gezegenin yıldızın atmosferini sıyırmaya başladıktan sonra "içine düştüğünü" söylüyor (R. Hurt & K. Miller [Caltech/IPAC])
Bir gezegenin yavaş yavaş ev sahibi yıldızın içine doğru spiral çizdiğini gösteren sanatçı tasviri. Bilim insanları Jüpiter büyüklüğündeki bu gezegenin yıldızın atmosferini sıyırmaya başladıktan sonra "içine düştüğünü" söylüyor (R. Hurt & K. Miller [Caltech/IPAC])
TT

Yıldızın yuttuğu gezegene yapılan otopsiden şoke edici bir sonuç çıktı

Bir gezegenin yavaş yavaş ev sahibi yıldızın içine doğru spiral çizdiğini gösteren sanatçı tasviri. Bilim insanları Jüpiter büyüklüğündeki bu gezegenin yıldızın atmosferini sıyırmaya başladıktan sonra "içine düştüğünü" söylüyor (R. Hurt & K. Miller [Caltech/IPAC])
Bir gezegenin yavaş yavaş ev sahibi yıldızın içine doğru spiral çizdiğini gösteren sanatçı tasviri. Bilim insanları Jüpiter büyüklüğündeki bu gezegenin yıldızın atmosferini sıyırmaya başladıktan sonra "içine düştüğünü" söylüyor (R. Hurt & K. Miller [Caltech/IPAC])

Birçok yıldız milyarlarca yıl yaşayıp yakıtlarını tüketince kırmızı devler diye bilinen ölmekte olan yıldızlara dönüşür. Yıldızlar genişler ve yakındaki gezegenleri yutarak onları yakıp yok edebilir.

Yaklaşık 5 milyar yıl içinde, Dünya'nın kendi Güneş'i de kırmızı deve dönüşecek ve mavi bilyemiz de dahil gezegenleri yutacak.

Gökbilimciler bu kırmızı dev yıldızların birçoğunu tanımlasa da bir gezegeni yeme süreci, ancak kısa bir süre önce doğrudan gözlemlenebildi.

Gökbilimciler birçok kırmızı dev yıldız tanımladı ve bazı durumlarda yakındaki gezegenleri tükettiklerinden şüphelendi ancak bu fenomen daha önce hiç doğrudan gözlemlenmemişti. Bilim insanları 2023'te, ömrünün sonuna yaklaşan bir yıldızın şiştiğini ve muhtemelen Jüpiter büyüklüğünde bir gezegeni yuttuğunu keşfetti.

NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, kayıtlara geçen ilk gezegen yutulması olayı olduğu düşünülen bir olayı gözlemledi. Gözlemler şaşırtıcı sonuçlar verdi (NASA, ESA, CSA, R. Crawford [STScI])NASA'nın James Webb Uzay Teleskobu, kayıtlara geçen ilk gezegen yutulması olayı olduğu düşünülen bir olayı gözlemledi. Gözlemler şaşırtıcı sonuçlar verdi (NASA, ESA, CSA, R. Crawford [STScI])

Araştırmacılar James Webb Uzay Teleskobu'ndan gelen ek gözlemlerin ardından, "şaşırtıcı bir ters köşe" yaşandığını söylüyor. Webb'in gözlemleri yıldızın gezegeni yemediğini, gezegenin yörüngesinin milyonlarca yıl boyunca daralarak gökcismini ölümüne yaklaştırdığını ve sonra tamamen yutulduğunu gösteriyor.

Arizona'nın Tucson kentindeki ABD Ulusal Bilim Vakfı Ulusal Optik-Kızılötesi Astronomi Araştırma Laboratuvarı'ndan gökbilimci Ryan Lau yaptığı açıklamada, "Bu yepyeni bir olay olduğu için teleskobu ona çevirmeye karar verdiğimizde ne bekleyeceğimizi tam olarak bilmiyorduk" diyor.

Kızılötesindeki yüksek çözünürlüklü görüntüsü sayesinde muhtemelen bizimki de dahil gezegen sistemlerinin nihai kaderi hakkında değerli bilgiler öğreniyoruz.

Lau, perşembe günü The Astrophysical Journal'da yayımlanan yeni makalenin başyazarı.

Araştırmacılar teleskobun Orta Kızılötesi Enstrümanı ve Yakın Kızılötesi Spektrografı'nı kullanarak Samanyolu Galaksisi'nde yer alan, Dünya'dan yaklaşık 12 bin ışık yılı uzaklıktaki sahneyi inceledi.

Yıldızın daha çok bizim Güneş'imize benzediği kabul ediliyordu fakat Orta Kızılötesi Enstrüman'la yapılan bir ölçüm, yıldızın kırmızı bir deve dönüşmesi durumunda olması gerektiği kadar parlak olmadığını ortaya koydu. Bu bulgu araştırmacılara, bir zamanlar inanıldığı gibi gezegeni yutacak bir şişme yaşanmadığını gösterdi.

Harvard-Smithsonian Astrofizik Merkezi ve Massachusetts Teknoloji Enstitüsü'nden, araştırma ekibi üyesi Morgan MacLeod "Gezegen nihayetinde yıldızın atmosferini sıyırmaya başladı. O andan itibaren de kontrolden çıkarak daha hızlı bir şekilde içine düşmeye başladı" diye açıklıyor.

Gezegen düşerken bir nevi yıldızın etrafında yayılmaya başladı.

Gezegen, yıldızın dış katmanlarından gaz püskürtmüş olabilir.

Yakın Kızılötesi Spektrograf, yıldızı çevreleyen sıcak bir moleküler gaz diskini ortaya çıkardı ve burada karbonmonoksit tespit edildi.

Vassar College'dan ötegezegen araştırmacısı Colette Salyk, ortak yazarı olduğu yeni makale hakkında, "Webb gibi dönüştürücü bir teleskopla yıldızın yakın çevresinde ne bulacağımıza dair herhangi bir beklentiye sahip olmak benim için zordu" diyor. 

Burada gezegenler oluşmasa bile, bir yutulma sonrasında gezegen oluşum bölgesinin özelliklerine sahip bir şey görmeyi bekleyemediğimi söyleyebilirim.

Independent Türkçe, independent.co.uk/space