Ürdün’de aşıların üçüncü dozu uygulanmaya başlandı

Ürdün’de aşıların üçüncü dozu uygulanmaya başlandı
TT

Ürdün’de aşıların üçüncü dozu uygulanmaya başlandı

Ürdün’de aşıların üçüncü dozu uygulanmaya başlandı

Ürdün sağlık yetkilileri, ülke genelinde 18 yaş ve üzeri tüm yetişkinlere yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı güçlendirici üçüncü doz (rapel) uygulanmaya başlandığını duyurdu.
Ürdün Sağlık Bakanlığı Epidemiyolojik İşlerden Sorumlu Genel Sekreteri Dr. Adil el-Balbisi, Ürdün resmi haber ajansı Petra'ya verdiği demeçte “Bakanlık, ikinci doz Kovid-19 aşısını en az 6 ay önce yaptırmış olan, 18 yaş ve üzeri yetişkinlere üçüncü dozu uygulayacak” dedi.
Balbisi, Ürdünlüleri Kovid-9’un üçüncü dozunu almak için ülke genelindeki aşı merkezlerine gitmeye davet etti. Bağışıklığın ikinci doz aşı uygulandıktan 6 ay sonra azalması nedeniyle ek dozun önemli olduğunu vurguladı.
Balbisi açıklamasının devamında şu ifadeleri kullandı:
“Üçüncü doz aşı için isimlerin, hükümet tarafından bu amaç için tahsis edilen platforma kaydedilmesine gerek olmayacak. Bu dozu alanlar sertifika alacaktır. Bakanlık üçüncü dozun birinci ve ikinci dozlarla aynı türde olmasını tercih ediyor. Ancak ilk iki dozdaki aşı türü kişiyi etkilemiş ve komplikasyonlara yol açmışsa üçüncü dozda aşı türü değiştirilebilir."
Epidemiyoloji alanında önde gelen uzmanlardan kurulan Ürdün Sağlık Bakanlığı Ulusal Epidemiyoloji Komitesi’nden çarşamba günü yapılan açıklamada, 18 yaş ve üzerindeki tüm yetişkinlere Kovid-19 aşısının üçüncü takviye dozunun verilmesi önerildi.
Ülke genelinde aşı için belirlenen sağlık merkezleri bulunuyor. Söz konusu merkezlerde ağırlıklı olarak Pfizer/BioNtech, AstraZeneca ve Çin’in Sinopharm aşıları uygulanıyor.
Eylül ayından bu yana Ürdün, 60 yaş ve üzeri kişilere, sağlık personeline ve kalp hastalığı, diyabet ve tansiyon gibi kronik hastalıkları olanlara üçüncü takviye dozu verilmeye başlandı.
Ürdün'de koronavirüs vaka sayısı son günlerde arttı. Günde yaklaşık 2 bin 500'e yükseldi.
10 milyon nüfuslu Ürdün’de şu ana kadar 3,6 milyon kişi aşı oldu.
Şimdiye kadar 889 binin üzerinde vaka görülen ülkede koronavirüs nedeniyle 11 binden fazla ölüm kaydedildi.



Lübnan: İsrail’e roketli saldırı düzenleyen 'ana grup’ tutuklandı

Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
TT

Lübnan: İsrail’e roketli saldırı düzenleyen 'ana grup’ tutuklandı

Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)
Lübnanlı askerler kontrol noktasında bir aracı ararken (Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü)

Şarku’l Avsat’a konuşan Lübnanlı güvenlik kaynakları, Lübnan Ordusu Rehberlik Müdürlüğü tarafından pazar günü tutuklanan silahlı grubun, daha önce tutuklanan ve (Filistin ve Lübnan uyruklu oldukları bilinen) üyeleri geçtiğimiz mart ayında biri Nebatiye bölgesindeki Kefer Tabnit ve Arnoun beldeleri arasındaki bölgeden, diğeri de aynı bölgedeki Kakaiyat el-Cisr’den olmak üzere İsrail'e yönelik iki roketli saldırı gerçekleştirdiklerini itiraf eden grubun ‘ana unsuru’ olabilir. Lübnan topraklarından fırlatılan roketler, Yukarı Celile'deki Metulla ve Kiryat Shmona yerleşim birimlerine düşmeden önce İsrail hava savunma sistemleri tarafından etkisiz hale getirilmişti.

Lübnan ordusu pazar günü yaptığı açıklamada, Lübnan'ın güneyinde çok sayıda roket ve bunların fırlatma rampalarının ele geçirildiğini ve ‘birkaç kişinin tutuklandığını’ duyurdu. Güvenlik kaynakları, soruşturmaların yetkili yargının gözetimi altında müdürlüğün soruşturma ekibi tarafından sürdürüldüğünü belirtti. Kaynaklar, özellikle de ele geçirilen roketlerin miktarı ve bunları fırlatmak için kullanılan rampalar, roketleri İsrail'e yöneltmeye hazırlanan grupların ihtiyaçlarını karşılamak için hazırlanmış bir tankı andırdığından tutuklanan grubun ‘ana grup’ olduğu ihtimalini de göz ardı etmediler.

Öte yandan Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri İsrail'in Lübnan topraklarına yönelik saldırılarını, ‘İsrail Lübnan'ın ve Lübnan halkının egemenliğini ve uluslararası meşruiyet kararlarını ihlal etmeye devam ederken, ateşkes şartlarını uygulama konusunda kendisinden isteneni yerine getiren Lübnan'ın büyük kararlılığını sabote etmeye yönelik açık bir girişim’ olarak nitelendirdi.