Cezayir Kabiliye bölgesinin ileri gelenleri, çocuklarına yönelik yapılan güvenlik kovuşturmasını kınadı

Cezayir devlet başkanı Abdülmecid Tebbun (Reuters)
Cezayir devlet başkanı Abdülmecid Tebbun (Reuters)
TT

Cezayir Kabiliye bölgesinin ileri gelenleri, çocuklarına yönelik yapılan güvenlik kovuşturmasını kınadı

Cezayir devlet başkanı Abdülmecid Tebbun (Reuters)
Cezayir devlet başkanı Abdülmecid Tebbun (Reuters)

Kabiliye bölgesinin ileri gelenleri, ayrılıkçı gruplara katıldıkları gerekçesiyle  çocuklarına yönelik başlatılan güvenlik kovuşturmalarından şikayetçi olurken, Uluslararası Af Örgütü yetkilileri, geçen Mayıs ayında terörizm suçlamasıyla tutuklanan İslamcı aktivistleri destekleyen yargıcın avukatını serbest bırakmaya çağırdı.
Dün, Kabiliye bölgesi Köyleri ve İlçeleri Komitelerimim yanı sıra bölgenin ileri gelenleri sosyal platformlarda Tizi Vuzu ve Bicaye eyaletlerindeki dağlık kasabalardaki insan hakları ihlallerini gösteren bir liste yayınladılar. Amazigh (Berberilerin kullandığı bir lehçe) lehçesini konuşan binlerce Cezayirle bu bölgede yaşıyor.
Listede, bölgede birkaç aydır kadın ve erkek, aydın, sanatçı, siyasi şahsiyetlerin yanı sıra sıradan vatandaşlara dahi ayrım gözetmeksizin tutuklama, yıldırma ve hapsetme eylemlerine tanık olunduğu belirtildi. Bu eylemlerin gerekçesinin, Kabiliye bölgesinin ülkeden ayrılmasını talep eden ve terör örgütü olarak sınıflandırılan siyasi bir harekete ait ağların dağıtılması olduğu söylendi. Yetkililerin geçen Mayıs ayında terör örgütü olarak sınıflandırdığı Aşiret Özerkliği Hareketi’ne istinaden, Geçici Kabiliye Hükümeti’nin Fransa'da ikamet eden başkanı Ferhat Miheni hakkında uluslararası tutuklama emri çıkarıldı.
Kabiliye bölgesinin ileri gelenleri, ayrılıkçı hareketle irtibatı bulundukları ve terörist sayıldıkları şüphesiyle ayrılıkçı örgüte katılan siyasi aktivistlere yönelik tutuklama, hapsetme ve tehdit edilme boyutuna varan polisiye operasyonların kendilerinde derin bir endişe ve adaletsizlik hissi bıraktığını ve bundan şikayetçi olduklarını belirttiler.
Bölgenin ileri gelenlerine göre, bölgedeki insan hakları durumu, geçen yaz bölgede çıkan ve iki yüz kişinin ölümüne neden olan büyük yangınlar sırasında Celay bin İsmail adlı otuzlu yaşlarında bir gencin yanması olayından bu yana hızla kötüleşti. Bölge sakinleri, gencin ormanları yaktığından şüphelense de daha sonra yangınları söndürmeye yardım etmek için uzak bir bölgeden geldiği kanıtlandı. Olaydan sonra, tüm Kabiliye bölgesi Bin İsmail'i öldürmekle suçlandı, 30'dan fazla kişi tutuklandı ve savcılık onları yakarak öldürmeye teşebbüşle suçladı. İleri gelenlerin (Kanaat önderlerinin) olduğu liste medyanın bir bölümü tarafından kınandı ve genç Cemal'in öldürüldüğü korkunç suç nedeniyle bölge terörizmle suçlandı.
Bu konu ile ilgili olarak Uluslararası Af Örgütü internet sitesinde ülkenin doğusunda dün ilk mahkemesi görülen davanın başlaması münasebetiyle yetkililerden insan hakları avukatı Abdül Rauf Arslan'ı derhal serbest bırakmasını talep etti. İnsan hakları örgütü, hareketin aktivistlerini savunmasından kaynaklanan yalan haber yayma ve terörle ilgili suçlamaların düşürülmesi ve görüşlerini internette ifade etmesi çağrısında bulundu.
Güvenlik birimleri Arslan’ı  Tebessa şehrinde geçen Mayıs ayında tutukladı. Yerel Mahkeme Başsavcısı yaptığı basın toplantısında,  Arslan’ın terörist faaliyetlerde bulunmaları için ofisini Reşad terörist hareketi aktivistlerine verdiğini söyledi. Bu iddia Arslan'ın avukatları tarafından şiddetle reddedildi ve liderliği Avrupa'da bulunan İslami örgütle bağlantılı olduğu vurgulandı. Avukatın, üç eylemciyi temsil ettiği mahkemeden güvenlik merkezine götürülmesiyse baroyu kızdırdı.
Uluslararası Af Örgütü konuyla ilgili olarak "Cezayir makamlarının bir avukatı sırf işini yaptığı ve ifade özgürlüğü hakkını barışçıl bir şekilde kullandığı için hapse atması dehşet verici" dedi. Arslan'ın eylemci müvekkillerini savunurken ortaya çıkan bir videoya atıfta bulunan yargıçlar terör propagandası yapmakla suçlanıyor.
Uluslararası Af Örgütü özellikle Cezayir'de muhalefete karşı devam eden baskı kampanyası bağlamında Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktör Yardımcısı Amna El Galali, Abdül Rauf Arslan'ın hapsedilmesi ve yargılanmasının, ülke genelinde aktivistleri savunmaya veya insan hakları hakkında konuşmaya cesaret eden avukatlara korkutucu bir mesaj olarak değerlendirdi.



Gazze Sivil Savunması sağlık görevlilerinin öldürüldüğü ‘saha infazlarını’ kınadı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP
TT

Gazze Sivil Savunması sağlık görevlilerinin öldürüldüğü ‘saha infazlarını’ kınadı

Fotoğraf: AFP
Fotoğraf: AFP

Gazze'deki Sivil Savunma Müdürlüğü, İsrail ordusu tarafından dün yayınlanan bir iç soruşturma raporunu yorumlayarak mart ayında Gazze Şeridi'nde 15 sağlık görevlisinin ölümüne neden olan bir çatışmanın ardından bugün İsrail ordusunu ‘saha infazları’ yapmakla suçladı.

Sivil Savunma Müdürlüğü yetkilisi Muhammed el-Muğayyar, bir sağlık görevlisi tarafından çekilen videonun İsrail’in olayla ilgili anlatısının yalan olduğunu ve saha infazları gerçekleştirdiğini kanıtladığını söyledi. Muğayyar, İsrail'i ‘uluslararası meşru kararları atlatmaya ve hesap vermekten kaçmaya çalışmakla’ suçladı.

İsrail ordusu tarafından dün yapılan açıklamada, geçtiğimiz ay Gazze Şeridi'nde 15 acil yardım çalışanının öldürülmesine ilişkin soruşturmada ‘çok sayıda profesyonel hata’ tespit edildiği ve olayla ilgili olarak bir komutanın görevden alınacağı belirtildi. 23 Mart günü Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah şehri yakınlarında 15 sağlık görevlisi ve yardım çalışanı üç ayrı saldırıda öldürüldü ve Birleşmiş Milletler (BM) ile Filistin Kızılayı yetkililerinin bir hafta sonra cesetlerini bulduğu bir çukura gömüldüler.

asfrt
Gazze sınırında bir grup yaralıyı tedavi ederken İsrail’in düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden meslektaşları Abdullah Awad'ın cenaze namazını kılan Filistinli sağlık görevlileri (DPA)

İsrail ordusunun açıklamasına göre eksik ve yanlış rapor sunduğu gerekçesiyle bir komutana kınama cezası verilmesi ve sahadaki birlikleri komuta eden yedek subay olan bir komutan yardımcısının görevinin sonlandırılması kararı alındı. Reuters’ın aktardığına göre İsrail ordusu, soruşturmanın ‘çok sayıda mesleki başarısızlığı, emir ihlalini ve eksik raporlamayı’ ortaya çıkardığını ekledi.

İsrail ordusunun açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

“Soruşturma, ilk iki olayda ateş açılmasının, kendileriyle çatışan düşman bir güçten gerçek bir tehdit algıladıkları için askerlerin yanlış bir operasyonel anlayışından kaynaklandığı sonucuna varmıştır. Üçüncü olayda ise bir çatışma esnasında emirlere aykırı olarak ateş edilmiştir.”

Açıklamada, askeri savcının olayla ilgili soruşturma yürüttüğü ve suç duyurusunda bulunmaya karar verebileceği belirtildi.

Öldürülen sağlık görevlilerinin birinin telefonunda bulunan ve Filistin Kızılayı tarafından yayınlanan bir videoda, İsrail askerlerinin üniformalı acil durum çalışanları, ambulanslar ve ışıkları yanan itfaiye araçlarına ateş açtıkları görülüyor.

Öldürülen sağlık görevlilerinden sekizi Filistin Kızılayı, altısı Gazze Sivil Savunma Müdürlüğü ve biri de Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım Kuruluşu (UNRWA) üyesiydi. Cesetler olaydan birkaç gün sonra BM İnsani İşler Koordinasyon Ofisi'nin (OCHA) ‘toplu mezar’ olarak tanımladığı yerde kuma gömülü halde bulundu. Filistin Kızılayı tarafından dün yapılan açıklamada İsrail ordusu tarafından yapılan soruşturmadaki bulgular reddedildi.

Filistin Kızılayı’nın işgal altındaki Batı Şeria'nın Ramallah kentindeki Sözcüsü Nibal Fersah, Fransız Haber Ajansı AFP'ye yaptığı açıklamada, “Raporda yalanlar hüküm sürdüğü müddetçe geçersiz ve kabul edilemez olmaya devam edecek. Zira cinayete ilişkin bir gerekçe içeriyor. Konunun sorumluluğunu saha komutanlığındaki kişisel bir hataya mal ediliyor. Oysa gerçek bunun tam tersi” ifadelerini kullandı.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk'e göre olay uluslararası kınamalara ve ‘savaş suçu’ şüphelerine yol açtı.

Han Yunus’a düzenlenen bombardımanda 5 kişi öldü

Gazze'den yayın yapan El-Aksa televizyonu bugün, Han Yunus şehrinin doğusunda İsrail bombardımanında beş kişinin öldüğünü duyurdu. El-Aksa TV tarafından aktarılan haberde “Siyonistlerin bugün şafak vakti Han Yunus'un doğusundaki Beni Suheyla beldesinin ez-Zana bölgesindeki bir evi hedef alan hava saldırısında beş kişi öldürüldü” ifadeleri yer aldı.

El-Aksa TV’nin aktardığına göre saldırı sonucunda çok sayıda kişi de yaralandı.