Suudi Arabistan’dan Kuveyt’e taziye mesajı

Suudi Arabistan Kralı ve Veliaht Prensi, Şeyh Dueyc es-Sabah'ın vefatı nedeniyle Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el- Ahmed el-Cabir es-Sabah’a taziyede bulundular

Suudi Arabistan’dan Kuveyt’e taziye mesajı
TT

Suudi Arabistan’dan Kuveyt’e taziye mesajı

Suudi Arabistan’dan Kuveyt’e taziye mesajı

Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz, Şeyh Dueyc Halife el-Abdullah el-Halife es-Sabah'ın vefatı üzerine Kuveyt Emiri Şeyh Nevvaf el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’a taziye ve başsağlığı mesajı iletti.
Selman bin Abdülaziz taziye mesajında şunları söyledi:
Şeyh Dueyc Halife el-Abdullah el-Halife es-Sabah'ın vefat haberini aldık. Allah rahmet etsin.
Majestelerine ve merhumun ailesine en derin ve içten taziyelerimizi gönderirken, Cenab-ı Hakk'tan merhumu engin rahmeti ve mağfiretiyle rızıklandırmasını, engin cennet bahçelerinde ağırlamasını ve sizi her türlü beladan korumasını niyaz ederiz. Biz Allah’a aidiz ve yine O’na döneceğiz.
Suudi Arabistan Başbakan Yardımcısı ve Savunma Bakanı Veliaht Prens Muhammed bin Selman da Kuveyt Emiri'ne taziye mesajı gönderdi. Taziye mesajında:
“Şeyh Dueyc Halife el-Abdullah el-Halife es-Sabah'ın vefat haberini aldım. Allah rahmet etsin.
Majestelerine ve merhumun ailesine en derin ve içten taziyelerimi gönderiyor, Cenab-ı Hakk'tan onu engin rahmeti ve mağfiretiyle kuşatmasını, cennet bahçelerinde ağırlamasını ve sizi her türlü kötülüklerden korumasını diliyorum. Allah her şeyi işiten ve cevap verendir.”
Suudi Arabistan Veliaht Prensi, Kuveyt Veliaht Prensi Şeyh Mişal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’a  gönderdiği taziye mesajında da şunları söyledi:
“Şeyh Dueyc Halife el-Abdullah el-Halife es-Sabah'ın vefat haberini aldık. Allah rahmet etsin. Majestelerine ve merhumun ailesine en derin ve içten taziyelerimizi gönderiyor, Yüce Allah'tan onu engin rahmeti ve mağfiretiyle kuşatmasını, cennet bahçelerinde ağırlamasını ve sizi her türlü fenalıktan korumasını diliyoruz. Allah her şeyi işiten ve cevap verendir.”

 



Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
TT

Bir inanç yolculuğunun ardından... Danimarkalı mühtedi kadın, İslam’la tanışalı henüz bir yıl olmadan hacca gitti

Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)
Arafat'ın huzur dolu atmosferinde bir hacı adayı (Fotoğraf: Beşir Salih)

Mekke: Ömer el-Bedevi

Danimarka vatandaşı Liz Christensen, bir yıldan kısa bir süre önce, bir inanç sığınağı arayışı yolculuğunun ardından İslam'ı seçtiğini açıkladı.

Şarku’l Avsat ile yaptığı sohbette, dünyanın farklı yerlerinden dua ederek gelen hacıların görüntüsü de dahil olmak üzere İslam'a ait olmanın tüm tezahürlerini anlatırken sözleri gözyaşlarıyla karıştı.

Liz, bu yıl dünyanın 100 ülkesinden 2 bin 443 hacı adayını ağırlayan İki Kutsal Caminin Hizmetkârı Misafir Programı'nın bir parçası. Misafirlerin her birinin inançlarının özünü ve çevreleri üzerindeki etkisini yansıtan bir hikayesi var.

Bu misafirlerin arasında, Danimarka'dan Suudi Arabistan'a yaklaşık on saatlik bir yolculukla gelen ve Haccın büyük rüknünü yerine getirmek üzere Arafat'ta vakfeye duran, inanç atmosferiyle dolu, huşu ve sükûnet içinde, takdir-i ilahi ile kuşatılmış hacılara katılarak, kendilerine af, mağfiret, merhamet ve ateşten kurtuluş bahşetmesi için Allah'a dua etmesine vesile olan kendi hikâyesine sahip Liz de bulunuyor.

Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)Danimarkalı mühtedi Liz Christensen, yıllarını inanç yolculuğu üzerine düşünerek geçirdi. (Şarku’l Avsat)

Şarku’l Avsat'a konuşan Liz gözyaşlarına hâkim olmaya çalışarak şunları söyledi: “Mutluluktan ağlıyorum. Çünkü küçüklüğümden beri Tanrı'yı arıyordum. Pek fazla insanın Tanrı hakkında düşünmediği ya da konuşmadığı bir toplumda büyüdüm ama ben Tanrı'yı arıyordum.”

Liz, inanç yolculuğu boyunca yıllarını düşünerek ve tefekkür ederek geçirmiş, mantığa aykırı olduğuna inandığı şeyleri eleştirmeye cesaret etmiş ve doğayı tefekkür etmesi onu gerçeğin özünü aramaya yöneltmiş.

Liz şöyle diyor: “Dünyadaki güç her zaman galip geldi ve sonra bu güce sevgi demeye başladım. ‘Sevgi en büyük güçtür’ dedim ve bundan tatmin oldum. Sonra doğaya geçtim ve ağaçlardan çok etkilendim. Bu yüzden ağaçlara baktığımda ‘Bir şey var, bir yaratıcı var diyorum’. Zira doğaya baktığımda bunun kendi kendine olması imkânsız.”

Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)Yaklaşık iki milyon Müslüman bu yıl Hac ibadetini yerine getirmek üzere kutsal topraklara gitti. (Fotoğraf: Beşir Salih)

Liz kendi inanç yolculuğuna devam ederken, oğlu geçen yıl şubat ayında İslam'ı seçtiğini açıkladı ve bu onun hareketi hakkında konuşmak için bir fırsat oldu. Liz şöyle diyor: “Bana bunu anlattığında ağlıyordum ama şimdi bunun gerçek olduğunu biliyorum.”

Bu yıl yaklaşık iki milyon Müslüman'ın Hac ibadetini yerine getirdiği kutsal topraklara gelen Liz, mekânın dinginliği karşısında şaşkına döndüğünü ifade etti. “Burada olduğum ve bu kadar çok kız kardeşle konuşabildiğim için çok mutluyum” diyen Liz, Haccın inanç arayışındaki uzun yolculuğunun doruk noktası olduğunu söyledi.