Büyükanneler çocuklarına kıyasla torunlarına duygusal olarak daha bağlı

Büyükanneler, torunlarıyla etkileşime girdiklerinde onların hissettiklerini hissederler (The Guardian)
Büyükanneler, torunlarıyla etkileşime girdiklerinde onların hissettiklerini hissederler (The Guardian)
TT

Büyükanneler çocuklarına kıyasla torunlarına duygusal olarak daha bağlı

Büyükanneler, torunlarıyla etkileşime girdiklerinde onların hissettiklerini hissederler (The Guardian)
Büyükanneler, torunlarıyla etkileşime girdiklerinde onların hissettiklerini hissederler (The Guardian)

Yeni bir bilimsel araştırma, büyükannelerin oğulları ve kızlarına kıyasla, torunlarıyla daha fazla duygusal bağa sahip olduğunu gösterdi.
The Guardian gazetesinin haberine göre, Atlanta’daki Emory Üniversitesi’nden araştırmacılar yaşları 3 ila 12 arasında olan en az bir torunu olan 50 kadın üzerinde çalıştı.
Bulguları Proceedings of the Royal Society B dergisinde yayınlanan çalışmada fonksiyonel manyetik rezonans görüntüleme (fMRG) kullanılarak, katılımcıların torunları ve ardından çocuklarının fotoğraflarına bakarken beyin fonksiyonları incelendi.
Büyükannelerin beyin fonksiyonları incelenince, torunların fotoğraflarına bakıldığında daha fazla empati aktivasyonu olduğu görüldü.
Emory Üniversitesi’nde antropolog olan Prof James Rilling, “Gerçekten öne çıkan şey, beynin duygusal empatiyle ilişkili alanlarındaki aktivasyondu. Bu, büyükannelerin torunlarıyla etkileşime girdiklerinde, onlar ne hissediyorsa kendilerinin de onu hissetmeye yönelik olduklarını gösteriyor. Yani torunları gülümsüyorsa, çocuğun sevincini hissediyorlar. Torunları ağlıyorsa, çocuğun acı ve sıkıntısını hissediyorlar” dedi.
Ancak, katılımcılar çocuklarının fotoğraflarına baktıklarında beynin duygusal bağlarında tespit edilen aktivite, torunlara göre önemli ölçüde daha azdı.
Bu, doğrudan duygusal bağlantıyı deneyimlemek yerine, yetişkin çocuklarını bilişsel olarak anlamaya çalıştıklarını gösterebilir.
Daha önce Berlin’de yapılan bir araştırma, torunlarına bakan büyükanne ve büyükbabaların, torunlarına bakmayan yaşlılardan daha uzun yaşadığını ortaya çıkarmıştı.



İşitme engelli K-pop grubu, işaret dilini popülerleştirdi

Big Ocean, yeni parçaları Big Hat'i 9 Temmuz'da yayımlamıştı (AP)
Big Ocean, yeni parçaları Big Hat'i 9 Temmuz'da yayımlamıştı (AP)
TT

İşitme engelli K-pop grubu, işaret dilini popülerleştirdi

Big Ocean, yeni parçaları Big Hat'i 9 Temmuz'da yayımlamıştı (AP)
Big Ocean, yeni parçaları Big Hat'i 9 Temmuz'da yayımlamıştı (AP)

Güney Koreli müzik grubu Big Ocean’ın üç üyesi de işitme engelli ve performanslarında işaret dilini kullanıyor.

New York Times’ın haberinde Lee Chan-yeon, Park Hyun-jin ve Kim Ji-seok’un sahne koreografilerini titreşimli saatler ve ışıklı metronomlar sayesinde oluşturduğu belirtiliyor.

Kore işaret dilini performanslarının merkezine yerleştiren grubun 27 yaşındaki üyesi Lee, şunları söylüyor:

Dalgıçlar su altında işaretlerle iletişim kurar, biz de sesin yetersiz kaldığı yerlerde anlamı işaret diliyle aktarıyoruz. Kore işaret dili bizim için sadece bir özellik değil, performansımızın kalbini oluşturuyor.

K-pop grubunun ilk teklisi “Glow”, geçen sene 20 Nisan’da Kore Engelliler Günü’nde yayımlanmıştı.

Albümde bunun ardından gelen “Blow” şarkısıysa ağırlıklı olarak İngilizce ve Amerikan işaret dilini içeriyor.

Forbes’ın 30 Yaş Altı 30 Asyalı listesine giren sanatçılar, Brezilya’daki bir anime festivalinde ve Birleşmiş Milletler’in düzenlediği bir teknoloji etkinliğinde de sahne aldı.

Bu ay sonunda ABD’deki ilk turnelerine çıkmaya hazırlanan grubun Instagram’da 1 milyona yakın takipçisi var.

Hayranları kendilerine, Korece “dalga” anlamına gelen “Pado” diyor. Pado’lar grubun parçalarından çeşitli işaret dillerini öğreniyor. Big Ocean, bu dilleri öğretmek için sık sık açıklayıcı videolar da yayımlıyor.

Grup başlangıçta engellerle karşılamış. Big Ocean’ın menajerlik şirketi Parastar Entertainment’ın CEO’su Haley Cha, üyelerin bile başta bu projeye inancının tam olmadığını söylüyor.

K-pop grubunu oluşturmadan önce 25 yaşındaki Park, YouTube’da işitme engelliler için özel içerikler hazırlıyordu. Lee bir hastanede odyolog olarak çalışıyordu, 22 yaşındaki Kim ise Alp disiplini kayakçısıydı.

Big Ocean’ın yükselişi, Güney Kore’deki işitme engelli topluluğunun hak mücadelesiyle paralel gelişti. 2016’da yürürlüğe giren yasayla Kore işaret dili, resmi dil olarak tanınmıştı. Bu yasa, kamusal kurumlarda çevirmen talep hakkı gibi birçok değişikliğin kapısını açtı.

Grup, uluslararası işaret dilini de öğrenerek konserlerini daha küresel hale getirdi. Big Ocean üyelerinden Kim, şunları söylüyor:

Konser sırasında hayranlarımızın bize işaret diliyle karşılık vermesi, kurduğumuz en güçlü bağlardan biri.

Independent Türkçe, New York Times, AP