ABD, Etiyopya’da yaşananlardan son derece endişeli

Tigray bölgesinde pazardan dönerken yanmış araçların yanından geçen köylüler (Reuters)
Tigray bölgesinde pazardan dönerken yanmış araçların yanından geçen köylüler (Reuters)
TT

ABD, Etiyopya’da yaşananlardan son derece endişeli

Tigray bölgesinde pazardan dönerken yanmış araçların yanından geçen köylüler (Reuters)
Tigray bölgesinde pazardan dönerken yanmış araçların yanından geçen köylüler (Reuters)

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Etiyopya’daki askeri gerilimden büyük endişe duyduğunu dile getirerek, kriz konusunda acilen müzakerelerin yapılması çağrısında bulunduğunu söyledi.
Price’ın bu açıklaması, Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed’in ulusal orduyla birlikte çatışma cephesinde görüntülenmesinden saatler sonra geldi.

Price dün (Cuma) geç saatlerde yaptığı açıklamada, “Bakan Blinken, Etiyopya’daki askeri gerilim konusunda endişe duyduğunu dile getirerek, müzakerelerin yapılması için acilen harekete geçilmesi gerektiğini vurguladı” dedi.
Price’ın açıklaması, Kenya Cumhurbaşkanı Uhuru Kenyatta ile Dışişleri Bakanı Blinken arasındaki telefon görüşmesinin ardından geldi.
Etiyopya’nın resmi yayın kurumu Fana dün yayınladığı bir video ile Başbakan Abiy Ahmed’nin Afar bölgesinde Tigray isyancı güçlerine karşı savaşan ulusal ordu ile ön cephede olduğunu aktardı.  Başbakan da aynı videoyu Twitter hesabında yayınladı.

Etiyopya hükümet güçleri, ülkede binlerce kişinin hayatını kaybetmesine ve milyonlarca kişinin yerinden edilmesine neden olan, ayrıca bir iç savaş ve parçalanma tehdidi taşıyan çatışmada bir yıldan uzun bir süredir Tigray güçleriyle savaşıyor.
Tigray Halk Kurtuluş Cephesi (TPLF), başka bir isyancı grup olan Oromo Kurtuluş Ordusu ile birlikte başkent Addis Ababa’ya doğru ilerlerken, ABD ve Afrika Birliği’nin arabuluculuk girişimleri ise şu ana kadar herhangi bir ilerleme kaydetmedi.
Tigray’deki eylemleri sebebiyle şiddetli eleştirilere maruz kalan Başbakan Abiy Ahmed, savaş suçları işlemek ve bölgeyi fiilen ablukaya almakla itham ediliyor.
Diğer yandan söz konusu çatışmalar, ülkenin kuzey bölgesinde çok tehlikeli bir insani krizin yaşanmasına neden oldu.



Çin’in kömür merkezi yeşil bir gelecek istiyor

Şansi, Çin'de hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgelerden (AFP)
Şansi, Çin'de hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgelerden (AFP)
TT

Çin’in kömür merkezi yeşil bir gelecek istiyor

Şansi, Çin'de hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgelerden (AFP)
Şansi, Çin'de hava kirliliğinin en yoğun olduğu bölgelerden (AFP)

Hindistan'dann daha fazla kömür üretilen Çin'in Şansi bölgesi, yeşil bir gelecek istiyor.

Guardian’ın haberinde, “Çin’in kömür merkezi” diye nitelenen bölgenin geçen yıl toplamda çıkarılan 1,27 milyar ton kömürle Hindistan’ı geride bıraktığı belirtiliyor.

Çin’in elektrik ihtiyacını karşılamada önemli rol oynayan Şansi, ülkedeki karbon salımının da merkezi konumunda.

Pekin yönetimi 2060’a kadar net sıfır karbon hedefine ulaşmayı amaçlıyor. Bu kapsamda Şansi’de kömür sektöründeki yaklaşık 1,7 milyon işin 2030’a kadar yok olması bekleniyor. Bu durumun da bölge açısından “ekonomik bir saatli bomba” olduğu ifade ediliyor. 

Şansi’nin buna karşı çözüm stratejilerinden biri yeşil enerjiye geçişi hızlandırmak. LONGi şirketi, Datong’da güneş paneli fabrikası açtı, burada çalışanların yarısı eski kömür işçileri.

Meijin Energy de kömürün yan ürünü olan kok gazından hidrojen yakıtı üretmeye başladı. Şirketin hidrojen üretim bölümünden Ma Kai şunları söylüyor: 

Kok işlemi sırasında çıkan gazı eskiden doğrudan yakardık ya da salardık. Bu hem çevreye zararlıydı hem de kaynak israfıydı. Artık bunu değerlendiriyoruz.

Ancak Helsinki merkezli düşünce kuruluşu Enerji ve Hava Temizliği Araştırma Merkezi’nden Lauri Myllyvirta, “Kömürden kimyasal üretimiyle temiz enerji olur mu?” diyerek yönteme karşı çıkıyor. 

Bölgede kültürel turizmin canlandırılması da talep ediliyor. 2024’te Linfen’deki Şiaoşitian ve Guangşeng tapınaklarını ziyaret eden turist sayısı yüzde 335 arttı. Haberde, bu artışta ünlü video oyunu Black Myth: Wukong’un da katkısı olduğuna dikkat çekiliyor. 

Bunlara ek olarak Çin yenilenebilir enerji üretimini hızlandırıyor. Nisan itibarıyla ülkedeki rüzgar ve güneş enerjisi kapasitesi 1,500 gigawatt’a ulaştı. Ancak ülke hâlâ enerji ihtiyacının yüzde 60’ını kömürden karşılıyor. 

Independent Türkçe, Guardian, New York Times