UAEA: İran, Fordo nükleer tesisinde yüzde 20 saflıkta uranyum zenginleştirmeye başladı

UAEA: İran, Fordo nükleer tesisinde yüzde 20 saflıkta uranyum zenginleştirmeye başladı
TT

UAEA: İran, Fordo nükleer tesisinde yüzde 20 saflıkta uranyum zenginleştirmeye başladı

UAEA: İran, Fordo nükleer tesisinde yüzde 20 saflıkta uranyum zenginleştirmeye başladı

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA), İran’ın Fordo nükleer tesisindeki gelişmiş santrifüjlerle uranyumu yüzde 20 saflıkta zenginleştirme sürecine başladığını bildirdi.
UAEA, Çarşamba günü üye ülkelere sunduğu bir raporda, İran’ın söz konusu tesiste 166 gelişmiş IR6 santrifüj zinciri ile uranyumu yüzde 20 saflığa kadar zenginleştirme sürecini başlattığını ifade etti.
Raporda, “UAEA tesiste doğrulama faaliyetlerinin sıklığını artırmaya karar verdi ve İran da kabul etti. Bu faaliyetlerin uygulanmasını kolaylaştırmak için pratik düzenlemeler konusunda İran ile istişarelere devam edilecek” denildi.
İran’ın nükleer anlaşmasına dönülmesini amaçlayan müzakerelere katılan Avrupa ülkeleri, müzakerelere devam edip etmemeye karar vermek için önümüzdeki birkaç gün içinde İran’ın tutumunun ‘ciddiyetini’ değerlendireceklerini vurguladı.
İngiltere, Fransa ve Almanya'dan oluşan E3 ülkelerinden diplomatlar, “İranlılar bu iş konusunda ciddi olduklarını göstermezlerse, o zaman bir sorunumuz olacak. Önümüzdeki 48 saat çok önemli” dedi.
Nükleer anlaşma, nükleer faaliyetlerini sınırlama ve programını barışçıl tutma karşılığında İran’a uygulanan yaptırımların çoğunu kaldırmayı mümkün kıldı.
Ancak ABD eski Başkanı Donald Trump, 2018’de anlaşmadan çekildi ve İran’a yaptırımları yeniden uyguladı.
Bir yıl sonra İran, anlaşma kapsamındaki temel taahhütlerinden kademeli olarak geri çekilmeye başladı.
2021 başlarında ABD Başkanı olan Joe Biden, İran’ın taahhütlerine geri dönmesi koşuluyla ülkesini anlaşmaya geri döndürmeye hazır olduğunu dile getirdi.
İlgili taraflar, Washington’un dolaylı katılımıyla, Nisan ayında Viyana’da anlaşmayı canlandırmak için görüşmelere başladı.
Haziran ayında İbrahim Reisi’nin İran’ın yeni cumhurbaşkanı olmasıyla görüşmeler durdu ancak birkaç gün önce Viyana’da görüşmeler yeniden başladı.
Müzakerelerin son turunda Avrupalı ​​diplomatlar, “İşin yüzde 70 ila 80’ini yaptık, ancak daha karmaşık sorunların hala çözülmesi gerekiyor” yorumunda bulundu.



Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
TT

Sudan, İran’ın Kızıldeniz’de deniz üssü kurma talebini reddetti

İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)
İran, Yemen’deki Husilerin Kızıldeniz’deki ticari gemilere saldırı düzenlemesine yardım ediyor (AFP)

Sudanlı üst düzey istihbarat yetkilisi Ahmed Hasan Muhammed, ülkesinin İran’ın Kızıldeniz kıyısında bir deniz üssü kurma talebini reddettiğini söyledi.

İran’ın bu talebi kabul edilseydi, söz konusu üs, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından birinde deniz trafiğini izlemesine olanak tanıyacaktı.

Şarku’l Avsat’ın Wall Street Journal gazetesinden aktardığına göre Muhammed konuya ilişkin açıklamasında şunları söyledi;

“İran, Sudan ordusuna isyancılara karşı mücadelede kullanılmak üzere silahlı insansız hava araçları (SİHA) sağladı. Tahran, üssü inşa etme izni karşılığında, Sudan’a helikopter taşıyan bir savaş gemisi de dahil olmak üzere gelişmiş silahlar teklif etti. İranlılar üssü istihbarat toplamak için kullanmak istediklerini söyledi. Oraya savaş gemileri de yerleştirmek istediler. Ancak Hartum, İran’ın bu teklifini reddetti.”

Muhammed gazeteye yaptığı açıklamada, “Sudan İran’dan SİHA satın aldı. Çünkü insan kaybını azaltmak ve uluslararası insancıl hukuka saygı göstermek için daha isabetli silahlara ihtiyacımız vardı” diye ekledi.

Kızıldeniz’deki bir deniz üssü, Yemen’deki Husilerin ticari gemilere saldırı başlatmasına yardımcı olurken, Tahran’ın dünyanın en yoğun nakliye hatlarından biri üzerindeki hakimiyetini artırmasına olanak tanıyabilir.

İran destekli Husiler, Kızıldeniz’deki saldırıları Gazze’de savaşan İsrail ve müttefiklerini cezalandırma amacıyla gerçekleştirdiklerini ifade ediyor.

sddeb
Yemen televizyonu tarafından yayınlanan bir görüntüde, Husi saldırısından sonra batan bir İngiliz kargo gemisi görülüyor (EPA)

Sudan’ın, devrilen eski Devlet Başkanı Ömer El Beşir döneminde, İran ve Filistin’deki müttefiki Hamas ile yakın ilişkileri vardı.

Beşir'in 2019 darbesiyle devrilmesinin ardından, ülkenin askeri cuntasının başı olan Orgeneral Abdulfettah el Burhan, uluslararası yaptırımları sona erdirmek amacıyla ABD ile yakınlaşma başlattı.

Ayrıca İsrail ile ilişkileri normalleştirmek için harekete geçti.

İran’ın deniz üssünü inşa etme talebi, bölge ülkelerinin Sudan’da 10 aydır devam eden iç savaştan faydalanarak, Ortadoğu ile Sahra Altı Afrika ülkeleri arasında stratejik bir kavşak noktası olan ülkede yer edinmeye çalıştıklarını gösteriyor.

Burhan liderliğindeki Sudan ordusu, Nisan ortasından bu yana Orgeneral Muhamed Hamdan Daklu (Hamideti) liderliğindeki paramiliter Hızlı Destek Kuvvetleri ile savaşıyor.

Çatışma on binlerce insanın ölümüne, milyonlarca Sudanlının yerinden edilmesine ve dünyanın en kötü insani krizlerinden birine neden oldu.

Çatışmaları takip eden bölge yetkilileri ve analistlere göre, Sudan’ın İran’dan aldığı SİHA’lar, Hızlı Destek Kuvvetleri nedeniyle ordunun uğradığı kayıpların ardından, Burhan’ın bir miktar başarı elde etmesine yardımcı oldu.

Son haftalarda hükümet, Hartum ve Omdurman’daki önemli bölgelerin kontrolünü yeniden ele geçirdi.

ABD Başkanı Joe Biden yönetimi, hem Sudan ordusunu, hem de Hızlı Destek Kuvvetleri’ni savaş suçu işlemekle suçladı.

Washington ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Sudan’ın batısındaki Darfur bölgesinde cinayet, tecavüz ve etnik temizlik de dahil olmak üzere insanlığa karşı suçlar işlemekle itham etti.

Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri, Sudan ordusunu, sivillerin yerleşimleri havadan hedef almak ve Sudanlı sivilleri çaresizce ihtiyaç duydukları insani yardımdan mahrum bırakmakla eleştirdi.

BM kuruluşları ayrıca Hızlı Destek Kuvvetleri’ni, Darfur’da etnik amaçlı saldırılar da dahil olmak üzere zulüm yapmakla suçladı.

Çatışmanın tarafları olan Sudan ordusu ve Hızlı Destek Kuvvetleri, ABD ve BM’nin suçlamalarını reddetti.

ABD Şubat ayında yaptığı açıklamada, İran’ın Sudan ordusuna silah sevkiyatıyla ilgili endişelerini dile getirdi.

ABD’nin Hartum Büyükelçisi John Godfrey, İran’ın Hartum’a yardım ettiğine ilişkin haberlerin ‘son derece rahatsız edici’ olduğunu söyledi.