Twitter, izinsiz medya paylaşımı yasağı ardından bazı hesapların "yanlışlıkla" askıya alındığını açıkladı

Twitter'ın paylaşım ve güvenlik politikasında gittiği değişim, bazı kişiler tarafından "uygulanması neredeyse imkansız" olarak eleştirilmişti (Reuters)
Twitter'ın paylaşım ve güvenlik politikasında gittiği değişim, bazı kişiler tarafından "uygulanması neredeyse imkansız" olarak eleştirilmişti (Reuters)
TT

Twitter, izinsiz medya paylaşımı yasağı ardından bazı hesapların "yanlışlıkla" askıya alındığını açıkladı

Twitter'ın paylaşım ve güvenlik politikasında gittiği değişim, bazı kişiler tarafından "uygulanması neredeyse imkansız" olarak eleştirilmişti (Reuters)
Twitter'ın paylaşım ve güvenlik politikasında gittiği değişim, bazı kişiler tarafından "uygulanması neredeyse imkansız" olarak eleştirilmişti (Reuters)

Sosyal medya platformu Twitter, yeni uygulamaya koyduğu paylaşım yasağı değişikliğinin ardından beklenmedik bir sorunla karşılaştı. 
Twitter, salı günü kural politikasında bir değişikliğe gidildiğini açıklamıştı. Buna göre kamuya mal olmuş kişiler hariç herhangi bir kullanıcının özel fotoğraf ve videolarının kendisinin izni olmadan kullanılması yasaklanmıştı. Kullanıcının şikayetçi olması durumunda bu içeriklerin platformdan kaldırılacağı bildirilmişti.  
Şirketin duyurusunda yeni uygulamanın "fotoğraf ya da videoların kişileri tehdit veya rahatsız etme amaçlı kullanılmasını engellemeyi" amaçladığı ifade edilmişti. 
Ancak sosyal medya platformunun kural değişikliği beklenmedik bir sonuç yarattı.
Radikal sağ ve beyaz üstünlükçü gruplar, eylemlerine katılanların kimliklerinin tespit edilmesini sağlayan bazı hesapların, bu yeni kural kapsamında askıya alınması için kullanıcılarından Twitter’a şikayette bulunmasını istedi.
Twitter Sözcüsü Trenton Kennedy, cuma günü yaptığı açıklamada şirketin "ciddi miktarda" şikayet aldığını ve "kuralı uygulayan ekibin birkaç hata yaptığını" bildirdi.
Kennedy, toplamda gelen şikayetlerin sayısını açıklamazken, "bir düzine hesabın yanlışlıkla askıya alındığını" söyledi.
Hatalı işlemlerin düzeltilip düzeltilmediğine dair henüz bir açıklama yayımlanmadı. 
Radikal sağcı ve ırkçı gruplara veya mitinglere katılanların kimliklerinin tespit edilmesini sağlayan bazı hesaplara henüz ulaşım sağlanamadığı bildirildi.
Paylaşım ve güvenlik politikasındaki değişim, pazartesi günü Jack Dorsey'nin CEO'luk görevinden ayrıldığını açıklaması ve yerine şirketin CTO'su Parag Agrawal'in geçmesinin ardından geldi.
Independent Türkçe, RT, Washington Post



Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
TT

Trump’tan Küba radyosuna yayın yasağı: Castro kardeşlerin yapamadığını gerçekleştirdi

Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)
Trump ilk döneminde de radyonun fonunda kesintiye gitmişti (Reuters)

ABD Başkanı Donald Trump, Florida’dan Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti’nin faaliyetlerine son verdi.  

New York Times (NYT), Trump yönetiminin cumartesi günü gönderdiği bir e-postayla 40 yıllık Radyo Marti’nin faaliyetlerinin sonlandırılacağını duyurduğunu aktarıyor.

ABD’de yaşayan ve 2021’de Küba’da patlak veren protestoları destekleyen Ramon Saul Sanchez, bu haberin radyo çalışanlarının kendisiyle söyleşi yapmayı planladığı sırada geldiğini belirtiyor:

Kafaları çok karışmıştı. Bana ‘İşimize son verildiğini öğrendik. Gitmemiz gerekiyor’ dediler.

Trump, başta Amerika’nın Sesi (VOA) olmak üzere federal hükümet tarafından finanse edilen bazı medya kuruluşlarında bütçe ve personel sayısının azaltılması kararını vermişti.

Kararda, VOA, Özgür Avrupa ve Asya Radyosu’yla Küba'ya İspanyolca haber akışı sağlayan Radyo Marti'ye ev sahipliği yapan ABD Küresel Medya Ajansı'nın fonksiyonlarının minimum seviyeye çekilmesi yönünde talimatlar yer almıştı.

VOA çalışanları ve bazı medya örgütleri, “hukuka aykırı” olduğu gerekçesiyle kararı mahkemeye taşımıştı.

ABD Kongresi’ndeki Küba kökenli üç siyasetçiden biri olan Mario Diaz-Balart, Trump’la görüşerek radyonun faaliyetlerinin yeniden başlamasını talep edeceğini belirtiyor.

ABD Dışişleri Bakanlığı ise “durumun karmaşık ve değişken olduğunu” bildiriyor. Trump’ın atadığı Dışişleri Bakanı Marco Rubio da Küba kökenli. Cumhuriyetçi liderin Latin Amerika Özel Temsilcisi Mauricio Claver-Carone sınırlı da olsa radyonun faaliyetlerini sürdüreceğini düşündüğünü ifade ediyor.

Radyo, 1983’te dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından kurulmuştu. Fidel Castro ve Küba Komünist Partisi karşıtı lobicilik faaliyetleriyle tanınan Küba kökenli iş insanı Jorge Mas Canosa’nın talebiyle hayata geçirilen radyo, Soğuk Savaş’ta adaya sansürsüz yayın yapmayı hedefliyordu.

NYT, Trump’ın bu kararla “Castro kardeşlerin 40 yıldır yapamadığını tek hamlede gerçekleştirdiğini” yazıyor.

Diğer yandan Radyo Marti, Soğuk Savaş'tan kalma modası geçmiş bir yayın kuruluşu olarak da görülüyordu. Radyoyu eleştirenler, Küba’daki komünist yönetim hakkında tek taraflı yayınlar yapıldığına dikkat çekiyor. Radyo, defalarca Kongre raporlarına konu olan yolsuzluk skandallarına da karışmıştı. Kuruluşa bağlı televizyon kanalı TV Marti ise Küba’da o kadar sık engellendi ki adada “Görünmeyen TV” diye adlandırılıyor.

ABD'nin Küba'ya yönelik ambargoları ilk kez 1960'da başlatıldı ve ilerleyen yıllarda kapsamı daha da genişletildi. Öte yandan ABD'nin Küba'ya yönelik ambargosunu kaldırmasına dair karar tasarısı 2012'den bu yana her yıl Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda (BMGK) kabul ediliyor. Fakat bağlayıcılığı bulunmayan BMGK kararı sadece tavsiye niteliği taşıyor ve uluslararası toplumun tutumunu gösteriyor.

Independent Türkçe, New York Times, El Pais