Beynin yapay zeka ve implantlar aracılığıyla iyileştirilebildiği keşfedildi

12 epilepsi hastasıyla yapılan deneyler, akıl hastalıklarının tedavisine yepyeni bir yaklaşım getirdi

Bu yöntem özellikle bazı akıl hastalıklarının beyinde zarar verdiği işlevleri geri getirebilir (Pixabay)
Bu yöntem özellikle bazı akıl hastalıklarının beyinde zarar verdiği işlevleri geri getirebilir (Pixabay)
TT

Beynin yapay zeka ve implantlar aracılığıyla iyileştirilebildiği keşfedildi

Bu yöntem özellikle bazı akıl hastalıklarının beyinde zarar verdiği işlevleri geri getirebilir (Pixabay)
Bu yöntem özellikle bazı akıl hastalıklarının beyinde zarar verdiği işlevleri geri getirebilir (Pixabay)

ABD'li bilim insanları elektriksel uyarım ve yapay zeka aracılığıyla insan beyninin belirli işlevlerinin geliştirilebileceğini ortaya koydu.
Minnesota Üniversitesi Tıp Fakültesi ve Massachusetts Genel Hastanesi'ndeki araştırmacıların işbirliğiyle gerçekleştirilen yeni bir çalışmaya ameliyat olması gereken 12 epilepsi hastası dahil edildi.
Bu ameliyatlarda hastaların sinirsel aktivitelerini kaydetmek için beynin birkaç farklı bölgesine yüzlerce küçük elektrot yerleştirildi. Daha sonra yapay zeka tabanlı algoritmalar aracılığıyla katılımcıların bilişsel kontrol yetenekleri izlendi ve kaydedildi.
Hakemli bilimsel dergi Nature'da yayımlanan makalenin yazarlarından Alik Widge, "Bu sistem beyin aktivitesini okuyabilir, bir hasta zorluk yaşadığında 'kodunu çözebilir' ve beyne küçük bir elektrik uyarısı göndererek zorluğun aşılmasını sağlayabilir" dedi:
"Sık kullandığım benzetme elektrikli bisiklet. Biri pedal çevirirken zorlandığında bisiklet bunu algılar ve güç verir. Bunun eşdeğerini insanın zihinsel işlevi için yaptık."
Deneylerin sonunda beynin "iç kapsül" adı verilen, bilişsel kontrolden sorumlu bölgesinin küçük miktarlarda elektrik enerjisiyle uyarılmasıyla hastaların zihinsel işlevlerinin iyileştirilebildiği görüldü.
Uzmanlara göre bu bölge akıl hastalıklarıyla mücadele eden bireylerin kullanmakta en çok zorlandığı işlevlerden birinden sorumlu: Dikkatin bir düşünce kalıbından veya davranıştan diğerine kaydırılması.
Araştırma, belirli bir akıl hastalığıyla ilişkilendirilen zihinsel işlevin, ilgili beyin bölgesinin elektrikle uyarılmasıyla güvenilir bir şekilde iyileştirilebildiğini gösteren ilk çalışma oldu.
Sistemin örneğin olumsuz bir düşünceye saplanan depresyon hastalarında kullanılabileceğini aktaran Widge, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu, akıl hastalıklarının tedavisinde tamamen yeni bir yaklaşım olabilir. Semptomları bastırmaya çalışmak yerine, hastalara kendi zihinlerini kontrol etmelerini sağlayan bir araç verebiliriz."

Independent Türkçe, Futurism, News Medical



Nadir balina dişi fosili, İberlerin sırlarını açığa çıkarıyor

Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
TT

Nadir balina dişi fosili, İberlerin sırlarını açığa çıkarıyor

Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)
Bakır Çağı İberyası'nda bulunan ispermeçet balinası dişi, türünün ilk örneği (PLOS One)

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

İspanya'da Bakır Çağı'na ait bir "mega köy"de ortaya çıkarılan nadir bir balina dişi, 4 bin yıl önce Akdeniz bölgesinde yaşayan İber halkının sanatsal yeteneklerine ışık tuttu.

2018'de İspanya'nın güneybatısındaki Valencina arkeolojik kazı alanında bulunan diş, kendi türü içinde geçmişi o döneme dayanıp İberya'da rastlanan ilk fosil oldu.

PLOS One'da yayımlanan araştırmaya göre diş muhtemelen antik bir kıyı şeridinden toplanarak Bakır Çağı zanaatkarları tarafından özenle işlendi.

4 bin 150 ila 5 bin 300 yıl önce bir sahil köyünde yaşayan zanaatkarlar, dişi muhtemelen kişisel süs eşyaları veya sembolik anlam taşıyan eserler yaparken kullanmıştı.

Çalışmanın belirttiğine göre fosil işlendikten sonra, üzerindeki aşınma ve yıpranma izleri ve yüzeyini kaplayan sert kabuktan anlaşıldığı üzere kasten gömüldü.

Bulgular, yaklaşık 40 bin yıl önce başlayan Eski Taş Çağı'ndan beri fildişinin süs eşyaları, müzik aletleri ve heykellerin yapımında kullanımı hakkındaki anlayışımızı derinleştiriyor.

Fildişi çarpıcı görünümü, dayanıklılığı ve sağlamlığıyla antik toplumların ticaret ve sosyokültürel faaliyetlerinin ayrılmaz bir parçası haline gelmişti.

Ancak tarih öncesi çağlarda fildişinin kullanımı hakkında bildiklerimizin çoğu, fil, suaygırı, geyik ve ayılar gibi kara hayvanlarından elde edilen fildişinin incelenmesiyle elde edildi.

Daha önceki araştırmalar, İspanya'nın güneyindeki Eski Taş Çağı ve Bakır Çağı toplumlarında fillerden gelen fildişinin kullanıldığını vurgulasa da deniz memelilerinden elde edilen bu malzemenin önemi hakkında pek bir şey bilinmiyor.

Valencina'da bulunan 17 santimetre uzunluğuna, 7 santimetre genişliğine ve 0,5 kilogram ağırlığa sahip balina dişi, geçmişe eşsiz bir bakış sunuyor.

Fosilin analizi, yetişkin bir ispermeçet balinasından geldiğini ortaya çıkarırken, solucanlar ve sülükayaklılardan kaynaklanan aşınma belirtilerinin yanı sıra köpekbalığı ısırığı şüphesi doğuran izler bulundu. Bu izler, fosilin deniz tabanında bir süre kaldığını gösteriyor.

Araştırmacılar ayrıca dişte doğal yollarla oluşamayacak delikler ve belirgin kesik izleri gibi insan faaliyetine dair belirtiler tespit etti.

Araştırmacılar bu gözlemlere dayanarak balinanın muhtemelen doğal nedenlerle öldüğü, ardından cesedinin deniz tabanına battığı ve dişlerinden birinin kıyıya vurmasıyla antik İberler tarafından bulunup kullanıldığı sonucuna vardı.

Makalede şu ifadelere yer veriliyor:

Henüz bir ispermeçet balinası dişinden geldiği tespit edilen fildişi eser bulunmamasına rağmen son zamanlarda Avrupa'daki arkeolojik bağlamlarda deniz kaynaklı fildişi bulgularının ortaya çıkması, tarih öncesi toplumların deniz kaynaklarını kullanımına yönelik araştırmalara yeni bir odak noktası kazandırıyor.

 Independent Türkçe, independent.co.uk/news