Macron, İran meselesini Suudi Arabistan, BAE ve Katar’a taşıyor

Macron, Fransa- Körfez ekonomik ortaklığını güçlendirmeye yönelik ziyaretlerine yarın başlayacak.

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron. (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron. (AFP)
TT

Macron, İran meselesini Suudi Arabistan, BAE ve Katar’a taşıyor

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron. (AFP)
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron. (AFP)

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron yarın Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Katar’ın da aralarında bulunduğu Körfez ülkelerine yönelik 3 günlük ziyaretine başlayacak. Elysee Sarayı’ndan kaynaklar, Macron’a gezisinde dışişleri, savunma, ekonomi ve kültür bakanları ile bir grup milletvekili ve bölgede faaliyet gösteren büyük Fransız şirketlerin çok sayıda yetkilisinin eşlik edeceğini aktardılar. Verilen bilgiler göre Fransa Dış Ticaret Bakanı da heyete Suudi Arabistan ziyareti sırasında katılacak.
Kaynaklara BAE’den başlayacak olan ziyaret Katar ve Suudi Arabistan’da sona erecek. Şarku’l Avsat’ın edindiği bilgilere göre Macron’un Cuma günü Abu Dabu Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed ile görüşmesi bekleniyor. Dubai Dünya Fuarı’nı (Expo 2020) ziyaret edecek olan Macron daha sonra Doha’ya hareket edecek. Burada da Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamad ile bir araya gelecek. Macron cumartesi günü de Riyad yönetimiyle toplantı gerçekleştirmek üzere Suudi Arabistan’a yönelecek.
Macron’un Körfez turunda birkaç önceliği olduğunu belirten Elysee’den kaynaklar bunların başında ‘Fransız toprakları da dahil olmak üzere terörizme ve finansmanına karşı savaş dosyası ve Fransız ve Körfez tarafları arasında istihbarat ve askeri düzeylerde iş birliği ve koordinasyonun nasıl derinleştirileceği’ olduğunu ifade ettiler. Fransa’nın ulusal istihbarat koordinatörü Laurent Nunez’in resmi heyette bulunması ve tura katılan bakanların Körfez’deki mevkidaşlarıyla görüşecek olmasına dikkat çekildi.
Elysee, terörle mücadele konusunda Fransa, Suudi Arabistan, BAE ve Katar arasında yakın bir iş birliği olduğunu belirtti. Macron da ilgili kurumlar arasındaki iş birliğini artırarak bu ortaklığı güçlendirmeye çalışacak. Kaynaklara göre Paris, Suudi Arabistan’ı bölgede önemli bir aktör olarak görüyor. Kaynaklar bu nedenle Macron’un terörle mücadeleyi güçlendirmek ve bölgedeki tansiyonu düşürmek için sürdürdüğü politikanın, iki ülkeyi birbirine bağlayan ikili ilişkilerin yanı sıra Suudi Arabistan ile yakın diyalog gerektirdiğini vurguladı.
Aynı şekilde bölgedeki gerginliği azaltacak, tüm bölge içi diyalogları memnuniyetle karşılayan Elysee, Körfez ve İranlı yetkililer arasında son dönemde gerçekleşen, ‘istikrarlı bir Ortadoğu inşa etmeye’ yönelik temaslara dikkat çekti.
Fransız kaynakların ‘başlıca tartışma konusu’ olarak nitelendirdiği İran nükleer meselesi de Körfez ülkeleri ve Paris’in istikrarsızlaştırıcı olarak gördüğü Tahran’ın bölgesel rolüyle ilgili meselelerle birlikte masada bulunacak. Macron, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi ile ikinci kez iletişime geçmiş ve Körfez ülkelerine yapacağı ziyarete dikkat çekmişti. Elysee Sarayı yaptığı açıklamada Macron’un Reisi’ye pazartesi günü Viyana’da yeniden başlayan nükleer müzakerelere ‘yapıcı’ bir şekilde katılmaları çağrısı yaptığını aktardı. Macron ayrıca, İran Cumhurbaşkanı’ndan ‘Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na (UAEA) karşı yükümlülüklerinin yanı sıra, İran’ın müzakerelere geri dönmesiyle birlikte nükleer anlaşma kapsamındaki tüm sorumluluklarına tam olarak saygı göstermesini’ talep etti. Nihai hedefin, müzakerelerin ‘anlaşmaya hızlı bir şekilde geri dönülmesine’ olanak tanıması olduğunu vurguladı.
Diğer yandan İran Cumhurbaşkanlığı tarafından 30 Kasım’da yayınlanan resmi açıklamaya göre Reisi, Macron’u ‘müzakereleri tamamlamak ve İran’a uygulanan yaptırımları kaldırmak için tüm taraflarla birlikte çalışmaya’ çağırdı. Açıklamaya göre Reisi, Macron’a ‘ABD yaptırımları kaldırırsa ve Avrupalılar taahhütlerine saygı duyarsa Tahran’ın da taahhütlerine saygı duyacağı’ konusunda güvence verdi.
Aynı şekilde Macron da 30 Kasım’da Londra’dan ‘İran’a karşı hoşgörü konusunda uyarıda bulunmak üzere’ Paris’i ziyaret eden İsrail Dışişleri Bakanı Yair Lapid ile görüştü.
Macron, Körfez bölgesinde güvenlik ve istikrarı korumak üzere çalışıyor. Öyle ki Paris, Akdeniz’den Körfez sularına kadar uzanan ve yakın çevresi olarak nitelendirdiği alanda istikrarın sağlanmasına, terörizm ve yasadışı göç gibi başlıklarla bağlantılı yeni krizlerin ortaya çıkmasının önlenmesine katkıda bulunmaya çalışıyor.
Kaynaklara göre ziyaret Fransa’nın ‘kendisini dengeleyici bir güç olarak gösterme, tüm oyuncularla diyalogu güçlendirme ve etkili, güvenilir ve vazgeçilmez bir ortak olduğunu ortaya kyma’ konusundaki hırsını yansıtıyor. Bu bağlamda ‘Macron’un Bağdat’taki son konferanstaki rolüne dikkat çekildi. Geçen ayın başlarında Libya konusunda başkanlık ettiği konferans’ da dahil, bir dizi Fransız girişimi ortaya koymasının beklendiği kaydedildi.
Macron, Körfez’deki üst düzey yetkililerle Paris’teki konferansın iki ana sonucunu (24 Aralık’ta yapılması planlanan seçimlerin zamanında yapılması ve yabancı güçlerin ülkeden geri çekilmesi) takip etme perspektifinden Libya meselesini ele alacak.
Elysee kaynakları, Macron’un şu anki bir diğer hedefinin de ‘Lübnan’a verilmesi gereken destek konusunda Suudi Arabistan, Katar ve BAE ile koordinasyonu güçlendirmek ve Lübnan’daki krizin derinleşmesini önlemek’ olduğunu dile getirdi.
Fransız kaynaklar, Macron’un ‘Lübnan Enformasyon Bakanı’nın açıklamalarının ardından başta 4 Körfez ülkesinin büyükelçilerini Lübnan’dan geri çekmesi ve ülkeyi terk etmelerini istemesi’ olmak üzere Lübnan krizini Körfez ülkeleriyle görüşebileceğini belirttiler. Elysee, Lübnan’ın ‘iyi niyetli taraflarla üzerinde çalışılması gereken yapısal bir sorundan mustarip olduğuna’ dikkati çekerken Hizbullah’ın da Lübnan’da karar alma sürecine hâkim olduğunu vurguladı.
Macron’un Körfez ziyaretindeki bir diğer önemli başlık da ekonomi olacak. Öyle ki Fransa Dış Ticaret ve Yatırım Bakanı Franck Riester ve Suudi Arabistan Yatırım Bakanı Halid el-Falih’in de katılımıyla bir Suudi- Fransa ekonomik konferansı düzenlenecek. Abu Dabi’nin ‘Dassault Aviation’ tarafından üretilen Fransız Rafale savaş uçaklarını satın alma adımı da gündemde. Ancak Elysee henüz bunu doğrulamadı. Ziyaretin, Körfez ülkelerinde faaliyet gösteren Fransız şirketlerinin yanı sıra teknolojik değişim üzerinde çalışacak olan Fransız şirketlerini desteklemek için bir önemli bir adım olduğunu belirtmekle yetindi.
Ancak Macron’a eşlik edecek şirketler arasında ‘Thales’, ‘Safran’, ‘Air Liquide’ ve ‘Engie’nin  olması dikkat çekiyor.



İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
TT

İran’da gençler toplumu değiştiriyor: 40 yılın en büyük dönüşümü

İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)
İran'daki sosyal dönüşümün Tahran yönetimindeki muhafazakarları rahatsız ettiği belirtiliyor (Reuters)

Uzmanlara göre İran'da son 40 yılın en büyük toplumsal değişimlerinden biri yaşanıyor. 

New York Times'ın (NYT) haberinde, gençlerin başını çektiği dönüşüm kapsamında son dönemde binlerce kişinin katıldığı açık hava pop konserleri ve kadınların saçı açık şekilde erkeklerde dans ettiği eğlenceler düzenlendiği yazılıyor. 

Sokak müzisyenleri ve hip-hop dansçılarından sabah yoga grupları ve sanat festivallerine kadar özellikle Tahran'da çeşitli organizasyonların yapıldığına dikkat çekiliyor. 

Başkente ek olarak bazı etkinliklerin Şiraz, İsfahan, Yezd gibi çeşitli şehirlere de yayıldığı aktarılıyor. Hatta çöldeki bazı bölgelerde özel rave partileri düzenlendiği belirtiliyor.

İranlı sosyolog Fadime Hassani, gençlerin "ikili hayat yaşamak istemediğini" özel ve kamusal alan arasındaki ayrımların gittikçe bulanıklaştığını söylüyor: 

Son 40 yılda İran kültürünün büyük bir kısmı özel alanlarda, yani evlerde, partilerde ve kısıtlı ortamlarda varlığını sürdürdü. Ancak bugün aynı değerler, duygular ve yaşam tarzları kamusal alanda da yeniden üretiliyor.

Cumhurbaşkanı Mesud Pezeşkiyan, seçim kampanyasında daha fazla sosyal özgürlük vaadinde bulunmuştu. NYT'nin analizinde hükümetin gençlerin liderliğindeki dönüşümü "bastırmaktan çekindiği veya buna gücünün yetmediği" yorumu yapılıyor. 

22 yaşındaki Mahsa Emini'nin başörtüsü kurallarına uymadığı iddiasıyla gözaltına alınıp işkence sonucu öldürülmesiyle İran'da 2022'de patlak veren protesto dalgası da hatırlatılıyor. Kuraklık, ekonomik kriz ve haziranda 12 gün süren İsrail-İran savaşının etkilerinden toparlanmaya çalışan Tahran yönetiminin, benzer bir tepkiyle karşılaşma endişesiyle etkinliklere karşı sert önlemler almadığı yazılıyor. 

Diğer yandan muhafazakarların değişimden rahatsız olduğuna da dikkat çekiliyor. NYT'nin İran medyasından aktardığına göre İstihbarat Bakanlığı, sosyal kurallardaki gevşemeye ve kadınların başörtüsünden uzaklaşmasına dair ülkenin dini lideri Ali Hamaney'e rapor sundu. Hamaney'in de "gençlerin ve kadınların hizaya getirilmesi" talimatı verdiği öne sürülüyor. 

Independent Türkçe, New York Times, Iran Wire


Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
TT

Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile anlaşma olabileceğini düşünüyor

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, geçtiğimiz ay üst düzey savunma, dışişleri ve güvenlik yetkilileri eşliğinde Suriye sınırındaki tampon bölgeyi gezdi. (Hükümet Basın Ofisi)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ‘iyi niyet gösterilmesi halinde’ Suriye ile bir anlaşmanın mümkün olabileceğini söyledi.

Şarku’l Avsat’ın Yediot Aharonot’tan aktardığına göre Netanyahu, geçen hafta Suriye’de yaşanan çatışmada yaralanan askerleri ziyaret ederken yaptığı açıklamada, “Suriye’den beklenen, Şam’dan mevcut tampon bölgeye kadar silahsızlandırılmış bir tampon hat oluşturmasıdır. Buna elbette Hermon Dağı’nın etekleri ve zirvesi de dahildir” dedi.

Netanyahu, “Bu bölgeler üzerindeki kontrolümüzü, İsrail vatandaşlarının güvenliğini sağlamak için sürdürüyoruz. Eğer iyi niyet gösterilir ve bu ilkeler üzerinde anlaşılırsa, Suriyelilerle bir anlaşmaya varmak da mümkün. Ancak her koşulda kendi ilkelerimizden vazgeçmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Diğer taraftan İsrail medyasına göre Netanyahu ve Savunma Bakanı Yisrael Katz, bugün ABD’nin Ortadoğu Özel Temsilci Yardımcısı Morgan Ortagus ile bir araya geldi.

Yediot Aharonot’a bağlı Ynet haber sitesinin aktardığına göre görüşme, Kudüs’te Başbakanlık Ofisi’nde gerçekleşti.

Ortagus’un ilerleyen saatlerde Beyrut’u ziyaret etmesinin beklendiği bildirildi.


İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
TT

İsrail, Hamas tarafından teslim edilen kalıntı örneklerini aldı

Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)
Geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde tutulan İsrailli bir rehinenin cesedini almak için hasarlı binaların önünden geçen Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracı (Reuters)

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ofisi bugün, İsrail’in Hamas tarafından Uluslararası Kızılhaç Komitesi (ICRC) aracılığıyla teslim edilen kalıntı örneklerini teslim aldığını duyurdu. Örneklerin adli tıp laboratuvarına gönderilmesi planlanıyor.

Şarku’l Avsat’ın Reuters'tan aktardığına göre bir Hamas lideri, hareketin bugün Gazze Şeridi'nde kalan iki cesetten birini teslim edeceğini açıklamıştı.

İsrailli rehine Ran Gvili ve Taylandlı rehine Sudthisak Rinthalak'ın cesetleri halen Gazze'de bulunuyor.

Bu gelişme, İsrail güçlerinin bugün Gazze Şeridi'nin orta kesimindeki el-Bureyc Mülteci Kampı’nda bir Filistinliyi öldürmesi ve Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinde evlerin yıkılması ve bombardımanların devam etmesi ile birlikte gerçekleşti.

Filistin resmi haber ajansı WAFA, ‘işgal güçlerinin kuzeydeki Cibaliye Mülteci Kampı’na yoğun hava saldırıları düzenlediğini ve kuzey Gazze’de bazı konut binalarını yıktığını’ bildirdi. Ayrıca İsrail’e ait insansız hava araçları (İHA) et-Tuffah mahallesindeki es-Senafur kavşağı yakınlarında Filistinlilerin evlerine bombalar attı ve eşzamanlı olarak yoğun ateş açıldı.