Tunus’ta 25 Temmuz sonrası siyasi reformlar neden ertelendi?

Gözlemciler, Cumhurbaşkanı Said’in olağanüstü kararlarını açıkladığı zaman yaşanan coşkuda azalma olduğunda hemfikirler

Cumhurbaşkanı Said: Tunus, geleneksel çerçeveler ve kavramların dışında kamu işlerini yönetmek için yeni algılar ve eylem araçları geliştirilmesini gerektiren yeni bir döneme girdi. (Tunus Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
Cumhurbaşkanı Said: Tunus, geleneksel çerçeveler ve kavramların dışında kamu işlerini yönetmek için yeni algılar ve eylem araçları geliştirilmesini gerektiren yeni bir döneme girdi. (Tunus Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
TT

Tunus’ta 25 Temmuz sonrası siyasi reformlar neden ertelendi?

Cumhurbaşkanı Said: Tunus, geleneksel çerçeveler ve kavramların dışında kamu işlerini yönetmek için yeni algılar ve eylem araçları geliştirilmesini gerektiren yeni bir döneme girdi. (Tunus Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)
Cumhurbaşkanı Said: Tunus, geleneksel çerçeveler ve kavramların dışında kamu işlerini yönetmek için yeni algılar ve eylem araçları geliştirilmesini gerektiren yeni bir döneme girdi. (Tunus Cumhurbaşkanlığı internet sitesi)

Hammadi Maameri
Tunus Parlamentosu’nda devam eden kaos, hükümet organları arasındaki diyalogun engellenmesi ve ülkede sağlık, ekonomik ve sosyal durumun bozulması, Cumhurbaşkanı Kays Said’i 25 Temmuz 2021 tarihinde olağanüstü kararlar almaya itti. Said’in olağanüstü kararları çerçevesinde parlamentonun çalışmaları askıya alındı ​​ve tüm milletvekillerinin dokunulmazlıkları kaldırıldı. Cumhurbaşkanı Said, o dönem, ülkedeki siyasi gidişatı düzeltmek için bir takım siyasi ve anayasal reformlar planlandığını söyledi.
Bugün, Tunus'un çağdaş tarihinde belirleyici siyasi bir an olan 25 Temmuz’un üzerinden dört ay geçti. Peki, Cumhurbaşkanı, bu büyük siyasi reformları açıklamayı neden geciktirdi? Bu gecikmenin siyasi, ekonomik ve sosyal yansımaları neler?

Siyasi başarı gecikti
Şarku’l Avsat’ın Independent Arabia kaynaklı haberine göre, Tunuslu gözlemciler, Cumhurbaşkanı'nın olağanüstü kararlarını duyurduğu anda ortaya çıkan coşkunun, söz verilen reformların açıklanmasının gecikmesi ve gelecek vizyonunun bulanıklaşması nedeniyle zayıfladığını, bunun da, Tunusluların gelecekle ilgili iyimserliğinde bir düşüş olduğunu ortaya koyan anketlerle kanıtlandığını söylediler. Ayrıca yine anketlere göre bazı bölgelerde Cumhurbaşkanı'nın oy oranlarında değilse de popülaritesinde bir düşüş söz konusu.
İla el-Emam Partisi Genel Sekreteri Ubeyd el-Bureyki, Independent Arabia’ya yaptığı değerlendirmede, “Kays Said, söz verdiği reformları açıklamakta geç kaldı” dedi. Bureyki, Said’in olağanüstü kararlarına karşı olan siyasi partilerin, kalkınmada ilerleme olmaması ve işsizlik nedeniyle oluşan toplumsal gerilimi, 25 Temmuz 2021 sonrası dönemi şeytanlaştırmak için kullanabilecekleri uyarısında bulundu. Burayki, güvenlik güçlerinin istihdam talebiyle düzenlenen protestolara karşı sert müdahalesine son verilmesi, alternatif çözümler bulunması ve özellikle uzun süredir işsiz olanlar başta olmak üzere iş arayanların dinlenmesi çağrısında bulundu. 25 Temmuz’u, ‘bütün bir siyasi sistemin yozlaşmasına son veren, ancak siyasi başarının ertelendiği tarihi bir an’ olarak tanımlayan İla el-Emam Partisi Genel Sekreteri, Cumhurbaşkanı tarafından açıklanan ulusal diyaloga ulusal organizasyonların dahil edilmesinin önemini vurguladı.

Vizyonun netleştirilmesi
Tunuslu kamu hukuku profesörü Sagir ez-Zekravi de gazeteciler yaptığı açıklamada, Said'in olağanüstü kararlar açıkladığı için tek taraflı bir yaklaşım benimsemesinin yanı sıra yasal ve anayasal reformlarla ilgili vizyonu netleştirmekte gecikmesini de eleştirdi.  Zekravi, “Reformlar için bir tarih belirlenmemesi ve içeriğinin açıklanmaması nedeniyle net bir vizyon yok” şeklinde konuştu. Zekravi, mevcut durumun ulusal ekonomi üzerindeki olumsuz yansımalarını önlemek için bir zaman sınırı koymanın gerektiğini vurguladı.

Bir an önce hesap sorulsun
Halk Hareketi Genel Sekreteri Zuheyr Hamdi, Cumhurbaşkanı tarafından vaat edilen siyasi reformların açıklanmasında bir nebze yavaşlık olduğunu söyledi. Halk Hareketi Partisi'nin, Tunusluların hayatında köklü bir değişiklik meydana getireceği umuduyla, Kays Said’in olağanüstü kararlarını desteklediğine dikkati çeken Hamdi, Halk Hareketi’nin Cumhurbaşkanı'na 25 Temmuz’un hedeflerine ulaşması için bir takım önlemler alması çağrısında bulunduğuna dikkati çekti. Hamdi, Cumhurbaşkanı'na 10 yıl boyunca Tunuslulara karşı suç işleyenlere derhal hesap sorulmaya ve mali ve siyasi yolsuzluk, siyasi suikast ve terör dosyalarına karışanları Tunus siyasetinden arındırmaya çağırdı. Adı yolsuzluğa karışanların yasama seçimlerinde karar verici konuma gelmelerini sağlayan sistemde reform yapılmasının önemini vurgulayan Halk Hareketi Genel Sekreteri, aynı zamanda anayasayı gözden geçirerek, yürütme organlarını birleştirerek ve yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı’na verilerek siyasi sistemde reform yapılmasının da önemli olduğunu belirtti. Ülkeyi kurtarmak için acil ekonomik ve sosyal önlemler alınmasının gerekli olduğu belirten Hamdi, erken genel seçimler düzenleyerek olağanüstü durumdan çıkılması gerektiğini vurguladı.

Göreceli gecikme
Eski Ulusal Kurucu Meclis Başkanı Yardımcısı olan kamu hukuku profesörü Rabih el-Hurayfi, Cumhurbaşkanı'nın siyasi reformlarda nispeten geç kaldığını düşünüyor.
Prof. Hurayfi, yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Cumhurbaşkanı, önceki siyasi sistemi etkileyen kararlar alarak bu gecikmeyi önleyebilir. Nahda Hareketi ve müttefikleri ile on yıldır ülkenin sistematik yıkımına katkıda bulunan herkesin boynundaki ilmeği sıkılaştırabilir. Cumhurbaşkanı'nın siyasi reformları gerçekleştirmek ve siyasi sistemi değiştirmek üzere oluşturduğunu açıkladığı komisyon, Cumhurbaşkanı'nın talep ettiği ve elektronik ortamda yapılacak olan ulusal diyalogun tamamlanmasının ardından bu reformları netleştirecektir.”
Prof. Hureyfi, Cumhurbaşkanı’nın olağanüstü kararlarına karşı çıkan siyasi partilerin güçlerini toplamak için mevcut durumdan yararlanabilecekleri ve toplumsal gerilimi kullanarak yeniden sahneye dönmeye çalışabilecekleri uyarısında bulundu.
Büyük siyasi reformların açıklanmasındaki gecikme, Cumhurbaşkanı Said’in destekçilerini utandırmaya ve 25 Temmuz 2021'deki alınan kararlara ilişkin güven kaybına katkıda bulunabilir. Ancak bunun yanı sıra Said'in oy oranlarında, son anketlerin verilerine göre herhangi bir değişiklik olmadı.
Gözlemciler, olağanüstü kararlara karşı harekete geçmek ve bu kararları şeytanlaştırmak için toplumsal gerilimi kullanılmak adına yapılacak girişimlerin engellenmesi amacıyla Cumhurbaşkanı’na gerekli reformların bir an önce açıklanması için çağrılar yapıldığını düşünüyorlar.

Tunus yeni bir döneme girdi
Cumhurbaşkanı Kays Said, 24 Kasım 2021 tarihinde gerçekleşen Bakanlar Kurulu toplantısında, olağanüstü kararların süresini kısaltmak ve Tunuslularla hem yurtiçinde hem de yurtdışında yenilikçi bir şekilde düzenlenecek diyalogla ilgili metni dikkate almak niyetinde olduğunu açıkladı. Said, Tunus'un tarihinde, önceki dönemlerden farklı olarak, kamu işlerini geleneksel çerçeveler ve kavramlar dışında yönetmek için yeni algılar ve eylem araçları geliştirilmesini gerektiren yeni bir döneme girdiğini de sözlerine ekledi.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.