Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı: Reformlar işçileri korudu ve çalışma şartlarını iyileştirdi

Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı: Reformlar işçileri korudu ve çalışma şartlarını iyileştirdi
TT

Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı: Reformlar işçileri korudu ve çalışma şartlarını iyileştirdi

Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı: Reformlar işçileri korudu ve çalışma şartlarını iyileştirdi

Suudi Arabistan İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Avad el-Avvad, ülkesinin insan ticaretiyle mücadele konusunda kaydettiği büyük ilerlemenin arkasında yatan sebebin hayata geçirilen reformların olduğunu ve insan ticaretiyle mücadelede entegre bir sistem oluşturmak için bu kapsamda atılan adımlar olduğunu söyledi.
Al-Avvad, Şarku’l-Avsat ile yaptığı röportajda, bu reform ve adımların çalışma ortamını ve istihdamın korunmasını iyileştiren yasal ve kurumsal yapının geliştirilmesine yansıdığını belirterek şunları ekledi: “Suudi Arabistan, Sınır aşan organize suçlara karşı Birleşmiş Milletler Sınır aşan Örgütlü Suçlara Karşı Sözleşmeye ek olarak, Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Protokol ve Birleşmiş Milletler İnsan Ticaretini Azaltma ve Cezalandırma Protokolü, Özellikle Kadın ve Çocuk Ticaretini Önleme sözleşmeleri gibi Birleşmiş Milletler Sözleşmelerine katılması münasebetiyle insan ticareti suçlarıyla ilgili sözleşmelere ve protokollere özen göstermektedir. Suudi Arabistan ayrıca, insan ticaretiyle mücadelede Arap stratejisinin, insan ticareti suçuyla mücadele için rehber yasasının ve Körfez kılavuz yasasının yayınlanmasına katılımı da dahil olmak üzere, bu yöndeki bölgesel ve uluslararası çabalara aktif olarak katılmaktadır.
El-Awad, insan ticareti suçunu ‘sınırları aşan organize suçlar’ olarak nitelendirdi ve bununla mücadele için uluslararası çabaları mutlak bir zorunluluk olduğunu söyledi. “Bilimsel konferanslar ve forumlar aracılığıyla tecrübe alışverişinin ulusal çabaların güçlendirilmesine katkıda bulunduğuna ve bilgi alışverişini artırdığına, diğer ülkelerden uzmanlar tarafından sunulan bilimsel çalışmaların fayda sağlamanın yanı sıra bilgi alışverişini, deneyimlerin kazanılmasını ve en iyi uluslararası mesleki uygulamalara ilişkin bilgileri geliştirdiği için kontrol ile ilgili kurumların verimliliğini artırdığına dikkat çekti. Forumlar ve konferanslar neticesinde ve tavsiye kararlarını oluşturan uzman kuruluşlar, Suudi Arabistan'ın bu tür etkinlikler düzenlemesi ve katılması konusundaki hevesine de vurgu yaptı.
Suudi Arabistan, Ortadoğu'da insan ticaretine karşı mücadelede bu ortaklıklar ve forumlar neticesinde olgunlaşmış bir mekanizmaya ulaşmak için ülkeler ve kurumlarla işbirliğini güçlendirmeye de hevesli olduğunu söyledi.
Ortadoğu'da insan ticareti suçlarıyla mücadelenin zorluklarının tartışıldığı üçüncü hükümet forumu 2021, Salı günü Suudi Arabistan'ın ev sahipliği yaptığı faaliyetlerle sona erdi. Ulusal ve Uluslararası Koordinasyon başlıklı bir dizi tartışma ve oturumun gerçekleştiği forumda “Kovid-19 Pandemisi Işığında İnsan Ticaretiyle Mücadele” başlığı altında ilgili komite başkanlarının ve Körfez Arap Ülkeleri İşbirliği Konseyi ülkelerinin ve uluslararası temsilcilerin katılımıyla gerçekleştirildi.
Forumda, Ortadoğu'da insan ticareti suçlarıyla mücadele alanında, özellikle Kovid-19 salgını şartlarında ulusal komitelerin bu suçları ele almak için ortak eylem planları geliştirebilmesi ile ilgili zorluklar ve ortaya çıkan gelişmeler tartışıldı. Oturumlara katılan ülkeler, insan ticaretiyle mücadelede işbirliği için ulusal girişimleri ve bu tür ortaklıkların önemini vurguladıkları çalışmalarını sundular.
Kapanış oturumunda, İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Dr. Avad bin Salih Al-Avvad, tavsiye kararlarını açıkladı. Bunlar arasında, Forum'un birinci ve ikinci oturumlarında yayınlanan tavsiyelerin uygulanması ve takip edilmesi, Bölgesel Eğitim Merkezi'nin insan ticaretiyle mücadele alanında bir uzmanlık merkezi olarak kabul edilmesi ve teşvik edilmesi konusunda çalışmaya devam etmek vardı. Ülkeler Kovid-19 algını ile ilgili mevcut sağlık koşulları ışığında çalışma ortamındaki istismar tehdidiyle yüzleşme çabalarını sürdürmeye ve yoğunlaştırmaya teşvik edildiler.
İstisnai ve olağanüstü hallerde insan ticaretiyle mücadele konusunda ulusal ve uluslararası koordinasyon alanında faaliyet gösteren ülke ve tarafların deneyimlerinden yararlanılması, bölgede insan ticareti suçlarıyla mücadele alanında çalışanlara yönelik ortak çalıştayların yapılması ve bu konuda çalışmalar yapılması tavsiyeler arasında yer aldı. Çalışma ortamındaki modern sömürü türlerine ışık tutmak için Uluslararası İnsan Ticaretiyle Mücadele Günü ile aynı zamana denk gelecek şekilde her yıl 24-30 Temmuz tarihleri arası İnsan Ticaretiyle Mücadele Farkındalık Haftasını olarak ilan edilecek. Ayrıca, Katar Devleti'nin 2022 yılında dördüncü Hükümet Forumu'na ev sahipliği yapma davetinin kabul edilmesi de memnuniyetle karşılandı.



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.