Fenerbahçe ile Galatasaray, Avrupa Ligi'nde tur için avantaj peşinde... "Bu maçı alırsa işi bitirir"

Fenerbahçe ile Galatasaray, Avrupa Ligi'ndeki beşinci maçlarına çıkıyor / Fotoğraf: AA
Fenerbahçe ile Galatasaray, Avrupa Ligi'ndeki beşinci maçlarına çıkıyor / Fotoğraf: AA
TT

Fenerbahçe ile Galatasaray, Avrupa Ligi'nde tur için avantaj peşinde... "Bu maçı alırsa işi bitirir"

Fenerbahçe ile Galatasaray, Avrupa Ligi'ndeki beşinci maçlarına çıkıyor / Fotoğraf: AA
Fenerbahçe ile Galatasaray, Avrupa Ligi'ndeki beşinci maçlarına çıkıyor / Fotoğraf: AA

Avrupa futbolunun kulüpler düzeyindeki iki numaralı organizasyonu UEFA Avrupa Ligi'nde Fenerbahçe ile Galatasaray, beşinci maçlarına çıkıyor.
D Grubu'nda Olimpiakos ve Eintracht Frankfurt ile ilk, Antwerp ile iki maçı geride bırakan Fenerbahçe, rövanş fikstüründe bir kez daha Olympiakos ile karşı karşıya gelecek. 
25 Kasım Perşembe günü saat 22.00'de Georgios Karaiskaki Stadı'nda oynanacak karşılaşmayı Antonio Mateu Lahoz yönetecek.
Sarı-lacivertliler gruptaki ilk maçında deplasmanda Frankfurt ile 1-1 berabere kalırken, ikinci maçta sahasında Olympiakos'a 3-0 yenildi. Üçüncü maçlarında Antwerp ile karşılaşan İstanbul temsilcisi, sahadan 1-1 beraberlik ve 3-0 galibiyetle ayrıldı.
Galatasaray ise Lazio, Marsilya ve Lokomotiv Moskova ile oynadığı ilk maçların ardından bu kez Fransız temsilcisini ağırlayacak.
İstanbul'daki NEF Stadyumu'nda saat 20.45'te başlayacak müsabakada Tobias Stieler düdük çalacak.
Sarı-kırmızılılar, gruptaki ilk maçında sahasında Lazio'yu 1-0 yenmeyi başardı.
İkinci maçında Marsilya'ya konuk olan sarı-kırmızılar, sahadan 1-1 beraberlikle ayrıldı. Üçüncü ve dördüncü müsabakalarında Lokomotiv Moskova ile karşılaşan Galatasaray, 1-0'lık galibiyet ve 1-1'lik beraberlikle maçları tamamladı ve grup liderliğini sürdürdü.

"Olympiakos maçı, gruptaki en önemli karşılaşma olacak"
Spor yazarı ve teknik direktör Müslüm Gülhan, Fenerbahçe ile Galatasaray'ın son durumlarını, rakipleri karşısındaki ve gruptaki şanslarını Independent Türkçe'ye değerlendirdi.
Gülhan'an göre Fenerbahçe'nin Olympiakos ile oynayacağı deplasman maçı gruptaki en önemli karşılaşma olacak. 
Fenerbahçe'nin moral motivasyon olarak Galatasaray'ı yenmesinin artı olarak durduğunu ifade eden Gülhan, "Sarı-lacivertlilerin, en önemli avantajı en sıkışık olduğu dönemde Galatasaray maçına çıkmak ve buradan olumlu sonuç almaktır. Bu motivasyonla beraber yeniden büyük bir avantaj sağladı" dedi.

"Fenerbahçe'yi bugüne kadar getiren en önemli olumsuzluk oldu"
Sezon başından beri Mesut Özil'in üzerinden takım kurgusuna gidilmesi gerektiğini sık sık belirttiğini ifade eden Gülhan, yıldız oyuncunun takım içerisindeki önemine şöyle vurgu yaptı.
Pereira'ının bunu hep reddettiğini bunun da Ali Koç'un hatasından kaynaklandığını dile getiren Gülhan, "Sezon başında Pereira ile anlaşırken 'Mesut Özil var elimizde, ne düşünüyorsun, nasıl organize edeceksin. Yok yapamıyorsan o zaman seninle anlaşamayız. Mesut Özil ile takımı organize edecek bir antrenörle anlaşmam lazım' konuşmasını yapması gerekiyordu. Bunu yapmadı, işi sürüncemeye bıraktı. Pereira gücü ele geçirince istediklerini yapmaya başladı. Bu Fenerbahçe'yi bugüne kadar getiren en önemli olumsuzluk oldu" diye konuştu. 

Müslüm Gülhan / Fotoğraf: Independent Türkçe
"Olympiakos maçında da benzer tablo izleyeceğiz, Pereira formatından vazgeçmez"
Pereira'nın sezon başından beri takımı üçlü savunmayla oynattığını ancak Galatasaray karşısında bu formatı değiştirdiğini hatırlatan Gülhan, Olympiakos maçında da aynı taktikle sahaya çıkılacağını vurgulayarak şunları söyledi: 
"Galatasaray maçına 4'lü savunmayla başladı ama formata baktığımız zaman üçlü oynadı. Novak-Kim-Tisserand geride kaldı Ferdi'yi de ileri çıkartıp İrfan Can'ı biraz daha içeri alarak iki 10 numaralı bir geçiş oyunuyla hareket etti. Set oyununda üçlü savunmayla kaldı. 70. dakikada ise tamamen üçlüye döndü. Maçtan sonra açıklamalarına bakacak olursak dediğini yaptı ancak söylemi farklıydı. Ali Koç ile muhatap olmak istemediği için sahada kendi düşüncesini uygulayıp başkana 4'lü oynadık mesajı verdi. Bu da bence onun cinliğinden kaynaklanıyor. Olympiakos maçında da benzer bir tablo izleyeceğiz. Pereira oyunun formatından vazgeçmez."
 
"Fenerbahçe'nin gruptaki geleceği bu maça bağlı"
Gülhan'a göre Fenerbahçe, gruptaki dördüncü maçında Antwerp'i mağlup ederek önemli bir avantaj yakaladı ve bir üst tura çıkma yolunda önemli bir kazanım edindi.
Sarı-lacivertlilerin gruptan çıkma şansını değerlendiren Gülhan, şunları kaydetti:
"Fenerbahçe'nin gruptaki geleceği bu maça bağlı. Çünkü içerideki Frankfurt maçı çok zor olacak. Frankfurt, Fenerbahçe'den 1 puan da alabilir 3 puan da. Frankfurt iki önemli oyuncusu ve teknik direktörünü kaybetmişti ama şimdi yeni futbolcular ve antrenörüyle bir senkronize yakaladı ve iyi gidiyorlar. En azından Alman ekolüne sahipler ve buradan geri dönüşleri çok zor olur. Fenerbahçe, Olympiakos'tan 1 puan dahi alırsa son maçta Frankfurt'la kafa kafaya bir oyun oynayabilir ama maçın garantisi yok. Frankfurt iyi bir takım ve deplasmanda da çok iyi oynuyorlar. Fenerbahçe için her şey Olympiakos maçına bağlı."

"Marsilya, özellikle Payet ve Cengiz gibi iki iyi oyuncuya bağlı"
Galatasaray'ın Avrupa Ligi'nde liderliğini sürdürdüğünü ve Marsilya ile çok zorlu bir maça çıkacağını hatırlatan Gülhan, şu ifadeleri kullandı:
"Marsilya'nın iki üstat oyuncusu ve geri kalanların işçi oyuncular olarak adlandırılabilecek bir yapısı var. Mücadele eden, koşan, oyun bozan ve deplasmanlarda da iyi oynayan bir takım. Özellikle Payet ve Cengiz gibi iki iyi oyuncuya bağlılar. İki generali var geri kalan hepsi asker. Çok oyun bozuyorlar ve geçiş oyununda bu iki oyuncuyla gol arıyorlar. Zaman zaman bunu başarabildiklerinde ise farklı skorları yakalayabiliyorlar."

"Taylan-Berkan-Cicaldau üçlüsüyle oynadığı zaman bir tutarlılık sergiliyor"
Galatasaray'ın derbi maçta Sofiane Feghouli ile Morutan'ı bir arada oynatmasının büyük bir handikap olduğunu belirten Gülhan, şu uyarıyı yaptı:
"Orta sahada Taylan-Berkan-Cicaldau üçlüsüyle oynadığı zaman bir tutarlılık sergileyebiliyorlardı. Feghouli ya da Morutan'dan biri çizgide kaldığı zaman ortadaki üçlü, savunma 4'lüsünün ve özellikle Marcao'nun da ileri çıkıp alanı sıkıştırmasıyla rakibe fazla alan bırakmıyordu. Fakat Feghouli ve Morutan'ın aynı anda orta sahada oynaması buradaki üstünlüğün Fenerbahçe'ye kaptırılmasına neden oldu. Geriden oyun kurarken birinci bölgeden ikinci bölgeye geçişte de çok önemli hatalar yaptılar. İstedikleri taktiksel bütünlüğü sağlayamadılar ve ilk yarı mahkum oynadılar."
Galatasaray'ın geçiş oyunlarında Morutan ve Cicaldau'nun en önemli isimler olduğunu aktaran Gülhan, "Morutan ve Cicaldau'nun tutuk kalması oyunun üçüncü bölgeye yıkılmasında problem yaşattı. Beklentiyle oynanan oyun arasında büyük çelişki vardı. Bu yüzden geçiş oyunundaki tutarlılığı bir türlü sağlayamıyorlar" dedi.

"Galatasaray, rakibi iyi analiz edip hangi taktik ve oyuncuyla oynayacağını belirlemeli"
Sarı-kırmızılı ekibin forvet hattının sürekli değişmesine de değinen Gülhan, "Diagne-Halil-Muhammed üçlüsünün rotasyonunda da zaman zaman sıkıntılar yaşıyorlar. Beşiktaş maçında Halil'in oynaması gerekirken Fenerbahçe maçında oynadı. Fenerbahçe maçında ise Diagne'nin çok erken oyuna girmesi gerekirken geç oyuna dahil oldu. İkisi arasındaki değişiklikleri Terim oturtamadı" şeklinde görüş belirtti.
"Kadro bütünlüğü, aynı 11'le oynamak çok önemlidir" diyen Gülhan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bu dünyadaki tüm takımlar için geçerli. Ancak hücum formatı en çok rotasyon yapılan bölgedir fakat Galatasaray'ın rakibi iyi analiz edip hangi taktikle ve hangi oyuncuyla oynayacağını belirlemesi lazım. Üçü de çok değerli oyuncular ama rakibin de iyi analiz edilmesi lazım. Baskı altında, yüksek tempoda oynadığınızda ceza sahasında kullanacağınız oyuncu Diagne'dir. Karşı atağa çıkıp, baskı kuracağınız oyunda Halil daha etkilidir. Oyunu ikinci bölgede kabul edip ceza sahasının dışından organizasyon yapacak bir oyuna sahipseniz burada Muhammed'i kullanabilirsiniz. Bu da Fatih Terim'in antrenörlüğüne ve rakibin iyi analiz edilmesine bağlı kalıyor."

"Bu maçı alırsa işi bitirir, sıkıntı yaşayacağını sanmıyorum"
İstanbul temsilcisinde savunmanın her iki kanadında da devamlılığın olmadığının altını çizen Gülhan, şöyle konuştu:
"Galatasaray'ın en önemli problemi iki bekinin devamlılığının olmaması. Özellikle Yedlin hiçbir dinleme derinliğine sahip bir oyuncu değil. Orada çok büyük boşluk bırakıyor. Fenerbahçe bunu çok iyi bildiği için Novak'ı içeri aldı ve oradaki oyun bir şekilde kendini tolere etmeye başladı. Galatasaray oradan çok iyi akınlar yapabilirdi ancak kullanamadı. Beklerden istediği desteği alamayınca belirli bir oyun formatında sıkışıyor."
Galatasaray'ın Marsilya'yı mağlup etmesi durumunda gruptan çıkacağını garantileyeceğini düşünen Gülhan, sözlerini şöyle noktaladı:
"Bu maçı alırsa işi bitirir. Sıkıntı yaşayacağını sanmıyorum. Son hafta Lazio'ya yenilse bile gruptan çıkacaktır. Onun da gruptaki geleceği bu maça bağlı. Kazandığı taktirde gruptan çıkar. Lider veya ikinci olarak çıkar onu bilemem ama üst tura yükseleceği görünüyor."
Independent Türkçe



Suudi Arabistan, tarihinde yedinci kez Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandı

Suudi Arabistan milli takımı oyuncuları Dünya Kupası'na katılmayı kutluyor. (Reuters)
Suudi Arabistan milli takımı oyuncuları Dünya Kupası'na katılmayı kutluyor. (Reuters)
TT

Suudi Arabistan, tarihinde yedinci kez Dünya Kupası'na katılmaya hak kazandı

Suudi Arabistan milli takımı oyuncuları Dünya Kupası'na katılmayı kutluyor. (Reuters)
Suudi Arabistan milli takımı oyuncuları Dünya Kupası'na katılmayı kutluyor. (Reuters)

Suudi Arabistan milli takımı, dün akşam Cidde'de dolu tribünler önünde Irak ile oynadığı maçta golsüz berabere kalarak grup aşamasını zirvede tamamladı ve tarihinde yedinci kez Dünya Kupası’na gitmeye hak kazandı.

Suudi Arabistan milli takımı daha önce 1994, 1998, 2002, 2006, 2018 ve 2022 yıllarında Dünya Kupası'na katılmıştı. Şüphesiz en dikkat çekici performansı 1994 yılında ABD'de son 16 turuna yükselmesiyle oldu.

B Grubu’nda mücadele eden Suudi Arabistan puanını dörde çıkararak liderliği ele geçirirken, Irak üç puanla ikinci sırada yer aldı ve A Grubu'nda ikinci sırada yer alan Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile karşılaşarak Dünya Kupası'na katılmak için son bir şans elde etti. Bu maçın galibi, yeni sistem kapsamında genişletilmiş kıtalararası play-off'lara katılmaya hak kazanacak. Bu play-off'lara Kuzey, Orta Amerika ve Karayipler Futbol Konfederasyonu'ndan (CONCACAF) iki takım, Afrika'dan bir takım, Güney Amerika'dan bir takım ve Okyanusya'dan bir takım olmak üzere toplam altı takım katılacak.

Diğer yandan Katar, Doha'daki Casim bin Hamad Stadyumu'nda BAE'yi 2-1 yenerek tarihinde ikinci kez ve eleme turlarından ilk kez finallere katılmaya hak kazandı.

Katar’ın gollerini Bualem Huhi (49. dakika) ve Pedro Miguel (74. dakika) kaydetti. Katar, Tarık Muhammed'in 89. dakikada kırmızı kart görmesi nedeniyle maçı on kişiyle tamamlarken, BAE ise oyuna sonradan giren Sultan Adil (90+8) ile farkı azalttı.

Katar, dört puanla A Grubu'nu birinci sırada tamamladı. 3 puanla ikinci sıraya düşen BAE ise 13 ve 18 Kasım'da iki maçlı sistemle B Grubu'nun ikinci sıradaki takımıyla (Irak) kıtalararası play-off'lara katılma hakkı kazanarak, ikinci kez Dünya Kupası'na katılma şansını sürdürdü.

Umman, A Grubu'nda bir puanla üçüncü sırada kaldı.


Ayhancan Güven'in şampiyon olduğu DTM nedir?

Ayhancan Güven, "Hâlâ inanması zor. Zor bir sezondu, kolay bir sezon olmasını kesinlikle beklemiyorduk ama böyle bir finali kimse hayal edemezdi. Şu anda hayalimi yaşıyorum" diye konuştu (X/DTM)
Ayhancan Güven, "Hâlâ inanması zor. Zor bir sezondu, kolay bir sezon olmasını kesinlikle beklemiyorduk ama böyle bir finali kimse hayal edemezdi. Şu anda hayalimi yaşıyorum" diye konuştu (X/DTM)
TT

Ayhancan Güven'in şampiyon olduğu DTM nedir?

Ayhancan Güven, "Hâlâ inanması zor. Zor bir sezondu, kolay bir sezon olmasını kesinlikle beklemiyorduk ama böyle bir finali kimse hayal edemezdi. Şu anda hayalimi yaşıyorum" diye konuştu (X/DTM)
Ayhancan Güven, "Hâlâ inanması zor. Zor bir sezondu, kolay bir sezon olmasını kesinlikle beklemiyorduk ama böyle bir finali kimse hayal edemezdi. Şu anda hayalimi yaşıyorum" diye konuştu (X/DTM)

Adrenalin'den herkese merhaba. Bu hafta Ayhancan Güven'in şampiyonluğunu ilan ederek Türk motor sporları tarihinde görülmemiş bir başarı elde ettiği DTM'yi inceleyeceğiz. 

DTM'nin, tam adıyla Deutsche Tourenwagen Masters (Alman Binek Otomobili Şampiyonası), kökleri 1980'lerin ortalarına kadar uzanıyor. 1984'te Deutschen Produktionswagen Meisterschaft adıyla başlayan seri, Group A (gerçek yol otomobillerinin modifiye edilmiş versiyonları) düzenlemeleriyle yarışan üretim bazlı otomobillerle başladı.

İlk versiyon, 1984–1996 yılları arasında Deutsche Tourenwagen Meisterschaft adıyla sürdü. Bu dönemde BMW, Mercedes, Audi, Opel gibi markalar sahnede yer aldı. Ancak maliyetlerin yükselmesi ve teknik karmaşıklıklar nedeniyle seri 1996'da durduruldu. 

Yeni DTM serisi ise 2000'de yeniden başladı, bu sefer daha kontrollü teknik kurallarla ve "silhouette" (yol otomobillerine benzer görünüm altında yarış şasisi) araçlarla. 2000–2020 yılları arasında DTM'de yarışan araçlar, dışarıdan normal binek otomobillere benzese de aslında tamamen yarış için tasarlanmış özel araçlardı. Yani görünüşleri "tur (binek) otomobil" gibiydi ama teknik olarak "prototip" denen safkan yarış makinelerine çok yakındılar.

2021 itibarıyla DTM, GT3 sınıfı kurallarına geçiş yaptı. Yani artık yarışlar, üretim otomobillerin yüksek performanslı versiyonlarının modifikasyonlarıyla yapılmakta. Günümüzde DTM, genellikle Almanya'da, bazen de Hollanda, Avusturya gibi ülkelerde de düzenleniyor.

Yarış formatı da zaman içinde değişti. Örneğin 2017'den itibaren hafta sonu iki yarış (55 dakika + 1 tur) formatı benimsendi. Ayrıca pit stop stratejileri, lastik değişimleri gibi taktiksel unsurlar ön planda. 2025 sezonunda hem cumartesi hem pazar yarışlarında "55 dakika + 1 tur" formatı korunmakta ancak cumartesi yarışında bir zorunlu pit stop, pazar yarışında iki zorunlu pit stop uygulanıyor. 

40 yılı aşkın süresince DTM, Almanya'nın en tanınmış motor sporu markalarından biri haline geldi. Teknik açıdan DTM, aerodinamik gelişmeler, güvenlik sistemleri, yarış stratejileri gibi alanlarda inovasyon kaynağı oldu. 

GT (Grand Touring) yani büyük tur otomobili yarışları, yol otomobillerine daha yakın performanslı versiyonlarla yapılan yarışları tanımlar. Bu sınıfta, üretim otomobillerin modifiye edilmiş yarış versiyonları kullanılır. Motor, aerodinamik ve şasi düzenlemeleri yapılsa da otomobilin temeli hâlâ tanıdık bir modeldir.

dfgrt
8 yarış hafta sonu ve 16 yarış üzerinden koşulan sezonun son haftasına birçok pilot şampiyonluk umuduyla girmişti. Kupayı kaldıran isim Ayhancan Güven oldu (DTM)

GT3, GT4 gibi sınıflar FIA (Uluslararası Otomobil Federasyonu) tarafından düzenlenen sınıflar. GT3 sınıfı, marka çeşitliliği, denge performansı (Balance of Performance — BoP) sistemiyle dikkat çekiyor. BoP, farklı markaların performanslarının yarış içinde dengelenmesini sağlar. GT yarışlarında strateji, lastik yönetimi, pit stop zamanlaması ve sürücünün aracı tutuşu çok kritiktir.

DTM'nin GT3'ye geçmesi, onu önceki "silhouette" dönemi araçlardan daha üretim kökenli, daha sürdürülebilir maliyetlerle ilerleyen bir seri haline getirdi. Bu sayede GT yarışlarının teknik yaklaşımları, stratejik zenginlikleri DTM içinde tamamen hakim oldu.

DTM tarihinde birçok efsane ismi görmek mümkün. Yeni DTM döneminin en başarılı sürücülerinden Bernd Schneider'nın 5 şampiyonluğu var. 

Uzun yıllar Audi'yle DTM'de yarışan Mattias Ekström'ün de iki şampiyonluğu bulunuyor. Mika Häkkinen, Ralf Schumacher, Jean Alesi gibi eski F1 pilotları da belirli dönemlerde DTM koltuğuna oturdu. 

Marküs Winkelhock, Timo Scheider, Bruno Spengler gibi isimler de DTM pistlerinin saygın sürücüleri. 

Bu sürücüler, sadece hızlı olmayı değil; strateji, istikrar ve takım uyumunu da başardı, ki özellikle GT/DTM dünyasında bu unsurlar çok önemli.

DTM, özellikle Avrupa'daki otomobil üreticileri için bir vitrin niteliği taşıyor. Marka imajı, teknik gelişim ve yarış teknolojisi test alanı olarak DTM büyük prestije sahip. GT3 dönemiyle bu rol daha da pekişti çünkü üretim otomobillere daha yakın versiyonlar yarışıyor; bu da teknoloji transferini ve tüketici bağlantısını kuvvetlendiriyor.

Ayrıca DTM, izleyiciler için yüksek temposu, kıran kırana yarışları, stratejik derinliği ve ünlü markalarıyla çekici. Pist üzerindeki görsel şölen, özellikle pist yarışlarının "binek otomobillerle" yapılması nedeniyle halkın ilgisini artırıyor.

DTM aynı zamanda sürücüler için bir kariyer basamağı. Bir pilot DTM'de başarılı olursa hem GT serilerine hem de daha üst seviye yarışlara yönelme imkanı buluyor.

Ayhancan Güven, 1 Şubat 1998 doğumlu. GT World Challenge Europe Powered by AWS+1 Karting'le başlayan kariyeri, simülasyon yarışı deneyimleriyle de şekillendi. Porsche'nin genç pilot programına seçilerek motor sporu kulvarında daha görünür hale geldi. 

2025 sezonunda Güven, Porsche destekli Manthey EMA takımıyla DTM'e katıldı. Sezonun ilk haftasında Oschersleben pistinde tarihi bir başarı elde etti. Günün ikinci yarışını kazanarak DTM tarihinde yarış kazanan ilk Türk pilot oldu. Bu zafer, onun sezon boyunca iddialı olacağının ilk sinyaliydi.

Ardından Hollanda'da (Zandvoort) birincilik elde etti. Sachsenring pistinde hafta sonunda çifte galibiyet alarak zirve yarışındaki konumunu sağlamlaştırdı. Özellikle Sachsenring'de 9. sıradan başlayıp ekstra 20 kg ağırlık cezasına rağmen kazanması çok konuşuldu. 

Sezon boyunca toplam 4 yarış galibiyetiyle en fazla yarış kazanan sürücü konumuna geldi. Sezon sonunda pilotlar klasmanında Lucas Auer'ı geride bırakarak şampiyonluğu elde etti.

Güven, sınıra yakın sürüş tarzıyla ünlü. "Arabaları genelde isimlendiriyorum; bu seneki aracımın adı Yoshi" gibi ifadelerle araçla kurduğu duygusal bağını dile getiriyor.  Ayrıca motor sporlarında idolü olarak Michael Schumacher'i gösteriyor.

Şampiyonluk onun için sadece bir zirve değil; kariyerinde yeni kapılar açacak bir dönüm noktası. GT serileri, uluslararası yarışlar ve belki daha büyük sahneler onun için artık ulaşılabilir hale geldi.

DTM, 40 yılı aşkın tarihiyle otomobil yarış dünyasında saygın bir yer tutuyor. Teknik gelişim, marka vitrinleri ve dramatik yarışlarıyla hem izleyicilerin ilgisini çekiyor hem de sürücülere kariyer basamakları sunuyor. GT3 geçişiyle modern dönemde daha da sürdürülebilir ve çekici hale gelmiş durumda.

2025 sezonunda DTM şampiyonu olan Ayhancan Güven'in kartingden başlayan yolculuğu, zorlu yarış haftaları, akılcı stratejiler ve sınırları zorlayan sürüşlerle taçlandı. Bu başarı yalnızca bir yarış zaferi değil; Türkiye'nin motor sporlarındaki yükselişinin bir başka örneği.

İlerleyen yıllarda Güven'in hangi kulvarlarda yarışacağı, DTM sahnesindeki kalıcılığı ve uluslararası alandaki başarısı merakla takip edilecek.

Yararlanılan kaynaklar: DTM, Pirelli, Red Bull


Tyson Fury'nin organizatöründen geri dönüş açıklaması

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters
TT

Tyson Fury'nin organizatöründen geri dönüş açıklaması

Fotoğraf: Reuters
Fotoğraf: Reuters

Tyson Fury'nin ringlere dönüşü, organizatör Frank Warren'ın ağırsıklet boksörün 2026'da "kesinlikle" dövüşmek istediğini açıklamasıyla tam gaz devam ediyor gibi görünüyor.

37 yaşındaki Fury, birleşik ağırsıklet dünya şampiyonu Oleksandr Usyk karşısında üst üste ikinci yenilgisini aldıktan sonra ocak ayında boksu bırakmıştı.

Ancak iki şampiyonluğu bulunan Fury, 2022'de olduğu gibi 6 ay sonra ringlere geri döneceğini doğrulamış ve dişli rakibi Ukraynalı'yla üçleme yapmak istediğini söylemişti.

Suudi boks patronu Turki Alalshikh, Fury'nin gelecek yıl dövüşme niyetini ilk açıklayan kişiydi. Ardından "Çingene Kral", Usyk'le üçüncü dövüşünün tarihini açıklamış ve Instagram'da rakiplerin 18 Nisan 2026'da Wembley Stadyumu'nda kozlarını paylaşacağını duyurmuştu.

Bu tarih henüz kesinleşmemiş olsa da Warren, Fury'nin yeni yılda eldivenleri tekrar giyme arzusunu yineledi.

Warren, DAZN'a, "Geçen hafta onunla konuştum. Gelecek yıl geri dönüp dövüşeceğini söyledi. Bunu yapmak istiyor" dedi.

Bu yıl onun için çok yoğundu. Elbette bu yıl dövüşmedi ama hepimizin gördüğü gibi belgeseli vardı. Netflix'le Tyson Fury ile Ev Halleri (At Home with the Furys) dizisi için çekimler yapıyor. Ayrıca bitirmek üzere olduğu başka bir belgeseli ve istediği başka şeyler de var. Bana kesin bir dille gelecek yıl dövüşmek istediğini söyledi. O yüzden oturup bakacağız.

Usyk'le üçleme maçının yanı sıra Fury, uzun süredir Anthony Joshua'ya karşı bir "Britanya Savaşı"yla ilişkilendiriliyor ve her ikisi boksör de daha önce spora sonsuza dek veda etmeden önce bu maçın gerçekleşmesini görmek istediklerini belirtmişti.

Gelecek yıl 36 yaşına basacak Joshua, 2025'te sakatlıklarla boğuştu ve Eylül 2024'te Daniel Dubois tarafından nakavt edildiğinden beri dövüşmedi.

Independent Türkçe