Hudeyde'de son yaşanan gelişmelerin arkasında ne var?

Suudi Arabistan, meşru hükümete verdiği desteğin güçlü ve sürekli olduğunu belirtti

Husi milisleri Yemen'in batı kıyı şeridi boyunca geniş alanlara ilerlemeyi başardı (AFP)
Husi milisleri Yemen'in batı kıyı şeridi boyunca geniş alanlara ilerlemeyi başardı (AFP)
TT

Hudeyde'de son yaşanan gelişmelerin arkasında ne var?

Husi milisleri Yemen'in batı kıyı şeridi boyunca geniş alanlara ilerlemeyi başardı (AFP)
Husi milisleri Yemen'in batı kıyı şeridi boyunca geniş alanlara ilerlemeyi başardı (AFP)

Tevfik Ali
Yemen'de Cumartesi akşamı geç saatlerde Kızıldeniz'e bakan Hudeyde şehrinin güneyinde Yemenli güçler ile Husi milisleri arasında çatışmalar yaşandı. Çatışmaların yakınında bulunan askeri kaynaklara ve görgü tanıklarına göre söz konusu çatışmalar İran bağlantılı Husi milislerin Yemen’de meşru hükümeti destekleyen Arap Koalisyonu'na bağlı Ortak Kuvvetler’in çekildiği bölgeye ilerlemesinin ardından geldi. İki askeri kaynak ve bölge sakinleri, koalisyona ait askeri uçakların Hudeyde'nin güneyindeki El-Faze bölgesine hava saldırısı düzenlediğini söyledi. Diğer yandan, Husi savaşçıları dün gece yarısına kadar BAE destekli güçlerle çatıştı.
 El-Faze bölgesi, koalisyon tarafından kontrol edilen ve Husi milislerinin ilerleyişinden sonra yüzlerce Yemenlinin kaçtığı yer olan El-Hoha kentinden 15 kilometre uzaklıkta bulunuyor.
 Birleşmiş Milletler Hudeyde Anlaşmasını Destekleme Misyonu (UNMHA), Cumartesi günü yaptığı açıklamada iki tarafı sivillerin güvenliğini sağlamaya çağırdı. Misyon ayrıca son gelişmelere dair önceden bilgilendirilmediğini açıkladı.

Suudi Arabistan’dan Yemen hükümetine sürekli ve güçlü destek sözü
 Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı, önceki gün France 24 TV kanalına verdiği röportajda koalisyonun Suudi ordusunun geri çekilmesini reddettiğini yineledi. Suudi Bakan açıklamasında, “Yemen hükümeti ve koalisyon güçlerine yönelik güçlü destek sürüyor” ifadelerini kullandı.
 Washington, Husilerin ateşkes görüşmelerini başlatma şartı olan ‘grubun kontrolündeki limanlara yönelik ambargonun kaldırılması’ için baskı yapıyor.
 Öte yandan ortak kuvvetlerin sürpriz bir gelişmeyle Kızıldeniz kıyılarına bakan Hudeyde şehrinin eteklerinden aniden çekilmesinin ardından Husi milisleri, son iki gün içinde Yemen'in batı kıyı şeridi boyunca geniş alanlara ilerlemeyi başardı.
 Yemen’deki meşru hükümet ve Birleşmiş Milletler olaylara dair önceden bilgi sahibi olmadığını açıkladı.
 Henüz nedeni bilinmeyen bir gelişme ile Yemen ordusuna bağlı 1., 5. ve 6. Amalika Tugayları ve 21. Piyade Tugayı da dahil olmak üzere bir dizi hükümet yanlısı askeri tugay Perşembe günü, Hudeyde cephelerindeki mevzilerinden El-Hoha kentine çekildi. El-Hoha kenti, Hudeyde kentinin merkezinin yaklaşık 170 km güneyinde bulunuyor.
 Independent Arabia’ya konuşan özel bir yerel kaynağa göre, Hudeyde kentindeki temas hatlarında bulunan güçler, Hudeyde vilayetinin güneyine ve idari olarak Taiz Valiliğine bağlı olan Muha şehrine doğru çekilmek için toplanma noktalarında buluştu.
 Sosyal medya kullanıcıları tarafından paylaşılan bazı görüntülerde, Amalika Tugaylarına mensup askerlerin çekilme emri aldıklarını ancak atılan bu adımdan pişmanlık duyduklarını, detay vermeden, ifade ettikleri görülüyor.
 Bu gelişme, BM Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg'in, Yemen Eski Cumhurbaşkanı Ali Abdullah Salih'in yeğeni Ulusal Direniş lideri Tarık Salih'in görev yaptığı kıyı kenti Muha'yı ziyaretinden bir gün sonra yaşandı.

Ulusal savaşın bir parçası
 Husilere dünyanın en önemli uluslararası su yollarından birinin dışında stratejik bir kıyı şeridinde ek alanlar veren çekilmenin nedenleri henüz bilinmiyor. Gözlemcilerin düşündüğü gibi, geri çekilmenin koalisyonun daha geniş bir yeniden konuşlandırılma hedefinin bir parçası olarak gelip gelmediği de bilinmiyor.
Ancak ortak kuvvetler, ani geri çekilmelerinin sebebini, bu bölgeleri "siviller için askerden arındırılmış ve güvenli" kılan uluslararası anlaşmaya (Stockholm Anlaşması) bağlılıkları ile ilişkilendirdi. Ortak kuvvetler Cuma akşamı yaptığı açıklamada, "bu kararın ulusal savaşın bir parçası ve Stockholm Anlaşması’nda belirtilen yeniden konuşlandırma planı ışığında" geldiğini belirtti.
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia’dan aktardığı habere göre, Meşru hükümet Stockholm Anlaşması’nı, Husi milislerinin ihlallerine ve bugüne kadar anlaşmayı sürekli baltalamalarına rağmen uygulamakta ısrar ediyor.
 Ortak Kuvvetler Komutanlığı tarafından yapılan açıklamada, “Meşru hükümet ortak kuvvetlere Hudeyde kentinin kurtarılması için yeşil ışık yakmadı ve ortak kuvvetleri Yemen ve Arap ulusal güvenliği için stratejik bir hedefe ulaşmaktan mahrum etti.” ifadelerine yer verildi.
Yeniden Yerleşim Koordinasyon Komitesi’ndeki (RCC) hükümet ekibi, kuvvetlerin yeniden konuşlandırılmasının hükümet ekibinin bilgisi olmadan ve herhangi bir koordinasyon olmaksızın gerçekleştiğini dile getirdi.
 Ekip resmi açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Yeniden konuşlandırma prosedürlerinin, hükümet ekibi aracılığıyla Hudeyde'deki Birleşmiş Milletler Misyonu (UNMHA) ile koordinasyon ve uzlaşı içinde her zamanki gibi gerçekleşmesi gerekiyor. Husilerin Hudeyde kentindeki meşru kontrol alanlarındaki herhangi bir ilerleme, Stockholm Anlaşmasının ruhunu ve maddelerini açıkça ihlal etmektir. Bu, uluslararası toplumun açık ve net bir duruş sergilemesi gereken anlaşmanın aleni bir şekilde ihlal edilmesidir.”

Gizli bir "yeşil" pazarlık
 Son gelişmeler geniş tepkilere yol açarken, Yemen'deki çeşitli medya platformları ve sosyal paylaşım siteleri çekilmeye ilişkin spekülasyonlar ve analizlerle doldu. Bazıları, Husilerle yapılan şiddetli savaşların ardından bu geri çekilmeyi "ortak kuvvetler tarafından ortaya konan büyük fedakarlıklara ihanet" olarak nitelendirdi. Bazıları ise geri çekilmeyi yerel ve uluslararası anlayışlar çerçevesinde atılan bir ilk adım olarak gördü.
  Yemen medyasında, Birleşmiş Milletler (BM) Yemen Özel Elçisi Hans Grundberg'in, Çarşamba günü Muha şehrine yaptığı ve Ulusal Direniş lideri Tarık Salih ile bir araya geldiği ziyaretin ardından geri çekilmenin açıklanmayan bir anlaşmanın sonucu olarak geldiği bildirildi. Grundberg ile Husi karşıtı güçlerin Hudeyde şehrinin içindeki tüm bölgelerden tamamen geri çekilmesini öngören bir anlaşmanın yapıldığı ifade edilirken, bu anlaşmanın amacının iki tarafı ayıran yeşil bir alan yaratmak ve şehri Husilerin kontrolündeki başkent Sana'ya bağlayan bir ana yol açmak olduğu dile getirildi.

Yerinden edilme
 Husi milislerinin saldırıları sonucu her zaman olduğu gibi binlerce aile milislerin baskısından korkarak bulundukları bölgelerden kaçmak zorunda kaldı.
 İlgili kuruluşlar, meşru hükümete bağlı ortak kuvvetlerin çekildiği bölgelerden ve ilçelerden büyük bir yerinden edilme hareketi kaydetti. Yerinden edilme Yemenli ktivistlerin aktardığına göre, El-Hoha, Muha ve Taiz vilayetinin batısındaki kıyı bölgelerine doğru gerçekleşti.
 
Husiler memnun
 Husilere sadık medya araçları son gelişmeleri “yeni ilahi zaferler” olarak nitelendirirken, Husiler durumdan memnun.
Husiler tarafından atanan Hudeyde valisi, kenti başkent Sanaa'ya bağlayan ana yolun yeniden açıldığını duyurdu.
 Husilerin Hudeyde Valisi Muhammed Ayyaş, Twitter'dan yaptığı açıklamada, "Sevgili ziyaretçilerimiz hoş geldiniz, Hudeyde sizi ana kapısı olan 16. Kilo’dan karşılıyor" ifadelerine yer verdi. Koalisyon güçleri 2018'den beri bu yolu kapalı tutuyordu.
Diğer yandan Birleşmiş Milletler Hudeyde Anlaşmasını Destekleme Misyonu (UNMHA), Twitter hesabından yaptığı açıklamada yeniden konuşlanma hakkında önceden bilgisi olduğu iddiasını yalanladı.
 BM misyonunun açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “UNMHA, ortak kuvvetlerin Hudeyde kentinden Tuhayta'ya doğru çekilmesi ve Ensarullah'ın (Husiler) tahliye edilen yerler üzerindeki kontrolüne ilişkin raporları takip ediyor. Birleşmiş Milletler Hudeyde Anlaşmasını Destekleme Misyonu (UNMHA) önceden bilgilendirilmedi. Misyon sahada gerçekleri tespit etmek için taraflarla koordineli çalışır ve onları, cephe hatlarında değişimlerin gerçekleştiği bölgelerde ve çevresinde sivillerin emniyetini ve güvenliğini sağlamaya çağırır.”
UNMHA, Yemen hükümeti ve Husi grubu arasında Stockholm Anlaşması’nın imzalanmasından kısa bir süre sonra Güvenlik Konseyi'nin 2452 sayılı Kararı uyarınca 13 Aralık 2018 tarihinde kurulmuştur. UNMHA, Yemenli taraflara Hudeyde, Es-Salif ve Ras İsa limanlarında bulunan ve Stockholm Anlaşmasında belirtilen güçlerin (835 askeri ve polis gözlemcisi ve 20 sivil çalışan olmak üzere toplam 55 personel) yeniden konuşlandırılmasına yardım etmeyi amaçlar.

Yaşananlar tesadüf mü?
Birleşmiş Milletler himayesinde uluslararası bir anlaşma yapılacağı şeklinde spekülasyonlar hızla artarken Yemen sahnesindeki gelişmelerdeki hızlanma da paralel olarak arttı.  Bu gelişmeler özellikle Grundberg'in Aden'e ziyaretinin ertesi günü gerçekleşmesi nedeniyle dillendirilen bu tür bir anlaşmanın koşullarını hazırlayabilir.
 Aden ziyaretinin ardından bu ayın sekizinde Taiz şehrine ziyaret gerçekleştiren BM Elçisi, Husiler tarafından kuşatılan bu şehre ilk kez gelmiş oldu.
 Grundberg, Taiz ziyaretinin ardından Ulusal Direniş lideri Tarık Salih ile "ülkedeki savaşı sona erdirmenin yollarını" görüştü. Grundberg'in ziyareti ile eşzamanlı olarak, ABD'nin Yemen Özel Elçisi Tim Lenderking, geçen Şubat ayında göreve gelmesinden bu yana Yemen'e ilk ziyaretini gerçekleştirdi. Lenderking, Başbakan Muin Abdulmelik ve Dışişleri Bakanı Ahmed bin Mübarek ile bir araya geldi.
Lenderking'in Yemen ziyareti, Umman ziyaretinden iki gün sonra geldi. ABD'nin Yemen Özel Elçisi Umman’ın başkenti Maskat'ta, Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamad bin Hammud el-Busaidi ile bir araya geldi. Aden'e yaptığı ziyaretin ardından Riyad'a geçen Lenderking, burada Suudi Arabistan Savunma Bakanı Yardımcısı Prens Halid bin Selman liderliğindeki Suudi yetkililerle bir araya geldi.
 Grundberg ise Yemen ziyaretinden birkaç gün önce İran'a ziyaret gerçekleştirmişti. BM elçisinin ofisinden yapılan açıklamaya göre, Grundberg ziyareti sırasında Tahran'da üst düzey yetkililer ve uluslararası toplum temsilcileriyle bir araya geldi.
 



Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
TT

Abdulati, Gazze Şeridi'nin altyapısının yeniden inşa edilmesi çağrısında bulundu

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)
Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati (EPA)

Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati bugün yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin altyapısının yeniden inşa edilmesinin ve insani yardımların bölgeye güvenli, hızlı ve engelsiz şekilde ulaşmasının önemini vurguladı.

Açıklama, Abdulati’nin Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Eşitlik, Hazırlık ve Kriz Yönetimi Komiseri Hadja Lahbib ile gerçekleştirdiği görüşme sonrasında Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Temim Hallaf tarafından duyuruldu.

Hallaf’ın açıklamasına göre Abdulati, mart ayında yayımlanan ortak bildiriyle Mısır-AB ilişkilerinin kapsamlı ve stratejik bir ortaklığa yükseltilmesinden bu yana yaşanan olumlu gelişmeleri memnuniyetle karşıladı. Bakan, ortaklığın altı ana ekseninin uygulanması çerçevesinde karşılıklı çıkar alanlarında iş birliğini güçlendirmeye kararlı olduklarını belirtti. Ayrıca uluslararası toplumun bölgedeki jeopolitik krizler ile mülteci ve göçmen sorunlarının yükünü paylaşma sorumluluğunu hatırlatarak, komşu ülkelerdeki krizler nedeniyle milyonlarca yabancıya ev sahipliği yapan Mısır’ın ağır bir yük taşıdığını ifade etti.

Abdulati, Lahbib’i Gazze Şeridi’ndeki son duruma ve ateşkesin Şarm eş-Şeyh Barış Anlaşması doğrultusunda kalıcı hâle getirilmesine yönelik yürütülen çabalara dair bilgilendirdi. Ayrıca Mısır’ın, erken toparlanma, yeniden inşa ve Gazze’nin kalkınmasını ele alacak uluslararası konferansa yönelik hazırlıklarını sürdürdüğünü aktardı.

Mısır Dışişleri Bakanı, 20 Kasım’da Brüksel’de yapılan Filistin Bağışçılar Grubu’nun ilk toplantısını da memnuniyetle karşıladı. AB ve üye ülkelerden yeniden imar sürecinin finansmanına etkin katılım beklediklerini belirten Abdulati, Filistin halkına ve Filistin Yönetimi’ne destek sağlayan Avrupa mekanizmalarının etkinleştirilmesi ve bütçelerinin güçlendirilmesinin önemini vurguladı.

Suriye dosyasına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Abdulati, Mısır’ın Suriye’nin birliğine ve toprak bütünlüğüne saygı gösterilmesini savunan kararlı tutumunu yineledi. Abdulati, ülkenin istikrarını zayıflatabilecek her türlü girişim ve müdahaleye karşı olduklarını belirterek, Suriye halkının beklentilerini karşılayacak kapsamlı bir siyasi sürecin hayata geçirilmesi çağrısında bulundu.

Açıklamaya göre Lahbib, Mısır’ın bölge barışı ve istikrarı için yürüttüğü çabaları ve Gazze Şeridi’nde ateşkesin sağlanması ile insani yardımların ulaştırılmasındaki kritik rolünü takdir etti. AB’nin Mısır’ın bu yöndeki çalışmalarını desteklediğini ve stratejik ortaklığı güçlendirmeye önem verdiğini ifade etti.

Hallaf, görüşmede Sudan’daki gelişmelerin de ele alındığını aktardı. Abdulati’nin, özellikle el-Faşir bölgesinde işlenen ağır ihlalleri kınadığı ve Sudan’daki çatışmaların durdurulması ile devletin birliği ve bütünlüğünün korunması için Mısır’ın dörtlü mekanizma kapsamında yürüttüğü çabaları anlattığı belirtildi.

Abdulati, insani yardımların Sudan’a ulaştırılmasının önemine dikkat çekerek, ülkenin egemenliğine saygı duyulması ve uluslararası kuruluşlarla iş birliği içinde yardım akışının kolaylaştırılması yönündeki kararlılıklarını vurguladı.

Görüşmede ayrıca Lübnan’daki gelişmeler ele alındı. Abdulati, Mısır’ın Lübnan’ın birliği, egemenliği, güvenliği ve istikrarına verdiği desteğin değişmez olduğunu ifade etti.


Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
TT

Stockholm ve Şam, hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacak

İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)
İsveç Göç ve İltica Bakanı Johan Forssell (Arşiv- AP)

İsveç Göç Bakanı Johan Forssell, bugün yaptığı açıklamada, Stockholm ve Şam'ın, İsveç'te işlenen suçlardan hüküm giymiş Suriyelilerin sınır dışı edilmesini artırmak için iş birliği yapacağını duyurdu. Bu, Stockholm'ün Suriye'ye yaptığı yardımların bir kısmını dağıtmaya devam edebilmesi için koyduğu bir koşuldu.

Forssell, İsveç kamu yayın kuruluşu SR'de yaptığı açıklamada, söz konusu kişilerin "İsveç'te bulunan ve orada suç işlemiş Suriye vatandaşı kişiler olduğunu ve sınır dışı edilmeleri gerektiğini, ancak bunun çeşitli nedenlerle bazen çok zor olduğunu" belirtti.

Forssell ve Uluslararası Kalkınma Bakanı Benjamin Dossa, bu hafta Suriye'yi ziyaret ederek Suriye Devlet Başkanı Ahmed eş-Şara ile görüştü. Bu, İsveçli bakanların 2011'den bu yana Şam'a yaptığı ilk ziyaretti.

2015 yılında savaştan kaçan birçok Suriyeliye İsveç'te sığınma hakkı tanıyan büyük göçmen akınının ardından, ardışık sol ve sağ hükümetler sığınma kurallarını sıkılaştırdı.

Forssell, "İsveç'in en önemli önceliklerinden biri konusunda iş birliği yapmayı kabul ettik," diyerek, "İsveç'e gelenlerin büyük çoğunluğu dürüst ve yasalara saygılı, ancak suç işleyenler de var" ifadeleriini kullandı.

Forssell, "Bu insanları sınır dışı edebilmeliyiz; İsveç'te onlara yer yok" dedi.

İsveç kalkınma yardımlarını düzenleyen ve artık göçü azaltmayı ve sınır dışı işlemlerini hızlandırmayı da içeren yeni ilkeye işaret etti; bu iki hükümet önceliği var.

"İsveç çıkarlarımız tehlikede... Kalkınma yardımı sağladığımızda, bu ülkelerin bizimle iş birliği yapmalarını ve vatandaşlarını, özellikle de İsveç'te suç işleyenleri geri almalarını bekliyoruz. Benzer adımlar atılmazsa, kalkınma yardımı sağlamayacağız" dedi.

İki bakan, Suriyelilerin geri dönüşü konusunu eş-Şara ile genel olarak görüştü. Şarku’l Avsat’ın aldığı bilgiye göre ülkelerine dönmek isteyen Suriyelilere, seyahat masrafları ve diğer lojistik giderlerini karşılamak üzere mali yardım alma hakkı tanınıyor.


Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
TT

Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü toplantısında: Rus silahlarının etkili olduğu kanıtlandı

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü'nün (KGAÖ) genişletilmiş zirve toplantısı öncesinde Kremlin sözcüsü Dmitriy Peskov'u dinliyor, (EPA)

Alman Haber Ajansı'nın (DPA) haberine göre, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütü (KGAÖ) toplantısında Rus silahlarının etkinliği hakkında konuştu.

Rus haber ajansı Interfax'ın aktardığına göre Putin, bugün Kırgızistan'da düzenlenen askeri ittifak toplantısında, "Gerçek muharebe operasyonlarında etkili olduğu kanıtlanmış modern Rus silahları ve teknolojisiyle birleşik silahlı kuvvetleri donatmak için geniş çaplı bir program başlatmayı öneriyoruz" dedi.

Rusya, Ukrayna'ya karşı yürüttüğü savaşta düzenli olarak yeni silah sistemleri test ediyor.

Kırgızistan'ın başkenti Bişkek'te konuşan Putin, hava ve savunma kabiliyetlerine odaklanan ortak askeri tatbikatların planlandığını söyledi.

 KGAÖ, Rusya'nın hakim olduğu bir askeri ittifaktır.

Şu anda eski Sovyet cumhuriyetleri olan Tacikistan, Kırgızistan, Kazakistan ve Belarus'u kapsamaktadır.

Ermenistan, Dağlık Karabağ bölgesindeki anlaşmazlıkta Azerbaycan'a yenilmesinin ardından Rusya ile gerginliğin artması üzerine Şubat 2024'te ittifak üyeliğini dondurdu.