ABD'li mühendis, başvurmadığı halde NASA'da nasıl işe başladığını anlattı

NASA'da çalışmayı "büyülü bir deneyim" diye niteleyen Miller, hikayesinin genç mühendislere ilham vermesini umuyor

Miller, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda kullanılan birçok sistem üzerinde çalıştığını belirtiyor (Kolaj: Futurism)
Miller, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda kullanılan birçok sistem üzerinde çalıştığını belirtiyor (Kolaj: Futurism)
TT

ABD'li mühendis, başvurmadığı halde NASA'da nasıl işe başladığını anlattı

Miller, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda kullanılan birçok sistem üzerinde çalıştığını belirtiyor (Kolaj: Futurism)
Miller, Uluslararası Uzay İstasyonu'nda kullanılan birçok sistem üzerinde çalıştığını belirtiyor (Kolaj: Futurism)

ABD'li mühendis David Miller'ın NASA'da nasıl tesadüfen iş bulduğunu anlattığı videolu sosyal medya gönderisi kullanıcılardan büyük ilgi topladı.
Makine mühendisi, 8 yıldır NASA'nın Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki operasyonlardan sorumlu mühendislik ekiplerinden birinde çalışıyor. Ancak mühendis, uzay ajansına iş başvurusunda bile bulunmadığını söylüyor.
Teknoloji sitesi Interesting Engineering'e göre Miller'ın sıradışı başarı hikayesi, Washington Üniversitesi'nden mezun olduktan hemen sonra başladı. 
Havacılık firması Boeing'de başlangıç seviyesindeki bir pozisyona başvurduğunu aktaran Miller, şöyle konuştu:
"Uçaklarda çalışmak için iş görüşmesi yaptım. Ardından geri aradılar, 'Hey, hoşunuza gidebileceğini düşündüğümüz farklı bir iş var' dediler. Bu iş; Manipülasyon, Analiz Grafikleri ve Etkileşimli Kinematik (MAGIK) ekibi içindi."
MAGIK ekibi, NASA'nın uzay istasyonlarında planlanan operasyonların zeminini hazırlamaktan sorumlu bir mühendis ekibiydi. Ancak Miller ilk duyduğunda bunun ne olduğunu bile bilmiyordu.
Telefondaki halkla ilişkiler görevlisine "Kulağa ilginç geliyor" dediğini belirten Miller, Boeing'le görüşmek üzere gittiği mülakattan NASA mühendisi olarak ayrıldı.
Kız arkadaşının TikTok'ta paylaştığı, milyonlarca kez görüntülenen videoda hikayesini anlatan mühendis, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir makine mühendisi için standart bir başlangıç pozisyonuydu. Böylelikle Teksas'a taşındım ve bu işi yapmaya başladım."
Bunun ardından Miller, MAGIK ekibinde o zamanlar çok az kişi olduğunu ve NASA'nın ekibi doldurmak için Boeing'den yardım istediğini öğrendi.
NASA ve Boeing'deki halkla ilişkiler yetkilileri aynı başvuru havuzundan yararlanıyordu ve bu sayede Miller'ın yolculuğu NASA'da sona ermişti.
Mühendis, kendisi gibi tesadüfen NASA'da çalışmaya başlayan bir meslektaşıyla tanışınca durumu anlamıştı.
NASA'da çalışmayı "büyülü bir deneyim" diye niteleyen Miller, hikayesinin genç mühendislere ilham vermesini umuyor.
 
Independent Türkçe, Interesting Engineering, Futurism



Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
TT

Çığır açıcı gen tedavisi, işitme kaybını tek dozla düzeltti

Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor
Araştırmacı, sağırlığa yönelik bu tür bir tedavinin "sadece başlangıç" olduğunu söylüyor

Vishwam Sankaran Bilim ve Teknoloji Muhabiri 

Yeni bir araştırmaya göre, çığır açan bir gen tedavisi tek bir enjeksiyonla insanlardaki işitme kaybını birkaç hafta içinde tersine çevirebiliyor.

İsveç'in Karolinska Enstitüsü'nden araştırmacılar son teknoloji tedavinin, doğuştan sağırlığı veya ileri derecede işitme bozukluğu olan çocuk ve yetişkinlerin işitme yetisini iyileştirdiğini ve klinik bir deneyde 7 yaşındaki bir çocuğun duyma becerisini neredeyse tamamen geri kazandığını açıkladı.

Hakemli dergi Nature Medicine'da detaylandırılan klinik çalışma, OTOF geninin sağlıklı bir kopyasının iç kulağa enjekte edilmesiyle 10 katılımcının tümünün işitmesinin gelişme gösterdiğini ortaya koydu.

Küçük ölçekli deney, OTOF adı verilen bir gendeki mutasyonlar sonucu genetik sağırlık veya ileri seviye işitme bozukluğundan muzdarip kişileri içeriyordu.

Bu mutasyonlar, ses sinyallerinin kulaktan beyne iletilmesinde kilit rol oynayan otoferlin proteininin eksikliğine neden oluyor.

Araştırmacılar tedavinin en çok çocuklarda işe yaradığını belirtse de yetişkinlere de fayda sağlayabileceğini söylüyor.

Deneyde adeno ilişkili virüsün sentetik ve zararsız bir versiyonu kullanılarak düzgün işleyen bir OTOF geni tek bir enjeksiyonla iç kulağa verildi.

Tedavinin etkileri hastaların çoğunda belirgin biçimde görülürken, işitme yetisi sadece bir ay sonra hızla iyileşti.

Araştırmacılar 6 ay sonra tüm katılımcılarda işitmede önemli ölçüde iyileşme kaydedildiğini ve algılanabilir ortalama ses seviyesinin 106 desibelden 52 desibele düştüğünü belirtiyor.

Çalışmada tedaviye en iyi yanıt verenlerin 5 ila 8 yaşındakiler olduğu tespit edildi.

7 yaşındaki bir kız çocuğu işitme yetisini neredeyse tamamen hızla geri kazandı ve 4 ay sonra annesiyle günlük konuşmalar yapabilmeye başladı.

Karolinska Enstitüsü'nden çalışmanın ortak yazarı Maoli Duan, "Bu yöntem ilk kez ergenler ve yetişkinlerde test edildi" diyor.

Katılımcıların çoğunda işitme duyusunun büyük ölçüde iyileşmesi, yaşam kaliteleri üzerinde derin bir etki yaratabilir. Şimdi bu etkinin ne kadar kalıcı olduğunu görmek için bu hastaları takip edeceğiz.

Araştırmacılar ayrıca tedavinin güvenli olduğunu ve iyi tolere edildiğini de saptadı. Katılımcılar 6-12 aylık takip süresinde herhangi bir ciddi yan etki bildirmedi.

En yaygın reaksiyon, bir tür akyuvar olan bağışıklık sistemi nötrofillerinin sayısındaki azalmaydı.

"OTOF sadece başlangıç" diyen Dr. Duan, araştırmacıların GJB2 ve TMC1 gibi diğer yaygın sağırlık genleri üzerinde de çalıştığını ekliyor.

Bunların tedavisi daha karmaşık ancak bugüne kadarki hayvan deneyleri umut verici sonuçlar ortaya koyuyor. Farklı genetik sağırlık türlerinden muzdarip hastaların bir gün tedavi görebileceğine güvenimiz tam.

Independent Türkçe, independent.co.uk/news