NASA'nın Mars'taki gezgininden "kartpostal" geldi

Panorama, 26 Kasım 2011'de fırlatılan Curiosity'nin navigasyon kameralarıyla çekilen görüntülerle hazırlandı (NASA)
Panorama, 26 Kasım 2011'de fırlatılan Curiosity'nin navigasyon kameralarıyla çekilen görüntülerle hazırlandı (NASA)
TT

NASA'nın Mars'taki gezgininden "kartpostal" geldi

Panorama, 26 Kasım 2011'de fırlatılan Curiosity'nin navigasyon kameralarıyla çekilen görüntülerle hazırlandı (NASA)
Panorama, 26 Kasım 2011'de fırlatılan Curiosity'nin navigasyon kameralarıyla çekilen görüntülerle hazırlandı (NASA)

NASA'nın Mars'taki Curiosity isimli uzay aracı, gezegenden çarpıcı bir panorama yolladı.
Uzay ajansı, 23 Kasım'da paylaştığı görseli "kartpostal" diye niteledi.
Fotoğrafın merkezinde, gezginin 2014'ten beri tırmandığı Sarp Dağ'dan (Mount Sharp) aşağıya doğru görülen manzara var.
Panoramanın en sağında Rafael Navarro Dağı bulunuyor. Bu dağın ismi, Curiosity ekibinin bu yıl hayatını kaybeden bir üyesinden geliyor.
Rafael Navarro Dağı'nın arkasındaysa Sarp Dağ'ın üst kısmı mevcut.
Panorama, Curiosity'nin 16 Kasım'da çektiği iki görüntüyle hazırlandı. NASA uzmanları, biri sabah biri akşama doğru çekilen siyah beyaz fotoğrafları renklendirerek panoramayı elde etti.
Kızıl Gezegen'deki Gale Krateri'ne Ağustos 2012'de inen gezgin, 8 kilometre yüksekliğindeki Sarp Dağ'a çıkıyor.
Uzmanlar, kil mineralleriyle dolu tortul kayaçları inceleyerek bölgenin bir zamanlar mikrobiyal yaşam için yaşanabilir olup olmadığı sorusunu çözmeye çalışıyor.
Bu ayın başında yayımlanan bir çalışmada, keşfi aracının daha önce bilinmeyen organik moleküller keşfettiği açıklanmıştı.
Independent Türkçe, Phys.org, Space.com



"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
TT

"Esrarengiz" kehribarda 116 milyon yıllık tsunaminin izleri keşfedildi

Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)
Japonya'nın Minamisoma kıyılarına 2011'de tsunami dalgaları vurmuştu (AFP)

Rachel Clun 

Bilim insanları 116 milyon yıllık bir tsunaminin kanıtını bir kehribar içinde bulduklarını ve bunun muhtemelen bu doğa olayına dair en eski kayıt olduğunu düşünüyor.

Japonya'nın kuzeyindeki Hokkaido Adası'nda derin deniz tortularını inceleyen araştırmacılar Aya Kubota, Yusuke Takeda, Keewook Yi, Shin-ichi Sano ve Yasuhiro Iba, erken Kretase dönemine ait tortularda 114 ila 116 milyon yıl öncesine tarihlenen "olağanüstü zengin kehribar konsantrasyonları" keşfetti.

Nature'ın Scientific Reports'unda yayımlanan bulgulara ilişkin raporda araştırmacılar, kehribarın bir veya daha fazla tsunami tarafından okyanusa sürüklenerek havayla çok az temas etmiş olabileceğini öne sürüyor.

Fosilleşmiş ağaç reçinesi olan kehribar, nispeten hızlı kuruyan bir madde. Araştırmacılar, kehribarın havaya maruz kaldığında genellikle bir hafta gibi kısa bir sürede katılaştığını söylüyor.

Ancak araştırmacıların incelediği tortularda, "belirgin şekilde deforme olmuş" kehribar birikintileri bulundu. Bazıları reçinenin akan su tarafından değiştirildiğini gösteren, alev yapıları denen bir şekilde deforme olmuşken, diğerleri yumuşak reçinenin "akarak deniz tabanına kıvamlı bir şekilde yayıldığına" işaret eden düz kehribar şeritlere sahipti.
 

Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)Araştırmacılar, eski okyanus tortularını inceleyerek tsunamiye dair olası kanıtlar buldu (Aya Kubota/Yusuke Takeda/Keewook Yi/Shin-ichi Sano/Yasuhiro Iba)

Araştırmacılar, "Bu esrarengiz kehribarın derin deniz ortamında bulunmasının en muhtemel nedeni, büyük çaplı tsunamiler" diyor.

Bu reçine deformasyonlarının su altında meydana gelmesi, ormandan pelajik deniz tabanına doğrudan taşındıklarını ima ediyor. Karadan okyanusa bu kadar hızlı ve doğrudan bir taşıma, bir tsunamiyle tetiklenmiş olabilir.

Araştırmacılar, antik tortulardaki diğer kanıtların da bu teoriyi desteklediğini belirtiyor. Bunlar arasında, karadan gelen büyük miktarda bitki kalıntıları ve büyük dalgaların sürüklediği odun parçaları da vardı ve bunların çok az çürüme izi taşıması, açık okyanusa "hızla taşındıklarına" işaret ediyor.

Makalede, "Kiltaşındaki kütüklerin varlığı, çok sayıda odunun bulanık akıntılarla taşınmak yerine kopup sürüklenerek pelajik deniz tabanına battığını gösteriyor" ifadeleri kullanılıyor.

Bilim insanları açık okyanuslardaki diğer tortuların, büyük ölçekli eski tsunamiler veya benzer olaylar hakkında daha fazla kanıt sağlayabileceğini öne sürüyor.

Araştırmacılar, Holosen döneminden, yani yaklaşık 4 bin 200 yıl öncesinden daha eski bir tarihten kalma tsunami tortularının normalde tespit edilmediğini ve bunun da kısmen, yol açtıkları geniş çaplı yıkımdan geriye net belirtilerin kalmamasından kaynaklandığını söylüyor.

Independent Türkçe,independent.co.uk/news