İran Dışişleri Bakanı, Türkiye ile uzun vadeli iş birliği için yol haritası hazırlayacaklarını belirtti

​​​​​​​İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Türkiye ile İran arasında uzun vadeli iş birliği için yol haritası hazırlanması konusunda anlaştıklarını söyledi.

AA
AA
TT

İran Dışişleri Bakanı, Türkiye ile uzun vadeli iş birliği için yol haritası hazırlayacaklarını belirtti

AA
AA

Hüseyin Emir Abdullahiyan, Tahran'a resmi ziyaret gerçekleştiren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ortak basın toplantısında konuştu.
İki ülke ilişkilerini hızlandırmak için ortak mekanizmalar kuracaklarını dile getiren Abdullahiyan, "Türkiye ve İran arasında uzun vadeli iş birliği için yol haritası hazırlama konusunda anlaştık. Bu konuda diplomatik müzakereleri başlatacağız. Sayın Erdoğan'ın Tahran'a yapacağı ziyarette bunu sonuca ulaştıracağız ve mutabakat zaptı iki cumhurbaşkanının katılımıyla imzalanacak." dedi.
Çavuşoğlu ile ilişkilerin önündeki engellerin bertaraf edilmesi konusuna vurgu yaptıklarını aktaran İranlı Bakan, "İki ülkenin ilişkileri tarihi ve dostanedir. Biz buna özel önem veriyoruz. Ticari, ekonomik, enerji, sınır ve konsolosluk alanında iş birliğine vurgu yaptık. İlişkileri hızlandırmak için ciddi bir engel görmüyoruz. İki ülkenin geniş bir potansiyeli var. İş adamlarının önündeki engeller tespit edildi bu konudaki pürüzlerin giderilmesi için kısa sürede adımlar atılacak." ifadelerini kullandı.
İlişkilerin son 2 yılda yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınından etkilendiğine işaret eden Abdullahiyan, iklim konuları ve çevresel tehditlere karşı mücadelenin de Ankara ve Tahran'ın gündeminde olduğunu kaydetti.
İran Dışişleri Bakanı, "Birçok bölgesel meselede görüş birliği içindeyiz. Bölgesel ve uluslararası konularda faydalı görüşme yaptık. Afganistan konusuna da yoğunlaşıyoruz. Batı Asya'daki huzur ve istikrar bizim için önemli. Ankara ve Tahran yönetimleri bu konuda aktifler." diye konuştu.
Birleşik Arap Emirlikleri, İran ile Türkiye arasındaki transit yolla ilgili de hem ikili hem de çoklu ticari iş birliğine önem verdiklerini belirten Abdullahiyan, imzalanacak mutabakat zaptında bu hususların da yer alacağını söyledi.
Abdullahiyan, ayrıca, Yemen'deki savaşın sona ermesi ve Afganistan'da geniş katılımlı hükümetin kurulması temennisinde bulundu.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.