Ay'daki oksijenin 8 milyar insanı 100 bin yıl boyunca hayatta tutabileceği hesaplandı

Ay regoliti, metreküp başına yaklaşık 630 kilogram oksijen içeriyor

NASA, Artemis görevi kapsamında insanları en erken 2025'te Ay'a indirmeyi hedefliyor (NASA)
NASA, Artemis görevi kapsamında insanları en erken 2025'te Ay'a indirmeyi hedefliyor (NASA)
TT

Ay'daki oksijenin 8 milyar insanı 100 bin yıl boyunca hayatta tutabileceği hesaplandı

NASA, Artemis görevi kapsamında insanları en erken 2025'te Ay'a indirmeyi hedefliyor (NASA)
NASA, Artemis görevi kapsamında insanları en erken 2025'te Ay'a indirmeyi hedefliyor (NASA)

NASA, Ay’da astronotların barınabileceği bir üs kurmak üzere çalışmalarını sürdürürken Dünya’nın doğal uydusundaki oksijen miktarı yeniden gündeme geldi.
Avustralya’daki Southern Cross University’den toprakbilimci John Grant, The Conversation’da kaleme aldığı bir yazıda Ay toprağının üst katmanlarındaki oksijenin 8 milyar insanı 100 bin yıl boyunca yaşatabileceğini ifade etti.
NASA, Artemis görevi kapsamında Ay’a göndereceği uzay aracının inşası için kısa süre önce Avustralya Uzay Ajansı’yla anlaşma imzalamıştı. Böylelikle NASA, Ay’da insanlar için üs kurmaya bir adım daha yaklaşırken, bilim insanları da orada oksijen üretmenin en iyi yolunu bulmak için çaba sarf ediyor.
Ay'ın atmosferi çok ince ve çoğunlukla hidrojen, neon ve argondan oluşuyor. Bu da insan gibi oksijene bağımlı bir canlı türünün Ay’da nefes almasını imkansız kılıyor.
Ancak bilim insanlarına göre Ay’da gökyüzünde olmasa da yüzeyde bol miktarda oksijen var. Oksijen, Ay yüzeyini kaplayan, kaya ve ince toz tabakasından oluşan regolitin içinde hapsolmuş durumda. 
Öte yandan Grant’in de aralarında yer aldığı birçok bilim insanı, Ay toprağından oksijen üretmenin mümkün olduğuna inanıyor.

Ay’da oksijen üretimi nasıl mümkün?
Ay regoliti yaklaşık yüzde 45 oranında oksijenden oluşuyor. Ancak Grant’e göre bu oksijen regoliti meydana getiren diğer minerallere sıkı sıkıya bağlı. Onu ayırmak için de biraz çaba sarf etmek gerekiyor.
Ay toprağından kullanılabilir oksijeni çıkarmak için bilim insanları, elektroliz adı verilen bir işleme başvuracak. Elektrik akımının yardımıyla regolitin kimyasal bileşiklerini ayrıştırmayı hedefleyen uzmanlar, Dünya yüzeyinde de metalleri madenlerden çıkarmak için elektrolize başvurulduğunu vurguluyor.
Dünya’da bu işlem sırasında oksijen bir yan ürün olarak elde ediliyor. Ay’da ise ana ürün oksijen, yan ürün ise metal olacak. Bu metalin de kurulacak üste kullanılma ihtimali var.
Ancak Grant, bu işlemin gerçekleştirilebilmesi için endüstriyel ekipmanların gerekliliğinin altını çiziyor. Bu ekipmanları Ay’a ulaştırma çabaları da halihazırda devam ediyor.
Örneğin Belçika merkezli Space Applications Services firması, elektroliz yoluyla oksijen üretme sürecini kolaylaştırmak için üç deneysel reaktör inşa ettiğini duyurdu. Avrupa Uzay Ajansı, bunları 2025’e kadar Ay’a göndermeyi planlıyor.

Ay, insanlara ne kadar oksijen sağlayacak?
Bilim insanları Ay toprağındaki oksijenin başarıyla çıkarılabildiği durumda sürdürülebilir bir üs inşa etmenin mümkün olduğuna inanıyor.
Grant’e göre Ay regoliti, metreküp başına yaklaşık 630 kilogram oksijen içeriyor.
Ay’ın yalnızca üst tabakasından, yani regolitten çıkarılacak oksijen miktarını göz önüne alan bilim insanı, milyarlarca insanın bundan yararlanabileceğini öngörüyor.
NASA’ya göre insanların hayatta kalmak için günde yaklaşık 800 gram oksijen soluması gerekiyor. Yani 630 kilogram oksijen, bir insanı yaklaşık iki yıl hayatta tutabilir.
"Şimdi, Ay'daki regolitin derinliğinin yaklaşık 10 metre olduğunu ve bundan tüm oksijeni çıkarabileceğimizi varsayalım" diyen Grant, sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Bu, Ay yüzeyinin en üstteki 10 metrelik bölümünün, 8 milyar insanın tamamını yaklaşık 100 bin yıl boyunca hayatta tutmak için yeterli oksijeni sağlayacağı anlamına geliyor."
 
Independent Türkçe, The Conversation, NDTV Gadget, NASA



Kullanıcılar isyan etti, ChatGPT geri adım attı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP
TT

Kullanıcılar isyan etti, ChatGPT geri adım attı

Fotoğraf: AP
Fotoğraf: AP

Kullanıcıların isyan etmesinin ardından ChatGPT, büyük bir yeni güncellemeyi kısmen geri almak zorunda kaldı.

ChatGPT'nin yaratıcısı OpenAI, sohbet robotuna güç veren modelin yeni versiyonu GPT-5'i geçen hafta tanıtmıştı. OpenAI patronu Sam Altman ve diğerleri, kullanıma sunulmadan önce yeni sürümün devrim niteliğinde olacağını ve dünyada büyük değişikliklere yol açabileceğini öne sürmüştü.

Ancak tepkiler cılız kaldı ve bazı kullanıcılar GPT'nin yeni sürümünün aslında selefi GPT-4o'dan daha az kullanışlı olduğunu öne sürdü.

Dahası, yeni sürüm bazı özellikleri kaldırdı. Örneğin daha önce kullanıcılar ne istediklerine bağlı olarak farklı modeller arasında seçim yapabiliyordu ancak GPT-5'de bunu otomatik olarak yapmaya çalışan bir "yönlendirici" var.

Bazıları da yeni modelin üslubunun tatmin edici olmamasından şikayet etti. Eski modelle bir ilişki kurduklarını düşünen kullanıcılar, güncellemenin sistemi kullanmanın daha az tatmin edici hale getirdiğini öne sürdü.

Altman, şirketin güncellemeyi kısmen geri alacağını ve kullanıcılara eski modelleri seçme seçeneği sunacağını belirtti. Bunun kısmen bazı kullanıcıların sistemle kurduğu duygusal ilişkinin bir sonucu olduğunu kabul etti.

X'te, "GPT-5 sunumunu takip ediyorsanız fark etmiş olabileceğiniz bir şey, bazı insanların belirli yapay zeka modellerine ne kadar bağlı olduğu. Bu, insanların daha önceki teknoloji türlerine duydukları bağlılıktan farklı ve daha güçlü bir his veriyor (ve bu nedenle kullanıcıların iş akışlarında bağlı oldukları eski modelleri aniden kullanımdan kaldırmak bir hataydı)" diye yazdı.

Bir başka paylaşımındaysa şirketin "GPT-5 çoğu yönden daha iyi performans gösterse bile, insanların GPT-4o'da sevdikleri bazı şeylerin onlar için ne kadar önemli olduğunu kesinlikle hafife aldığını" söyledi. "GPT-4o ile GPT-5'in göreceli gücü konusunda çok farklı görüşler" olduğunu belirtti.

Yeni bir güncelleme, kullanıcıların ChatGPT'deki ayarları açabileceği ve "eski modelleri göster" seçeneğini seçebileceği anlamına geliyor.

Altman ayrıca OpenAI'ın yeni GPT-5'in dağıtımını tamamlamayı ve ardından kullanıcıların yeni modelle ilgili şikayetlerine yanıt vermeyi amaçladığını söyledi. Buna sohbet botunu "daha sıcak" hale getirmenin de dahil olduğunu söyledi.

Sosyal medyada birçok kullanıcı GPT-5'in yanıtlarının öncekilere göre daha az nazik ya da sevecen olduğundan şikayet etti. Örneğin bir Reddit gönderisinde, bir kullanıcı eski sistemi "bebeğim" diye adlandırdı ve değişiklik nedeniyle gözyaşlarına boğulduğunu söyledi.

Independent Türkçe