Sağlık Bakanlığının 2022 bütçesinde Kovid-19 aşısı alımına 8,9 milyar lira kaynak ayrıldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA
TT

Sağlık Bakanlığının 2022 bütçesinde Kovid-19 aşısı alımına 8,9 milyar lira kaynak ayrıldı

Fotoğraf: AA
Fotoğraf: AA

Bakanlığın koruyucu sağlık hizmetlerine 2022'de ayrılan kaynak yüzde 103 oranında artırıldı.
Sağlık Bakanlığının 2022 yılı bütçesinde yeni tip koronavirüs (Kovid-19) aşısı alımı için 8,9 milyar lira kaynak ayrıldı.
AA muhabirinin Sağlık Bakanlığı 2022 bütçe sunumundan derlediği bilgilere göre, gelecek yılın merkezi yönetim bütçesinde, koruyucu sağlık hizmetlerine ayrılan kaynak, bu yıla göre yüzde 103 oranında artırılarak, 38 milyar 729 milyon liraya çıkarıldı.
Söz konusu kaynak içerisinde Kovid-19 aşısı alımına 8,9 milyar lira pay ayrıldı.

Engelli sağlık kurulu raporlarında yeni uygulama başlıyor
Bakanlık, engelli sağlık kurulu raporlarıyla ilgili de yeni bir uygulamayı hayata geçirme kararı aldı.
Buna göre, yatağa tam bağımlı ya da cihaza bağımlılığı nedeniyle yardımsız dışarı çıkması mümkün olmayan ve kronik hastalık tanısı almış vatandaşlara, evinde "Engelli Sağlık Kurulu Raporu" ile "Mama, ilaç, bez ve cihaz raporu" verilecek.

Sigara bırakma oranı yüzde 43'e ulaştı
Sağlık Bakanlığınca, sigarayı bırakmak isteyenlere, sigara bırakma poliklinikleri ve "ALO 171 Sigara Bırakma Danışma Hattı" aracılığıyla kesintisiz hizmet veriliyor.
Bu kapsamda, yürütülen çalışmalarla 2015 yılında yüzde 16,4 olan sigara bırakma oranı 2021 itibarıyla yüzde 43'e ulaştı.

Son 4 yılda uyuşturucu kullanımına bağlı ölümler yüzde 66,6 azaldı
Sağlık Bakanlığı verilerine göre, uyuşturucu ile mücadele çerçevesinde yürütülen çalışmalar sonucunda, son 4 yılda uyuşturucu kullanımına bağlı ölümler yüzde 66,6 azaldı.
Tedavi merkezi sayısı yüzde 357'lik artışla 137'ye, yatak kapasitesi ise yüzde 93'lük artışla 1372'ye yükseltildi.
Bugüne kadar 337 bin 304 kişiye hizmet veren ALO 191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı aracılığıyla bağımlı bireylerle yapılan takip görüşmeleri de arttı. Bu çalışmalar sonucunda tedavi sonrası bir yıllık temiz kalma oranı (remisyon oranı) 2 katına çıktı.



Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash
TT

Akıllı telefonlardaki sistem, ayda 300 deprem tespit etti

Fotoğraf: Unsplash
Fotoğraf: Unsplash

Bilim insanları, Android akıllı telefonları gerçek zamanlı deprem dedektörlerine dönüştüren yeni bir sistem geliştirerek büyük bir sarsıntıdan önce halkı daha hızlı uyarma potansiyeline sahip bir yol buldu.

Google, ABD Jeoloji Araştırmaları Kurumu (US Geological Survey/USGS) ve diğer araştırmacıların geliştirdiği sistem, milyonlarca telefondan alınan verileri kullanarak bir depremden kaynaklanan en erken sarsıntı sinyallerini tespit ediyor.

Bir cihaz kümesi aynı yer hareketini kaydettiğinde, sistem bunu işaretleyerek yakın bölgelerdeki diğer cihazlara uyarı gönderiyor.

Science'ta yayımlanan çalışma, ağın ayda 300'den fazla deprem tespit ettiğini ortaya koydu. Uyarıların gönderildiği bölgelerde, daha sonra depremi hissettiğini bildiren kişilerin yüzde 85'i uyarıyı aldığını söyledi. Yüzde 36'sı sarsıntı başlamadan önce, yüzde 28'i sarsıntı sırasında ve yüzde 23'ü de sarsıntıdan sonra uyarı almış.

Çalışmada sistemin, geleneksel sismik sensörlerin yerini almasa da yoğun bilimsel ağlara sahip olmayan bölgelerde ölçeklenebilir, düşük maliyetli bir erken uyarı aracı sunabileceği belirtiliyor. Yazarlar bunun özellikle akıllı telefonların yaygın ancak sismometrelerin nadir bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için umut vaat ettiğini söylüyor.

Google yaptığı açıklamada, sistemin insanlara "uyarı vererek sarsıntı başlamadan önce birkaç değerli saniye" kazandırabileceğini ifade ediyor.

Bu saniyeler bir merdivenden inmek, tehlikeli nesnelerden uzaklaşmak ve korunmak için yeterli zamanı sağlayabilir.

Uyarılar, deprem sırasında daha yıkıcı olan S dalgalarından önce gelen ve hızlı hareket eden P dalgalarının saptanmasına dayanıyor. Yeterli sayıda telefon P-dalgalarını tespit ederse sistem, sarsıntıyı hissetmesine belki de birkaç saniye kalan kullanıcılara uyarılar gönderiyor. Bu saniyeler korunmak, bir ameliyatı durdurmak ya da kritik altyapıyı duraklatmak için yeterli olabilir.

2020'de çıkmaya başlayan Android Deprem Uyarı Sistemi halihazırda Birleşik Devletler, Japonya, Yunanistan, Türkiye ve Endonezya gibi çeşitli ülkelerde kullanılıyor. Doğrudan Android işletim sistemine yerleştirilen teknoloji, kullanıcıların ayrı bir uygulama indirmesini gerektirmiyor.

cdfgthy
Harita, Android'in deprem uyarı sisteminin aktif olduğu ülkeleri (açık yeşil) gösteriyor. Kırmızı ve sarı sırasıyla güçlü (MMI 5+) ve hafif (MMI 3-4) sarsıntıların yaşandığı alanlar. Gri noktalar uyarı verilmeyen algılamaları gösteriyor. Kaliforniya, Oregon ve Washington'daki uyarılar (koyu yeşil) ShakeAlert'ten geliyor (Google)

Araştırmacılar doğruluk oranı bilimsel sensörler kadar yüksek olmasa da akıllı telefonlardan gelen uyarıların en çok işe yaradığı yerlerin, telefon yoğunluğu ve güvenilir veri bağlantıları yüksek seviyedeki kentsel alanlar olduğunu tespit etti. 

Çalışma, MyShake uygulaması gibi daha önceki kitle kaynaklı deprem uygulamalarının üzerine inşa edilse de milyonlarca cihaza gömülü olması sisteme fayda sağlıyor.

Yazarlar, "Kitle kaynaklı sistemlerin giderek daha önemli hale geleceğine inanıyoruz" ifadelerini kullanıyor. 

Geleneksel sensörleri kişisel cihazlardan gelen verilerle birleştirerek daha dayanıklı, kapsayıcı erken uyarı sistemleri oluşturmak mümkün.

Independent Türkçe