Afganistan’ı saran mayınlar, köyleri beyaz ve kırmızı alanlara bölüyor

Patlamamış mühimmat dolayısıyla 1989'dan bu yana 41 bin 85 sivil öldü veya yaralandı (AFP)
Patlamamış mühimmat dolayısıyla 1989'dan bu yana 41 bin 85 sivil öldü veya yaralandı (AFP)
TT

Afganistan’ı saran mayınlar, köyleri beyaz ve kırmızı alanlara bölüyor

Patlamamış mühimmat dolayısıyla 1989'dan bu yana 41 bin 85 sivil öldü veya yaralandı (AFP)
Patlamamış mühimmat dolayısıyla 1989'dan bu yana 41 bin 85 sivil öldü veya yaralandı (AFP)

Nad Ali bölgesi halkı, yaz savaşlarının ardından Afganistan'ın güneyindeki köylerine döndüklerinde, kriket sahasının kırmızı veya beyaza boyalı taşlar ile çevrili olduğunu gördü. Beyaz boyalı taşlar orada oynayabileceklerini, kırmızılı olanlar ise burada oynayamayacaklarını, zirâ mayınların bulunduğuna gösteriyordu. 
ABD uçakları tarafından desteklenen Afgan hükümet güçleri ile Taliban arasındaki şiddetli çatışmalarda cephe hattı haline gelen köylerini terk etmelerinden iki ay sonra Eylül ayı başlarında buraya tekrar geri döndüklerinde bambaşka bir tabloyla karşılaştılar. Köy okulu kurşun izleriyle delik deşik olmuş, çatısı dumandan kararmış, salıncakların ise sadece metal çerçeveleri kalmıştı.

Taliban ile anlaşma
Afganistan'da mayın temizleme alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu HALO Trust'ın yerel koordinatörü Cuma Han, “Buraya geldiğimizde, Taliban’ın bütün alana, evlerin eşiklerine, pencere kenarlarına ve ana yollara mayın döşemiş olduğunu gördük” ifadelerine başvurdu.
1988'de kurulan İskoç örgütü, Eylül ayında yeni Taliban yetkilileriyle 2 bin 500'den fazla Afgan çalışanının işe geri dönmesi yönünde bir anlaşmaya varmıştı.
Taliban savaşçıları kendi döşedikleri mayınları bulmaları için şimdi HALO ekiplerine rehberlik ediyor.
Zirâ Taliban unsurlarının bugün bu köyde yaşadığını ve daha fazla sivil öldürmekten bir çıkarları olmadığını söyleyen Han, “Mayınları kendileri temizlemeye gelmişlerdi, ancak bunun onlara düşmediği, bu işi yalnızca Halo Trust uzmanlarının yapabileceği konusunda kendilerini uyardık” açıklamalarında bulundu.

Bölge planlama
Köy öğretmeni Bismillah’ın eşi, evin kapısını açtığı anda bir patlayıcının infilak etmesi sonucu iki bacağını kaybetti. AFP’ye konuşan Bismillah, “Kaza çok acı vericiydi. Olup biteni kendi gözlerimle gördüm, çocuklarımın çığlık atıp ağladığını duydum. Şimdi çok yalnız hissediyorum” ifadelerine başvurdu.
Köy ve okul, o zamandan beri ‘yüksek öncelikli’ bir mayın temizleme alanı sayılıyor.
Cuma Han ise “Afganistan'ın başka yerlerinde acil yardıma ihtiyacı olan sivillerden talepler alıyoruz. Ancak buradaki işimizi bitirmemiz gerekiyor ki birkaç ay sonra başka bir yere gidebilelim” diyor.
HALO’nun sekizer kişilik 10 gruba ayrılan personeli, köyü büyük bir kazı atölyesine dönüştürdükleri sırada güvenli koridorları işaretlemek için kırmızı ve beyaz taşlar kullandılar.

En az 41 bin kurban
Mavi kıyafet giyip maske takarak her gün çalışan mayın temizleyiciler, toprağı kazmadan önce metal dedektörü ile alanı kontrol ediyor.
Süpervizör Bahramuddin Ahmedi, “Mayın görüntüsünü alır almaz yetkilileri bilgilendiriyor, ardından ise patlatıyoruz” diyor.
Son üç ayda, 25'i köyde olmak üzere bölgede 102 patlayıcı etkisiz hale getirildi. Birleşmiş Milletler Mayın Eylem Servisi'nin (UNMAS) bildirdiğine göre 1988'den beri 41 bin 85 sivil Afgan, kara mayınları ve patlamamış mühimmat nedeniyle hayatını kaybetti veya yaralandı.
Haziran ayında DEAŞ’ın üstlendiği bir saldırıda 10 çalışanını kaybeden HALO Trust, dünyanın en yoğun mayınlı ülkelerinden birini temizlemek için zamana karşı yarışıyor.
Öncelik ise Afganistan'da mayınlara kurban gidenlerin en az üçte ikisini teşkil eden çocukları korumak.

Beyaz karelerin içinde oynamak
HALO programı yöneticisi Nazifullah ise çocuklara seslenerek “Hayatınızı kurtarmak için buradayız. Ölseniz ailenizin ne kadar acı çekeceğini ya da bacağınızı kaybetseniz tedavinizin maliyetini bir düşünün” diyor.
Kumların üzerinde bağdaş kurmuş oturan yaklaşık 20 öğrenci, mayın temizleme ekiplerinin aracına asılı, her türlü patlayıcı görüntüsünün bulunduğu büyük pankartı inceliyor.
Nazifullah’ın bir mayın fotoğrafını göstererek “Bundan gördüğünüzde ne yapmalısınız?” sorusu üzerine 8 yaşındaki Nadya ise “Öğretmen bize bunlardan gördüğümüzde dokunmamamızı, ailelerimize haber vermemizi söyledi. Korkuyorum ancak kırmızı değil de beyaz taşlar gördüğüm yerde oynayabileceğimi biliyorum” cevabını veriyor.
Nadya ‘top’ oynamayı sevdiğini söylerken ablası ise şakacı bir şekilde onu düzelterek ‘futbol’ diyor. Taş çemberin içinde güvenli alanda oturan kız, “Çok mutluyum. Köyümüzü ve ülkemizi mahveden savaşın yeniden yaşanmamasını umuyorum” diyor.



Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
TT

Noel tatili boyunca terörizm tüm dünyayı kasıp kavuruyor

Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)
Sydney'de Bondi Plajı'ndaki silahlı saldırının kurbanlarını anmak için Bondi Pavilion'da bir araya gelenler (AFP)

Yıl sonu tatilleri yaklaşırken terörizm, birden fazla kıtada ve birden fazla nedenden dolayı yeniden baş gösterdi. Avustralya istihbaratının daha önce Sidney'deki Bondi Plajı saldırısının faillerinden birinin "DEAŞ" örgütüyle bağlantısını araştırdığının ortaya çıktığı bir dönemde, bu aşırılıkçı örgüt, 3 Amerikalının öldürüldüğü bir başka saldırıdan bir gün sonra, İdlib vilayetindeki Maaret el-Numan'da Suriye güvenlik güçlerine yönelik bir saldırının sorumluluğunu üstlendi. Bu saldırının Suriye Genel Güvenlik Teşkilatı'nda çalışan "aşırılıkçı" bir üyesi tarafından gerçekleştirildiği iddia edildi.

Yahudi kutlaması (Hanuka) sırasında 15 kişinin ölümüne neden olan Sidney saldırısının faillerinin Sajid Akram ve oğlu Naveed Akram olduğu bildirildi. Şarku’l Avsat’ın Avustralya Yayın Kurumu’ndan (ABC) aktardığına göre, istihbarat servisleri altı yıl önce Naveed'in DEAŞ ile bağlantılarını araştırdı. Bu arada, Sidney saldırısı sırasında Naveed ile boğuşarak onu silahını alan Suriyeli Ahmed el-Ahmed'in ailesi, oğullarını kahraman olarak nitelendirdi.

DEAŞ ayrıca dün İdlib vilayetinde dört Suriyeli güvenlik görevlisinin öldürüldüğü bir saldırının sorumluluğunu üstlenerek, Suriye'deki faaliyetlerini yeniden canlandırma çabalarını gösterdi.

Los Angeles'ta yetkililer, Kaliforniya'da yılbaşı gecesi eş zamanlı bombalı saldırılar planladığı düşünülen aşırılıkçı bir grubun üyesi olduklarından şüphelenilen dört kişinin yakalandığını duyurdu. Associated Press'in (AP) haberine göre, haklarında yapılan suç duyurusunda, bu kişilerin Filistin yanlısı bir grubun ayrılıkçı kolunun üyeleri oldukları belirtildi.


Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
TT

Trump, iftira nedeniyle BBC'den 10 milyar dolar tazminat talep ediyor

ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)
ABD Başkanı Donald Trump (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, İngiliz yayın kuruluşu BBC'yi yanıltıcı bir video yayınladığı gerekçesiyle iftira atmakla suçlayarak, dün en az 10 milyar dolarlık tazminat davası açtı.

Florida'da açılan davada hem iftira hem de aldatıcı ve haksız ticari uygulamalarla ilgili bir yasanın ihlali nedeniyle "en az 5 milyar dolar" tazminat talep ediliyor.

BBC, 6 Ocak 2021'de destekçilerinin Kongre'ye baskın düzenlemesinden önce Trump'ın "şiddet eylemi" çağrısında bulunduğu izlenimini veren bir belgeseldeki konuşmasının düzenlenmesi nedeniyle özür diledi. 2024 başkanlık seçimlerinden önce yayınlanan amiral gemisi haber programı "Panorama"dan alınan düzenlenmiş bölümün yeniden ortaya çıkmasından bu yana kanal karışıklık içinde.

BBC Başkanı Samir Shah, kurumun özürünü içeren "kişisel bir mektubu" Beyaz Saray'a gönderdi, ancak bu girişim 79 yaşındaki başkanın öfkesini yatıştırmakta başarısız olmuş gibi görünüyor. Trump, birçok Amerikan medya kuruluşuna dava açtı ve birçoğunu da dava açmakla tehdit etti; bunlardan bazıları anlaşmazlıkları çözmek ve yasal işlemleri durdurmak için önemli miktarlarda para ödedi.

Trump, iktidara geri döndükten sonra Beyaz Saray'a bir dizi Trump yanlısı içerik üreticisi ve etkili kişiyi getirdi ve geleneksel medya kuruluşlarından gazetecilere çok sayıda hakaret yöneltti.


Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
TT

Washington, Kiev'e NATO'nun sağladığına benzer garantiler sunuyor

Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)
Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier ve Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelenskiy dün Berlin'deki Bellevue Sarayı'ndan ayrılırken (EPA)

ABD yetkilileri dün, ülkelerinin Ukrayna'ya NATO'nun sağladığına benzer güçlü güvenlik garantileri sunduğunu ve Rusya'nın bunları kabul edeceğinden emin olduklarını açıkladı; Washington bunu savaşı sona erdirme yolunda bir atılım olarak nitelendirdi.

ABD yetkilileri, pazar günü ve dün Berlin'de Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile devam eden görüşmeleri olumlu olarak nitelendirerek, Ukrayna'nın da anlaşmayı kabul etmesi gerektiğini ve bu anlaşmanın, bir müttefike yapılan saldırının tüm müttefiklere yapılmış sayılmasını öngören NATO anlaşmasının 5. maddesine benzer güvenlik garantileri sağlayacağını belirtti.

Zelenskiy ise Berlin'de Ukraynalı ve Amerikalı müzakereciler arasında yapılan görüşmenin ardından şunları söyledi: "Özellikle toprakla ilgili olanlar olmak üzere karmaşık konular var (...) Açık konuşalım, pozisyonlarımız hâlâ farklı."