Rusya, DEAŞ’ın Suriye çöllerindeki yayılma alanlarına 40’ın üzerinde hava saldırısı düzenledi

Humus ve Deyrizor arasındaki DEAŞ noktalarına 40 hava saldırısı.

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Naim Meydanı’nın 6 Kasım’da çekilen bir fotoğrafı (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Naim Meydanı’nın 6 Kasım’da çekilen bir fotoğrafı (AFP)
TT

Rusya, DEAŞ’ın Suriye çöllerindeki yayılma alanlarına 40’ın üzerinde hava saldırısı düzenledi

Suriye’nin kuzeydoğusundaki Naim Meydanı’nın 6 Kasım’da çekilen bir fotoğrafı (AFP)
Suriye’nin kuzeydoğusundaki Naim Meydanı’nın 6 Kasım’da çekilen bir fotoğrafı (AFP)

DEAŞ, Fırat’ın doğusunu kaybetmesine rağmen çöldeki varlığını sürdürüyor. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) dün yayınladığı raporda, “Birkaç Rus savaş uçağı Suriye çölünü nöbetleşe bir şekilde onlarca hava saldırısı ile bombaladı. Bu hava saldırıları önceki gün durmuştu. Sayıları 40’ın üzerinde olan hava saldırıları dün sabahtan beri Esriya ve Tedmür çöllerine odaklandı” ifadelerini kullandı. Rapora göre, kısa bir sürenin ardından yeniden Suriye çölü üzerinde uçuşlara başlayan 3 Rus savaş uçağı Humus’un doğu kırsalındaki Tedmür Çölü’nün yanı sıra Esriya Çölü ve Halep-Hama-Rakka üçgeninde kalan çöl bölgelerinde DEAŞ’ın yayılma alanlarını hedef aldı.
Rusya ayrıca Rakka kırsalına füze sistemi konuşlandırdı.
2014-2017 arasında Suriye’de DEAŞ’ın en önemli merkezi kabul edilen Rakka kentinin örgütün kontrolünde olduğu dönemde kent halkı Naim Kavşağı’nın ismini Cehennem Kavşağı olarak değiştirmişti. Zira örgüt halk arasında korku yaymak amacıyla halkın önünde hırsızların uzuvlarını kesmek, idam etmek ve çarmıha germek gibi barbarca cezalarını bu kavşakta uyguluyordu.
Nasir el-Hüseyin, Suriye’nin Rakka kentinde DEAŞ örgütünün birkaç yıllığına idam ve ölüm meydanına çevirdiği ancak yeniden aşıkların ve ailelerin buluşma yeri haline gelen En-Naim kavşağında sevgilisini sabırsızlıkla bekliyor.
Süs havuzları ve kemerlerle çevrili kavşağın ortasında bir bankta oturan 25 yaşındaki Hüseyin, “Sevgilimle görüşmeyi bekliyorum. Burası aşıkların, ailelerin ve arkadaşların buluşması için en iyi yer. Eskiden kan ve dehşeti görmeyelim diye kavşağın yanından bile geçmeye çekinirdik” dedi.
Nadir, “DEAŞ’ın kenti kontrol ettiği dönemde sevgilimle buluşmaya cesaret edemiyordum. Recim (taşlayarak öldürmek) cezasından korktuğumuz için sadece telefonda konuşmakla yetindik. Çünkü radikal örgüt çarşaf giymelerini zorunlu kıldıkları kadınların yanlarında bir mahrem olmadıkça dışarı çıkmalarını yasaklamıştı” diye konuştu.
Örgüt, Ekim 2017’de ABD’nin desteklediği Kürt savaşçılarla girdikleri çatışmaları kaybettikten sonra Naim Kavşağı, otların yeşerdiği ve yıkımın her tarafını kuşattığı boş bir toprak sahaya dönüştü.
Bugün ise geceleri her tarafı renkli ışıklarla aydınlatılan, ortasında fıskiye bulunan ve suyla dolu süs havuzlarının üzerinde taş kemerlerin dizildiği bir kavşak haline geldi.
Kavşağın ortasında arkadaşlarıyla sohbet eden 24 yaşındaki Menaf, “Naim Kavşağı cehennemden cennete dönüştü. Hatta öyle ki aşıklar buraya geliyor” dedi.
Kafe ve iş yerleriyle dolup taşan şehrin göbeğindeki kavşak, birkaç anayol ile bağlantı noktasında yer alıyor.
Kavşağın ortasında çocuklar oturakların arasında koşuşturuyor, kadınlar ve erkekler aralarında sohbet ediyor, anı fotoğrafları çektiriyorlar, yere oturup yemeğini yiyen arkadaşlardan kahkaha sesleri yükseliyor, renkli ve kalp şeklindeki balonları meydanın ziyaretçileri arasında dolaştıran bir balon satıcısı görülüyor. Bir bankta oturan 37 yaşındaki Muhammed el-Ali ve eşi, süs havuzlarının çevresinde oynayan çocuklarını izliyorlar.
Ali, “Çocuklarımın asılı başlar görmemeleri için buradan geçmelerini engelliyordum. Bugün ise kavşak ailelerin ve oyun oynayan çocukların bir alanı haline geldi” dedi. Suriye Demokratik Güçleri’nin ABD’nin desteğiyle DEAŞ’ı kentten çıkarmak için girdiği silahlı çatışmaların ve düzenlediği bombardımanların izlerini halen taşıyan çevredeki yıkık binalara rağmen, her ne kadar radikallerin barbarlıklarına dair hatıralar kent sakinlerinin hafızasındaki yerini korumaya devam etse de şehir sağlığına biraz kavuşmuş görünüyor.
Şehirdeki merkez çarşının ortasında yer alan, Rakka ile kırsalı arasında sefer yapan minibüslerin kalkış yeri olan ve aynı şekilde bir dönem radikal cihatçıların kontrolüne giren Es-Saa Kavşağının yanından Ahmed el-Ahmed tekerlekli sandalyesi ile geçiyor.
Sebze almak için çarşıya gelen Ahmed, “Bu kavşak bize yaşadığımız acıları hatırlatıyor. Bize ölümü hatırlatıyor. Burada kesik başlara, ellere ve kılıçla idamlara şahit olurduk. Radikalciler akrabalarımın başlarını keserek idam etti. Buradan geçmeye bile korkuyorduk” dedi.
Radikalciler ilk kez Rakka’da bir kadını ölene kadar taşlayarak recmettiler. Aynı zamanda eşcinsel bireyleri binaların en üst katından atıyorlardı, Irak’tan ‘savaş ganimeti’ olarak esir aldıkları onlarca Ezidi kadını kente getirerek burada ‘satmak’ için sergiliyorlardı.
Della el-Karib Kavşağının çevresi ise işçi arayan patronları bekleyen işçilerle dolu. Hatta öyle ki Rakka halkı bu kavşağa “İşçi Meydanı” ismi verdiler.
35 yaşındaki Abdulmecid Abdullah her sabah kavşağın önüne gelerek bekliyor. Kavşağın ortasında Arap usulü bir cezve ve yanında fincan heykeli yer alıyor. Örgüt unsurlarının insanları kavşağın yanındaki kafeslere nasıl hapsettiğini hatırladığını söyleyen Abdullah, kavşağın “bugün artık rızık kapısına döndüğünü” söyledi.



Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
TT

Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)

Öldürülen Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıyan İsrailli eylemcilere karşı taraftan destek mesajı iletiliyor. Gazzeli eylemciler, Hamas'ın öldürdüğü İsrailli çocukların fotoğraflarıyla poz veriyor. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin üyeleri, "Filistinli çocukların fotoğraflarını kaldırdıklarını gördük ve biz de açık bir şekilde 'İsrailli çocukların öldürülmesine biz de karşıyız' demek istiyoruz" ifadesini kullanıyor.

Geçen hafta İsrail'deki sosyal medya kullanıcıları arasında yayılmaya başlayan fotoğrafların bazıları, 4 yaşındaki Ariel Bibas ve 9 aylık kardeşi Kfir'i de içeriyor. 

İsrail'de Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıların sembolü haline gelen bu iki çocuk, anneleri Şiri Bibas'la birlikte kaçırılmıştı. Bir yıl sonra üçünün de cesetleri iade edilirken Hamas, bu ölümlerden İsrail'in hava saldırılarını sorumlu tutmuştu. 

Gazze Gençlik Komitesi, Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'da hem Binyamin Netanyahu yönetimini hem de savaşı protesto eden ve İsrail'in öldürdüğü Filistinli çocukların fotoğraflarını her hafta gündeme getirmeye çalışan göstericilere "barış içinde birlikte yaşama" mesajı verdi. 

İbranice ve Arapça "Yaşamak istiyoruz" yazıyor 

Örgütün Mısır'da yaşayan kurucusu Rami Aman, İsrail gazetesi Haaretz'e şöyle konuştu:

İsraillilere, çektiği tüm acılara rağmen Filistinlilerin de 'öteki'nin insanlığını tanıdığını göstermek istedik. Şiddeti meşru kılmayı asla düşünmedik, Filistinlilerin ölümleri kutladığı fikrine karşı çıkmayı hedefliyoruz. Gazze halkı bu savaşın bitmesini, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını istiyor.

Aman, Gazze Şeridi'nin nüfusuna işaret ederek "7 Ekim'de yaşananlar, 2,5 milyon kişinin ölümünü meşrulaştıramaz. Mesajımız duymak isteyen her İsrailliye ulaştı. Fotoğraflar ve mesajlar beklediğimizden daha çok yayıldı" dedi. 

2010'de kurulan Gazze Gençlik Komitesi, 500'ü aşkın aktif üyesinin olduğunu bildiriyor. 

Sosyal medyada İsraillilerin "Bu bana barış umudu verdi" ve "Irkçılık ve korku dolu bir gerçekliğe üflenen taze bir nefes" gibi yorumlar yaptığı görüldü. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin Hamas gibi örgütler tarafından hedef alınmasından korkanlarsa "Onlar kendilerini tehlikeye atmadı mı?" ve "Cesur adamlar. Umudun kazanmasını sağlamalıyız" gibi ifadeler kullandı. 

Diğer yandan bu mesajı samimi bulmayanlar da var: 

Bu, Hamas'ın psikolojik savaş hamlesi. Bebekleri ve çocukları öldürdüler ve şimdi onların fotoğraflarıyla birlikte acınası biçimde boy gösteriyorlar.

Gazze Gençlik Komitesi'nin kurucularından Aman, İsrail'in kamu yayımcısı Kan'ın da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının bunu Hamas'a karşı bir eylem gibi lanse etmesinden rahatsız olduğunu da söyledi. 

Amaçlarının İsrail'deki ailelere seslenmek olduğunu vurgulayan Aman, "Son 10 yılda Hamas'a karşı lafını sakınmayanlar ya Gazze'yi terk etmeye zorlandı ya da kendilerine uygulanan siyasi baskıları kullanarak yurtdışına iltica etti" demeyi de ihmal etmedi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı.

Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırılar, 1219 kişinin ölümüne neden olmuştu. 251 rehineden 49'u hâlâ Gazze'de. İsrail ordusu bunlardan 27'sinin öldüğünü bildiriyor. 

Independent Türkçe, Haaretz, AFP