Tunus, Filistin için düzenlenecek uluslararası barış konferansını destekliyor

Tunus bayrağı (Arşiv- AFP)
Tunus bayrağı (Arşiv- AFP)
TT

Tunus, Filistin için düzenlenecek uluslararası barış konferansını destekliyor

Tunus bayrağı (Arşiv- AFP)
Tunus bayrağı (Arşiv- AFP)

Tunus, işgal altındaki Filistin'de uluslararası hukuk ve Birleşmiş Milletler (BM) kararları temelinde gerçek bir barış sürecine girmek için yapılan uluslararası konferans çağrısını desteklediğini duyurdu.
Tunus Dışişleri Bakanlığı, 29 Kasım Filistin Halkıyla Uluslararası Dayanışma Günü vesilesiyle bir açıklama yaptı.
Açıklamada, "Tunus, adil Filistin davasına ve Filistin halkının herhangi bir zamanaşımına uğramayan meşru haklarını savunma hakkına daimi desteğini teyit ediyor. 1967 sınırlarındaki topraklarında, başkenti Kudüs-ü Şerif olan bağımsız Filistin Devletinin kurulmasını destekliyor” ifadelerine yer verildi.
Açıklamada, “Uluslararası toplumu, işgalci gücü BM kararlarına saygı duymaya zorlamak ve kardeş Filistin'in acı çektiği işgali sona erdirecek şekilde sorumluluk almaya davet ediyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Filistin halkının meşru haklarını kazanması için yapılacak her türlü girişimin destekleneceği belirtilen açıklamada, “Tüm ilgili tarafların katılımıyla, uluslararası hukuka, BM kararlarına ve Arap Barış Girişimi'ne dayalı gerçek bir barış sürecine girmek için düzenlenecek tam yetkiye sahip uluslararası konferans çağrısını destekliyoruz” ifadeleri kullanıldı.
Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas, 25 Eylül'de Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres'e iki devletli çözümün sağlanması, işgalin sona ermesi, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletinin kurulması için 2021'in başlarında uluslararası barış konferansı düzenlenmesi çağrısında bulunmuştu.
İsrail ile Filistin arasındaki barış görüşmeleri, "İsrail'in 1967 sınırlarını, zorunlu göçe maruz bırakılan Filistinlilerin geri dönüş hakkını ve yasa dışı Yahudi yerleşim birimlerinin inşasına son vermeyi kabul etmemesi" nedeniyle nisan 2014'te durmuştu.



ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
TT

ABD ve Suriye Dışişleri Bakanları kimyasal silahlar, yaptırımlar ve ‘İran'ın müdahalesini’ görüştü

ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)
ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio, Suriyeli mevkidaşı Esad eş Şeybani ile el sıkışıyor (AFP)

Suriye Dışişleri Bakanlığı bugün yaptığı açıklamada, Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani'nin ABD'li mevkidaşı Marco Rubio ile telefonda kimyasal silahlar, yaptırımlar ve “İran'ın müdahalesi” konularını görüştüğünü bildirdi.

Bakanlığın açıklamasında eş Şeybani'nin, Şam'ın yaptırımların, özellikle de Sezar Yasası'nın kaldırılması için Washington ile birlikte çalışma arzusunu dile getirdiği belirtilerek, iki tarafın bu yasanın devam etmesinin “şirketlerin ve yatırımcıların uzun vadede Suriye'de ekonomik faaliyette bulunma kabiliyetlerini kısıtladığını” vurguladığı kaydedildi.

Açıklamada Rubio'nun, ABD yönetiminin, Başkan Donald Trump'ın Suriye'ye uygulanan yaptırımların kaldırılması yönündeki direktiflerini uygulamaya devam ettiği ve “önümüzdeki aylarda Sezar Yasası'nın yürürlükten kaldırılması için Kongre ile birlikte çalışacaklarını” söylediği aktarıldı.

Suriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFPSuriye Dışişleri Bakanı Esad eş Şeybani, (AFP

Açıklamada, iki ülkenin katılımıyla kimyasal silahlar konusunda özel bir komite kurulması için tarafların ortak koordinasyon içinde hareket ettiği duyuruldu.

İran'la ilgili olarak Şam, “özellikle Tahran'a yönelik son saldırıların ardından İran'ın Suriye'nin iç işlerine karışma girişimleri” olarak tanımladığı durumdan duyduğu endişeyi dile getirirken, Washington da “mevcut meşguliyetlerine rağmen Tahran'ın Suriye'deki güç dengesini değiştirme arayışından vazgeçmeyeceği” uyarısında bulundu.

Suriye Dışişleri Bakanlığı'na göre iki bakan terörle mücadele dosyasını da ele aldı ve özellikle Şam'daki Mar Elias Kilisesi'ne yapılan son saldırıdan sonra DEAŞ'ın hala “gerçek bir tehdit oluşturduğunu” teyit etti.

Açıklamada, ABD tarafının DEAŞ'ın “şu anda Suriye hükümetine yönelik en büyük tehdit” olduğunu vurguladığı ve bu alanda istihbarat paylaşımı ve Suriye'nin kabiliyetlerinin geliştirilmesi konusundaki kararlılığını ifade ettiği ifade edildi.

Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)Golan Tepeleri'ndeki Kuneytra geçidi yakınlarında BM gözlemci bölgesindeki İsrail askerleri, (UNDOF)

İki taraf ayrıca İsrail'in, Suriye'nin güneyine yönelik tekrarlanan saldırılarını da ele aldı ve eş Şaybani Suriye'nin 1974 tarihli Ayrılma Anlaşmasına geri dönmek için ABD ile işbirliği yapma arzusunu dile getirdi.

Şarku’l Avsat’ın açıklamadan aktardığına göre Rubio, “bölgenin tanık olabileceği en kötü şeyin Suriye'nin bölünmesi ya da iç savaşa dönmesi” olduğu uyarısında bulundu.

Rubio, ülkesinin Şam'daki büyükelçiliğini yeniden açma arzusunu dile getirerek, “iki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin yeniden başlatılmasına yönelik somut değişimi teyit eden bir adım olarak” eş Şeybani'ye mümkün olan en kısa sürede Washington'u ziyaret etmesi için resmi davette bulundu.