SDG'li Bedran Çiya Kurd: Ruslar, Türk operasyonlarını kabul etmeyeceklerine dair bize güvence verdi

Moskova’nın Şam ile Kamışlı arasında arabuluculuk çalışmaları devam ediyor.

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Rmelan’da 16 Eylül’de gerçekleşen bir Rus-Türk devriyesi (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Rmelan’da 16 Eylül’de gerçekleşen bir Rus-Türk devriyesi (AFP)
TT

SDG'li Bedran Çiya Kurd: Ruslar, Türk operasyonlarını kabul etmeyeceklerine dair bize güvence verdi

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Rmelan’da 16 Eylül’de gerçekleşen bir Rus-Türk devriyesi (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Rmelan’da 16 Eylül’de gerçekleşen bir Rus-Türk devriyesi (AFP)

Rejim güçleri, Suriye’nin kuzeyindeki Rakka vilayeti kırsalındaki mevzilerini güçlendirdi. Rus askeri polisi de Halep’in doğu kırsalındaki Münbiç şehrinde askeri üs inşa etmeye başlarken, Halep’in kuzeyindeki Tel Rıfat kasabası yakınlarında Türkiye destekli ‘Suriye Millî Ordusu’ ve Suriye Demokratik Güçleri (SDG) arasında aralıklı çatışmalar yaşanıyor. Bir Kürt lider, Rusya’nın Özerk Yönetim ile rejim arasında diyalog geliştirmeye yönelik çabaları hakkında konuşarak, Kürtlerin Washington ve Moskova ile temaslarında, SDG bölgelerine karşı bir Türk askerî harekât olmayacağına dair güvence verildiğine dikkati çekti.
Bir askeri yetkili ve yerel kaynaklar, Tabkah kasabasındaki ve askeri havalimanındaki Beşşar Esed rejimine bağlı kuvvetlerin, kuzeyden yaklaşık 68 km uzaklıktaki komşu Ayn İsa kasabasına büyük askeri takviyeler gönderdiğini söyledi. Takviyelerin sahra topları, ağır makineli silahlar, çok sayıda asker ve savaş uçaklarını içerdiği belirtildi. Ayrıca düzenli kuvvetlerin, temas hatlarını takip eden bir Rus askeri üssüne ek olarak üç ana lokasyonda konuşlandığı ifade edildi.
Halep’in doğu kırsalındaki El-Bab kentinin güneyinde ve Haseke vilayetinin kuzeyindeki Tel Tamer kasabasında konuşlanan düzenli kuvvetler için de bu ayın başında benzer askeri takviyeler gerçekleşti. Takviyeler tanklar, roketatarlar, sahra topları, askeri ve lojistik teçhizat ve Rus helikopterleri tarafından korunan askerleri içeriyordu. Söz konusu askerler, güneydeki El-Bab şehrine bağlı Tel Rahal, Dağlıbaş ve Tel Zavayan eksenlerinde ve Tel Tamer’e bağlı Gabiş, Tel Şamiran, Tel Tavil ve Tel Cuma köylerinde Ankara destekli Milli Ordu gruplarıyla olan temas hatlarına konuşlandırıldı.
Bu hamleler, Türkiye’nin SDG mevzilerine askeri saldırı başlatma tehdidi artarken, Rakka’daki Ayn İsa cephesinin ve Haseke’deki Tel Tamer eksenlerine SDG unsurlarının gelmesi ve Türkiye’ye sadık grupların ‘Barış Pınarı Harekâtı’ bölgesinde benzer bir seferberliğe girişmesinin ardından geldi.  

Münbiç şehrinde askeri üs kuruldu
Öte yandan Rus güçler, Halep’in doğu kırsalındaki Münbiç şehrinde askeri üs kurdu. Lojistik ve askeri takviyeler de yapılırken, üsse Rus askerleri konuşlandırıldı. Sacur Nehri boyunca uzanan cephe hatlarını ve Türk ordusu ve ‘Fırat Kalkanı’ bölgesinde yer alan grupların egemenliği altındaki Cerablus ve El-Bab kasabalarının sınırları ile temas noktalarını izlemek amacıyla şehrin kuzeybatısındaki bir eğitim kompleksinin üzerine Rusya ve Suriye bayrakları çekildi. Ayrıca El-Bab’ın el-Arima bölgesinde ilkinden yaklaşık 10 kilometre uzaklıkta ikinci bir Rus üssü de bulunuyor. Rus helikopterleri, 4 gün boyunca yoğun manevralar gerçekleştirirken, Haseke’deki Tel Tamer, Rakka’daki Ayn İsa, Halep’in doğu kırsalındaki El-Bab ve kuzey kırsalındaki Tel Rıfat kasabalarının hava sahasında gerçek mühimmat kullanılarak askeri tatbikatlar yapıldı.
Öte yandan Türk İHA’ları, Türkiye destekli grupların kontrolünde bulunan Cerablus kasabası karşısındaki Ayn el-Arab (Kobani), doğu kırsalı ve Fırat Nehri üzerindeki eş-Şuyuh ve Sarin kasabalarının semalarında uçuş gerçekleştirdi. Ayrıca Afrin kırsalı ve Halep’in kuzey kırsalındaki Tel Rıfat kasabası hava sahasında iki gün üst üste bir Türk İHA’sı uçuş gerçekleştirdi.  

"Şam ile diyaloga hazır olduğumuz konusunda Ruslara güvence verdik"
Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi Eş Başkan Yardımcısı Bedran Çiya Kurd, Şarku’l Avsat’a yaptığı açıklamada Rusya’nın Şam ile diyalog geliştirmeye çalıştığını belirtti. Bedran Çiya, “Son görüşmemizde Şam ile diyaloga hazır olduğumuz konusunda Ruslara güvence verdik. Çözüm konusundaki tavrımız net. Hükümetin tutum ve görüşlerinin de net olmasını bekliyoruz” dedi. Geçmiş günlerde Suriye’de Rus komutanlığı ile bir görüşme gerçekleştirdiklerini söyleyen Kurd, “Türk operasyonlarını kabul etmeyeceklerine dair bize güvence verdiler. Ancak çıkarlarının Türkiye ile örtüştüğünü ve bölgelerimiz ve halklarımız pahasına iç içe geçtiğini de göz ardı etmiyoruz” şeklinde konuştu.
Rusya’nın Suriye’de önemli bir rol oynadığını ve daha önce Şam ile Özerk Yönetim arasında görüşmelerin düzenlenmesinde rol oynadığını belirten Bedran Çiya Kurd, “Daha önce ve birden fazla kez bazı tartışmalar ve toplantılar yapıldı, ancak bunlar sonuçsuz kaldı. Rusya’nın mevcut diyaloğunu geliştirme sürecinde diyaloğa hazır olduğumuzu açıkladık. Şam hükümetinden ciddiyet istiyoruz” değerlendirmesinde bulundu.
Bedran Çiya, Türkiye’nin Fırat’ın doğusundaki yönetim bölgelerine saldırmak için Rus ve ABD yeşil ışığını henüz almadığına dikkati çekerken, “ABD tarafından edindiğimiz bilgilere göre Washington, herhangi bir saldırıdan hoşnut değil” dedi. Özerk Yönetim Eş Başkan Yardımcısı, Başkan Joe Biden’ın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı son görüşmede ‘ABD güçlerinin kuzey ve doğu Suriye’de kalmasının onların özel çıkarlarına bağlı olduğunu ve o bölgeye yapılacak herhangi bir saldırıyı kabul etmeyeceğini’ vurguladığını ifade etti. Ancak yetkili, Türkiye’nin yeni bir askeri operasyon başlatma ihtimalini de asla göz ardı etmediklerini vurguladı. Bedran Çiya Kurd, “Tehlike hala mevcut ve biz savaşın savunucusu değiliz. Ama saldırı gerçekleşirse halk direnişiyle karşılaşacaktır. Nefsi müdafaa yaklaşımı izleyeceğiz ve bu bizim tek seçeneğimiz olacak” ifadelerini kullandı.
 



Aden limanında silah sevkiyatı ele geçirildi

Geçtiğimiz yıl Aden limanındaki bir kargo gemisine Husi güçleri tarafından saldırı düzenlendi. (Reuters)
Geçtiğimiz yıl Aden limanındaki bir kargo gemisine Husi güçleri tarafından saldırı düzenlendi. (Reuters)
TT

Aden limanında silah sevkiyatı ele geçirildi

Geçtiğimiz yıl Aden limanındaki bir kargo gemisine Husi güçleri tarafından saldırı düzenlendi. (Reuters)
Geçtiğimiz yıl Aden limanındaki bir kargo gemisine Husi güçleri tarafından saldırı düzenlendi. (Reuters)

Dün (salı), güvenlik ve yargı kurumları ile Yemen Cumhurbaşkanlığı'na bağlı bir komitenin ortak çalışmasıyla, şüpheli casus yazılım ve insansız hava aracı (İHA) sevkiyatını ele geçirmek ve el koymak için Aden limanında bir operasyon başlatıldı. Bu operasyon, Birleşmiş Milletler'in (BM) Husiler, El Kaide ve Somali'deki eş-Şebab örgütü arasında bir silah kaçakçılığı ağı kurulduğunu ortaya koyan raporunun yayınlanmasıyla eş zamanlı olarak gerçekleştirildi.

Aden'deki yerel kaynaklar, limandaki serbest bölge güvenlik yönetiminin geçtiğimiz günlerde savcılığa, konteynerlerin içinde gizlenmiş, İHA’lar için gerekli ekipman ve parçalar ile jet motorları içeren bir sevkiyatın tespit edildiğini bildirdiğini ve savcılığın, gerekli önlemleri almak üzere terörle mücadele birimiyle birlikte olay yerine intikal ettiğini belirtti.

Kaynaklar, sevkiyatın serbest bölge güvenlik idaresi tarafından yapılan rutin denetimler sırasında keşfedildiğini ve sevkiyatla birlikte kaynağını veya varış yerini belirten herhangi bir resmî belge bulunmadığını açıkladı.

Resmi makamlar ve kurumlar, silah sevkiyatının Husilere ait olduğu ve İran'dan kaçak olarak çok sayıda silah ve askeri teçhizat aldığı tahminleri nedeniyle, sevkiyatla ilgili herhangi bir ayrıntı vermeyi reddetti.

sdfrgty
Yemenli güçler tarafından ele geçirilen ve Husi milislerine gönderilmek üzere olan İran silahlarının bir kısmı (EPA)

Kaynaklar, sevkiyatın açık denizde ele geçirildiğini yalanlayarak, sahte belgeler ve prosedürler yoluyla resmi olarak limana girip denetlenmeden ülkeye sokulmaya çalışıldığını, ancak güvenlik güçlerinin ve liman yönetiminin uyanıklığı sayesinde bunun engellendiğini belirtti.

Birkaç hafta önce, Yemen Ulusal Direniş Güçleri, ülkenin batı kıyısında, Kızıldeniz'deki Haniş Adası yakınlarında, Husi milislerine gönderilmek üzere olan 750 ton ağırlığında ve çeşitli askeri teçhizat içeren büyük bir İran silah sevkiyatını ele geçirdi.

Kaçakçılık için üçlü iş birliği

Benzer bir bağlamda, BM'nin yakın tarihli bir raporunda, Yemen ve Doğu Afrika arasında, Yemen'deki Husiler, Arap Yarımadası'ndaki El Kaide ve Somali'deki eş-Şebab örgütü lehine faaliyet gösteren gizli bir silah kaçakçılığı ağının ifşa olduğu ortaya çıktı.

sdfgrtyu
BM raporları, Husileri Arap Yarımadası'ndaki El Kaide örgütü ve Somali'deki eş-Şebab hareketiyle ilişkilendiriyor. (Reuters)

BM'nin yaptırımları izleme ve analiz destek ekibi tarafından hazırlanan ve geçtiğimiz temmuz ayında BM Güvenlik Konseyi'ne sunulan DEAŞ ve El Kaide örgütleri hakkındaki 36’ncı raporda, Somali vatandaşı Abdurrezzak Hasan Yusuf'un Yemen'deki Husi milisleri ile Somali'deki El Kaide örgütünün bir kolu olan eş-Şebab hareketi arasında silah nakliyesini kolaylaştırdığı belirtildi.

Rapora göre Yusuf, Husilere bağlı Yemenli silah kaçakçısı Ebu Kemmam ile iş birliği yapıyor. Rapor, 14 Aralık ile 22 Haziran tarihleri arasındaki dönemi kapsıyor.

Raporda, eş-Şebab hareketinin silah kapasitesini güçlendirmeye öncelik vermeye devam ettiği ve operasyonel fonlarının yaklaşık dörtte birini Yemen'deki Husiler ve El Kaide örgütünden silah satın almak için ayırdığı ifade edildi.

Husiler tarafından hareketin savaşçılarının eğitilmesi ve iki grup arasında silah alışverişi yapılmasıyla iki taraf arasındaki sürekli ilişki güçlendiriliyor.

scdfgrthy
BM raporları, Somali'deki eş-Şebab hareketinin savaşçılarının Husi uzmanlar tarafından eğitildiğini belirtiyor. (Getty Images)

Raporda ayrıca, Husiler ile Arap Yarımadası'ndaki El Kaide örgütü arasında, Ebu Salih el-Ubeydi adlı bir silah tüccarı ve kaçakçısı aracılığıyla silah kaçakçılığı ve ticaretinin devam ettiği ortaya çıktı.

El-Ubeydi, ülkenin doğu sınırındaki el-Mehra vilayetinden, meşru hükümetin kontrolündeki Marib vilayetine (Sana'nın doğusu) ve Husilerin kontrolündeki el-Cevf'e (kuzeydoğu) kadar faaliyet gösteren kaçakçılarla eşgüdüm ve iş birliği içinde, iki taraf arasında İHA ve silah taşımacılığı yapan en önemli isimlerden biri olarak değerlendiriliyor.

El Kaide'nin faaliyetlerinin yeniden başlaması

Söz konusu vilayetler arasındaki çöl alanları, bir yandan El Kaide örgütünün faaliyetleri, diğer yandan Husilere silah kaçakçılığı için uygun bir ortam oluşturuyor. Bu alanlar geniş, nüfusu az ve güvenlik güçlerinin kontrolü ve etkisinden uzak. Husiler, geçtiğimiz yıllarda Yemen hükümetinin kontrolündeki bölgelerdeki hücrelerle iş birliği yaparak bu alanları kullanmayı başardı.

7ı8o
Arap Yarımadası'ndaki El Kaide örgütünün yeni emiri Saad bin Atıf el-Evlaki (X)

El-Ubeydi, muhtemelen bu çöl bölgelerinde faaliyet gösteren en önemli isim; Husilere silah ve çeşitli teçhizat kaçakçılığı yapıyor ve El Kaide ile iş birliği yapıyor.

BM raporunda, Husiler ile El Kaide'nin Yemen şubesi arasında deniz kaçakçılığı operasyonlarını yönettiği iddia edilen Mısırlı Ebu Selman'dan da bahsedildi.

Raporda, Husiler ve El Kaide arasındaki ilişkinin, açık düşmanlığa rağmen, bu ilişkiyi besleyen bir ortam ve bu iş birliğini kolaylaştırmada merkezi bir rol oynayan yerel aracılar ve ‘fırsatçı ittifak’ olarak nitelendirilen unsurlar sayesinde devam ettiği belirtildi.

Rapor, El Kaide'nin yeni emiri Saad bin Atıf el-Evlaki'nin, Mart 2024'teki atamasından bu yana, El Kaide'nin Arap Yarımadası'ndaki kabiliyetlerini geliştirmek, yeniden yapılandırmak, savaşçılarının yaşam koşullarını iyileştirmek ve sızma operasyonlarını sınırlamak için çalıştığını duyurdu. Bu sayede otoritesi güçlendi ve dış operasyonlara hazırlanan örgütün yapısına uyum ve dayanıklılık kazandırıldı.

dfghyju
Husi milisleri, kendi ürettiklerini iddia ettikleri bir füzeyi sergiledi. (AFP)

Örgüt, son zamanlarda Somali'deki eş-Şebab hareketinden destek almaya devam ederken, Yemen'de genellikle aşiret ağları aracılığıyla gerçekleştirilen kaçırma eylemleri ve yatırımlar sayesinde mali durumlarında hafif bir iyileşme kaydetti.

Raporda, örgütün bölgenin güvenliği ve istikrarı için halen ciddi bir tehdit oluşturduğu ve İsrail'in Gazze Şeridi'ndeki savaşını ‘Filistin'i özgürleştirme yolu’ adı altında geniş çaplı bir eleman toplama operasyonu başlatmak için kullandığı uyarısında bulunuldu.

El-Evlaki, geçtiğimiz haziran ayında Batı'ya karşı saldırılar düzenlenmesi için kışkırtıcı bir video kaydı yayınlamıştı.