Tunus Cumhurbaşkanı Said, “dış destek” alan partilere yasanın uygulanmasını istedi

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AA)
TT

Tunus Cumhurbaşkanı Said, “dış destek” alan partilere yasanın uygulanmasını istedi

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AA)
Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said (AA)

Tunus Cumhurbaşkanı Kays Said, yargı mensuplarından seçim sürecinde "dış destek" aldıkları iddia edilen partilere yönelik devam eden soruşturmada yasanın uygulanmasını istedi.
Tunus Cumhurbaşkanlığından yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Said'in, Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Yusuf Buzahir ve beraberindeki konsey üyeleri Adli Yargı Konseyi Başkanı Melike el-Mezari, İdari Mahkemeler Birinci Başkanı Abdusselam Mehdi Karisia ve Mali Yargı Konseyi Başkanı Necip el-Katari ile bir araya geldiği bildirildi.
Kartaca Sarayında yapılan görüşmede, Cumhurbaşkanı Said'in yargı mensupları ile seçim kanunu ve parlamentoya ilişkin son durumu ele aldığı belirtildi.
Açıklamada, Cumhurbaşkanı Said'in, "Seçimler ve referandumlar sürecinde kanunlara göre dış destek alan partilerin seçilmiş vekillerinin parlamento üyelikleri düşer. Dış destek alan Cumhurbaşkanı adayı ise 5 yıl hapis cezasına çarptırılır" ifadelerine yer verildi.
Kasım 2020'deki ülkedeki Sayıştay raporlarına atıfen konuşan Cumhurbaşkanı Said, "Sayıştay idari veya siyasi bir makam değil, Sayıştayın raporu her ne kadar bir hüküm veya mahkeme kararı niteliği taşımasa da kanunlar bu raporlara göre uygulanabilir" dedi.
Kasım 2020'de Sayıştay, 2019 seçimlerinde Nahda Hareketi, Tunus’un Kalbi ve Yaşasın Tunus partilerinin yabancı kurumlarla sözleşmeler yaptıkları raporlanmıştı. Suçlamaya maruz kalan partiler bu iddiaları reddetmişti.
Nahda Hareketi ve Tunus'un Kalbi Partisi hakkında, 2019 yılındaki seçim kampanyası sırasında "dış fon ve lobi hizmeti almak" suçlamasıyla temmuz ayında dava açılmıştı.
Suçlamalar arasında Nahda Hareketinin ABD merkezli bir "lobicilik" firmasıyla 30 bin dolar karşılığı anlaşma yaptığı da yer alıyor.
Nahda Hareketi ise tüm bu suçlamaları reddediyor. Nahda Hareketi tarafından pazartesi günü yapılan basın toplantısında, "Yargıya yönelik siyasi baskı ile Nahda Hareketini Meclisten çıkarmaya çalışıyorlar. Seçimle bizi saf dışı bırakamayanlar, yargıya baskı yaparak bu amaçlarına ulaşmaya çalışıyor" ifadeleri kullanılmıştı.

Tunus'taki siyasi kriz nasıl oluştu?
Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz'da Meclisin çalışmalarını dondurması ve başbakanı azletmesinin ardından 22 Eylül'de de bazı yeni kararnameler yayımlamıştı.
Bu kararnamelerle Cumhurbaşkanının yasama ve yürütme yetkisi genişletilmiş, ayrıca yasa tekliflerinin Anayasa'ya uygunluğunu denetleyen geçici komisyon da feshedilmişti.
Said'in aldığı tüm bu kararlar ülkede bir tür "istisnai durum" oluşmasına yol açmıştı.
Ülkedeki krizden çıkmak için birçok siyasi ve sivil toplum kuruluşu geniş kapsamlı "ulusal diyalog" çağrısı yapıyor.



Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
TT

Filistinlilerden İsrailli protestoculara destek: Biz ölümü kutlamıyoruz

Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)
Filistin'deki örgütlerden biri, İsrail'deki protestoculardan etkilenerek "Birlikte yaşar, birlikte ölürüz" mesajı veriyor (Gazze Gençlik Komitesi/AP)

Öldürülen Filistinli çocukların fotoğraflarını taşıyan İsrailli eylemcilere karşı taraftan destek mesajı iletiliyor. Gazzeli eylemciler, Hamas'ın öldürdüğü İsrailli çocukların fotoğraflarıyla poz veriyor. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin üyeleri, "Filistinli çocukların fotoğraflarını kaldırdıklarını gördük ve biz de açık bir şekilde 'İsrailli çocukların öldürülmesine biz de karşıyız' demek istiyoruz" ifadesini kullanıyor.

Geçen hafta İsrail'deki sosyal medya kullanıcıları arasında yayılmaya başlayan fotoğrafların bazıları, 4 yaşındaki Ariel Bibas ve 9 aylık kardeşi Kfir'i de içeriyor. 

İsrail'de Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırıların sembolü haline gelen bu iki çocuk, anneleri Şiri Bibas'la birlikte kaçırılmıştı. Bir yıl sonra üçünün de cesetleri iade edilirken Hamas, bu ölümlerden İsrail'in hava saldırılarını sorumlu tutmuştu. 

Gazze Gençlik Komitesi, Tel Aviv, Kudüs ve Hayfa'da hem Binyamin Netanyahu yönetimini hem de savaşı protesto eden ve İsrail'in öldürdüğü Filistinli çocukların fotoğraflarını her hafta gündeme getirmeye çalışan göstericilere "barış içinde birlikte yaşama" mesajı verdi. 

İbranice ve Arapça "Yaşamak istiyoruz" yazıyor 

Örgütün Mısır'da yaşayan kurucusu Rami Aman, İsrail gazetesi Haaretz'e şöyle konuştu:

İsraillilere, çektiği tüm acılara rağmen Filistinlilerin de 'öteki'nin insanlığını tanıdığını göstermek istedik. Şiddeti meşru kılmayı asla düşünmedik, Filistinlilerin ölümleri kutladığı fikrine karşı çıkmayı hedefliyoruz. Gazze halkı bu savaşın bitmesini, İsrailli rehinelerin serbest bırakılmasını istiyor.

Aman, Gazze Şeridi'nin nüfusuna işaret ederek "7 Ekim'de yaşananlar, 2,5 milyon kişinin ölümünü meşrulaştıramaz. Mesajımız duymak isteyen her İsrailliye ulaştı. Fotoğraflar ve mesajlar beklediğimizden daha çok yayıldı" dedi. 

2010'de kurulan Gazze Gençlik Komitesi, 500'ü aşkın aktif üyesinin olduğunu bildiriyor. 

Sosyal medyada İsraillilerin "Bu bana barış umudu verdi" ve "Irkçılık ve korku dolu bir gerçekliğe üflenen taze bir nefes" gibi yorumlar yaptığı görüldü. 

Gazze Gençlik Komitesi'nin Hamas gibi örgütler tarafından hedef alınmasından korkanlarsa "Onlar kendilerini tehlikeye atmadı mı?" ve "Cesur adamlar. Umudun kazanmasını sağlamalıyız" gibi ifadeler kullandı. 

Diğer yandan bu mesajı samimi bulmayanlar da var: 

Bu, Hamas'ın psikolojik savaş hamlesi. Bebekleri ve çocukları öldürdüler ve şimdi onların fotoğraflarıyla birlikte acınası biçimde boy gösteriyorlar.

Gazze Gençlik Komitesi'nin kurucularından Aman, İsrail'in kamu yayımcısı Kan'ın da aralarında bulunduğu medya kuruluşlarının bunu Hamas'a karşı bir eylem gibi lanse etmesinden rahatsız olduğunu da söyledi. 

Amaçlarının İsrail'deki ailelere seslenmek olduğunu vurgulayan Aman, "Son 10 yılda Hamas'a karşı lafını sakınmayanlar ya Gazze'yi terk etmeye zorlandı ya da kendilerine uygulanan siyasi baskıları kullanarak yurtdışına iltica etti" demeyi de ihmal etmedi.

İsrail'in 7 Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda hayatını kaybedenlerin sayısı 58 bine yaklaştı.

Hamas öncülüğündeki örgütlerin 7 Ekim 2023'te düzenlediği saldırılar, 1219 kişinin ölümüne neden olmuştu. 251 rehineden 49'u hâlâ Gazze'de. İsrail ordusu bunlardan 27'sinin öldüğünü bildiriyor. 

Independent Türkçe, Haaretz, AFP