Nad Ali bölgesi halkı, yaz savaşlarının ardından Afganistan'ın güneyindeki köylerine döndüklerinde, kriket sahasının kırmızı veya beyaza boyalı taşlar ile çevrili olduğunu gördü. Beyaz boyalı taşlar orada oynayabileceklerini, kırmızılı olanlar ise burada oynayamayacaklarını, zirâ mayınların bulunduğuna gösteriyordu.
ABD uçakları tarafından desteklenen Afgan hükümet güçleri ile Taliban arasındaki şiddetli çatışmalarda cephe hattı haline gelen köylerini terk etmelerinden iki ay sonra Eylül ayı başlarında buraya tekrar geri döndüklerinde bambaşka bir tabloyla karşılaştılar. Köy okulu kurşun izleriyle delik deşik olmuş, çatısı dumandan kararmış, salıncakların ise sadece metal çerçeveleri kalmıştı.
Taliban ile anlaşma
Afganistan'da mayın temizleme alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşu HALO Trust'ın yerel koordinatörü Cuma Han, “Buraya geldiğimizde, Taliban’ın bütün alana, evlerin eşiklerine, pencere kenarlarına ve ana yollara mayın döşemiş olduğunu gördük” ifadelerine başvurdu.
1988'de kurulan İskoç örgütü, Eylül ayında yeni Taliban yetkilileriyle 2 bin 500'den fazla Afgan çalışanının işe geri dönmesi yönünde bir anlaşmaya varmıştı.
Taliban savaşçıları kendi döşedikleri mayınları bulmaları için şimdi HALO ekiplerine rehberlik ediyor.
Zirâ Taliban unsurlarının bugün bu köyde yaşadığını ve daha fazla sivil öldürmekten bir çıkarları olmadığını söyleyen Han, “Mayınları kendileri temizlemeye gelmişlerdi, ancak bunun onlara düşmediği, bu işi yalnızca Halo Trust uzmanlarının yapabileceği konusunda kendilerini uyardık” açıklamalarında bulundu.
Bölge planlama
Köy öğretmeni Bismillah’ın eşi, evin kapısını açtığı anda bir patlayıcının infilak etmesi sonucu iki bacağını kaybetti. AFP’ye konuşan Bismillah, “Kaza çok acı vericiydi. Olup biteni kendi gözlerimle gördüm, çocuklarımın çığlık atıp ağladığını duydum. Şimdi çok yalnız hissediyorum” ifadelerine başvurdu.
Köy ve okul, o zamandan beri ‘yüksek öncelikli’ bir mayın temizleme alanı sayılıyor.
Cuma Han ise “Afganistan'ın başka yerlerinde acil yardıma ihtiyacı olan sivillerden talepler alıyoruz. Ancak buradaki işimizi bitirmemiz gerekiyor ki birkaç ay sonra başka bir yere gidebilelim” diyor.
HALO’nun sekizer kişilik 10 gruba ayrılan personeli, köyü büyük bir kazı atölyesine dönüştürdükleri sırada güvenli koridorları işaretlemek için kırmızı ve beyaz taşlar kullandılar.
En az 41 bin kurban
Mavi kıyafet giyip maske takarak her gün çalışan mayın temizleyiciler, toprağı kazmadan önce metal dedektörü ile alanı kontrol ediyor.
Süpervizör Bahramuddin Ahmedi, “Mayın görüntüsünü alır almaz yetkilileri bilgilendiriyor, ardından ise patlatıyoruz” diyor.
Son üç ayda, 25'i köyde olmak üzere bölgede 102 patlayıcı etkisiz hale getirildi. Birleşmiş Milletler Mayın Eylem Servisi'nin (UNMAS) bildirdiğine göre 1988'den beri 41 bin 85 sivil Afgan, kara mayınları ve patlamamış mühimmat nedeniyle hayatını kaybetti veya yaralandı.
Haziran ayında DEAŞ’ın üstlendiği bir saldırıda 10 çalışanını kaybeden HALO Trust, dünyanın en yoğun mayınlı ülkelerinden birini temizlemek için zamana karşı yarışıyor.
Öncelik ise Afganistan'da mayınlara kurban gidenlerin en az üçte ikisini teşkil eden çocukları korumak.
Beyaz karelerin içinde oynamak
HALO programı yöneticisi Nazifullah ise çocuklara seslenerek “Hayatınızı kurtarmak için buradayız. Ölseniz ailenizin ne kadar acı çekeceğini ya da bacağınızı kaybetseniz tedavinizin maliyetini bir düşünün” diyor.
Kumların üzerinde bağdaş kurmuş oturan yaklaşık 20 öğrenci, mayın temizleme ekiplerinin aracına asılı, her türlü patlayıcı görüntüsünün bulunduğu büyük pankartı inceliyor.
Nazifullah’ın bir mayın fotoğrafını göstererek “Bundan gördüğünüzde ne yapmalısınız?” sorusu üzerine 8 yaşındaki Nadya ise “Öğretmen bize bunlardan gördüğümüzde dokunmamamızı, ailelerimize haber vermemizi söyledi. Korkuyorum ancak kırmızı değil de beyaz taşlar gördüğüm yerde oynayabileceğimi biliyorum” cevabını veriyor.
Nadya ‘top’ oynamayı sevdiğini söylerken ablası ise şakacı bir şekilde onu düzelterek ‘futbol’ diyor. Taş çemberin içinde güvenli alanda oturan kız, “Çok mutluyum. Köyümüzü ve ülkemizi mahveden savaşın yeniden yaşanmamasını umuyorum” diyor.