Gökbilimciler rekor sayıda kütleçekimsel dalga tespit etti

Kara delik çarpışması gibi şiddetli kozmik olaylar neticesinde oluşan dalgalanmalar, Albert Einstein'ın Genel Görelilik teorisini de teyit ediyor (NASA)
Kara delik çarpışması gibi şiddetli kozmik olaylar neticesinde oluşan dalgalanmalar, Albert Einstein'ın Genel Görelilik teorisini de teyit ediyor (NASA)
TT

Gökbilimciler rekor sayıda kütleçekimsel dalga tespit etti

Kara delik çarpışması gibi şiddetli kozmik olaylar neticesinde oluşan dalgalanmalar, Albert Einstein'ın Genel Görelilik teorisini de teyit ediyor (NASA)
Kara delik çarpışması gibi şiddetli kozmik olaylar neticesinde oluşan dalgalanmalar, Albert Einstein'ın Genel Görelilik teorisini de teyit ediyor (NASA)

Gökbilimciler evrenin ve yıldızların oluşumuna ışık tutabilecek, rekor sayıda kütleçekimsel dalga tespit etti.
35 yeni dalga saptayan araştırmacılar, 2015’ten bu yana gözlemlenen kütleçekim dalgası sayısını 90’a çıkardı.
Söz konusu dalgalar Kasım 2019 ve Mart 2020 arasında, ABD'deki Lazer İnterferometre Kütleçekimsel-Dalga Gözlemevi (LIGO) ve İtalya’daki Virgo dedektörü tarafından tespit edildi.
Milyarlarca ışık yılı uzaktaki devasa gök cisimlerinin çarpışmasıyla uzay zaman dokusunda meydana gelen dalgalanmalara kütleçekimsel dalga adı veriliyor.
Yeni tespit edilen 35 dalgadan 32'sinin iki kara deliğin çarpışmasından kaynaklandığı düşünülüyor.
Keşfin ardındaki araştırmacılardan Shanika Galaudage, bunları "oyunun kurallarını değiştiren ve evrene açılan yeni bir pencere" diye nitelendirdi. 
Galaudage bu dalgalar sayesinde, doğrudan gözlemlenemeyen kara delikleri keşfedebildiklerini aktardı.
Kayda değer keşifler arasında, biri Güneş’in kütlesinin 145 katı, diğeri ise 112 katına ulaşan ve birbirinin yörüngesinde dönen iki büyük kara delik yer aldı.
Araştırmacılar birleşik kütlesi Güneş’in sadece 18 katı olan "hafif" bir kara delik çifti de keşfetti.
35 dalgadan ikisininse bir kara deliğin nötron yıldızıyla birleşmesinden kaynaklandığı tahmin ediliyor.
Uzmanlar nötron yıldızlarının küçük ama son derece yoğun nesneler olduğunu aktarıyor. Güneş kütlesinin yaklaşık 1,4 katı ağırlığına ulaşan bu nesnelerin yarıçapı yalnızca 15 kilometreye ulaşıyor.
Araştırma ekibinden Prof. Dr. Susan Scott kütleçekimsel dalgaların keşfinin hem evrenin gelişiminin hem de yıldızların doğasının anlaşılmasını sağlayacağını söyledi.
"Nihayetinde dedektörleri daha da hassas hale getireceğiz ve evrende bir araya gelen tüm kara delik çiftlerini görebileceğiz."
Öte yandan 35 dalgadan sonuncusunun gizemi henüz aydınlatılamadı. Bilim insanları bu olayın iki kara deliğin çarpışmasından mı yoksa kara delikle nötron yıldızının birleşmesinden mi kaynaklandığını açıklığa kavuşturamadı.
Zira bu dalgalanmaya neden olan kozmik olayda daha hafif olan nesnenin kütlesi, bir nötron yıldızı için fazla, bir kara delik içinse az bulundu.
Galaudage, bu olayı şöyle anlattı:
"Henüz açıklayamadığımız özellikler görüyoruz."
Independent Türkçe, The Guardian, ScienceAlert



İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
TT

İlk insanların beslenme sırları, 300 bin yıllık ahşap aletlerle birlikte gün yüzüne çıktı

(Liu ve ekip arkadaşları/Science)
(Liu ve ekip arkadaşları/Science)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Çin'in güneybatısında keşfedilen 300 bin yıllık nadir ahşap aletler, bölgedeki ilk insanların büyük ölçüde kök ve yumrular gibi yeraltı bitkileriyle beslendiğini gösteriyor.

Hakemli dergi Science'da perşembe günü yayımlanan bulgular, Doğu Asya'daki erken insan atalarının gelişmiş bilişsel becerilerine, yaşantılarına, beslenme biçimlerine ve çevrelerine ışık tutuyor.

Yunnan eyaletinin Jiangchuan bölgesinde yer alan göl kıyısındaki Gantangqing arkeolojik kazı alanında, oksijenden yoksun kil tortularda ahşap aletlerin korunması sayesinde bu nadir buluntu elde edildi.

Araştırmacılar tortularda yaklaşık bin organik kalıntı da buldu.

Ortaya çıkarılan kalıntıları gelişmiş teknikler kullanarak tarihlendiren bilim insanları, aletlerin 250 bin ila 350 bin yıllık olduğunu tespit etti.

Bilim insanları, çeşitli biçim ve işlevlere sahip "son derece nadir" ahşap aletlerin yaklaşık 300 bin yıllık katmanlardan çıkarıldığını söylüyor.

Bugüne kadar bu döneme ait, biri Avrupa'da diğeri Afrika'da olmak üzere ahşap alet içeren sadece iki keşif yapılmıştı.
 

Görsel kaldırıldı.

Gantangqing'deki ahşap aletler (Liu ve ekip arkadaşları/Science)


Yeni keşfedilen çubuklardan ikisi, İtalya'nın Poggetti Vecchi bölgesinde bulunan 171 bin yıllık aletlere benzerlik gösteriyor.

Kanca biçimli benzersiz 4 aletin daha ortaya çıkarıldığını belirten bilim insanları, bunların muhtemelen kökleri kesmek için kullanıldığını söylüyor.

Ayrıca araştırmacıların ahşap aletlerin üzerinde kasıtlı cilalama ve kazıma izleri, kenarlarındaysa toprak kalıntıları saptaması, bunların kök ve yumrular gibi yeraltı bitkilerini kazmak için kullanıldığına işaret ediyor.

Bilim insanları, "Ahşap aletler arasında kazma çubukları ve küçük, eksiksiz, elle tutulan sivri uçlu aletler var" diye yazıyor.

Bilim insanları bu bulgulara dayanarak insanların Doğu Asya'daki atalarının muhtemelen bitki temelli bir beslenme biçimi izlediğinden şüphelenirken, bölgede çam fıstığı, fındık, kivi meyvesi ve su yumrularına dair kanıtlar tespit edildi.

Buna karşılık Avrupa ve Afrika'da saptanan ahşap aletler av aletleri, mızraklar ve mızrak uçlarıydı.

Çalışmanın ortak yazarı arkeolog Bo Li şöyle diyor:

Bu keşif, erken insan adaptasyonuna ilişkin önceki varsayımlara meydan okuyor. Çağdaş Avrupa yerleşimleri (Almanya'daki Schöningen gibi) büyük memelileri avlamaya odaklanırken, Gantangqing subtropik bölgelerde bitki temelli, eşsiz bir hayatta kalma stratejisini ortaya koyuyor.

Dr. Li, "Ahşap aletlerin çeşitliliği ve karmaşıklığı da arkeolojik kayıtlardaki önemli bir boşluğu dolduruyor, çünkü 100 bin yıldan daha eski ahşap aletler Afrika ve Batı Avrasya dışında son derece nadir görülüyor" ifadelerini kullanıyor.

Keşif, ahşap aletleri kullanan erken insanların dünya genelinde çok daha geniş bir alana yayıldığını gösteriyor.

Ayrıca farklı ortamlarda yaşayan tarih öncesi kültürlerin yerel olarak işlerine yarayacak aletler geliştirdiğine de işaret ediyor.


Independent Türkçe, independent.co.uk/news