El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu ile Fransız kurumları arasında kültür ve altyapı geliştirme alanlarında 4 yeni anlaşma

Suudi Arabistan Kültür Bakanı ve Fransa Dışişleri Bakanı imza töreni sırasında (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Kültür Bakanı ve Fransa Dışişleri Bakanı imza töreni sırasında (Şarku’l Avsat)
TT

El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu ile Fransız kurumları arasında kültür ve altyapı geliştirme alanlarında 4 yeni anlaşma

Suudi Arabistan Kültür Bakanı ve Fransa Dışişleri Bakanı imza töreni sırasında (Şarku’l Avsat)
Suudi Arabistan Kültür Bakanı ve Fransa Dışişleri Bakanı imza töreni sırasında (Şarku’l Avsat)

​Suudi Arabistan El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu, Fransız kurumlarıyla ikisi kültürel, ikisi ise altyapı alanında olmak üzere 4 anlaşma imzalandığını bildirdi.
Bu anlaşmaların imzalanması, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un dün Cidde’ye resmi bir ziyaret gerçekleştirerek, Veliaht Prens ve Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu Yönetim Kurulu Başkanı Muhammed bin Selman bin Abdulaziz ile görüşmesinin ardından geldi.
Anlaşmalar, Suudi Arabistan ve Fransa arasındaki sağlam ilişkilerin ve Ula Valiliği’ndeki çeşitli alanlardaki büyük işbirliğinin uzantısı olarak gerçekleşti.
10 Nisan 2018’de kentsel, kültürel ve turizm gelişimi ile sürdürülebilir kalkınmaya odaklanan hükümetler arası bir anlaşma imzalandı.
Fransa’nın aktif katılımıyla yapılan bu anlaşma, komisyonun özellikle arkeoloji, altyapı ve misafirperverlik alanlarında seçkin küresel ortaklıklar için stratejisinin yanı sıra akıllı şehir altyapısını geliştirmesine katkıda bulundu.
El-Ula Valiliği Kraliyet Komisyonu Başkanı Amr el-Madani anlaşmaya dair şu açıklamayı yaptı;
“Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın 2018 yılında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile ilk anlaşmayı imzalamasından bu yana, Komisyon’un Fransa ile ilişkisi birçok alanda güçlendi. Ortak çalışmalarımızla, şirketler arasında bilgi, deneyim ve kaynak paylaşımına dayalı yeni bir kültürel iletişim modeli oluşturduk. Bu, gençlerin küresel bir miras ve kültürel destinasyon olarak Ula’nın sürdürülebilir gelişimine katkıda bulunmaları için yeni fırsatlar sunuyor.”
Bu anlaşmalar, Ula'yı kültürel ve doğal bir destinasyon olarak tanıtma, ekonomik kolları çeşitlendirme ve kültür, sanat ve eski eserler sektörlerini geliştirme çabaları kapsamında gerçekleşti.



Suudi Arabistan, İsrail'i uluslararası insani hukuka uymaya çağırdı

TT

Suudi Arabistan, İsrail'i uluslararası insani hukuka uymaya çağırdı

Suudi Arabistan, İsrail'i uluslararası insani hukuka uymaya çağırdı

Suudi Arabistan dün, işgalci bir güç olarak İsrail'in uluslararası insancıl hukuk hükümlerine uyması ve işgal altındaki topraklarda yaşayan Filistin halkının gıda, su, barınma ve tıbbi malzeme gibi temel ihtiyaçlarını karşılaması gerektiği yönündeki talebini yineledi.

Bu talep, Hollanda'nın Lahey kentindeki Uluslararası Adalet Divanı'nda (UAD), ‘İsrail'in Birleşmiş Milletler (BM) ve diğer uluslararası kuruluşların işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki mevcudiyet ve faaliyetlerine karşı yükümlülükleri’ konusunda UAD'a sunulan istişari görüş talebiyle ilgili bir oturuma katılmasının ardından geldi.

sdefr
Lahey'deki Uluslararası Adalet Divanı (UAD) oturumuna Suudi Arabistan'ı temsilen Dışişleri Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Muhammed en-Nasır katıldı. (SPA)

Oturumda ülkesini temsil eden Suudi Arabistan Dışişleri Bakanlığı Hukuk İşleri Genel Müdürü Muhammed en-Nasır yaptığı açıklamada, “İsrail, işgal altındaki topraklarda yaşayan Filistin halkının temel insan haklarına saygı göstermek ve bu hakları korumakla yükümlüdür. İsrail'in uluslararası kuruluşların ve ülkelerin Filistinlilerin ihtiyaçlarını karşılama çabalarını engellemesi bir insan hakları ihlalidir” ifadelerini kullandı.

En-Nasır, BM Şartı'nın İsrail'e, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı (UNRWA) da dahil olmak üzere BM organlarıyla iyi niyet çerçevesinde iş birliği yapma yükümlülüğü getirdiğine dikkat çekti. En-Nasır ayrıca, İsrail’in, Filistin halkının kendi kaderini tayin etme kabiliyetini arttıracak yardımlar sağlamak isteyenlere izin vermek ve UAD’ın önündeki sorunun özü olan uluslararası hukukun emredici bir normu olarak bu hakka saygı göstermekle yükümlü olduğunu vurguladı.