Türkiye ve Rusya arasında Suriye konulu yoğun temaslar

Suriye topraklarında Türk askeri zırhlı aracı (Arşiv - Reuters)
Suriye topraklarında Türk askeri zırhlı aracı (Arşiv - Reuters)
TT

Türkiye ve Rusya arasında Suriye konulu yoğun temaslar

Suriye topraklarında Türk askeri zırhlı aracı (Arşiv - Reuters)
Suriye topraklarında Türk askeri zırhlı aracı (Arşiv - Reuters)

Türkiye, bir yandan Suriye rejim güçleri İdlib'de gerginliği artırmaya devam ederken, diğer yandan Rusya'nın Türkiye'nin Fırat'ın doğusu ile ilgili anlaşmalara bağlılığını göstermediği yönündeki açıklamaları ortamında Rusya ile Suriye kriziyle ilgili temas ve görüşmelerini yoğunlaştırıyor.
Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal ve Rus mevkidaşı Andrey Rudenko, geçtiğimiz günlerde İstanbul'da bir araya geldiler.  Dışişleri Bakanlığı’nın resmi Twitter sayfası üzerinden yapılan açıklamada, Önal ve Rudenko’nun geçtiğimiz Pazartesi günü, iki ülke arasındaki bir istişare toplantısına başkanlık ettikleri ve iki taraf arasındaki siyasi istişarelerde Suriye dosyası ve ortak endişe konuları olan diğer bazı bölgesel meselelerin ele alındığı belirtildi.
Öte yandan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Pazartesi günü Rus mevkidaşı Sergey Şoygu ile Suriye'deki gelişmeleri ele aldığı bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, iki bakan arasındaki telefon görüşmesinde, Suriye'deki son gelişmeler başta olmak üzere ikili ve bölgesel güvenlik ve savunma konularının ele alındığı aktarıldı.
Moskova'da 5 Mart 2020 tarihinde imzalanan İdlib Ateşkes Anlaşması ve Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) en büyük bileşeni olan ve çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu Halk Koruma Birlikleri'nin (YPG) Türkiye'nin güney sınırından 30 kilometre uzaklaştırılmasını ve bölgede ortak devriyelerin yapılmasını öngören Fırat’ın doğusu ile ilgili Ekim 2019'da varılan Soçi Mutabakatı başta olmak üzere Türkiye ile Rusya arasında Suriye konusunda imzalanan birçok anlaşma ve mutabakat var.
Ankara, özellikle gerginliğin devam etmesi, Rus savaş uçakları ile Suriye rejim güçlerinin İdlib'i bombalamayı sürdürmesi ve SDG'nin Fırat'ın doğusunda Türkiye ile olan sınır bölgelerinden çekilememesi sonucunda Moskova'yı bu anlaşmalar ve mutabakatlar kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmemekle suçluyor.
Bu kapsamda Rus askeri polisi, dün Haseke iline bağlı ed-Derbasiye kırsalında Türkiye sınırı yakınlarında bir devriye gerçekleştirdi. Bu gelişme, Türkiye’nin SDG'ye karşı bir askeri operasyon başlatabileceğine dair sık sık tekrar edilen ve Rusya'yı bölgedeki varlığını güçlendirmeye iten açıklamalar çerçevesinde, Rus ve Türk güçleri arasındaki ortak devriyelerin yaklaşık 3 hafta önce durdurulmasının ardından geldi.
Türk ve Rus güçleri, Rusya’nın tatil beldesi Soçi'de, 2019 yılında imzalanan mutabakata göre SDG'nin Türkiye sınırı bölgelerinden çekilmesini sağlamak için ortak devriyeler düzenlemeye başladılar.

Jeffrey: Suriye'de Türkiye'siz çözüm olmaz
ABD’nin eski Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey, Suriye'nin, Ortadoğu ve dünyanın en tehlikeli sorunlarından biri olduğunu, bu konuda İran, Rusya, ABD, Türkiye ve İsrail’in söz sahibi olduğunu belirterek, Suriye'de Türkiyesiz kalıcı bir çözüme ulaşılmayacağının altını çizdi.
Ankara merkezli Ortadoğu Araştırmaları Merkezi (ORSAM) tarafından düzenlenen "Suriye'nin Geleceği: Türkiye ve ABD Perspektifi" başlıklı panelde konuşan Jeffrey, son on yıl içinde yaklaşık 12 milyon Suriyelinin evini terk etmek zorunda kaldığını ve bunların yaklaşık yarısının şu an Türkiye'de yaşadıklarını söyledi.
Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed'in sadece hayatta kalmaya çalıştığını, Suriyelileri evlerine döndürecek ve Suriye'ye para akışı sağlayacak önerileri kabul etmediğini vurgulayan Jeffrey, “Yönetimde kalmak tek istediği şey. Yıkıntının yöneticisi olmayı tercih ediyor” ifadelerini kullandı.
Rusya'yı Suriye’de ekonomik olarak batmış bir yapıdan faydalanmaya çalışmakla suçlayan Jeffrey, “Orada kendi ordusunun birtakım güçlerini oluşturmak istiyor. Kendisine dost bir yönetimle orada var olmak istiyor” şeklinde konuştu. Jeffrey, İran'ın ise Batı sistemine karşı olarak bölgede baskın bir güç olmak isteğine işaret etti.

Jeffrey: PKK meselesi çok ciddi bir mesele
Türkiye’nin Suriye'deki askeri varlığına da değinen Jeffrey, Ankara'nın güvenlik endişeleri nedeniyle Suriye'den ayrılmak istemediğini belirterek, “Türkiye, sınırı boyunca kendini savunmak durumunda kalıyor. PKK meselesi çok ciddi bir mesele. Türkiye'de 3 milyondan fazla mülteci var ve İdlib'de şu an 3 milyon kişi bulunuyor” dedi.



Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
TT

Ukrayna: Rusya ile taviz değil, gerçek barış peşindeyiz

Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)
Ukrayna'nın güneydoğusunda Rus araçları ve askerleri (Reuters)

Ukrayna Dışişleri Bakanı Andriy Sibiga, dün Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı'na (AGİT) yaptığı açıklamada, Ukrayna'nın Rusya ile "taviz değil, gerçek barış" istediğini söyledi.

Güvenlik ve insan haklarına odaklanan bir kuruluş olan AGİT, savaş sonrası Ukrayna'da rol oynamayı hedefliyor.

ABD Başkanı Donald Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ABD elçileri arasında "oldukça iyi" olarak nitelendirdiği görüşmelerin ardından çarşamba günü yaptığı açıklamada, barış görüşmelerine giden yolun şu anda belirsiz olduğunu söyledi.

Sibiga, örgütün yıllık bakanlar kurulu toplantısından önce, "Münih'te gelecek nesillere ihanet edenlerin isimlerini hâlâ hatırlıyoruz" diyerek, "Bu bir daha asla olmamalı. İlkelerden taviz verilmemeli ve uzlaşmaya değil, gerçek barışa ihtiyacımız var" ifadelerini kullandı.

devfdr
Rus askerleri Kursk bölgesindeki Sudzha’da devriye geziyor (Arşiv- AP)

Bakan, görünüşe göre İngiltere, Fransa ve İtalya'nın Adolf Hitler'in o dönem Çekoslovakya olan toprakları ilhak etmesini kabul ettiği 1938 tarihli Nazi Almanyası anlaşmasına atıfta bulunuyordu. Bu anlaşma, tehditkâr bir güçle yüzleşmemenin işareti olarak yaygın olarak kullanılıyor.

Sibiga, ABD'ye barışı sağlama çabalarından dolayı teşekkür etti ve Ukrayna'nın "bu savaşı sona erdirmek için mümkün olan her fırsatı değerlendireceğine" söz verdi. "Avrupa geçmişte çok fazla adaletsiz barış anlaşması imzaladı. Hepsi yeni felaketlere yol açtı" diye ekledi.

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy dün, ekibinin Amerika Birleşik Devletleri'ndeki toplantılara hazırlandığını ve Trump'ın temsilcileriyle diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Rusya ve Avrupa ile Orta Asya'nın büyük bir bölümünü içeren 57 üye ülkeyi kapsayan Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT), Soğuk Savaş döneminde Doğu-Batı diyaloğu için kilit bir forum olarak ortaya çıktı.

Örgüt son yıllarda, Rusya'nın kilit kararların uygulanmasını engellemesi ve örgütü Batı kontrolü altında olmakla suçlamasıyla sık sık çıkmaza giriyor. Rusya, açıklamasında Ukrayna'nın AGİT gündemine "tamamen hakim olmasından" şikayet etti.


İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
TT

İsrail, Gazze'deki son rehinenin kalıntılarının iadesini görüşmek üzere Kahire'ye heyet gönderdi

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi yaptığı açıklamada, askeri ve güvenlik servislerinden temsilcilerin de aralarında bulunduğu bir heyetin, Gazze Şeridi'nde tutulan son İsrailli rehinenin naaşının iadesini görüşmek üzere dün Mısır'ı ziyaret ettiğini duyurdu.

Ofis tarafından yapılan açıklamada, "Başbakan'ın talimatları doğrultusunda bir heyet Kahire'ye gitti... ve son rehine Ran Gvili'nin derhal iadesini sağlamak amacıyla arabulucularla görüşmelerde bulundu." ifadeleri yer aldı. Açıklamada, "Görüşme sonucunda, çabaların derhal yoğunlaştırılması konusunda mutabakata varıldı" ifadeleri kullanıldı.

frgt
Hamas'ın askeri kanadı Kassam Tugayları'na bağlı savaşçılar, Kızılhaç çalışanlarıyla birlikte, 1 Aralık 2025'te Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Cibaliye mülteci kampının enkazı arasında İsrailli rehinelerin cesetlerini ararken nöbet tutuyor (EPA)

Ateşkes anlaşmasının 10 Ekim'de yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail, Filistinli grupların teslimi geciktirdiği yönündeki suçlamalarına rağmen, 20 canlı rehineyi ve Gvili'ninki hariç tüm cesetleri aldı. Hamas, savaştan kalan devasa moloz yığınları nedeniyle cesetlerin kurtarılma sürecinin yavaş ilerlediğini savunuyor.


Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
TT

Tarabin aşiretinden Ebu Şebab'ın öldürülmesi Gazze'de karanlık bir dönemin sonu anlamına mı geliyor?

Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)
Yasir Ebu Şebab (Sosyal Medya)

Gazze Şeridi'ndeki Tarabin kabilesi, dün yaptığı açıklamada, üyelerinin her zaman Filistin halkının ve haklı davasının yanında olduğunu ve kabilenin adının, tarihini veya değerlerini temsil etmeyen konulara karıştırılmasına yönelik her türlü girişimi kesin bir dille reddettiğini belirtti.

İsrail kanalı i24NEWS’te yer alan açıklamada, kabilenin "yeminini bozup işgale bulaştığını" söylediği Yasir Ebu Şebab'ın öldürülmesinin, kendileri için "açık ve net bir duruşla kapatmaya çalıştıkları karanlık bir dönemin sonu" anlamına geldiği belirtildi.

Aşiret, "Filistin direnişinin tüm fraksiyonlarıyla tam bir uyum içinde olduğunu ve işgalin gündemine her ne pahasına olursa olsun hizmet eden herhangi bir grup veya milisi reddettiğini" vurguladı.

Aşiret, Gazze'deki tüm aileleri ve aşiretleri birlik olmaya ve "toplumsal veya ulusal yapıya müdahale etmeye çalışan herkesi reddetmeye" çağırarak, "Gazze'de ihanete veya işbirlikçilere yer olmadığını" vurguladı.

Filistin ve İsrail güvenlik kaynakları, İsrail kanalına, Gazze Şeridi'nin güneyindeki merkezi milislerin lideri Yasir Ebu Şebab'ın, liderliğini yaptığı milis gruplarıyla girdiği şiddetli çatışmada aldığı yaraları sonucu hayatını kaybettiğine dair yeni bilgiler aktardı.

Şarku’l Avsat’ın Kanal’ın internet sitesinden aktardığına göre kaynaklar, kavganın aşiret içindeki liderlik, yetki dağılımı ve nüfuz alanlarının paylaşımı konusundaki iç anlaşmazlıkların yanı sıra Ebu Şebab'ın İsrail ile iddia edilen iş birliğinden kaynaklanan artan gerginlik nedeniyle çıktığını belirtti. Kaynaklar, Ebu Şebab'ın bıçaklanma veya silahlı saldırıdan değil, darptan yaralandığını doğruladı.

Kaynaklar, Ebu Şebab'ın İsrail güvenlik güçlerinin yardımıyla acilen Gazze dışına tedavi için nakledildiğini, ancak Beerşeba'daki Soroka Hastanesi'ne kaldırılırken aldığı yaralar nedeniyle yolda hayatını kaybettiğini belirtti. Yardımcısı Gassan el-Dahini'nin milislerin komutasını otomatik olarak devralması bekleniyor.