Türkiye’nin itirazlarına rağmen Güney Kıbrıs petrol ve gaz aramaları için ExxonMobil ve Katar Petrolleri ile sözleşme imzaladı

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Enerji Bakanı Natasa Pilides ve ExxonMobil Kıbrıs CEO'su Varnavas Theodosio (AP)
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Enerji Bakanı Natasa Pilides ve ExxonMobil Kıbrıs CEO'su Varnavas Theodosio (AP)
TT

Türkiye’nin itirazlarına rağmen Güney Kıbrıs petrol ve gaz aramaları için ExxonMobil ve Katar Petrolleri ile sözleşme imzaladı

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Enerji Bakanı Natasa Pilides ve ExxonMobil Kıbrıs CEO'su Varnavas Theodosio (AP)
Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Enerji Bakanı Natasa Pilides ve ExxonMobil Kıbrıs CEO'su Varnavas Theodosio (AP)

Amerikan çok uluslu petrol ve doğalgaz şirketi ExxonMobil ve Katar Petrolleri şirketler ortaklığı, Türkiye'nin karşı çıkmasına rağmen, Kıbrıs adası kıyısında petrol ile gaz aramak ve üretimi paylaşmak için bir sözleşme imzaladı.
Sözleşme, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Enerji Bakanı Natasa Pilides, ExxonMobil Kıbrıs CEO'su Varnavas Theodosio ve Katar Enerji CEO'su Ali el Manea tarafından Lefkoşa'da imzalandı.
Sözleşme, ExxonMobil ile Katar Petrolleri ortaklığından oluşan konsorsiyum tarafından Akdeniz adasının münhasır ekonomik bölgesindeki 5. parselde gaz aramak için imzalanan ikinci sözleşme.
Konsorsiyum, Şubat 2019’da Kıbrıs açıklarındaki 10. parselde devasa bir doğalgaz rezervi keşfetti. Şimdiye dek Kıbrıs açıklarında yapılan en büyük keşif tahmini olarak beş ila sekiz trilyon fit küpü içeriyor.
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgını sebebiyle petrol ve gaz aramaları durdurulmuştu. Pilides imza töreni sırasında yaptığı açıklamada, “Küresel petrol ve gaz endüstrisi için giderek zorlaşan iş ortamına rağmen bugün, karşılıklı yarar sağlayan ortaklığımızı güçlendirmeye yönelik kararlı bir adım atıyoruz” şeklinde konuştu.

5. parselde arama ruhsatı verilmesine Türkiye’nin tepkisi sorusuna cevap veren Pilides, “Uluslararası hukuk ve deniz hukuku temelinde faaliyet gösteriyoruz. Bu her zaman ilkemiz oldu” ifadeleri kullandı. Bakan ayrıca 5. parseldeki saha çalışmasının 2022 yılının ikinci yarısında başlayacağını açıkladı.
Türkiye, Lefkoşa'nın 5. parselde arama ruhsatı vermesinin ardından ExxonMobil'in Kıbrıs açıklarında petrol ve gaz aramasını engelleyebileceğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı geçtiğimiz hafta yaptığı açıklamada, parselin bir bölümünün Doğu Akdeniz'de Türkiye'nin kıta sahanlığı sınırlarını ihlal ettiğini aktardı. Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, “Türkiye, hiçbir yabancı ülkenin, şirketin veya geminin deniz yetki alanlarımızda izinsiz olarak hidrokarbon arama faaliyetlerinde bulunmasına asla fırsat vermeyecek” denildi.
Açıklamada ayrıca, Türkiye’nin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin (KKTC) haklarını kararlılıkla savunmaya devam edeceği kaydedildi. KKTC, keşfedilen enerji kaynaklarının kıyılarında olduğunu iddia ederek, adanın doğal kaynaklarının her iki tarafa ait olduğunu söylüyor.
Ankara, Şubat 2018’de İtalyan Eni şirketi tarafından kiralanan  bir geminin keşif için Kıbrıs açıklarında 3. parsele ulaşmasını engellediğinde ‘gambot diplomasi’ yapmakla suçlandı.
Öte yandan, Avrupa Komisyonu Türkiye'yi gerilimi düşürmeye çağırdı ve iki üye ülke Yunanistan ve Kıbrıs'ın çıkarlarını savunma sözü verdi.
Türkiye’nin enerji aramak için Kıbrıs sularına gemi gönderdiği geniş çapta kınanırken, Avrupa Birliği tarafından yaptırımlar uygulandı.
Eni ve Total şirketlerinin, lisanslarını aldıkları parsellerde 2022 yılının ilk yarısında keşif yapması planlanıyor.



Rusya: Ukrayna'ya silah sevkiyatının durdurulması ateşkesin bir koşuludur

 Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)
TT

Rusya: Ukrayna'ya silah sevkiyatının durdurulması ateşkesin bir koşuludur

 Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)
Kremlin sözcüsü Dmitry Peskov (AP)

Kremlin, bugün yaptığı açıklamada, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşta bir aylık ateşkesin ön koşulu olarak ABD ve Avrupa Birliği'nin Kiev'e silah sevkiyatını durdurmasını istediğini açıkladı.

Bu açıklama, dört Avrupa ülkesinin liderlerinin Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy ile görüşmek üzere Kiev'e gelmesinin ardından gerçekleşti.

Şarku’l Avsat’ın, ABC News'ten aktardığına göre Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov verdiği röportajda, eğer bu gerçekleşmezse "ateşkesin Ukrayna için bir avantaj olacağını", Ukrayna'nın ateşkesi "tam seferberlik" sürecini sürdürmek, cepheye yeni birlikler göndermek, yeni personel eğitmek ve mevcut savaşçılara dinlenme fırsatı vermek için kullanacağını söyledi.

Ülkesinin Ukrayna'ya yönelik saldırısında ilerleme kaydettiğini vurgulayan Rus sözcü, "Ukrayna'ya bu avantajı neden verelim?" diye sordu.

Peskov, ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna'daki nüfuzunu kullanmaya devam etmesini ve Moskova'nın Kiev'e müzakerelerde baskı yapmasına yardımcı olmasını umduğunu belirtti ve Ukrayna'nın "müzakerelerden kaçmaya çalıştığını" vurguladı.

Trump, dün Rusya ve Ukrayna'ya “bu aptalca savaşı sona erdirin” çağrısında bulunarak, 30 günlük ateşkes önerdi. Ukrayna bu öneriyi kabul etmeye hazır olduğunu açıkladı.

Ancak Peskov, röportajda Vladimir Putin'in 13 Mart'ta dile getirdiği ve 18 Mart'ta Trump ile yaptığı telefon görüşmesinde de değindiği, Rus endişelerini yineledi. Peskov, “Başkan Putin ateşkesi destekledi, ancak birkaç soru sordu. Şu anda cephede belirli mekanizmalarımız var ve Rus güçleri ilerliyor, tam bir güvenle ilerliyor. Ateşkes hakkında konuşursak, ABD ve Avrupa ülkeleri tarafından her gün gönderilen silah sevkiyatlarını ne yapacağız?” ifadelerini kullandı.