Çalışma: Astroloji ve burçlara inananlar daha narsist ve daha az zeki olma eğiliminde

İnsanların astrolojiye olan inancı kriz zamanlarında artar (Daily Mail)
İnsanların astrolojiye olan inancı kriz zamanlarında artar (Daily Mail)
TT

Çalışma: Astroloji ve burçlara inananlar daha narsist ve daha az zeki olma eğiliminde

İnsanların astrolojiye olan inancı kriz zamanlarında artar (Daily Mail)
İnsanların astrolojiye olan inancı kriz zamanlarında artar (Daily Mail)

İsveç’teki Lund Üniversitesi’nden bir ekip tarafından yapılan yeni bir araştırmada, astroloji ve burçlara inanan insanların daha narsist ve daha az zeki olma eğiliminde olduğu görüldü.
Daily Mail gazetesinin haberine göre, Lund Üniversitesi’nden psikologlar tarafından yürütülen çalışmada, astrolojiye olan inançları ve kişilik profillerini anlamak için 250’den fazla kişiyle anket yapıldı.
Araştırmacılar, burçlara ve astrolojiye inandıklarını söyleyen katılımcıların narsisizm testlerinde daha yüksek puanlar aldıklarını, ancak zeka konusunda daha düşük puanlar elde ettiklerini gördü.
Bununla birlikte, burçlara olan inancın, uyumluluk ve dışa dönüklük özellikleriyle bağlantılı olduğunu da tespit ettiler. 
Söz konusu ekip makalelerinde şöyle yazdı;
“Bilimsel desteğin olmamasına rağmen, astroloji dünya çapında insanlar arasında giderek daha popüler hale geliyor. Gök cisimlerinin konumları ve hareketlerini -insan davranışını etkilediklerine inanarak- inceleyen bu eski astrolojinin neden birden canlandığı açık değil. Ancak bunun, dünyanın maruz kaldığı krizlerin şiddetlenmesiyle bağlantılı olduğuna inanıyoruz. Şu anda, çalışmamızın sonuçlarını dolaylı olarak etkilemiş olabilecek yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını ve iklim değişikliği gibi baskılarla çevriliyiz.”
Önceki araştırmalar da, insanların kişisel kriz zamanlarında astrolojiye ağırlık verme olasılıklarının daha yüksek olduğu sonucuna varmıştı.
Araştırmanın sonuçları Personality and Individual Differences dergisinde yayınlandı.



Bilim insanları alkışlama sırasında nasıl ses çıktığını nihayet buldu

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels
TT

Bilim insanları alkışlama sırasında nasıl ses çıktığını nihayet buldu

Fotoğraf: Pexels
Fotoğraf: Pexels

Bilim insanları el çırpma sırasında ses üretilmesini sağlayan karmaşık süreci nihayet çözdü. Bu keşif, basit eylemlerin bile fizik açısından ne kadar zengin olabileceğini gösteriyor.

Hakemli dergi Physical Review Research'te yayımlanan araştırma, el çırpmaya özgü "şak" sesinin sadece iki elin birbirine çarpmasından değil, çok daha karmaşık bir olgudan kaynaklandığını gösteriyor.

Alkışlama sırasındaki sesinin oluşmasının anahtarı, küçük bir boşlukta sıkıştırılıp dışarı itilen hava boşluğu.

Bilim insanları el çırpmayı anlamak için canlı deneyler, teorik modelleme ve insan elinin silikon replikalarını kullanarak disiplinlerarası bir yaklaşım izledi.

Hızı, ellerin şeklini ve hatta cildin yumuşaklığını değiştirerek el çırpma sesinin şiddetini ve süresini ayarladılar.

Cornell Üniversitesi'nden Yicong Fu, ortak yazarı olduğu araştırma hakkında "Her zaman el çırpıyoruz ama bunun üzerine derinlemesine düşünmüyoruz. Araştırmanın amacı da bu" diyor. 

Dünyayı daha derin bir bilgi ve anlayışla açıklamak.

Mississippi Üniversitesi'nden çalışmanın bir diğer yazarı Likun Zhang de "Amaç sadece akustiğe, akış uyarımına veya çarpışma dinamiğine bakmak değil, hepsini aynı anda incelemekti" ifadelerini kullanıyor. 

Bu, sesin el çırpmayla gerçekten nasıl ilişkili olduğunu anlamamızı sağlayan disiplinlerarası bir çaba.

Çalışma, eller alkış sırasında bir araya geldiğinde avuç içleri arasında bir hava boşluğu oluştuğunu  gösteriyor. Bu hava boşluğu, işaret parmağı ve başparmak arasındaki dar açıklıktan hızla dışarı atılarak hava moleküllerinin titreşmesine neden oluyor.

Bilim insanları bu titreşimi, boş bir şişenin ağzına üfleyince duyulan sesin arkasındaki Helmholtz rezonansı prensibine benzetiyor.

Dr. Zhang, "Geleneksel Helmholtz rezonatörleri, şişenin cam duvarları gibi sert duvarlara sahip. Bu, enerjinin çoğu akustik sinyale katkıda bulunduğu için uzun süren ve çok yavaş bir şekilde zayıflayan bir ses üretiyor" diye açıklıyor.

Ama mesela ellerimiz gibi elastik duvarlar olduğunda, katı malzeme daha fazla titreşiyor ve tüm bu hareket sesin enerjisini emiyor.

ukılo
Çalışmada kullanılan başlıca deney malzemeleri ve yöntemlerin tasviri (Physical Review Research)

Araştırmacılar alkışlamanın bu yüzden daha uzun bir ses yerine tek bir kısa "şak" sesi çıkardığını söylüyor.

Bilim insanları araştırmalarının, ritim zamanlamasında el çırpmanın sık sık kullanıldığı müzik eğitimine katkı sağlamasını umuyor.

Çalışmanın ayrıca herkesin alkışının farklı bir ses ve frekansta olduğunu göstermesi, el çırpmanın gelecekte parmak izi gibi bir kimlik belirleme yöntemi olarak kullanılabileceğine işaret ediyor.

Çalışmanın bir başka yazarı Guoqin Liu "İnsanların kimliğini belirleme, bu araştırmanın en umut verici uygulamalarından biri. Sadece sesinden kimin el çırptığını anlayabiliriz" diyor.

Independent Türkçe