Suudi Arabistan Veliaht Prensi Körfez turuna bugün Umman’dan başlıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Temmuz ayında Neom’u ziyaret eden Umman Sultanı Heysem bin Tarık (Arşiv)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Temmuz ayında Neom’u ziyaret eden Umman Sultanı Heysem bin Tarık (Arşiv)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Körfez turuna bugün Umman’dan başlıyor

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Temmuz ayında Neom’u ziyaret eden Umman Sultanı Heysem bin Tarık (Arşiv)
Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Temmuz ayında Neom’u ziyaret eden Umman Sultanı Heysem bin Tarık (Arşiv)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Muhammed bin Selman, Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) bu ay yapılacak 42. Riyad zirvesi öncesi bugün Körfez turuna çıkıyor.
Veliaht Prens ilk olarak bugün Umman’a resmi bir ziyaret gerçekleştirerek, Maskat’ta Sultan Heysem bin Tarık ile görüşecek.
Umman, Bahreyn, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Kuveyt’i ziyaret edecek olan Muhammed bin Selman, Körfez liderleriyle görüşecek.
Veliaht Prens, bölgesel, Arap ve uluslararası meseleler ile güvenlik ve istikrarın sağlanması ile ilgili ülkeler arasındaki pozisyonları koordine edecek. Ayrıca Körfez güvenlik konularını, özellikle İran’ın nükleer ve füze programını da tartışacak.
Körfez kaynaklarına göre, Veliaht Prens turunda diyalog, ortak işbirliği ve karşılıklı saygıya dayalı bölgesel ve uluslararası ilişkiler inşa etmeyi ve istikrarı güçlendirmeyi vurgulayacak.
Veliaht Prens’in Umman ziyaretinin, iki ülke arasında 800 kilometre uzunluğundaki ilk doğrudan kara sınır kapısının açılışına tanık olması bekleniyor.
Umman Kraliyet Mahkemesi Divanı, Suudi Arabistan Veliaht Prensi’nin bugün başlayan ziyaretini memnuniyetle karşıladı.
Yapılan açıklamada, Umman ile kardeş Suudi Arabistan’ı birbirine bağlayan uzun tarihsel ilişkiler kapsamında gerçekleşen ziyaretin, iki ülke halklarını birleştiren sevgi, sevgi ve akrabalık bağlarını güçlendireceği ifade edildi.
Ziyaretin ayrıca, Sultan Heysem bin Tarık ile Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz arasında bu yıl Temmuz ayında Riyad’da yapılan görüşme sonucunu tamamlama amacı taşıdığı da vurgulandı.
Veliaht Prens’in Umman ziyaretinde, iki kardeş ülkenin çıkarlarına hizmet etmek ve iki halkın daha müreffeh bir gelecek umutlarını gerçekleştirmek için ilişki ve işbirliğini güçlendirme konusunun ele alınacağı ifade edildi.
Umman Kraliyet Mahkemesi Divanı’nın açıklaması şöyle devam etti;
“Umman ve Suudi Arabistan halkı, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın yaklaşan ziyaretini ve kardeşi Sultan Heysem bin Tarık ile yapacağı görüşmeyi dört gözle bekliyor. Görüşmede, Dukm’daki Özel Ekonomik Bölge’de bir sanayi bölgesi kurma projesine yapılan yatırımlar ve enerji alanında işbirliği dahil çeşitli konular ele alınacak. Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Maskat ziyareti, gıda güvenliği alanındaki ortaklığın ve Umman ile Suudi Arabistan arasında 800 kilometre uzunluğundaki ilk doğrudan kara sınır kapısı olan Rubu’l Hali’nin açılmasının tartışılmasını da içeriyor. Görüşmede çeşitli bölgesel ve uluslararası siyasi meselelere yönelik pozisyonları birleştirmenin ve Körfez’de kendi kendine yeten bir politika benimsemenin önemi de ele alınacak.”
Umman resmi ajansı ONA’da dün yer alan haberde ise, Veliaht Prens’in Umman ziyaretinin iki ülke arasında çeşitli alanlardaki koordinasyonu geliştireceği ifade edildi.
Haberde, Riyad ve Maskat’ın, KİK ve üye ülkeler arasında stratejik ortaklıklar geliştirme, askeri entegrasyonu güçlendirme ve KİK’in bölgesel ve uluslararası rolünü güçlendirmek için çalıştıklarına dikkat çekildi.
Umman Sultanı Heysem bin Tarık, Ocak 2020’de iktidara gelmesinin ardından ilk yurt dışı ziyaretini Suudi Arabistan’a yaptı.
Ziyaret, Suudi Arabistan-Umman Koordinasyon Konseyi’nin kurulmasıyla sonuçlandı ve iki kardeş ülke arasında başta ekonomi olmak üzere çeşitli alanlarda işbirliği için daha geniş ufuklar açtı.
Umman Dışişleri Bakanı Bedr bin Hamad el-Busaidi, bir süre önce Şarku’l Avsat’a verdiği röportajda, “İki ülke arasındaki ilişkiler, özellikle iki ülke arasındaki ilk doğrudan kara sınır kapısının tarihi açılışı ışığında, işbirliği ve ortaklık alanlarında bir sıçramaya tanık oluyor. Umman ve Suudi Arabistan, başta Yemen sorunu olmak üzere birçok bölgesel konuda yoğun bir şekilde koordinasyon halindedir” dedi.
Bakan ayrıca ülkesinin, Suudi Arabistan’ın Yemen’de ateşkesi öngören girişimine ve Riyad Anlaşması’na verdiği desteği de dile getirdi.
Suudi Arabistan-Umman ekonomik yakınlaşmasına yönelik pratik bir adım olarak, Riyad ve Maskat, Suudi Arabistan Yatırım Bakanlığı’ndan bir heyetin resmi ziyareti sırasında, ortak yatırımın özelliklerini ve iki taraf arasındaki gelecekteki stratejik ekonomik ilişkiyi ana hatlarıyla belirten mutabakat zaptı imzaladı.
Suudi Arabistan’ın Maskat Büyükelçisi Abdullah el-Enezi, Veliaht Prens’in Umman ziyaretinin iki ülke arasındaki tarihi ilişkilerin derinliğinin bir göstergesi olduğunu dile getirdi.
Enezi dün ONA’ya yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı;
“Suudi Arabistan ve Umman’ın yerel, bölgesel veya uluslararası düzeyde pek çok ortak noktası var. Birçok değeri paylaşıyorlar, bir barış kültürünü teşvik ediyorlar, terörü reddediyorlar ve özellikle Yemen’e barış getirmek de dahil olmak üzere uluslararası çabaları ilerletmeye çalışıyorlar. İki kardeş ülke arasındaki mevcut aşamanın başlığı ekonomik ve yatırım ilişkileridir, çünkü siyasi ilişkiler vizyonlardaki birçok dosyada aynıdır. Umman ile Suudi Arabistan arasındaki ekonomik ve yatırım ilişkileri mükemmeldir.”
Umman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Rida bin Cuma es-Saleh ise, “Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın ziyareti birçok düzeyde büyük önem taşıyor. İstatistikler, iki ülke arasındaki ticaret alışverişinin 2020’de 960 milyon Umman riyaline ulaşan yükseliş eğilimini gösteriyor. Mevcut 2021 yılının ilk çeyreğine ilişkin rakamlar ise, ticaret borsası hacminde yüzde 14,89 artış olduğunu gösteriyor” dedi.



Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
TT

Cidde'de Filistin'i destekleme ve İsrail'in tek taraflı adımlarını reddetme konusunda uluslararası mutabakat sağlandı

Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)
Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra ve Mescid-i Aksa'nın uzaktan görünümü (Reuters)

Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde, işgal altında bulunan Filistin’deki gelişmelere ilişkin düzenlenen istişare toplantısının ardından ortak bir bildiri yayımlandı. Toplantıya, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreterliği, Arap Birliği ve Afrika Birliği (AfB) Komisyonu’ndan üst düzey heyetler katıldı. Toplantının, Filistin meselesinin seyri ile bölgesel ve uluslararası yansımaları konusunda üç kuruluş arasındaki siyasi eşgüdümün arttığını ortaya koyduğu belirtildi.

Bildiride, ABD Başkanı tarafından açıklanan ve Ekim 2025’te Mısır’ın Şarm eş-Şeyh kentinde Mısır-ABD himayesinde, Katar ve Türkiye’nin katılımıyla düzenlenen Uluslararası Barış Zirvesi’nde imzalanan barış planının, kan dökülmesinin durdurulması, insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılması, İsrail işgal güçlerinin çekilmesi ve normal hayata dönüş için gerekli koşulların hazırlanması açısından temel bir çıkış noktası olduğu vurgulandı. Planın, Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi’nin 2803 sayılı kararıyla kabul edildiği ve geri dönülmez biçimde ‘iki devletli çözüm’ yolunun açılmasını hedeflediği kaydedildi.

Bu çerçevede üç kuruluş, Gazze Şeridi’nde ya da Batı Şeria’da Filistin halkının zorla yerinden edilmesini hedefleyen her türlü girişim ve planı kesin bir dille reddettiklerini belirtti. Bildiride, bu tür adımların savaş suçu ve uluslararası insancıl hukukun açık ihlali olduğu, ayrıca bölgesel ve uluslararası barış ve güvenliğe doğrudan tehdit teşkil ettiği ifade edildi. İsrail’in Refah Sınır Kapısı’nın tek yönlü açılmasına ilişkin açıklamaları da sert şekilde kınanarak, Gazze Şeridi’ni yaşanamaz bir bölge haline getirmeyi amaçlayan politikaların sonuçlarına karşı uyarıda bulunuldu.

Ortak bildiride, İsrail makamlarının Gazze Şeridi’ne uyguladığı kuşatma ve sistematik aç bırakma politikası kınandı. İsrail’in Refah Sınır Kapısı ile tüm kara ve deniz geçişlerini kalıcı ve güvenli şekilde açmaya zorlanması, insani yardımların herhangi bir kısıtlama olmaksızın ulaştırılmasına izin verilmesi çağrısı yapıldı. Ayrıca Doğu Kudüs dahil Batı Şeria’da yerleşim faaliyetlerinin genişletilmesi, keyfi tutuklamalar, ilhak planları, sözde İsrail egemenliğinin dayatılması, şehir ve mülteci kamplarına baskınlar, altyapının tahrip edilmesi ve nüfusun zorla yerinden edilmesi gibi uygulamaların tehlikesine dikkat çekildi.

Bildiride, tüm İsrail yerleşimlerinin hukuka aykırı olduğu vurgulanarak, bunların dağıtılması ve boşaltılması gerektiği ifade edildi. İşgal güçlerinin koruması altında artan aşırı yerleşimci şiddetine karşı uyarıda bulunulurken, uluslararası topluma bu suçların faillerinin uluslararası ceza hukuku çerçevesinde hesap vermesini sağlama ve BM Güvenlik Konseyi’nin 904 sayılı kararı uyarınca yerleşimcilerin silahsızlandırılmasını hayata geçirme çağrısı yapıldı.

Bildiride, Kudüs’e ilişkin olarak İsrail’in işgal altındaki kentte siyasi, coğrafi ve demografik yapıyı değiştirmeyi amaçlayan tüm uygulamaları reddedildi. Açıklamada, başta Mescid-i Aksa olmak üzere İslam ve Hristiyan kutsal mekânlarının tarihî ve hukuki statüsünün korunmasının zorunlu olduğu vurgulandı.

Ortak bildiride ayrıca, işgal hapishanelerindeki Filistinli mahkûmlara yönelik zorla kaybetme, işkence, infaz ve kötü muamele dahil ağır ihlaller kınandı. Aşırı sağcı İsrail Ulusal Güvenlik Bakanı Itamar Ben-Gvir’in, tutuklu lider Mervan Bergusi’nin hücresini basarak hayatını tehdit ettiğine dikkat çekilerek, mahkûmların akıbetinin ortaya çıkarılması, korunmalarının sağlanması ve serbest bırakılmaları için uluslararası baskı çağrısı yapıldı.

Üç kuruluş, uluslararası toplumu İsrail’i tüm ihlallerinden dolayı hesap vermeye zorlayacak somut adımlar atmaya ve cezasızlık politikasına son vermeye davet etti. Bu çerçevede, başta Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) ve Uluslararası Adalet Divanı (UAD) olmak üzere ulusal, bölgesel ve uluslararası yargı mecralarının devreye sokulması gerektiği vurgulandı. Açıklamada, Filistin halkı için uluslararası korumanın sağlanmasının zorunlu olduğu ifade edildi. Bildiride ayrıca, Filistin Kurtuluş Örgütü’nün (FKÖ) Filistin halkının tek meşru temsilcisi olduğu teyit edilerek, Filistin hükümetinin Gazze Şeridi dahil tüm işgal altındaki Filistin topraklarında sorumluluklarını tam olarak üstlenmesinin desteklenmesi talep edildi.

Bildiride, Suudi Arabistan’ın Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nun 80’inci oturumunda açıkladığı Filistin Yönetimi’nin mali sürdürülebilirliğine yönelik acil koalisyon girişimi memnuniyetle karşılandı. Tüm ülkelere bu girişime katılma ve Filistin hükümetine mali destek sağlama çağrısı yapıldı. Ayrıca, 12 Eylül 2025’te BM Genel Kurulu’nda kabul edilen ve Filistin meselesinin barışçıl çözümü ile iki devletli çözümün uygulanmasına ilişkin konferansın sonuçlarını onaylayan karar da olumlu karşılandı. Söz konusu konferansın, Suudi Arabistan ve Fransa’nın eş başkanlığında New York’ta düzenlendiği hatırlatıldı.

Açıklamada, UAD’ın İsrail’in işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yükümlülüklerine ilişkin danışma görüşü takdir edilirken, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı’nın (UNRWA) görev süresinin üç yıl uzatılması kararı memnuniyetle karşılandı. Ajansa siyasi, hukuki ve mali desteğin sürdürülmesinin gerekliliği vurgulanarak, rolünü veya yetkisini zayıflatmayı hedefleyen girişimler reddedildi.

Bildirinin sonunda, Eylül 2025’te Filistin devletini tanıyan ülkelerin tutumları takdir edilirken, diğer ülkelere de Filistin devletini tanımaları ve BM’de tam üyeliğini desteklemeleri çağrısı yapıldı. Bunun, iki devletli çözümün hayata geçirilmesinin temel unsurlarından biri olduğu belirtildi. Açıklamada, bölgede adil ve kalıcı barışın ancak İsrail işgalinin sona erdirilmesi, 4 Haziran 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız ve egemen Filistin devletinin uluslararası meşruiyet kararları ve Arap Barış Girişimi doğrultusunda kurulmasıyla mümkün olacağı vurgulandı.


Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
TT

Suudi Arabistan'ın Tuwaiq projesi kapsamındaki ilk savaş gemisi denize indirildi

Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)
Wisconsin'de Majesteleri Kral Saud gemisinin denize indirilme töreninden, (SPA)

ABD'nin Wisconsin eyaletinde düzenlenen özel bir törenle, Tuwaiq projesi kapsamında üretilecek dört Suudi savaş gemisinden ilki olan "Majesteleri Kral Saud" gemisi denize indirildi.

Gemi, Suudi Arabistan Deniz Kuvvetleri Kurmay Başkanı Korgeneral Muhammed El-Garibi tarafından, Suudi Arabistan ve Amerikan tarafından çok sayıda üst düzey subay ve yetkilinin katılımıyla denize indirildi.

Korgeneral el-Garibi, genel olarak silahlı kuvvetlerin ve özellikle deniz kuvvetlerinin Suudi liderliğinden aldığı sınırsız desteğin, modernizasyon ve kalkınmada önemli ilerlemeler kaydedilmesine katkıda bulunduğunu vurguladı. Tuwaiq projesinin, Suudi Arabistan'ın en son askeri teknolojilere dayanan, modern ve profesyonel bir deniz kuvveti oluşturma taahhüdünü ve personelinin ileri eğitim ve nitelik programlarını somutlaştırdığını ifade etti.


Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
TT

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Burhan ile görüştü

Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)
Prens Muhammed bin Salman, Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan'ı kabul etti (SPA)

Suudi Arabistan Veliaht Prensi ve Başbakanı Muhammed bin Selman, dün Riyad'daki el-Yemame Sarayı'ndaki ofisinde Sudan Geçiş Dönemi Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ve beraberindeki heyetle bir araya geldi.

Görüşmede, Sudan'daki son gelişmeler, bunların sonuçları, güvenlik ve istikrarın sağlanması için gösterilen çabalar gözden geçirildi.