Bilimsel araştırma: Et muadili vegan ve vejetaryen ürünler "aşırı" tuz içeriyor

Ürünlerin büyük kısmının Birleşik Krallık hükümetinin tuzu azaltma hedefleriyle uyuşmadığı anlaşıldı (AFP)
Ürünlerin büyük kısmının Birleşik Krallık hükümetinin tuzu azaltma hedefleriyle uyuşmadığı anlaşıldı (AFP)
TT

Bilimsel araştırma: Et muadili vegan ve vejetaryen ürünler "aşırı" tuz içeriyor

Ürünlerin büyük kısmının Birleşik Krallık hükümetinin tuzu azaltma hedefleriyle uyuşmadığı anlaşıldı (AFP)
Ürünlerin büyük kısmının Birleşik Krallık hükümetinin tuzu azaltma hedefleriyle uyuşmadığı anlaşıldı (AFP)

Bir araştırma, önemli sayıda vegan ve vejetaryen et ürününün et muadillerine kıyasla "aşırı" tuz seviyelerine sahip olduğunu tespit etti.
Araştırmacılar, 226 et ürününe karşı 207 öğeyi analiz ederek Birleşik Krallık'ta bitki bazlı et ürünlerinin beslenme profilini ve genel sağlıklılığını araştırdı.
Hakemli dergi Nutrients'ta yayımlanan çalışma, bitki bazlı et alternatiflerinin etten önemli ölçüde daha az kalori, daha az toplam ve doymuş yağ ve daha fazla lif içerdiğini tespit etti.
Ancak bitki bazlı ürünlerdeki tuz içeriği etten önemli ölçüde daha yüksekti ve 45 et ürününe kıyasla sadece iki bitki bazlı ürünün tuzu düşük olarak değerlendirildi.
Analiz edilen bitki bazlı ürünlerin yüzde 75'inden fazlası, hükümetin tuz oranını 100 gram başına 0,3 gramdan aza indirme hedeflerini karşılamadı.
Action on Salt'a (Tuza Karşı Eylem / aşırı tuz tüketimiyle mücadele eden ve kar amacı gütmeyen kuruluş -ed.n.) göre tuz, tüm felçlerin yüzde 60'ına ve tüm kalp hastalıklarının yüzde 50'sine yol açan yüksek tansiyonda pay sahibi "ana faktör".
Londra Queen Mary Üniversitesi'nde çalışan uzman grup, "Gerçekten, son kanıtlar tuz alımını azaltmanın önemini doğruluyor ve küresel hastalık yükü, yılda iki milyondan fazla kişinin çok fazla tuz yemekten öldüğünü gösteriyor" dedi.
Çalışma, analiz edilen her 4 bitki bazlı üründen üçünden fazlasının ilgili tuz azaltma hedeflerini karşılayamadığını belirtti.
Araştırmacılar, panelenmiş kümes hayvanları, burgerler, köfteler, kıyma, kümes hayvanları ve sosisleri içeren 6 kategoride bitki bazlı ürünleri ve et alternatiflerini inceledi.
Yüksek tuz derecesi verilen kırmızı kodlu ürünler arasında şunlar yer alıyor: M&S Food Plant Kitchen's No Chicken Kiev (100 gram başına 1,78 gram tuz), Linda McCartney’s Vegetarian Meatballs (100 gram başına 1,7 gram), The Vegetarian Butcher Vegan What the Cluck (100 gram başına 1,7 gram), Quorn Best of British Sausages (100 gram başına 1,9 gram).
Bulgular ışığında, Action on Salt, hükümeti, yeniden "tutarlı bir tuz azaltma politikası" sağlama amacıyla tüm gıda üreticilerinin uyması gereken zorunlu tuz hedefleri belirlemeye çağırıyor.
Londra Queen Mary Üniversitesi'nde halk sağlığı beslenmesi alanında araştırmacı ve çalışmanın başyazarı Roberta Alessandrini şunları söyledi: "Bitki bazlı et, daha az kalori ve daha az doymuş yağ içerdiğinden ete daha sağlıklı bir alternatif.
"Ancak, verilerimiz bu ürünlerdeki tuz seviyelerinin gereksiz yere yüksek olduğunu gösteriyor. Üreticilerin, tüketicilere yalnızca gezegen ve hayvanlar için daha iyi değil, yüzde 100 sağlıklı ve tuz oranı düşük ürünler sağlamada da hayati bir rolü var."
Action on Salt başkanı ve çalışmanın ortak yazarı Graham McGregor şunları ekledi: "Tuzu azaltmak, kan basıncını düşürmek, sağlık eşitsizliklerini azaltmak ve insanların gereksiz yere felç ve kalp hastalığından ölmesini önlemek için en uygun maliyetli önlemdir.
"Birleşik Krallık hükümeti, kamunun vergileriyle gıda endüstrisini halk sağlığından sorumlu tuttu. Artık kontrolü geri alma ve sektörü daha sorumlu davranmaya zorlama zamanı geldi."
Araştırmaya yanıt olarak, Linda McCartney'nin bir sözcüsü, yakın zamanda vejetaryen köftelerinin tarifini tuzu 100 gram başına 1,7 gramdan 0,85 grama düşürecek şekilde güncellediklerini söyledi.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Eylül 2021'de daha düşük tuz içeriğine sahip yeni bir köfte tarifine geçtik. Öte yandan, çevresel etkimizi ve ambalaj atıklarımızı en aza indirmek için ambalaj değişikliği yumuşak başladı… Bu, piyasada hala bir miktar eski ambalaj stoğunun bulunabileceği anlamına geliyor."
"Tarifin tamamen değiştiğinden ve ambalajın çok yakında ona yetişeceğinden emin olabilirsiniz."
Independent Türkçe



3I/ATLAS'a "uzaylı aracı" diyen gökbilimci geri adım attı

3I/ATLAS, Oumuamua ve Borisov'dan sonra Güneş Sistemi'nde saptanan ilk yıldızlararası cisim (Gemini Rasathanesi)
3I/ATLAS, Oumuamua ve Borisov'dan sonra Güneş Sistemi'nde saptanan ilk yıldızlararası cisim (Gemini Rasathanesi)
TT

3I/ATLAS'a "uzaylı aracı" diyen gökbilimci geri adım attı

3I/ATLAS, Oumuamua ve Borisov'dan sonra Güneş Sistemi'nde saptanan ilk yıldızlararası cisim (Gemini Rasathanesi)
3I/ATLAS, Oumuamua ve Borisov'dan sonra Güneş Sistemi'nde saptanan ilk yıldızlararası cisim (Gemini Rasathanesi)

Yıldızlararası bir cisim olan 3I/ATLAS'ın uzaylılar tarafından gönderildiğini savunan gökbilimci fikrini değiştirdi. Avi Loeb bunun "yüksek ihtimalle doğal" bir cisim olduğunu söyledi.

Bu yıl temmuzda keşfedilen 3I/ATLAS bilim dünyasında büyük bir heyecan yaratmıştı. Bugüne kadar Güneş Sistemi'nden geçen üçüncü yıldızlararası cisim olmasının yanı sıra kıyasla çok daha hızlı hareket etmesi de dikkat çekiyordu.

Dünya çapından gökbilimciler aylar süren gözlemlerle bu kuyrukluyıldız hakkında pek çok şey öğrendi. Yaşamın temel moleküllerini taşıması ve belki de saptanan en eski kuyrukluyıldız olması kritik bilgiler arasında yer alıyor.

Öte yandan 3I/ATLAS, bu bilimsel keşiflerin yanı sıra bazı spekülasyonlara da konu oldu.

Harvard Üniversitesi'nden fizikçi Avi Loeb'in başını çektiği teorilerde kuyrukluyıldızın, aslında uzaylıların Dünya'ya zarar vermek için gönderdiği bir araç olabileceği iddia ediliyordu. 

Bu süreçte gökcismi üzerinde çeşitli makaleler ve yazılar kaleme alan Loeb, temmuzdaki bir blog yazısında şu ifadeleri kullanmıştı:

3I/ATLAS, Dünya'ya göre Güneş'in tam karşısındaki tarafta günberi noktasına ulaşıyor. Bu, cismin en parlak olduğu zamanlarda veya gizlendiği açıdan Dünya'ya cihazlar gönderdiğinde, Dünya'daki teleskopların ayrıntılı gözleminden kaçınmak için kasten yapılıyor olabilir.

Cisim, günberi veya Güneş'e en yakın noktasına 30 Ekim'de ulaştı ve herhangi bir hamle yapmadı. 

Gökbilimci ağustosta da 3I/ATLAS'ın kuyruğu olmamasına dikkat çekerek bunu bir anomali olarak tanımlamıştı.

Anak cisim daha sonra bir kuyruk ve Güneş'e doğru bakan bir "anti kuyruk" da geliştirmişti. Loeb bu ikincisini de anomali olarak değerlendirirken, gökbilimci Jason Wright şöyle diyor:

Evet pek çok kuyrukluyıldız bunu yapmaz ancak bu durum eşsiz de sayılmaz. Ayrıca Loeb bunun doğal yolla gerçekleşme nedenini açıklayan ilk kişi olduğu gibi yanlış bir iddia da ortaya atıyor ancak bu durum 50 yıldır biliniyor.

Bu tür iddialar bilim dünyasında belki pek yankı bulmasa da internette uzaylı tehlikesiyle ilgili temelsiz endişelere yol açabiliyor.

Loeb dışındaki bazı isimlerin de dile getirdiği "düşman uzaylı" teorileri, internette kaygılı tepkilere yol açtı. Örneğin bir Reddit kullanıcısı, "3I/ATLAS'ın yarattığı kaygıyla başa çıkmakta gerçekten zorlanıyorum" ifadelerini kullandı.

Gökcisminin 19 Aralık'ta, 270 milyon kilometre mesafeden Dünya'ya en yakın geçişini yaptığı zaman bu tür kaygılı ifadeler daha da arttı. IFLScience'ın belirttiği gibi eğer gezegeni gözetlemek veya yok etmek için gönderildiyse, bu mesafeden çok iyi bir görüş açısı elde edememiş demektir.

Bu geçişten sonra News Nation'a konuşan Loeb, "Şimdiye kadar her şey yolunda. 3I/ATLAS, Dünya'ya en yakın geçişinde herhangi bir manevra yapmadı veya olağandışı bir aktivite göstermedi" diyerek ekledi:

Şu anda sahip olduğumuz tüm veriler göz önüne alındığında, bunun yüksek ihtimalle doğal bir cisim olduğunu kabul ediyorum. Ama yine de anlamadığımız birçok şey var.

Aslında Loeb daha önce, Güneş Sistemi'nden geçen ilk yıldızlararası cisim 1I/'Oumuamua için de benzer iddialar ortaya atmıştı.

Uzmanlar güçlü verilere dayanmayan bu tür iddiaların, yarattığı endişenin yanı sıra uzun vadeli uzaylı arayışına zarar verebileceği uyarısı yapıyor.

Toronto Üniversitesi'nden gökbilimci Bryan Gaensler "Eğer uzaylıları bulursak (ki bence önümüzdeki 10-20 yıl içinde zeki olsun ya da olmasın bir tür yaşam tespit etme şansımız son derece yüksek) 'yalancı çoban' sorunuyla karşı karşıya kalacağız" diyerek ekliyor: 

Bunun gerçek kanıtını bulan kişiler muhtemelen hak ettikleri takdiri alamayacaklar çünkü bütün bunları daha önce de duyduk.

Halihazırda Jüpiter'e doğru yol alan 3I/ATLAS daha sonra Güneş Sistemi'ni terk edecek.

Independent Türkçe, IFLScience, News Nation, Medium, BBC


Hideo Kojima rekortmen animasyona hayran kaldı: "İki gözüm iki çeşme ağladım"

Aksiyon ve müzikal türlerini harmanlayan animasyon, daha önce platformun en çok izlenen filmi olan Red Notice'i geride bıraktı (Netflix)
Aksiyon ve müzikal türlerini harmanlayan animasyon, daha önce platformun en çok izlenen filmi olan Red Notice'i geride bıraktı (Netflix)
TT

Hideo Kojima rekortmen animasyona hayran kaldı: "İki gözüm iki çeşme ağladım"

Aksiyon ve müzikal türlerini harmanlayan animasyon, daha önce platformun en çok izlenen filmi olan Red Notice'i geride bıraktı (Netflix)
Aksiyon ve müzikal türlerini harmanlayan animasyon, daha önce platformun en çok izlenen filmi olan Red Notice'i geride bıraktı (Netflix)

Hideo Kojima, sosyal medyada film yorumları paylaşmayı sürdürüyor ve bu kez Netflix yapımı K-Pop: İblis Avcıları (KPop Demon Hunters) için övgü dolu sözler sarf etti.

62 yaşındaki Kojima, "K-Pop: İblis Avcıları'nı rasgele izlemeye başladım, kısa sürede kendimi kaptırdım ve finalde iki gözü iki çeşme ağladım" diye yazdı. 

Metal Gear, Boktai ve Death Stranding gibi serilere imza atan Japon oyun tasarımcısı, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Gerçekten çok ama çok iyiydi.

Netflix tarihinin en çok izlenen filmi

Yönetmenler Maggie Kang ve Chris Appelhans'ın, Danya Jimenez ve Hannah McMechan'la birlikte kaleme aldığı K-Pop: İblis Avcıları, Huntr/x adlı bir kız grubunu merkezine alıyor. 

Bu müzik grubu, seslerinin gücünü kullanarak dünyayı şeytani varlıklardan koruyor. Ancak karşılarına, aslında iblis oldukları sonradan ortaya çıkan rakip erkek grubu Saja Boys çıkıyor. 

Filmin seslendirme kadrosunda Arden Cho, May Hong, Ji-young Yoo, Ahn Hyo-seop, Ken Jeong ve Lee Byung-hun gibi isimler yer alıyor.

K-Pop: İblis Avcıları, kısa sürede 365 milyon izlenmeye ulaşarak Netflix tarihinin en çok izlenen orijinal filmi olmuştu. 

Animasyon türündeki yapımın tarihi başarısının ardından Sony ve Netflix, hızla harekete geçerek devam filmi için anlaşmaya varmıştı. Ancak K-Pop: İblis Avcıları 2'nin izleyiciyle buluşması 2029'u bulacak.

"Bana yeniden cesaret verdi"

Video oyun dünyasının efsane isimlerinden biri olan Kojima, aynı zamanda sinema yorumları da yakından takip edilen bir figür. Bir filmi pek beğenmediğinde genellikle yalnızca "İzledim" ya da "İzliyorum" demekle yetinen Kojima'nın, Avatar: Ateş ve Kül (Avatar: Fire and Ash) hakkında yaklaşık 200 kelimelik bir yorum kaleme alması da bu nedenle dikkat çekmişti. 

Kojima, sözkonusu film için "Geleceğe bakarken bana yeniden gurur ve cesaret verdi" ifadelerini kullanmıştı.

K-Pop: İblis Avcıları, halen Netflix'te izlenebiliyor.

Independent Türkçe, GamesRadar, ScreenRant


Charlie Chaplin'in yeni Avatar'da oynayan torunundan soyadı itirafı

Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)
Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)
TT

Charlie Chaplin'in yeni Avatar'da oynayan torunundan soyadı itirafı

Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)
Avatar serisine Ateş ve Kül'le katılan 39 yaşındaki Oona Chaplin, volkanlarda yaşayan Mangkwan kabilesinin lideri Varang'ı canlandırıyor (20th Century Studios)

Avatar: Ateş ve Kül'de (Avatar: Fire and Ash) kötü karakter Varang'a hayat veren Oona Chaplin, sinema tarihinin efsane ismi Charlie Chaplin'in torunu. 

Game of Thrones'daki rolüyle de tanınan Chaplin, kısa süre önce The Times of London'a verdiği röportajda, Kraliyet Dramatik Sanatlar Akademisi'nden (RADA) mezun olduktan sonra oyunculuk kariyerine başlarken soyadını değiştirmeyi düşündüğünü anlattı.

"O noktaya layık olduğumu hissetmek benim için bir yolculuk oldu çünkü bu kadar parlak bir isimle anılmasaydım bazı kapılar bana belki de hiç açılmayacaktı" diyen Chaplin, sözlerini şöyle sürdürdü: 

Bulunduğun yeri hak etmediğini düşünmek gerçekten zorlayıcı bir his.

Ancak daha sonra bu fikrinden vazgeçtiğini söyleyen oyuncu, bakış açısının "suçluluk duygusundan minnettarlığa" evrildiğini belirtti:

Ne kadar çalışırsam çalışayım dedemin yaptıklarıyla asla kıyaslanamayacağını kabul ederek bu noktaya geldim. Eğer bu dünyadaki tek amacım insanların 'Aa, Charlie Chaplin'in torunu' deyip onu Google'da araması ve bir filmini izlemesiyse, buna da razıyım. Çünkü o gerçek bir dâhi.

Oona Chaplin'in annesi Geraldine Chaplin de Charlie Chaplin'in kızıydı ve kendisi de oyunculuk kariyerine sahipti. 

2007'den beri kamera önünde

Avatar: Ateş ve Kül, Chaplin'in Hollywood'daki ilk büyük gişe filmi olsa da oyuncu, 2007'den bu yana profesyonel olarak kamera karşısına çıkıyor. Filmografisinde Taboo ve Black Mirror gibi yapımlar da yer alıyor.

Chaplin, The Times of London'a verdiği röportajda dedesinin Avatar filmlerini seveceğini düşündüğünü de söyledi: 

James Cameron, aralarındaki tüm farklılıklara rağmen bugün Chaplin'e en yakın isimlerden biri gibi geliyor bana. Ne yaptıklarını biliyorlar ve bu yüzden insanlar onları dinliyor.

"Mutlak cesaretiyle beni şaşırttı"

James Cameron ise Avatar'ın basın turu sırasında geçen hafta IndieWire'a yaptığı açıklamada, Chaplin'i seçme sürecini şöyle anlatmıştı: 

Tanıdık yüzlerden ve isimlerden vazgeçmek zor bir karardı ama Oona, karaktere bakışı, hareket biçimi ve mutlak cesaretiyle beni şaşırttı. Üstelik son derece hazırlıklıydı; sahneyi ezbere biliyordu ve metin 7-8 sayfa uzunluğundaydı.

Avatar: Ateş ve Kül, sinemalarda gösterimde.

Independent Türkçe, The Times of London, Variety, IndieWire