İran nükleer müzakerelerinde kim ne diyor?

Tahran, ihlallerinin durdurulmasını yaptırımların kaldırılmasına bağladı. Rusya, iyimser ve ABD ise İran’dan gelecek tam bir taahhüde bağlı

AB tarafından 29 Kasım’da Viyana’da yapılan nükleer anlaşma taraflarının toplantısından bir kare
AB tarafından 29 Kasım’da Viyana’da yapılan nükleer anlaşma taraflarının toplantısından bir kare
TT

İran nükleer müzakerelerinde kim ne diyor?

AB tarafından 29 Kasım’da Viyana’da yapılan nükleer anlaşma taraflarının toplantısından bir kare
AB tarafından 29 Kasım’da Viyana’da yapılan nükleer anlaşma taraflarının toplantısından bir kare

Viyana’daki nükleer müzakerelerin yedinci turundan önce İranlı yetkililerin yaptırımlar dışında herhangi bir konuyu tartışmayı tekrar tekrar reddetmesine rağmen (Avrupa Birliği (AB) adına müzakerelerin koordinatörü Enrique Mora ve Rus müzakere heyeti başkanı Mikhail Ulyanov tarafından yapılan açıklamaya göre) Ali Bakıri Kani başkanlığındaki heyet, yaptırımların yanı sıra nükleer taahhütleri de görüşmeyi kabul etti.
Yedinci tur, 20 Haziran’da sona eren altıncı turdan sonra 5 aydan fazla bir kesintinin ardından yeniden başladı. Görüşmeler, cumhurbaşkanlığı seçimleri ve yeni hükümet kurulana kadar askıya alınmıştı.
Yeni bir İranlı müzakere ekibinin dönüşü ile müzakereler yenilendi ve geçtiğimiz Nisan ayında başlayan ilk altı tura ev sahipliği yapan Grand Hotel’in yakınındaki lüks Palais Coburg Otel’deki yeni yerine taşındı. Görünen o ki Robert Malley başkanlığındaki ABD heyeti, ikamet için değil, toplantı yeri olarak karşı Marriott Hotel’i kullandı.
4+1 ülkelerinin (Fransa, İngiltere, Almanya, Rusya ve Çin) İran ile genellikle her tur başında yaptığı resmi görüşme, öncekilerden daha uzun sürdü. Müzakereler ise bir saat gecikmeli başlarken, önceki turlarda durum böyle değildi.
AB Sözcüsü Alain Matton’un Şarku’l Avsat’a belirttiğine göre toplantının başlamasındaki gecikme, resmi toplantı öncesinde yapılan ve ‘beklenenden uzun süren’ hazırlık toplantılarından kaynaklandı. Ancak toplantıdan sonra Rus temsilcinin sözleri farklı bir tablo çizdi. Ulyanov, yeni İran heyeti ile yapılan görüşmelerin atmosferini diğerlerinden ‘farklı’ olarak nitelendirdi ve diyaloğun ‘zaman zaman hararetli ve bazen de sakin’ olduğunu söyledi.
Mora ve Ulyanov’a göre İranlılar, müzakereleri sona erdikleri yerden devam ettirmeyi kabul etti. Batı, İran heyetinin 6. turun bittiği noktada yeniden müzakere etmeyi reddedeceğinden korkuyordu.
Ulyanov, “Çalışmalar, 20 Haziran’da bittiği yerden tamamlanacak” dedi. Ancak Mora, İranlıların bu noktada ne üzerinde anlaştıklarını belirtirken daha dikkatliydi. Ulyanov, “Yeni İran heyeti, geçmiş turda ulaşılan çalışmaları dikkate alıyor. Müzakereleri, bunun üzerine inşa edeceğiz” ifadelerini kullandı. Müzakerelerin, yeni İran hükümetinin konumunu dikkate alacağını söyleyen Mikhail Ulyanov, “İran heyeti, Tahran’da yeni siyasi hassasiyetlere sahip yeni bir yönetimi temsil ediyor. Ancak müzakereleri, geçmiş turlarda yapılan çalışmaların üzerine inşa etmek için çalışmaların iyi olduğunu ve Nisan ayının başlarına geri dönmeye gerek olmadığını kabul ettiler. Aynı zamanda yeni İran hükümetinin hassasiyetlerini de dikkate alacağız” şeklinde konuştu.

Yedinci tur süresiz bir ‘açık tur’ olacak
İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi hükümetinin oluşturduğu Bakıri Kani başkanlığındaki heyet, İran ile Washington arasındaki dolaylı nükleer müzakerelere ilk kez katılıyor. Öyle ki nükleer anlaşmanın ayrıntıları hakkındaki bilgisine ve başlangıcından bu yana görüşmelere katılmasına rağmen eski baş müzakereci Abbas Arakçi bile yeni heyet arasında değildi.
Görüşmelerin ikinci gününün ‘ABD yaptırımlarının kaldırılması konusunda uzmanlaşmış bir uzman komitenin toplantısıyla başlaması’ şartıyla, toplantıda gelecek iki gün için bir eylem planı üzerinde anlaşmaya varıldı. Üçüncü gün ise İran’ın nükleer taahhütlerini tartışmakla ilgili bir komite toplantısı düzenlenecek.
Mora’ya göre görünen o ki yedinci tur, heyetler istişareler için başkentlere dönseler bile süresiz bir ‘açık tur’ olacak. “Heyetler müzakere etmek için başkentlere ayrılsalar ve geri dönseler bile tur uzun sürecektir. Ancak tur sürekli ve oturum halinde gerçekleşecektir” diyen Enrique Mora, sözlerinin devamında ise “Müzakere ekipleri istişare için başkentlere dönme ihtiyacı hissedebilir ve sonra geri dönebilir. Ancak benim için yedinci tur birkaç gün içinde sonlanmayacak. Aksine burada Viyana’daki istişarelerin ve metnin daha derinlerine indikçe istişare için başkentlerde yapılan doğrudan toplantıların bir karışımı olacak” ifadelerini kullandı.
Mora, yaklaşık iki buçuk saat süren resmi toplantının, yeni İran heyetinin bakış açısını dinlemeleri için gerekli olması nedeniyle uzun sürdüğünü söylerken, sebebin katılımcı taraflar arasındaki anlaşmazlıklar olduğu söylentisini de yalanladı. Enrique Mora, “Yeni bir heyet başkanı olduğu için toplantı uzun sürdü. Kendisi, hükümetin konumu hakkında bizi bilgilendirmek istedi. Yaptırımların kaldırılmasında ısrar ediyorlar. Diğer tarafların görüşlerini duymak istiyorlar. Önümüzdeki toplantılarda bunu konuşacağız. Bu normal, çünkü yeni bir hükümet var” dedi.

“Olumlu hissediyorum”
Avrupa koordinatörü, bir anlaşmanın yakın olduğunu ilan ederek, yaşadığı iyimserliğiyle ilgili beşinci ve altıncı turların sonunda düştüğü ‘tuzak’ hakkında konuşmayı reddetti. Mora, bu kez ise “İyimser ya da kötümser değilim ama olumlu hissediyorum, her tarafta dinleme ve ilerleme arzusu var” diyerek, “Önemli olan şu ki, şimdi yeniden konuşmaya başlıyoruz” şeklinde konuştu. Ayrıca anlaşmanın ‘bir turdan’ sonra gerçekleşeceğini söylediği son iki turda yaptığının aksine bir zaman sınırı belirtmeyi de reddeden Mora, 29 Kasım’da yaptığı açıklamada, “Bir aciliyet duygusu var, ancak belirlenmiş bir zaman sınırı yok. Çünkü yaptırımların kaldırılması ve nükleer taahhütler hakkında konuştuğumuzda karşılaşacağımız, siyasi ve karmaşık teknik konular da dahil olmak üzere, ele alınması gereken hala zor konular var” dedi.
İranlı baş müzakereci, görüşmeden sonra İran kanallarına yaptığı açıklamalarda “Yaptırımların kaldırılmasına öncelik verilmesi kararlaştırıldı. Bunu kabul etmeleri bir başarıdır” ifadelerini kullandı. İran heyeti, geçmiş günlerde ABD yaptırımlarının kaldırılması dışında herhangi bir konuyu gündeme getirmeyi kabul etmeyeceklerini tekrarlıyordu. Ancak yedinci açık turun üçüncü gününde nükleer taahhütler konusunu gündeme getirme konusunda anlaştılar.
Yaklaşık bir saatlik görüşmelerin ardından Bakıri Kani, Reuters’a yaptığı açıklamada Washington ve Batılı müttefiklerinin, ‘gelecekte yeni yaptırımlar uygulanmayacağına dair Tahran’a garanti vermeleri gerektiğini’ söyledi. Başka bir İranlı yetkili de “Taleplerimiz açık. Diğer taraflar, özellikle de ABD’liler, bu anlaşmayı yeniden canlandırmak isteyip istemediklerine karar vermeli” şeklinde konuştu.
Görüşmeler başlamadan önce İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, yaptığı açıklamada “ABD’nin geri çekilmesinin ardından İran’a uygulanan tüm yaptırımları kaldırmadan anlaşmaya geri dönmenin bir yolu olmadığı gerçeğini, ABD hala tam olarak anlamıyor” dedi. “ABD’nin nükleer anlaşmaya dönüşü, geçmişte yaşanan acı deneyimin tekrarlanmayacağının garantisi olmadan anlamsızdır” diyen Bakan, “Bu fırsat, sonsuza kadar açık bir pencere değildir” şeklinde konuştu.

Tahran: ABD heyetiyle ikili görüşme yapmayacağız
İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, düzenlediği basın toplantısında “İran heyeti, anlaşmaya varmak için kararlılık ve ciddi bir iradeyle Viyana’ya geldi” açıklamasında bulundu. Hatibzade, “ABD, ambargonun gerçekten kaldırılması için Viyana’ya gelirse, nükleer anlaşmaya geri dönmek için bir bilet alabilir” diyerek, “Nükleer müzakerelerin süresi bilinmiyor ve onların çıkmaza girmesini istemiyoruz” şeklinde konuştu.
Said Hatibzade, Viyana’da ABD ile doğrudan görüşme yapıp yapmayacağına ilişkin bir soruya ise “ABD heyetiyle ikili görüşme yapmayacağız” yanıtını verdi.
Hatibzade, İngiltere Dışişleri Bakanı Liz Truss ve İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid’in görüşmelerin arifesinde yayınladıkları ortak makaleyi de protesto etti. Fransız Haber Ajansı’na (AFP) konuşan sözcü, “Bu, bazı Avrupa ülkelerinin Viyana’daki ‘ambargoyu kaldırma’ amaçlı müzakerelerde gerekli iradeden yoksun olduklarını, aynı zamanda nükleer anlaşmanın uygulanmasını engellemek için müzakereleri uzatmaya çalıştıklarını gösteriyor” dedi.
Viyana’ya gelmeden önce, ABD’nin İran Özel Temsilcisi Robert Malley, “Tahran’ın tavrı, müzakereler için iyiye işaret değil” şeklinde konuşmuştu. Geçtiğimiz Cuma günü ABD merkezli Ulusal Halk Radyosu’na (National Public Radio/ NPR) konuşan Malley, “Nükleer programlarını hızlandırmaya devam ederlerse (...) boş durmayacağız” demişti.
Diplomatlar, Washington’un kalıcı bir anlaşmaya varılmaması durumunda Tahran ile açık uçlu bir geçici anlaşma müzakere etmeyi önerdiğini söyledi. Bazı İranlı yetkililer, Reuters’e İran’ın geçici bir anlaşmayı kabul etme niyetinde olmadığını belirtti.
ABD’nin görüşmelerle ilgili yaptığı ilk yorum ise Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki’den geldi. Psaki, “Hedefimiz, İran’ın nükleer anlaşmaya tam olarak uymaya geri dönmesidir” dedi.



Ukrayna'da Rus gazetesinin savaş muhabiri öldürüldü

Rusya yanlısı güçler Ukrayna'da yıkılan bir binanın önünde  (Reuters)
Rusya yanlısı güçler Ukrayna'da yıkılan bir binanın önünde  (Reuters)
TT

Ukrayna'da Rus gazetesinin savaş muhabiri öldürüldü

Rusya yanlısı güçler Ukrayna'da yıkılan bir binanın önünde  (Reuters)
Rusya yanlısı güçler Ukrayna'da yıkılan bir binanın önünde  (Reuters)

Rus "İzvestia" gazetesi, gazetenin askeri muhabiri Semyon Eremin dün (Cuma) güneydoğu Ukrayna'da düzenlenen İHA saldırısında öldürüldü.

Reuters'in İzvestia gazetesinden aktardığına göre 42 yaşındaki Eremin, Zaporojya'da haber yaptığı bölge üzerinde uçan bir İHA’nın saldırısı sırasında aldığı yaralar nedeniyle öldü.

"İzvestia", Eremin'in, 25 aydır devam eden savaş sırasında, 2022 yılında yaklaşık üç ay boyunca Rus kuvvetleri tarafından kuşatma altında tutulan Mariupol bölgesi de dahil olmak üzere, Ukrayna'nın doğu bölgelerindeki yoğun çatışma yaşanan bölgelerden çok sayıda haber gönderdiğini belirtti.

Eremin, aylardır yoğun çatışmalara sahne olan Marinca ve Voledar kasabalarından da haberler göndermişti.

ABD merkezli sivil toplum kuruluşu Gazetecileri Koruma Komitesi'ne göre Şubat 2022'deki büyük çaplı Rus işgalinden bu yana Ukrayna'daki savaşta en az 15 gazeteci öldürüldü.


Meksika'da 2 belediye başkan adayı öldürüldü

Meksika'da 2 belediye başkan adayı öldürüldü
TT

Meksika'da 2 belediye başkan adayı öldürüldü

Meksika'da 2 belediye başkan adayı öldürüldü

Ulusal basında çıkan haberlere göre ülkenin kuzeyindeki Tamaulipas eyaletine bağlı Ciudad Mante kentinin belediye başkan adayı Noe Ramos Ferretiz, seçim çalışmaları sırasında bıçaklı saldırıya uğradı.

Saldırıda, Ramos Ferretiz hayatını kaybetti.

Ramos Ferretiz, muhalefetteki Ulusal Eylem Partisi (PAN) ve Kurumsal Devrim Partisi (PRI) koalisyonu adına yeniden Ciudad Mante kentinin belediye başkanı olarak seçilmek için yarışıyordu.

- San Jose Independencia belediye başkan adayı Garcia ölü bulundu

Meksika'nın güneyinde bulunan Oaxaca eyaletindeki San Jose Independencia kentinin belediye başkan adayı Alberto Garcia, kayıp ihbarından bir gün sonra ölü bulundu.

Eyalet savcıları yaptıkları açıklamada, Garcia'nın kent yakınlarında dövülerek öldürülmüş halde bulunduğunu duyurdu.

- Meksika'da siyasetçilere yönelik artan şiddet eylemleri

Ramos Ferretiz ve Garcia'nın ölümü, 2 Haziran'da düzenlenecek genel ve yerel seçimler öncesinde Meksika'da siyasetçilere yönelik artan şiddet eylemlerini tekrar gündeme getirdi.

Her seçim döneminde siyasetçilere yönelik şiddette artışın gözlemlendiği Meksika'da, 2006'dan bu yana 80'den fazla belediye başkanı, organize suç çeteleri tarafından öldürüldü.

Ülkedeki çeteler, seçim dönemlerinde adayları tehdit ediyor ve siyasetçileri kendileriyle işbirliği yapmaya zorlamak için şiddeti araç olarak kullanıyor.


Rusya: Ukrayna 50 İHA ile Rusya’ya saldırı düzenledi

(Arşiv-AFP)
(Arşiv-AFP)
TT

Rusya: Ukrayna 50 İHA ile Rusya’ya saldırı düzenledi

(Arşiv-AFP)
(Arşiv-AFP)

 Rusya Savunma Bakanlığı, Ukrayna’nın bir gecede 50 insansız hava aracıyla (İHA) Rusya topraklarına saldırı düzenlediğini bildirdi.

Bakanlıktan saldırılara ilişkin yapılan açıklamada, “Geçtiğimiz gece Kiev rejiminin Rusya Federasyonu topraklarındaki hedeflere uçak tipi İHA kullanarak bir dizi terör saldırısı girişimi engellendi.” ifadesine yer verildi.

Rus hava savunma füze sistemlerinin toplam 50 İHA’yı imha ettiği kaydedilen açıklamada, bunlardan 26’sının Belgorod, 10’unun Bryansk, 8’inin Kursk, 2’sinin Tula bölgelerinde; Smolensk, Ryazan, Kaluga ve Moskova bölgelerinde ise birer İHA'nın düşürüldüğü belirtildi.


ABD Senatosu, istihbarata "yetkisiz dinleme" imkanı veren tartışmalı tasarının uzatılmasını onayladı

ABD Senatosu, istihbarata "yetkisiz dinleme" imkanı veren tartışmalı tasarının uzatılmasını onayladı
TT

ABD Senatosu, istihbarata "yetkisiz dinleme" imkanı veren tartışmalı tasarının uzatılmasını onayladı

ABD Senatosu, istihbarata "yetkisiz dinleme" imkanı veren tartışmalı tasarının uzatılmasını onayladı

 ABD Senatosu, Amerikan istihbaratına "yetkisiz dinleme" imkanı veren Yabancı İstihbarat Gözetim Yasası'nın (FISA) 702'nci maddesinin uzatılmasına ilişkin tasarıyı kabul etti.

Temsilciler Meclisi'nde onaylanan FISA'nın 702'nci maddesinin 2 yıl daha uzatılması tasarısı, Senato'da oylandı.

Tasarı, 34 senatörün "hayır" oyuna karşı 60 senatörün "evet" oyuyla kabul edildi.

Söz konusu tasarının yasalaşması için Başkan Joe Biden'ın imzasına ihtiyaç varken, Beyaz Saray, Biden'ın tasarıyı vakit kaybetmeden imzalayacağını bildirdi.

Söz konusu tasarı, özellikle yabancı unsurların dinlenmesi esnasında bu kişilerle bağlantılı olduğu iddia edilen Amerikan vatandaşlarının da telefon ve yazışmalarının "yetkisiz şekilde" dinlenebilmesine ve takip edilmesine imkan tanıyan 702'nci maddenin, ABD istihbarat birimlerince ne şekilde uygulandığıyla ilgili tartışmalara neden oluyor.

Temsilciler Meclisi'ndeki ilk oylamada, tasarıya eklenen "sadece yetki alındığında dinleme yapılabilir" düzenlemesi, 212-212 şeklinde sonuçlanınca başarısız olmuş, ardından bu düzenleme çıkarılarak, "yetkisiz dinleme" şeklindeki orijinal haline dönen tasarı, 128 "hayır" oyuna karşılık 259 "evet" oyuyla kabul edilmişti.

Öte yandan bazı Kongre üyeleri ise FBI dahil istihbarat kurumlarının denetleme yetkilerini birçok kez "uygunsuz şekilde" kullandığını ve bu yetkiyi suistimal ettiğini belirterek, FISA'nın 702'nci maddesinin yeniden düzenlenmesi gerektiğini gündeme getirmişti.


Zelenskiy, Rusya'ya karşı koymak için çeşitli silahlara ihtiyaç duyduklarını belirtti

Zelenskiy, Rusya'ya karşı koymak için çeşitli silahlara ihtiyaç duyduklarını belirtti
TT

Zelenskiy, Rusya'ya karşı koymak için çeşitli silahlara ihtiyaç duyduklarını belirtti

Zelenskiy, Rusya'ya karşı koymak için çeşitli silahlara ihtiyaç duyduklarını belirtti

Zelenskiy, savunma bakanları düzeyinde çevrim içi yapılan Ukrayna-NATO Konseyi toplantısında konuştu.

Rusya'nın, Ukrayna'nın çeşitli kentlerine sürekli saldırı gerçekleştirdiğini belirten Zelenskiy, yılbaşından bu yana Ukrayna topraklarına hipersonik füzeler dahil yaklaşık 1200 füze fırlatıldığını ve 1500 insansız hava aracı (İHA) gönderildiğini aktardı.

Zelenskiy, "Harkiv, Odessa, Sumi, Çernigiv, Mıkolayiv, Herson, Dnipro kentleri Rus teröristlerine karşı sağlam bir korunma sistemine sahip değil. Ben bu konuşma için hazırlanırken, onlar Pivdenniy Limanı'nı vurdu. Birkaç füze, sadece Ukrayna liman altyapısına değil Singapurlu tesislere de isabet etti." ifadelerini kullandı.

Rus ordusunun havada avantajlı, Ukrayna'nın imkanlarının ise kısıtlı olduğunu kaydeden Zelenskiy, şöyle devam etti:

"Savunma için en az 7 Patriot ve benzeri hava savunma sistemlerine ihtiyacımız var. Bunlar çok sayıda hayat kurtarabilir ve gerçekten durumu değiştirebilir. Bu sistemler sizde (NATO'da) var. Topçular için topların da nihayet cepheye ulaştırılması gerekiyor. Bu bizim uzun menzilli kabiliyetimiz. Ortakların kendi güçlerinden korkmaları çok saçma. Askerlerimizin ellerinde ne kadar fazla uzun menzilli silah olursa barış o kadar yakınlaşır. Cephe hattında şu anda uzun menzilli füzelere ve toplara çok ihtiyaç var. Rusya Hava Kuvvetlerinin üstesinden gelinmesi için yeterli sayıda uçağa ihtiyaç var."

İran'ın İsrail'e geçen hafta sonu düzenlediği saldırıya değinen Zelenskiy, yapılan saldırının engellendiğini ve bunun, NATO'nun Orta Doğu'daki hava savunmasının etkinliği sayesinde mümkün olduğunu söyledi.

NATO'nun ittifak üyesi olmayan İsrail'e destek çıktığını kaydeden Zelenskiy, bu durumda NATO'nun savaşa çekilmediğini ve meselenin tarafı olmadığını belirtti.


İran ‘İsrail'in İsfahan mesajını’ sindiriyor

İsrail saldırısının hedef aldığı İran'ın orta kesimindeki İsfahan yakınlarında bulunan hava üssünün uydu görüntüsü (Planet Labs BBC/AP)
İsrail saldırısının hedef aldığı İran'ın orta kesimindeki İsfahan yakınlarında bulunan hava üssünün uydu görüntüsü (Planet Labs BBC/AP)
TT

İran ‘İsrail'in İsfahan mesajını’ sindiriyor

İsrail saldırısının hedef aldığı İran'ın orta kesimindeki İsfahan yakınlarında bulunan hava üssünün uydu görüntüsü (Planet Labs BBC/AP)
İsrail saldırısının hedef aldığı İran'ın orta kesimindeki İsfahan yakınlarında bulunan hava üssünün uydu görüntüsü (Planet Labs BBC/AP)

İran, İsrail'in ülkenin merkezindeki nükleer tesisleri korumakla görevli hassas bir hava üssüne düzenlediği ‘küçük çaplı’ saldırıyı gerilimi tırmandırmadan karşıladı. İsrail operasyonla ilgili sessizliğini korurken, ABD operasyonda herhangi bir rolü olduğunu reddetti.

Saldırı, İran'ın bir hafta önce Şam'daki konsolosluğunun bombalanması ve üst düzey Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) subaylarının öldürülmesine misilleme olarak başlattığı insansız hava aracı (İHA) ve füze saldırısına yanıt olarak geldi.

İran medyası ve yetkilileri az sayıda patlama olduğunu bildirerek, patlamaların İran hava savunma sistemlerinin İsfahan şehri üzerinde üç İHA düşürmesinden kaynaklandığını belirtti. Yetkililer, misilleme yapılmasına gerek olmadığını ifade etti. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan New York'ta yaptığı açıklamada “Düşürülen küçük İHA’lar herhangi bir hasara ya da yaralanmaya yol açmadı” ifadelerini kullandı.

Ancak İsrail ve ABD kaynakları, bir İsrail savaş uçağının İsfahan'ın kuzeydoğusunda, İsfahan nükleer araştırma reaktörüne 20 kilometre ve Natanz uranyum zenginleştirme tesisine 120 kilometre mesafede bulunan merkezi bir İran üssündeki radar sistemini hedef alan uzun menzilli bir füze ateşlediğini bildirdi.

Tel Aviv'in eski Washington Büyükelçisi Itamar Rabinovich, İsrail'in ‘karşılık verme ihtiyacı ile eylem ve tepki döngüsüne girmeme arzusunu dengelemeye çalıştığını’ kaydederken, İsrail'in aşırılık yanlısı Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir X platformunda verilen karşılıkla ilgili tek kelimelik bir gönderi paylaştı: ‘Zayıf!’

Diğer yandan Çin, Rusya ve Arap ülkeleri itidal çağrısında bulunurken, G7 dışişleri bakanları İtalya'nın Capri adasındaki toplantılarının sonunda yayınladıkları ortak bildiride, “Tüm tarafları gerilimin daha da artmasını önlemek için çalışmaya çağırıyoruz” ifadelerini kullandılar.


Beyaz Saray: İsrail'in İran'a yönelik saldırısına ilişkin hiçbir "yorumumuz" yok

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, (AP)
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, (AP)
TT

Beyaz Saray: İsrail'in İran'a yönelik saldırısına ilişkin hiçbir "yorumumuz" yok

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, (AP)
Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre, Beyaz Saray'da düzenlediği basın toplantısında, (AP)

Beyaz Saray sözcüsü Karine Jean-Pierre dün (Cuma) yaptığı açıklamada, Beyaz Saray'ın İsrail'in İran'a saldırdığına ilişkin haberler hakkında "yorum yapmadığını" söyledi.

Reuters'ın haberine göre Jean-Pierre, "Ortadoğu'da çatışmaların tırmanmasını istemiyoruz" ifadelerini kullandı.

İran’da cuma günü şafak vakti, ülkenin merkezinde, hassas Natanz nükleer tesisine 120 kilometre uzaklıktaki İsfahan'daki en büyük İran Hava Kuvvetleri üssünün yakınında bir patlama duyuldu.

Amerikalı yetkililer bunun, İran'ın geçen cumartesi İsrail'e füze ve insansız hava araçlarıyla düzenlediği saldırıya yanıt olarak İsrail saldırısı olduğunu belirtti. Tahran olaydan şüphe ederek "hava hedeflerini" düşürdüğünü ve misilleme yapma niyetinde olmadığını açıklayarak, bölgesel bir savaştan kaçınmayı amaçlıyormuş gibi görünen bir yanıt verdi.


New York'ta Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi

New York'ta Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi
TT

New York'ta Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi

New York'ta Trump'ın duruşmasının yapıldığı mahkemenin önünde bir kişi kendini ateşe verdi

Trump'ın duruşmasının devam ettiği Manhattan'daki mahkeme binasının önünde televizyonlar canlı yayınlarına devam ederken bir kişinin kendini ateşe verdiği anlar ekrana yansıdı.

Etrafta bulunan polisler yerde alevler içinde yatan kişiye yangın söndürme cihazlarıyla müdahale etti.

Hastaneye kaldırılan kişinin durumunun kritik olduğu bildirildi.

Polis, şahsın kimliğini açıkladı

Olayla ilgili olarak bir basın toplantısı düzenleyen New York polisi, ABD yerel saatiyle öğlen 13.30 sularında kendisini ateşe veren şahsın Florida eyaletinden New York'a birkaç gün önce gelen Max Azzarello (37) olduğunu belirtti.

Şahsın, olayın hemen öncesinde yanında bir bildiri taşıdığı ve aşırı sağcı çevrelerin atıf yaptığı bazı "komplo teorilerini" içeren bildirisini bir internet sitesinde de paylaştığını ifade eden polis, şahsın motivasyonunun ne olduğuyla ilgili sorulara söz konusu bildiriye atıf yaparak cevap verdi.

Azzarello'nun New York'a geldiğinden ailesinin haberinin olmadığını anlatan polis, hastanede tedavi altındaki şahsın durumunun kritik olduğunu kaydetti.

Öte yandan, Azzarello'nun Substack adlı paylaşım sitesinde yer alan "manifestosunda", "Benim adım Max Azzarello, Trump'ın Manhattan'daki duruşmasının yapıldığı yerde kendini ateşe veren araştırmacıyım. Bu aşırı eylemim, önemli bir konuya dikkati çekmek için yapılmış bir protestodur: Kendi yönetimimiz, apokaliptik faşist bir dünya darbesiyle bizi vurmak üzeredir." ifadelerine yer verdi.

Şahsın dün de mahkeme binasının önüne geldiği bildirilirken, New York polisi olayla ilgili soruşturma başlattığını açıkladı.


Japonya'da bir ilk: Doktorlar, Google'ı mahkemeye verdi

Hekimler, işlerini gerektiği gibi yapmalarına mani olacak yorumların Google Maps'ten kaldırılmasını istiyor (Reuters/Arşiv)
Hekimler, işlerini gerektiği gibi yapmalarına mani olacak yorumların Google Maps'ten kaldırılmasını istiyor (Reuters/Arşiv)
TT

Japonya'da bir ilk: Doktorlar, Google'ı mahkemeye verdi

Hekimler, işlerini gerektiği gibi yapmalarına mani olacak yorumların Google Maps'ten kaldırılmasını istiyor (Reuters/Arşiv)
Hekimler, işlerini gerektiği gibi yapmalarına mani olacak yorumların Google Maps'ten kaldırılmasını istiyor (Reuters/Arşiv)

Japonya'da doktorlar, klinikleri hakkında yapılan kötü yorumlara müdahale etmediği gerekçesiyle Google'a dava açtı.

63 hekim, perşembe günü Tokyo Bölge Mahkemesi'nde açtıkları davada, ABD'li teknoloji devinden toplamda 1,4 milyon Japon Yeni (yaklaşık 300 bin TL) tazminat talep etti.

Doktorlar, hastaların şahsi bilgilerini gizli tutma yükümlülükleri olduğunu, bu yüzden Google Maps üzerinden haklarında yapılan olumsuz yorumlara yanıt veremediklerini belirtti. 

Adının açıklanmasını istemeyen davacı doktorlardan biri, Fransız haber ajansı AFP'ye "İnternette paylaşım yapanlar, kimliklerini gizli tutarak hakkınızda her şeyi söyleyebiliyor. Bir kum torbasıymışım gibi hissediyorum" dedi.

Doktorlar, amaçlarının hastaları memnun etmek değil, bu kişilerin sağlık sorunlarıyla profesyonel şekilde ilgilenmek olduğunu belirtti. 

Hekimler, Google Maps'in Japonya'da çok yaygın şekilde kullanıldığına dikkat çekerek, uygulamanın neredeyse "günlük yaşamın vazgeçilmez bir parçası" haline geldiğini söyledi.

Doktorların avukatlarından Yuiçi Nakazawa, "Yorumlar çok kolay yayımlanıyor ama bunların kaldırılmasını sağlamak son derece zor. Bu durum, doktorların sürekli korkunç eleştiriler alma korkusuyla iş yapmalarına yol açabilir" ifadelerini kullandı. 

Avukat, doktorların görevlerini gerekli şekilde yerine getirememesinin nihayetinde topluma zararı olacağını söyledi.

Nakazawa, bunun Japonya'da olumsuz çevrimiçi yorumlar nedeniyle bir teknoloji şirketini hedef alan ilk toplu dava olduğunu da belirtti.

Hekimler, Google Maps'teki bazı yorumların firmanın kuralları gereği silindiğini söylerken, birçok başvuru yaptıklarını fakat çoğu değerlendirmeyle ilgili adım atılmadığını savundu. 

Öte yandan Google'dan yapılan açıklamada, uygulamadaki "yanlış ve yanıltıcı içeriğin azaltılması için çalışma yapıldığı" ifade edildi. 

ABD'li teknoloji devinin açıklamasında, "Adil olmayan yorumlar sistemden kaldırılıyor" dendi.

Independent Türkçe, AFP, Asahi Shimbun


Selin vurduğu İran'da timsah alarmı

Sistan-Beluçistan eyaletindeki birçok noktada elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı (@haalvsh/Twitter)
Sistan-Beluçistan eyaletindeki birçok noktada elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı (@haalvsh/Twitter)
TT

Selin vurduğu İran'da timsah alarmı

Sistan-Beluçistan eyaletindeki birçok noktada elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı (@haalvsh/Twitter)
Sistan-Beluçistan eyaletindeki birçok noktada elektrik kesintisi yaşandığı aktarıldı (@haalvsh/Twitter)

İran'daki sel felaketinde yetkililer, halkı timsah saldırılarına karşı uyardı.

İran'ın yarı resmi haber ajansı Mehr'in dünkü haberinde, selin ülkenin güneydoğusundaki Sistan-Beluçistan eyaletiyle Hürmüzgan eyaletini etkilediği belirtildi.

Resmi haber ajansı IRNA'ya konuşan Sistan-Beluçistan Kriz Merkezi Başkanı Mecid Muhibbi, sel sırasında tren yolunda çalışan 3 işçinin suya kapılarak hayatını kaybettiğini açıkladı.

Ayrıca aralarında 5 yaşındaki bir çocuğun yer aldığı 5 kişinin daha yaşamını yitirdiği bildirildi.

Sistan-Beluçistan Çevre Ajansı'nın dün yayımladığı açıklamada, sel nedeniyle timsahların doğal yaşam alanlarından çıktığı ve şehirlere inebileceği uyarısı yapıldı.

Bilimsel adı Crocodylus palustris olan ve bataklık timsahı diye de bilinen bu tür, genellikle İran'ın güneyinde ve Hindistan'da görülüyor.

Eyalet sakinlerinden, sel suları tamamen çekilene kadar bataklık, sulak bölgeler ve yaban hayatı yaşam alanlarının yakınlarına gitmemeleri istendi. 

İran Kızılayı, dünkü açıklamasında iki otobüste mahsur kalan 43 kişinin kurtarıldığını bildirdi.

Pazartesi günü Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Umman'ı vuran fırtına, salı günü İran'a ulaşmıştı. 
 

BAE'de 24 saatten kısa sürede yağış miktarı 254,8 milimetreye ulaşmıştı. Bu, ülkede 75 yıldır görülen en yüksek yağış miktarı olarak kayda geçmişti.

Dubai'de birçok yol sular altında kalırken, uçuşlarda da aksamalar yaşanmıştı. Sel felaketinde BAE'de bir, Umman'daysa 10'u çocuk 20 kişinin öldüğü bildirilmişti.

Independent Türkçe, CNN, Iran International, AA, Reuters