Kuveyt: Emirlik af kararnamesinin bugün açıklanması bekleniyor

Kuveyt Kabine Toplantısı  (KUNA)
Kuveyt Kabine Toplantısı (KUNA)
TT

Kuveyt: Emirlik af kararnamesinin bugün açıklanması bekleniyor

Kuveyt Kabine Toplantısı  (KUNA)
Kuveyt Kabine Toplantısı (KUNA)

Kuveyt hükümeti, hüküm giyip çeşitli hapis cezalarına çarptırılan çok sayıda eski milletvekili ve siyasi aktivisti içeren Emirlik af kararnamesi taslağını onayladı.
Af Kararnamesi taslağı, yayınlaması için Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el- Ahmed el-Cabir es-Sabah’a sunuldu.
Kuveyt yasalarına göre, Kabine kararnameleri onaylıyor, Emir onları resmi olarak yayınlıyor.
Kuveyt Emiri’nin af kararnamesi, özellikle 2011’de Ulusal Meclis’i basmakla suçlananlar olmak üzere siyasi muhaliflerle yaşanan anlaşmazlıkta yeni bir sayfa açılmasını sağlayacak.
Başta yurt dışında ikamet edenler olmak üzere bu aftan yararlananların doğrudan ülkeye dönmeleri için inisiyatif alacağı beklentisiyle, af kararnamesinin bugün açıklanması bekleniyor.
Kuveyt Emiri, geçtiğimiz hafta, Emirlik affının kurallarını belirlemek için Ulusal Meclis Başkanı, Başbakan ve Yüksek Yargı Konseyi Başkanı’nın görevlendirildiği komiteden, muhalifler için çıkarılması planlanan affın şart ve koşullarına ilişkin bir ön rapor aldı.
Ulusal Meclis Başkanı Marzuk Ali El Ganim, Başbakan Şeyh Sabah Halid el-Hamad ve Yüksek Yargı Konseyi Başkanı ve Yargıtay Başkanı Müsteşar Ahmed Musaid el-Acil, af kararnamesinin yayınlanmasına hazırlık olarak geçmiş dönemlerdeki davalardan hüküm giymiş bazı Kuveytlilerin affedilmesine ilişkin hüküm ve koşulları önermekle görevli komitenin ilk raporunu sundu.
Kuveyt kaynaklarına göre, Emirlik Af kararnamesi, üçlü komite tarafından sunulan, aralarında Türkiye’de ikamet eden bazı aktivistler ve 2017 yılında çeşitli hapis cezalarına çarptırılan eski milletvekillerinin de bulunduğu 67 ismin yer aldığı isim listesini içeriyor.
Listede ayrıca, 13 Ağustos 2015’te yakalanan Abdali hücresi üyelerine yataklık yapmakla suçlanan 7 kişi de yer alıyor.
Başbakan Şeyh Sabah Halid el-Hamad, dün akşam Seyf Sarayı’nda düzenlenen olağanüstü toplantıya başkanlık etti.
Bunun ardından kabine, Bakanlar Kurulu’nun, anayasanın kendisine mahkumları affetme veya cezalarını azaltma yetkisi veren 75. maddesine başvurma kararı alan Emir’e sunulmak üzere gerekli kararname taslaklarını onayladığını duyurdu.
Kabinenin açıklamasında, “Toplantı, Emir’in çabaları birleştirmek, işbirliğini geliştirmek, tüm enerji ve yetenekleri ülke ve vatandaşlara hizmet etmek amacıyla kullanmak için yasama ve yürütme makamları arasında bir diyalog kurmaya yönelik yüksek direktifleri ışığında gerçekleşti. Bakanlar Kurulu, bu hareketin yasama ve yürütme organları arasında anayasa ilkelerine uygun olarak verimli bir işbirliğinin önünü açacağından emindir” denildi.
Kuveyt Emiri, geçtiğimiz ay iki makam arasındaki farklılıkları gidermek için yasama ve yürütme organlarını bir araya getirerek anlaşmazlık sayfasını kapatmak için ulusal bir diyalog çağrısında bulundu.
26 Ekim’de Emir tarafından açılışı yapılan Ulusal Meclis yeni oturumunun başlamasıyla birlikte, uzlaşma çabalarıyla hükümetin mevcut yasama döneminde bir ekonomik reform paketini geçirebileceğine dair bir iyimserlik ortamı hakim oldu.
Ulusal Meclis Başkanı Merzuk el-Ganim, dün toplantıda yaptığı konuşmada, Emir’in diyalog çağrısına ve çeşitli kesimlerin buna hızlıca yanıt vermesine övgüde bulundu.
Ganim, önemli sorunları çözmek için siyasi çatışma, iftira, şüphecilik ve ihanet yerine diyalog, fikir birliği ve yapıcı eleştiri ilkelerini harekete geçirmenin önemini vurguladı.
Başbakan Şeyh Sabah Halid el-Hamad ise, kapsamlı bir reform yaklaşımının benimsenmesi çağrısında bulundu.
Başbakan ayrıca, Meclis ile işbirliğini taahhüt ederek, milletvekillerine önümüzdeki dönemde iki yasama makamı arasında işbirliği yürüterek, ulusal çıkarları ilerletme yönünde çalışmaları için talimat verdi.
Ganim, Emir’e af kararnamesine yönelik ilk raporu geçtiğimiz hafta sunmalarının ardından yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“İlk rapor, Emir tarafından 21 Ekim’de üç makamın başkanlarına, önceki davalardan hüküm giymiş bir grup vatandaşın affına ilişkin koşullar önermek üzere verilen yetkiye dayanarak sunuldu. Emir’i dinlemekten ve ona oybirliğiyle aldığımız tavsiyeleri açıklamaktan onur duyduk. Bu kısa sürede tüm konuların incelenmesi gerçekçi ve mantıklı olamayacağı için başka raporlar da gelecek.”



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.